Serhat Demirel

Bir köpek insan için ne ifade eder

27 Nisan 2024
Okur mektupları her zaman ufuk açıcı oluyor. Bu hafta okurumuz Ümit Göçer’in paylaştığı bir yazı önemli bir figürle tanışmamı sağladı. Alıntıyı okuyunca konunun detayını öğrenmek istedim ve karşılaştıklarım hoşuma gitti.

Aktarayım. Okurumuz, ABD’li Senatör George Graham Vest’in 1870 yılında mahkemede yaptığı bir konuşmayı benimle paylaşmıştı. Konunun detayında ilham verici bir hikâyeye vardı.

1879’dan 1903’e kadar ABD Senatosu’nda görev yapan Vest, esasında bir avukat. Onu da ülke tarihinde hatırlanır kılan şey Missouri kırsalında yaşanan bir olay vesilesiyle mahkemede jüriye yaptığı kapanış konuşması. Bölgedeki bir çiftçi, köpeği Old Drum komşusu tarafından vurularak öldürülünce mahkemeye başvuruyor ve elli dolar tazminat talebiyle dava açıyor.

Jüri dava sonucunda 25 dolar tazminata karar veriyor. Komşu davayı temyize taşıyınca, bu kez köpeği öldürülen kişi iki avukat tutuyor. Birisi Vest.

Vest’in kapanış konuşması tarihe geçti. Bu konuşma, köpek sahibine tazminat kazandırdı ancak ne kadar, bilinmiyor. Gelelim hepimize güzel bir örnek olacak konuşmaya: “Bir insanın dünyadaki en iyi dostu ona sırt çevirip düşmanı haline gelebilir.  Sevgiyle yetiştirdiği oğlu ya da kızı ona nankörlük edebilir. Bize en yakın ve en sevdiklerimiz ihanet edebilir.  Bir insan sahip olduğu tüm parayı kaybedebilir. Belki de en çok ihtiyaç duyduğu anda serveti elinden uçup gidebilir. Bir insanın itibarı bir anlık düşüncesiz bir hareketle yerle bir olabilir.  Başarıya ulaştığımızda bizi onurlandırmak için dizlerinin üzerine çökmeye meyilli olanlar, başarısızlık bulutu başımıza çöktüğünde kötülük taşını ilk fırlatanlar olabilir. Bir insanın bu bencil dünyada sahip olabileceği kesinlikle bencil olmayan tek dost ise onu asla terk etmeyen, asla nankörlük ya da hainlik etmeyen tek dost, köpektir.”

Görkemli konuşma sürüyor: “Sayın jüri üyeleri, bir insanın köpeği refahta ve yoksullukta, sağlıkta ve hastalıkta onun yanında yer alır. Kış rüzgârları estiğinde, kar şiddetle yağdığında soğuk zeminde uyur, yeter ki sahibinin yanında olabilsin. Verecek yiyeceği olmayan eli öpecek, dünyanın hoyratlığıyla karşılaşan yaraları yalayarak iyileştirecektir.  Yoksul efendisinin uykusunu bir prens gibi korur. Diğer tüm dostlar terk ettiğinde, o kalır.  Zenginlik elinden uçup gittiğinde, itibar paramparça olduğunda, sevgisi bir güneş kadar sabittir. Eğer talih sahibini dostsuz ve evsiz bir şekilde dünyaya sürgün ederse, sadık köpek ona eşlik etmekten, onu tehlikelere karşı korumaktan ve düşmanlarına karşı savaşmaktan daha büyük bir ayrıcalık istemez. Ve her şeyin sonu geldiğinde, ölüm sahibini aldığında ve bedeni soğuk toprağa girdiğinde, diğer tüm dostlar yollarına devam etse de, asil köpek mezarının başında, ölüme kadar beklemeye devam edecektir.” İşte öyle.


Yazının Devamını Oku

Sağlıkçıların hep yanında olsalar

20 Nisan 2024
Guelph Üniversitesi, kritik bir araştırma hazırlığında. Türkiye’de bu tartışmayı yapmak için uzun bir yolumuz var ama bu konuyu incelememize engel değil. Bakalım detaylara.

