Serhat Demirel

Kediler neden ısırıyor

9 Temmuz 2023
Karnını açmış önünüzde uzanan, size hadi beni sev bakışları atan, dikkatinizi çekmek için türlü numaralar çeken kediniz, onu sevmeye başladığınız anda elinizi ısırıyor ve tüm o huzurlu ortam bozuluyor.

Bu manzarayı herhangi bir kediyi sevme girişiminde bulunmuş herkes bilir.

Peki kediler neden bu hareketi yapıyorlar? Davranış uzmanları bunun altında yatanları anlatıp üç çözüm önermişler. Bugünümüzü buna ayıralım, bari ellerimizi kurtaralım.

1927’de kurulan, Britanya’nın en büyük kedi yardım kuruluşu Cats Protection’daki uzmanlar, ısırmanın farklı nedenler ve bağlamlarla gerçekleşebileceğini belirtip, “Isırma, bir kedi stresli veya tehdit altında olduğunda ya da bir kedi av veya oyun davranışı gösterdiğinde meydana gelebilir” diyor.

Uzmanlara göre bir kedi ısırmayı genelde son çare olarak kullanıyor. Ve meğer biz kedilerin yalnız kalmak istediğini belirtmek için kullandığı diğer iletişim biçimlerini anlayamadığımız için bu eylemle karşılaşıyormuşuz.

Yapabileceğimiz üç şey varmış:

Birincisi, hareketsiz kalmak. Isırılma durumunda, hareketsiz kalmak, çığlık atmamak önemliymiş. Çünkü aksi durumda kedi heyecanlanabilir ve davranışı daha kötüleşebilirmiş.

İkincisi, kedinize bol miktarda uyarıcı sunmak.

Yazının Devamını Oku

Meğer ne mahirmiş kedilerin burnu

1 Temmuz 2023
Kedilerin gerçek anlamda her şeye burunlarını sokmaları sadece meraklarından değil burunlarının da üstün yeteneğinden kaynaklanıyormuş.

Burunlarının çok yetenekli olduğu bilinmeyen bir şey değil, bilinmeyen kısım bu burnun çalışma şekliydi.

ABD’de Ohio Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacıların da arasında yer aldığı şanlı biliminsanlarımız, bir ev kedisinin burnunun, kedigillere etkili koku alma duyusunu vermek için karmaşık, yüksek verimli bir kimyasal analiz ekipmanı gibi işlev gördüğünü ortaya koymuş.

PLOs dergisinde de yayımlanan araştırmaya göre biliminsanları gerçek bir kedinin burnunun yüksek çözünürlüklü bir taramayla üç boyutlu bir modelini geliştirdiler. Bu sanal kedi burnu üzerinden hava ve koku akışı simülasyonları, burnun çoklu dallanma tüplerine sahip bir gaz kromatograf cihazına benzer şekilde işlev gördüğünü gösterdi.

İki farklı hava akışı bölgesi buldular. Bunlar, filtrelenip akciğerlere giderken ağız çatısının üzerinde yavaşça yayılan solunum havası ile merkezi bir geçitten doğrudan burun boşluğunun arkasına doğru kokuyu algılayan bölgeye hızla hareket eden koku maddesi içeren ayrı bir akış olarak ayrıldı.

KARMAŞIK KANALLAR

Bu iki kanaldan ne kadar akış geçtiğini ölçtüler. Çalışmanın ortak yazarı Kai Zhao, koku tespitinin çok hızlı olması istendiği için kokuyu yüksek hızda ileten bir dal olduğunu belirterek, “Bu da potansiyel olarak havanın solunum bölgesinden süzülmesini beklemek yerine hızlı tespit yapılmasına izin veriyor. Hava temizlenirse ve süreç yavaşlarsa kokunun çoğunu kaybedebilirsiniz” diyor.

Araştırmacılar, çok sayıda karmaşık kanalın, amfibilerde görüldüğü gibi tek bir düz tüpe sahip olmaktan yaklaşık 100 kat daha verimli olabileceğini buldu.

Yazının Devamını Oku

Kısırlaştırmaya kolay çözüm

17 Haziran 2023
Türkiye’deki sokak hayvanlarının nüfusunu kontrol altına almak ve daha sağlıklı yaşam sürmelerini sağlamanın birinci koşulu olarak düzenli kısırlaştırma fikri konuşuluyor.

Fakat o ya da bu sebeple bu bir türlü hayata geçirilemiyor.

Şimdi Ohio’daki araştırmacıların geldikleri nokta bu konuda kritik bir eşiğin geçilmesini sağlıyor. Buldukları çözüm şu: Tek doz aşı, kedileri ameliyatsız kısırlaştırabilecek.

