Nuran Çakmakçı

Hayır nedir bilmeyen ‘prens ve prensesler’

23 Aralık 2023
Birçok sınıf öğretmenine göre pandemi sonrası çocukların çoğunun özgüveni eksik ama aynı zamanda kibirliler. Çantalarını toplayamıyor, montlarını giyemiyor, hatta kaşıklarını bile tutmakta zorlanıyorlar. Sanki hâlâ bebekliklerini yaşıyorlar. Çünkü pandemi süresince her istedikleri yapılmış, “hayır”ı bilmeyen paşa, prenses ve prensler haline gelmişler. Evet tablo iç açıcı görünmüyor ama çözümsüz de değil. İşte yeni nesil prens ve prenseslerle baş etme yolları...

Uzun süredir hangi öğretmen ile konuşsam aynı şeyi söylüyor. İster sınıf öğretmeni ister branş öğretmeni olsun, eğitimciler özellikle pandemi sonrası çocuklarda uyum ve davranış sorunları olduğunda hemfikir. Özellikle sınıf öğretmenleri bugüne kadar karşılaştıkları öğrencilerden farklı bir nesil görmekten şikâyetçi. Öğretmenlere göre yeni nesil bir konuya odaklanamıyor. İçlerinde dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite özellikleri taşıyan çocuk sayısı eskiye göre daha fazla. Uzun süreli ekrana maruz kaldıklarından olsa gerek okuma becerileri zayıf. Algılarında sorun var. Okuma yazmayı daha geç öğreniyorlar. Sosyal becerileri çok zayıf. Arkadaşlık ilişkisi kurmakta bile zorlanıyorlar. Grup çalışması yapamıyorlar.

HÂLÂ BEBEK GİBİLER

Çantalarını toplayamıyor, montlarını giyemiyor, hatta kaşıklarını bile tutmakta zorlanıyorlar. Sanki hâlâ bebekliklerini yaşıyorlar. Anne-babaya aşırı bağımlılar. Sürekli yönlendirme bekliyorlar. Şiddet ve kavga içerikli oyunlar oynuyor, sosyal medya fenomenlerini taklit ediyorlar. Anneler daha ilgisiz. Birinci sınıfta bile saçı röfleli, küpeli, geçici dövmeli çocuklar var. Evde hazırlanan yemeklerin yerine artık beslenme çantalarında hazır paketli gıda ürünleri var, kötü besleniyor, çabuk hastalanıyorlar.

EZİK AMA KİBİRLİ

Yeni neslin, öğretmenlerin gözlemlerine dayalı yeni özelliklerini sıralarken benim bile ruhum daraldı. Bugünün anne babalarının halini düşünemiyorum. Ama daha bitmedi, öğretmen gözlemlerine dayalı listemiz devam ediyor: Pandemi dönemi sonrası çocukların çoğunun özgüveni eksik, bazıları da özgüveni yerli yerinde olsun diye ebeveynleri tarafından aşırı motive edildiğinden oldukça saygısız. Çünkü her istedikleri yapılmış, “hayır”ı bilmeyen paşa, prenses ve prensler haline gelmişler. Kısacası pandemi sonrası aileye bağımlı, kibirli ama ezik, özgüvensiz ama saygısız, kendi işini yapamayan, saldırgan, yönergeleri anlamayan bir nesille karşı karşıyayız. Evet tablo pek iç açıcı değil ama yukarıda sıralanan problemlerin hiçbiri de çözümsüz değil.


Yazının Devamını Oku

Enkazdan mucize çıkaran üniversite

16 Aralık 2023
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi akademisyenleri, büyük felakete rağmen 3 patent aldı, nitelikli bilimsel dergilerde tam 143 yayın yaptı. Hatay’a giderek akademisyenleri gösterdikleri bilimsel çaba için kutlayan YÖK Başkanı Erol Özvar, “Hocalarımız mazeret üretmedi, bilim üretti. Acıyı bal eylemişler” dedi.

Geçen kış 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinden en çok etkilen illerden biri de Hatay’dı. Şehir adeta yerle bir oldu. Buradaki Mustafa Kemal Üniversitesi de depremde 38’i akademisyen olmak üzere 97 personelini ve 275 öğrencisini kaybetti. Kampüsü oluşturan binalardan pek çoğu yıkıldı veya ağır hasar aldı.