Araştırmacılar, hastanelerde hizmet köpeği bulundurmanın personeli elde tutmaya yardımcı olup olmayacağını ve çalışanların zihinsel refahlarını artırıp artırmayacağını inceleyecek yeni bir araştırmanın parçası olarak Cambridge Memorial Hastanesi ile birlikte çalışacakmış. Araştırma projesi mayıs ayında başlıyor.

İLK KÖPEK EMBER

Araştırmada 2022’den beri Cambridge Memorial Hastanesi’nde görev yapan ve işle ilgili stresi azaltmak için hastane personeliyle özel olarak çalışan siyah Labrador cinsi hizmet köpeği Ember yakından izlenecek.

Guelph Üniversitesi›nden yardımcı doçent Basem Gohar, sağlık sektörü işverenlerinin personellerini desteklemek için yeni yollar bulmalarına büyük ihtiyaç olduğunu söylerken şu ifadeleri kullanıyor: “Sağlık çalışanları her gün çok fazla şey yaşıyor ve veriler, örneğin hemşirelerin hastalık iznine en çok çıkanlar arasında olduğunu gösteriyor. Bu nedenle personeli desteklemek ve işyerine bağlılık düzeylerini artırmak için yeni çözümler bulmamız gerekiyor. İleride karşılaşabileceğimiz sorunlardan biri de bakımın sürekliliğidir. Sanırım bunu zaten biraz görüyoruz. Birisi izne ayrıldığında yerine başkasının geçmesi gerekiyor ve bu süreklilik hastalara sunduğumuz hizmeti etkileyebiliyor. Bu da sağlık sistemimiz için çok maliyetli bir durum.”

Gohar, hayvan terapisinin çocuklarda veya ağır hastalıkları olan hastalarda çok etkili olduğunu, Ember’in yalnızca sağlık çalışanlarıyla çalışan ilk ulusal hizmet köpeği olması nedeniyle ondan öğrenebilecekleri çok şey olduğunu söyledi.

KUCAĞINA ATLIYOR

Ember

Yazının Devamını Oku

Köpekle uyumak uyku kalitesini düşürüyor

14 Nisan 2024
SCIENTIFIC Reports’ta yayımlanan ankete dayalı bir çalışmaya göre, köpeğinizle aynı odada uyumak uyku kalitenizi olumsuz etkiliyor olabilir.

Uyku alışkanlıklarını değerlendiren ankette evcil hayvanlarla birlikte uyuyan ve uyumayan kişilerin uyku alışkanlıklarını karşılaştırıldı. Sonuçta evcil hayvanlarla birlikte uyuyan katılımcıların, uyumayanlara göre daha düşük uyku kalitesine ve daha fazla uykusuzluk semptomuna sahip olduğu ortaya çıktı. Ancak kedilerle birlikte uyumanın uyku üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna dair kanıt bulunamadı.

Şaşırtıcı bir şekilde, evcil hayvanlarıyla birlikte uyuyan kişilerin yüzde 93’ü evcil hayvanlarının uykuları üzerinde genel olarak olumlu etkisi olduğuna veya hiç etkisi olmadığına inandığını söylüyor. Yani insanlar evcil hayvanlarının uykuları üzerindeki potansiyel olumsuz etkilerinin farkında değil.

Bazı insanlar evcil hayvanlarıyla birlikte uyumanın kendilerine bir rahatlık veya yakınlık hissi sağlayabileceğini bildirse de, evcil hayvanlarıyla aynı yatak odasını paylaşan kişilerin, uykuya dalma veya uykuda kalma yeteneğinizi bozabilecek bir gece gürültüsü, ısı veya hareket kaynağı olarak hizmet etme potansiyellerinin farkında olmaları önemli.

Çoğu insan için evcil hayvanlarıyla birlikte uyumayı bırakmak muhtemelen gerçekçi değil. Peki, evcil hayvanlarıyla aynı yatağı paylaşan kişiler uykularını iyileştirmek için ne yapmalı?