Nature Communications’da yayımlanan araştırmaya göre tek dozluk Anti-Müllerian Hormon gen terapisi, dişi kedilerin uzun vadede hamile kalmasını önleyebiliyormuş.

Cincinnati Hayvanat Bahçesi’nden biliminsanlarının da katıldığı bu çalışmada yola çıkış noktası ABD’de 30-80 milyon arası serbest dolaşan kedi olduğu tahminiymiş. Kısırlaştırma, kedi gebeliklerini önlemenin en yaygın yolu olsa da biliminsanları bunun kendi zorluklarına yol açtığını belirtiyor. O yüzden de gebelik önleyici adımları araştırıyorlar.

CERRAHİ MÜDAHALEYE GEREK KALMIYOR

Hayvanat bahçesinin Nesli Tükenmekte Olan Yaban Hayatı Koruma ve Araştırma Merkezi (CREW) Hayvan Araştırmaları Direktörü Dr. Bill Swanson, “Yakala, kısırlaştır, geri getir modelini büyük ölçekte uygulamak zordur çünkü ameliyat için genel anestezi, yeterli donanıma sahip bir cerrahi tesis ve şu anda mevcut olandan daha fazla veteriner gerekir” diyor. Ki bu durum Türkiye için de geçerli.

Massachusetts General Hospital ve Horae Gen Terapi Merkezi ile birlikte çalışan CREW, altı dişi kediyi gen terapisiyle tedavi ederken, tedavi edilmeyen üç kedi de kontrol grubu olarak görev yapmış. İki yıl boyunca dört aylık iki üreme denemesini inceledikten sonra, biliminsanları sonuçlar karşısında heyecanlanmış. Tedavi edilmeyen kediler doğurmuş, tedavi edilmekte olanlar hamile kalmamışlar. Üç yılı aşkın süredir izlenen kedilerde tedavinin olumsuz etkisi görülmemiş.

Yazının Devamını Oku

Bu mahalleden bir Mellow geçti

10 Haziran 2023
BU hafta size uzak diyarlardan bir hikâyeyi aktarayım.

Daha önce çok sefer bu köşede önerdiğim bir sosyal medya hesabı var. Adı We Rate Dogs. Köpeklerle ilgili tatlı hikâyeler aktarıyorlar, hepsi insanın kalbine bir şekilde dokunuyor. Genellikle yüzünüzü güldüren, gününüzü güzelleştiren şeyler. Bazen de hazırlıksız yakalandığınızda canınıza okuyan içerikler paylaşıyorlar. Bugün aktaracağım böyle bir şey.

ABD Dupont’ta 3 Haziran günü, bölge sakinleri her gün alışık olduğu görüntüyü yaşayacaklardı fakat bu kez bu tabloya bir anlam yüklenmişti. Bunu mahallenin çeşitli noktalarına asılan ilanlarla anladılar. Mellow adındaki köpek, 2019 yılından beri her gün, kar-yağmur-çamur demeden günde iki kez yürüdüğü bölgede son kez yürüyüşe çıkacaktı.

Mellow’u barınaktan sahiplenen Kevin Curry, lenfoma teşhisi konan ve artık uyutulmasına karar verilen Mellow’un ağzından bir mektup kaleme aldı mahalledekilere.

 
Mahalle halkı Mellow’u son kez severken duygusal anlar yaşandı.

BU SON TURUM

“Benim adım Mellow ve Eylül 2019’dan beri sahibim Kevin ile birlikte Dupont’ta yaşıyorum. Walnut Sokağı’nda yaşıyor olmamıza rağmen, yağmur, kar, çamur demeden her gün günde iki kez mahallede yürüdüğümüzü fark etmiş olabilirsiniz. Bazı komşular beni daha önce sevmiş ya da bana ödül maması vermiş olabilir. Bazılarını ise sadece yanlarından geçerken bana ‘Merhaba’ diyebilen kendi köpekleri aracılığıyla tanıyor olabilirim. Birbirimizi ne kadar iyi tanıyor olursak olalım, hayatımı herhangi bir kurtarma köpeğinin umabileceğinden çok daha zengin hale getirdiniz. Bu kadar şefkatli komşulara sahip olduğum ve birbirini bu kadar iyi kollayan bir toplulukta yaşadığım için çok minnettarım” diye başladığı mektupta son yolculuğa davette bulunuyor: “Yıllar içinde çok yavaşladım ve ne yazık ki bu mektubu almanızın nedeni de bu. Yakın zamanda lenfoma teşhisi kondu ve haziran ayında köpek cennetine gideceğim. Tam olarak ne zaman gideceğimden emin değilim, ancak son birkaç haftadır her gün mahallede alıştığım gibi dolaşmak benim için daha da zor hale geldi. Bu nedenle, hâlâ yapabiliyorken, 3 Haziran Cumartesi günü saat 7-8 arasında mahallede dolaşacağım ve müsait olursanız sizinle yüz yüze vedalaşmak isterim. Başımı okşamak veya karnımı ovmak için sokakta olursanız sonsuza dek minnettar kalacağım.”