Deprem sonrası 277 personel çeşitli nedenlerle üniversiteden ayrıldı. Ancak Mustafa Kemal Üniversitesi’nin bugün her şeye rağmen görevinin başında olan akademisyenleri yüzyılın felaketine rağmen bilimsel üretkenliği sürdürerek mucizeler yarattı. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nin öğretim elemanları 2023 yılı içerisinde Web of Science’da Q1 sınıfında yer alan dergilerde 54, Q2 sınıfında yer alan dergilerde 89 yayın yaptı, ulusal ve uluslararası 45 proje hazırladı ve 3 de patent aldı.

YÖK BAŞKANI’NDAN ZİYARET

Geçtiğimiz günlerde Yürütme Kurulu’ndan bir ekiple Hatay’a giderek buradaki akademisyenleri gösterdikleri bilimsel çaba için kutlayan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Hocalarımızın üniversitelerini terk etmeden, başka yerlere göç etmeden üniversitelerine sahip çıkmaları, eğitim ve öğretim konusunda ısrar etmeleri, bilimsel çalışmalarını yapmak için gayret sarf etmeleri bu ülkenin canlılığının, hayatiyetinin temel göstergesidir” dedi ve şunları söyledi:

HOCALAR ACIYI BAL EYLEMİŞ

“Acıyı bal eylemiş hocalarımız. Sorunlara yönelik daha fazla araştırma yapmak, laboratuvarda deneyler yapmak, kısacası bilimsel etkinliklere daha fazla odaklanmak kendilerini psikolojik olarak güçlü hissetmelerini sağlamış. Acılarını, fakültelerinde, laboratuvarlarında, kliniklerinde çalışarak yenmişler, üstelik bunları bilimsel ürünlere tahvil etmişler. Depremde kaybettiğimiz üniversitemizin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Serhat Akın’ın yarım kalan çalışmasını arkadaşları tamamladı. Hocamız vefat etti ama araştırması değerli akademisyenlerimizin çabalarıyla sonuçlandırıldı. İlgili çalışma etki değeri yüksek bir dergiden geçtiğimiz hafta kabul de aldı.

Yazının Devamını Oku

Grammy’de bir Türk besteci

9 Aralık 2023
Müzik dünyasının uluslararası alanda en prestijli ödülü olan Grammy’ye Türk besteci Esin Aydıngöz, dijital platformda yayınlanan bir dizi için yaptığı The Rolling Stones’un “Paint It Black” düzenlemesiyle aday gösterildi.

Müzik dünyasının uluslararası alanda en prestijli ödülü olan Grammy’e Türk besteci Esin Aydıngöz, aday gösterildi. “Best Arrangement, Instrumental or A Cappella” dalında Grammy Ödülleri’ne aday olan Aydıngöz, adaylığını Alana Da Fonseca ve Chris Bacon ile paylaşıyor. Geçtiğimiz kasım ayında Netflix’e damgasını vuran Tim Burton imzalı “Wednesday” dizisi için yaptıkları The Rolling Stones’un “Paint It Black” düzenlemesiyle büyük ödüle aday olan üçlü, Ludwig Göransson, Nkosilathi Emmanuel Sibanda, John Carter Cash ve Hilario Duran gibi isimlerle yarışıyor.

SPOTIFY’DA 25 MİLYON DİNLENDİ

Yalnızca Spotify’da 25 milyon kereden fazla dinlenen “Paint It Black” düzenlemesi, Golden Globe ve Emmy ödüllerinde de birçok adaylığı bulunan Wednesday’in en sevilen sahnelerinden birinde yer alıyor. Başrollerinde Jenna Ortega, Emma Myers, Christina Ricci ve Catherine Zeta-Jones’un bulunduğu dizi Netflix’de 83 ülkede bir numara oldu. Paint It Black, Esin’in ilk Grammy adaylığı.

ARANJMANI İSTANBUL’DA YAPTI

30 yaşındaki Aydıngöz için bu adaylığı en özel yapan ögelerden birisi de bu aranjmanı İstanbul’dan yapmış olması. Normalde Amerika’da yaşayan ama pandemi dönemini ailesiyle Türkiye’de geçiren Aydıngöz, hem yurtiçi hem uluslararası projeleri ile kariyerine devam ediyor. Los Angeles’ta yaşayan besteci, orkestra şefi ve piyanist Esin Aydıngöz, televizyon dizileri, filmler ve video oyunları başta olmak üzere değişik projeler için besteler yapıyor; ayrıca konserlerde, turnelerde ve festivallerde piyanist, orkestra şefi ya da müzik direktörü olarak yer alıyor.