Bazı uzman tavsiyeleri arasında, sizin ve evcil hayvanlarınız için yeterince büyük bir yatak seçmek, yatak takımlarınızı düzenli olarak yıkamak ve değiştirmek ile evcil hayvanlarınızla tutarlı bir yatma zamanı rutini oluşturmak bunu sürdürmek yer alıyor.

EN ESKİ KEDİ VE KÖPEK FOTOĞRAFLARI

İNGİLTERE’de Bradford Ulusal Bilim ve Medya Müzesi, bugüne kadar çekilmiş en eski evcil hayvan fotoğraflarını yayımladı. Görüntülerin arasında fotoğrafçılığın öncülerinden William Henry Fox Talbot tarafından 1830’larda çekilmiş bir kedi fotoğrafı da bulunuyor. Koleksiyonda yazar Mary Mitford’un köpeğinin de 1847 tarihli fotoğrafı yer alıyor. Bu fotoğrafın çekilebilmesi için yazarın köpeğinin yerde 4 dakika hareketsiz yattığı öne sürülüyor.

Yazının Devamını Oku

Nesnelerin adını biliyorlar

30 Mart 2024
KÖPEK araştırmaları konusunda bu köşede sık sık adı geçen Macaristan’ın şanlı üniversitesi Eötvös Lorand’da bu kez de köpeklerin söylediklerimizi ne kadar anladıkları konusu çalışılmış.

2011’de Güney Carolina’daki Chaser adlı bir border collie cinsi köpeğin üç yıllık yoğun bir eğitimin ardından 800 bez oyuncak, 116 top ve 26 frizbi dahil 1.000’den fazla nesnenin adını öğrendiği bildirilince bu konudaki araştırmalar hızlandı. 2022 yılında yapılan anket, köpek sahiplerinin, köpeklerinin 15 ila 215 kelimeye yanıt verdiğine inandıklarını ortaya koyuyordu.

Araştırmada görev alan Marianna Boros ve meslektaşları köpeklerin duydukları kelimeleri beyinlerinde işlerken neler olduğunu çalışmak için 18 köpek sahibini köpeklerinin bildiği 5 nesneyle beraber laboratuvara davet etti. Laboratuvarda, sahiplere köpeklerine doğru nesneyi ya da farklı bir nesneyi göstermeden önce nesneler için kelimeler söylemeleri talimatı verildi. Örneğin, bir sahip “Bak, işte top” diyebilir, ancak bunun yerine bir frizbi tutabilir. Deneyler eşleşen ve eşleşmeyen nesnelerle birçok kez tekrarlandı. Beyin faaliyetleri izlenen köpeklerde gösterilen nesne ve doğru kelimenin daha fazla heyecan yarattığını gözlemlendi.

Current Biology’de detaylar yazılırken bu sonuçların ”İnsan olmayan bir hayvanda nesne-kelime bilgisi için ilk nöral kanıt sağladığı” notu düşüldü.

YAPAY ZEKÂ KÖPEKLERİ 5’E AYIRDI

HAYATIN her alanına dahil olan yapay zekâyı ulvi bir sebeple kullanmaya çalışan insanlara dair bir haber paylaşacağım. Doğu Londra Üniversitesi’nden bilgisayar mühendisleri köpeklerin kişilik tiplerini tahmin etmeye yardımcı olmak için yapay zekâ kullanıyorlar, böylece söz konusu köpekleri kendilerine uygun, iyi anlaşabilecekleri insanlarla bir araya getirme imkânı sunacaklar. Üniversitede bilgisayar bilimleri ve dijital teknoloji alanında öğretim görevlisi olan Dr. Mohammad AmirhosseiniBu kişilik tipleri köpeğin cinsine ya da cinsiyetine göre değil, davranışsal özelliklerine göre tanımlanıyor” diyor.

Pennsylvania Üniversitesi’nden 70.000’den fazla köpeğin davranış kayıtlarını kullanan İngiliz araştırmacılar, köpekleri beş gruba ayırmak için bir yapay zeka algoritması geliştirmiş. En iyi performans gösteren model yüzde 99 doğruluk oranına ulaşmış.

Yazının Devamını Oku

Bizim için daha ne yapsınlar 

23 Mart 2024
Her hafta o kadar çok araştırma haberine denk geliyorum ki sanki bilim insanlarımız “Köpeklerin insanlara başka hangi faydası olabilir” yarışına girmiş gibiler.