Gözyaşlarımızı silelim ve devamını okuyalım şimdi:

Yazının Devamını Oku

Gel de şimdi ona sarılma

3 Haziran 2023
Kedi ve köpeklerin aşırı tatlı olmaları, bazı insanların da kedi ve köpeklere sevgisini aynı şekilde aşırı hareketlerle göstermesine yol açıyor.

Yani aslında bu durumda suçlu olan yine kediler ve köpekler. Fakat uzmanlar kritik bir uyarı yapıyorlar. Diyorlar ki, söz konusu köpekler olunca asla sarılmamamız gerekiyormuş. Çünkü bu davranışımız köpeklerde de bazı korkuları tetikleyebilir ve istenmeyen sonuçlara yol açabilirmiş.

Psychology Today’de yazan psikolog Stanley Coren’e kulak verelim bakalım ne diyor: Köpekler teknik olarak koşmaya koşullanmış hayvanlardır. Bu da bize stres ya da tehdit anlarında köpeklerin ilk savunma hattının dişleri değil kaçma istekleri olduğunu gösteriyor. Davranış bilimciler, bir köpeği kucaklayarak hareketsiz hale getirmenin ve bu şekilde hareketten mahrum bırakmanın stres seviyesini artırabileceğine ve köpeğin kaygısı önemli ölçüde yoğunlaşırsa da onu engelleyeni ısırabileceğine inanıyor.”

YÜZÜNÜ YALAMA STRES BELİRTİSİ

Yani evcil hayvanları ne kadar iyi niyetli olursak olalım sıkı sıkı kucaklamamak gerekiyormuş. Peki burada stres seviyesinin yükseldiğini anlayacağımız ipuçları neler? Belki tehlikenin kıyısında gezmeyi seven insanlar vardır, onlara da ipucu vermiş olalım. Coren diyor ki, “En yaygın anksiyete belirtisi, köpeğin başını kendisini rahatsız eden veya endişelendiren şeyin ters tarafında çevirmesi. Bazen de en azından kısmen gözlerini kapatmasıdır. Ya da köpekler genellikle ‘yarım ay gözü’ veya ‘balina gözü’ olarak adlandırılan, gözlerin kenarında beyaz kısmın görülebildiği bir durum sergileyebilir. Stres veya kaygının yaygın görülen bir belirtisi de köpeğin kulaklarını indirmesi veya başının yan tarafına doğru kaydırması. Dudak yalama, bir kişinin yüzünü yalama, esneme veya bir patiyi kaldırma gibi anksiyete belirtileri de olabilir.”

Yine ben aşırı sevgi gösterisinde bulunacağım derseniz, siz bilirsiniz. Ben yine vazifemi yapıp sizi uyardım. Ama asıl niyetim, köpeklerin ruh dünyasını zedelememeniz için size yönelik bir ikazda bulunmaktı.

 

Yazının Devamını Oku

Rüyalarına giriyoruz

27 Mayıs 2023
Köpekleri çok seviyoruz. Ve bu sevgi günden güne artıyor. Bu tek taraflı bir şey değil. Köpekler de bizim sevgimizi artırmamız için ellerinden geleni yapıyorlar sağ olsunlar. Önce şunu anladık: Tarih boyunca bakışlarını daha dramatik hale getirmek için göz kenarlarındaki kasları evrimleşmiş ve meşhur ‘puppy eyes’ denen, yani yavru köpek gözleri olan bakışı elde etmişler. Gördüğümüzde çarpılıyoruz bu bakışa.

Şimdi başka bir durum var ve bu durum beni çok parçaladı. Harvard’daki psikologlar araştırmışlar ve köpeklerin rüyalarında neleri görüyor olabileceklerine dair bulgular elde etmişler.

Buna göre uzmanlarımız diyorlar ki köpekler de insanlara benzer şekilde rüya görüyorlar. Yani günlük hayatta yaşadıklarının varyasyonlarını ya da o olayları anımsatan, kahramanları gündelik hayatta gördükleri kişiler olan rüyalar görüyorlarmış. Ve burası çok önemli, bir köpekle evini paylaşanlar, köpeklerinin gündelik hayatında önemli yer kapladıkları için bu rüyaların bir parçaları olma ihtimalleri de çok yüksekmiş.