SONUÇLAR 4 ŞUBAT’TA

Aydıngöz, birlikte çalışma yaptığı iki arkadaşı Alana Da Fonseca ve Chris Bacon ile birlikte ilk 5’e kaldı. 4 Şubat’ta yayınlanacak sonuçlara göre kazanıp kazanmayacağı belli olacak.

Yazının Devamını Oku

Berkeley’li profesörden öğretmenlere 15 altın anahtar

25 Kasım 2023
Dünyanın farklı yerlerinde öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimleri üzerine araştırmalar yapan Berkeley’li profesör Özge Hacıfazlıoğlu, meslektaşlarına kariyerlerini küresel ölçeğe taşımaları için altın niteliğinde 15 tavsiyede bulundu...

Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü idi. İşte bu özel gün nedeniyle çok değerli bir öğretmenle görüştüm. Ve ondan meslektaşları için altın değerinde bazı tavsiyeler aldım. Bu değerli hocanın adı Özge Hacıfazlıoğlu. Kendisi Kaliforniya Üniversitesi Berkeley (University of California Berkeley) Eğitim Fakültesi Liderlik Programı’nda profesör unvanıyla görev yapıyor. Prof. Özge Hacıfazlıoğlu, yüksek lisans ve doktora programlarında ve eğitim liderlerinin yetiştirilmesinde aktif rol oynuyor. Ayrıca 20 yılı aşkın süredir Uluslararası Öğretmen Eğitimcileri Birliği’nde (ISATT), dünyanın farklı yerlerinde öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimleri üzerine araştırmalar yapıyor. Hacıfazlıoğlu, meslekte iz bırakmak ve dünya öğretmeni olmak için önerilerini 15 başlık altında sıralıyor:

1- Esnek ve paylaşımcı olun, öğrencilerinizle empati kurun: ABD’deki Wallace Vakfı’nın son raporunda kültüre dayalı liderliğe vurgu yapılıyor. Avrupa’da farklı kültürlerle iletişimi güçlendiren etkinlikler tasarlayan öğretmenlerin önemi sık sık dile getiriliyor. Değişen öğrenci profiliyle birlikte öğretmenler, esneklik, paylaşım ve empati gibi konularda farkındalık yaratarak öğrencilerine model olmalı.

2- Eşit öğrenme fırsatı verin: Eğitim ve öğretim süreçlerinde tüm öğrencilere eşit fırsatlar sunulmalı. Öğretmenler, sınıf içindeki çeşitli ihtiyaçlara duyarlı olarak eşitlik odaklı öğrenme fırsatları yaratmalı.

3- Sosyal adaleti sanat ve yaratıcılıkla benimsetin: Öğretmenler, sosyal adalet kavramını okul çapında benimsetmek için sanatsal ve kültürel etkinliklerde aktif rol almalı.

4- Eylem araştırmaları yoluyla değişimi yönetin: Öğretmenler, sınıf veya okulda karşılaştıkları sorunlar üzerine eylem araştırmaları yaparak değişim sürecine katkıda bulunmalı. Kendi  hikayelerinin ve yaşanmış deneyimlerin farkında olarak, daha iyi öğrenme ortamlarını yaratmaya yönelik arayışlarına sürekli devam etmeliler.

5- Yenilikçi öğrenme fırsatları yaratın: Öğretmen, yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitimde etkileşime dayalı yenilikçi yöntemler geliştirmeli.

Yazının Devamını Oku

Sadettin Öğretmen’i böyle uğurladılar... 44 yıla sevgi seli

18 Kasım 2023
44 yıllık coğrafya öğretmeni Sadettin İlker, geçen ay yaş haddinden emekli olup öğrencilerinden ayrıldı. Ancak bu veda sıradan olmadı. Ankara Sincan Anadolu Lisesi’ndeki son ders zili çaldığında sınıftan çıkan Sadettin Öğretmen’i, 17 yıl görev yaptığı okulda öğrencileri sevgi çemberine aldı.