Bu konuda şikâyetim olduğu sanılmasın. Tam tersine, çok hoşuma gidiyor. Çünkü bu araştırmalar bir noktada köpeklerle, insanlarla gerçekleştirdiğimiz iletişimi kurmamızı sağlayacak. Buna inanıyorum.

Gelelim son araştırmaya. Güney Koreli bilim insanları 30 yetişkinin bir kanişle etkileşim halindeyken beyin aktivitelerini incelemiş. Özetin özeti: Köpekler yine sadece varlıklarıyla bile insanları mutlu ediyor.

Detaya geçelim.

Bir fino köpeğiyle yürürken, onu fırçalarken, onunla oynarken 30 yetişkinin beyin aktivitelerini inceleyen Güney Koreli bilim insanları, “Köpeklerle etkileşim insanların stresini azaltabilir ve olumlu duygusal tepkiler yaratabilir” diyor.

Konkuk Üniversitesi’nden bir ekip, bilim dergisi PLOS One tarafından yayımlanan makalede bir köpekle etkileşime girmenin ‘hem rahatlama hem de konsantrasyon üzerinde olumlu bir etkisi’ olduğunu bildiriyor. Araştırmacılar, köpekle oynamanın insanları sadece daha rahatlatmakla kalmayıp aynı zamanda daha fazla odaklanmalarını sağladığına dair kanıtlar da bulmuş. Köpekle oynamanın en kolay yolu yürüyüşe çıkarken yanınıza bir top almak ya da attığınız zaman onun tutup getirebilmesi için bir sopa bulmak.

KONSANTRASYONU BİLE ARTIRIYOR

Araştırmacı ekip aynı zamanda bir fırça alıp hayvanın tüylerindeki kir ve kalıntılarını temizlemenin de konsantrasyonu artırdığını tespit etmiş.

Yazının Devamını Oku

Can sıkıntısı obez yapıyor

16 Mart 2024
Hayvanlara yönelik şiddet, eziyet, cinayet haberleriyle dolu bir haftayı daha geride bırakıyoruz.

Bunların hepsi yaşanırken kamu vicdanını tatmin etmeyen cezalar da cabası. Fakat günün sonunda bunun sebebi de bu cezalara yönelik kanunun öngördüğü cezaların bu olması. Hayvanseverler olarak, kanun yapıcıları bu kanunu gözden geçirip bu suçlara daha ağır cezalar getirilmesi için harekete geçirmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Ve tabii yaşam hakkına saygıyı, hayvanlara sevgiyi aşılamak ve bu konuları konuşmaktan başka...



Biz kedi dünyasına bir girelim şimdi. Kedilerin beslenme düzeninde hareketliliğin büyük payı olduğu anlaşılıyor. İnteraktif oyuncaklar ve oyunlarla eğlendirilen bir kedinin aşırı yemek yeme olasılığının daha düşük olabileceği belirtiliyor.

Şimdi kedileri kapalı alanda tutmanın onların başta güvenliği olmak üzere çok faydası var. Ama sürekli kapalı alanda durunca da bu durum kedileri can sıkıntısına ve obeziteye yatkın hale getirebilirmiş. Bunun sonucu da diyabet, eklem hastalıkları, kalp hastalığı ve davranış sorunlarına davetiye çıkarıyormuş.

MAMADAN GÜN BOYU 

Yazının Devamını Oku

Köpekler için bir umut var... Kanser aşısı yolda

9 Mart 2024
KÖPEKLER ve onların sağlığı için endişelen herkese ümit verici bir haber.

Yale Üniversitesi’nden romatoloji profesörü Mark Mamula, köpeklerde bazı kanserleri yavaşlatabilen ve durdurabilen bir aşı geliştirdiğini duyurdu. Şu anda hayvan tedavilerini düzenleyen ABD Tarım Bakanlığı tarafından inceleme sürecinde olan tedavi, son sekiz yıl içinde çok sayıda klinik denemeye tabi tutuldu ve iyi sonuçlar geldi. Bugüne kadar 300’den fazla köpek, ABD ve Kanada’daki 10 merkezde bir dizi klinik deney kapsamında aşıyla tedavi edildi. Hakemli bir çalışmada yayınlanan bulgular, tedavinin tümörlere yerleşebilen ve bağlanabilen antikorlar oluşturduğunu ve daha sonra tümör büyümesinden sorumlu sinyal yollarına müdahale ettiğini gösterdi.