Aynı uzmanlar dikkat etmemizi söylüyorlar: Uyuyan bir köpek seğiriyor, hareket ediyorsa rüyasında sizi görme ihtimalini de göz önünde bulundurmalıymışsınız. Çünkü köpeklerin patileri ya da bacakları seğirmeye başladığında koşmayı, havlamaya başladığında başka bir köpek ya da insanla etkileşime girmeyi hayal ediyor olabileceklerini söylüyorlar.

Araştırmayı kaleme alan Dr. Deirdre Barrett, sahiplerinin köpeklerini mutlu gündüz deneyimlerine maruz bırakarak, onlara geceleri dinlenebilecekleri güvenli ve rahat bir ortam sağlamalarının mümkün olduğunu söylüyor. Böylece hem rüyalarını iyileştirebilir hem de bu rüyanın başrolünü kapabilirmişsiniz.

Böyle sahneler insanın hem köpeklere sevgisini arttırıyor hem de bu sevginin günden güne ağırlaştığını düşündürüyor.

Ben kedilerle yaşıyorum ve merak ediyorum: Köpeklerle yaşayanlar, böyle yoğun bir karşılıklı sevgi sarmalında neler yaşıyorsunuz? Bana yazarsanız okur öğrenir, burada da paylaşırım.

Z KUŞAĞININ KEDİ-KÖPEK SEVGİSİ

Yazının Devamını Oku

Kedileri nasıl çağırmalıyız: Gel pisi pisi

20 Mayıs 2023
Paris Nanterre Üniversitesi’nden araştırmacılar kedilerle iletişimimizi kuvvetlendirmek için güzel bir araştırma yapmışlar.

Hedefledikleri şey bir kediyi nasıl en iyi şekilde çağırabiliriz.

Biliyorsunuz bu konuda çok araştırma var. Biliminsanları son kertede şunun farkına vardılar: Kediler bizim onlarla iletişim kurma çabamızın farkındalar ama bizi umursamıyorlar.

Bazı biliminsanlarının bunu gurur meselesi yapıp hakkımızı savunması güzel olmuş.

Araştırmaya dönelim. Çalışmaya liderlik yapan Charlotte de Meuzon, ekim ayında bu araştırmanın öncülü olarak, evcil kedilerin sahiplerinin sesini bir yabancınınkinden kolaylıkla ayırt edebildiğini ve sahiplerinin kendileriyle doğrudan konuştuğunu da anlayabildiğini gösteren bir makale yayımladı.

Şimdi de onları nasıl en iyi çağırabiliriz onu çalışmışlar. Öncelikle bu sadece seslenmeyi içermiyor. Çünkü “Bir noktayı başka bir insana anlatmak için sesimizden yüz ifadelerimize ve ellerimize kadar her şeyi kullanırız ve aynı şey kedi-insan konuşmaları için de geçerlidir” diyorlar.

Görsel ipucu mu yoksa sesli ipucu mu daha fazla dikkat çekiyordu, bu sorudan hareket ederek başladılar. Çalışmada dört şekilde çağırmayı denediler: Sadece seslendiler, sadece el hareketi yaptılar, seslenirken el hareketi yaptılar ve hiçbir şey yapmadılar. Kediler en kısa sürede hem seslenip hem el hareketi yaptıklarında yanlarına geldi.

Ayrıca kediler kuyruklarını en çok stresliyken hareket ettiriyorlar. Sesli işaret senaryosu da en çok hareket ettirdikleri durum olmuş. Bu da ilginç bir başka bulgu.

Yazının Devamını Oku

Köpekler neden çimen yiyor

6 Mayıs 2023
HAVA sıcaklıkları arttıkça dışarıda geçirdiğimiz vakit artıyor ve buna en çok sevinen de eğer evinizi paylaştığınız bir köpeğiniz varsa o oluyor. Çünkü park ve bahçelerde, güneşli havada koşturma ve oyun oynama fırsatı herkesi mutlu eder.

Parkta bahçede köpeğinizi serbest bırakmışken onun çim yemesini görüp başlıktaki soruyu kafanıza takmış olabilirsiniz. Cevabını araştırdım, uzmanların yanıtlarını derledim.

Buna 7 şey yol açabilirmiş. Bakın neymiş bunlar:

- Mide rahatsızlıkları olabilirmiş ve midelerini rahatlatmak için yiyebilirlermiş.

- Lif oranı düşük şeyler yiyorlarsa bunu dengelemek için çim yiyebilirlermiş.

- Beslenmelerinde bazı eksiklikler var ve bunu çimle kapatmaya çalışıyorlar.

- Endişeliler.

- Sıkılıyorlar ve ilgi arıyorlar.

- Sadece çim seviyor olabilirler.

Yazının Devamını Oku