Araştırma ekibine göre aşı, belirli kanserleri olan köpeklerin 12 aylık hayatta kalma oranlarını yaklaşık yüzde 35’ten yüzde 60’a çıkarıyor. Köpeklerin çoğunda tedavi, tümörleri de küçültüyor.

KANSER TÜRLERİ BENZİYOR

Mamula, “Köpekler de tıpkı insanlar gibi kendiliğinden kansere yakalanıyor; tıpkı insan kanserleri gibi büyüyor, metastaz yapıyor ve mutasyona uğruyor” diyor. Köpekleri ve insanları etkileyen kanser türleri bile benziyor: İnsanlar gibi köpekler de melanom, meme kanseri, kolon kanseri ve osteosarkoma yakalanabiliyor. Mamula, “Bu hastalıkların tedavisi söz konusu olduğunda, bu benzerlikler önemli bir fayda sağlıyor. Bir türdeki kanseri anlamak, bilim insanlarının diğer türdeki kanseri anlamalarına yardımcı olacaktır. Ve biri için işe yarayan tedaviler aslında her ikisi için de işe yarayabilir” diyor.

Aşının insanlardaki etkinliğine ilişkin klinik testlerin başlatılması gelecekte atılacak mantıklı bir adım olsa da, Mamula şimdilik aşının köpekler için onayını almaya ve daha geniş kullanım için dağıtılmasına odaklanmış durumdaymış. Köpeklerin iyileşmesi insanlar için de yol gösterecek.

ÜNİVERSİTEYE HEYKELİ DİKİLDİ

İNGİLTERE

Yazının Devamını Oku

Kedilerin tembelliği belgelendi

2 Mart 2024
İtalya’da Milano Üniversitesi’nden araştırmacılar şu soruyu düşünmüş: “Kediler kendilerine hayran hayran bakan bir kitlenin yoğun ilgisine maruz kalınca, sevimli hallerini sürdürmeye devam eder mi?”

Simona Cannas ve meslektaşları bazı verilerle dönmüşler. 82 kedinin yer aldığı ‘Kedi şovu’na odaklanan araştırmacılar, sonuçları da Journal of Veterinary Behavior’da yayımlamışlar.

Araştırmada gözlemci olan kişiler, saatte bir kez, 10-17 dakika arası bir süre, her kedi için toplam 8 kez kafeslerin önünde durmuş ve hareketleri not almış. Sonuçlar çok tatlı. En çok gözlemlenen 3 hareket ve görülme oranları şöyle: Yüzde 93,9 uyku, yüzde 62,2 dinlenme, yüzde 92,7 çevreye bakış. Bu veriyi şöyle inceliyorlar: “Kedi şovu ortamı kediler için stresli uyaranlarla dolu bir durumu temsil ediyor. Buna rağmen, sonuçlarımız çok az rahatsızlık veya stres davranışı gördüğümüzü gösteriyor.

Yani sözün özü, hakikaten kedilerin kendi dünyası var ve o dünyada eğer onlar istemezse hiçbir şeye yer yok. Kedilerin muhteşem varlıklar olduklarını gösteren bir veri daha işte.

KÖPEKLERİN HAYATIMIZDAKİ ROLÜ

Bir köpek öldüğünde yaşanan travma o kadar derinmiş ki böyle bir travma yaşayanların neredeyse yüzde 45’i bu olayın kendilerini gelecekte bir köpek sahiplenmekten alıkoyacağını söylüyormuş.

Yine araştırmaya göre köpek sahiplerinin dörtte üçünden fazlası, yaklaşık yüzde 80’i, köpeklerinin arkadaşlarından ya da akrabalarından daha fazla duygusal destek ve rahatlık sağladığını belirtmiş.

Yazının Devamını Oku