SADETTİN İlker, Sincan Anadolu Lisesi’nde 17 yıldır coğrafya öğretmeni olarak görev yapıyordu. Geçtiğimiz ekim ayının sonunda 65 yaşını doldurduğu için yasa gereği yaş haddinden emekli olması ve çok sevdiği okuluna, öğrencilerine, meslektaşlarına veda etmesi gerekiyordu. Veda günü geldiğinde 44 yıldır hep olduğu gibi özenle giyinerek okuluna geldi ve son dersini vermek için sınıfına girdi. İşte bu son dersin sonunda sınıf kapısını açtığında, onu hiç ummadığı bir sürpriz bekliyordu.

‘SADETTİN İLKER HAFTASI’

Okulun koridorlarında yüzlerce öğrenci ve çok sayıda meslektaşı Sadettin Öğretmen için bir sevgi çemberi oluşturmuştu. Herkes onu alkışlıyor, herkes iyi dileklerini, sevgi ve saygılarını iletiyordu. Öğrencileri ona 44 yıldır kendilerine verdiği emeği simgeleyen 44 karanfil uzattılar. Okul yönetimi de onun emekli olduğu haftayı, “Sadettin İlker Haftası” olarak ilan etti.

HEP ÇOK SEVİLDİ

Mesleğe 1979 yılında Rize Pazar Lisesi’nde başlayan ve 9 yıl sonra Arhavi İmam Hatip Lisesi’ne giden Sadettin Öğretmen, bu okulda 20 yıl görev yapmıştı. Arhavi İmam Hatip Lisesi’nden 2008 yılında ayrılırken meslektaşları, öğrencileri hatta veliler onu yine alkışlarla uğurlamıştı.

10 ALTIN SIRRI

- ÖMRÜNÜN yarısından fazlasını bu mesleği yaparak geçiren Sadettin İlker’e, bir öğretmenin bu kadar sevilmesinin ve ardında böylesine derin bir iz bırakmasının formülünü sordum, o da 10 maddede açıkladı:

Yazının Devamını Oku

Karsız şehrin milli kayakçısı

4 Kasım 2023
Lal Öktem, kar yağışına hasret İzmir’de yaşıyor.

Ama azmiyle kayak pistlerinde başarıdan başarıya koşuyor. Farklı şampiyonalardan bugüne kadar 40 madalya kazanan ve 4 Türkiye şampiyonluğu bulunan milli kayakçının hedefi kış olimpiyat oyunlarında zirveye çıkmak.

Yaşar Üniversitesi öğrencisi ve milli kayakçı Lal Öktem, uluslararası yarışlara 2016 yılında ailesiyle birlikte babasının işi nedeniyle taşındığı İzmir’den katılmaya başladı. Ulusal ve uluslararası birçok şampiyonluğa imza atan milli sporcu, İzmir’in kayak ve kış sporlarına uzak olması nedeniyle antrenmanlarını Erzurum’da yapıyor. Lal Öktem, “İstanbul’da iken Uludağ’da pek yarış olmuyordu. İzmir’e gelince lig yarışlarına katılmak için Erzurum’a geçiyorum” diyor.

Yarışmalara şimdi Fransa’da hazırlanan Öktem’in hedefi, 2026 Milano Cortina Kış Olimpiyatları Oyunları’na katılmak.


Lal Öktem’in çok sayıda madalyası var..

FRANSA’DA HAZIRLANIYOR

Ailesiyle 2016’da İstanbul’dan İzmir’e yerleşti. Yarışlara ve antrenmanlara buradan gitmeye başladı. İzmir’deki ilk yılında Okullararası Türkiye Şampiyonası’nda ikinci olarak ilk madalyasını alan milli sporcu, ardından Türkiye Şampiyonası’nda ilk birinciliğini aldı. 2016’da yapılan milli takım seçmelerinde kadroya girdi, yurtdışındaki yarışlarda ülkemizi temsil ederek, pek çok kez kürsüye çıktı. Genç yetenek, 2019’da, Uluslararası Çocuk Kupası’nda ayrı kategorilerde birincilik ve ikincilik kazandı. Ardından milli takımla, Fransa Val d’Isere’de gerçekleştirilen Çocuk Kupası’na katıldı. 2020’de yeniden milli takıma davet edildi. Aynı yıl Okullararası Türkiye Şampiyonası’nda birinci, yine aynı yıl Uluslararası Çocuk Kupası’nda ikinci oldu. Spor kariyerine başarıyla devam eden milli kayakçı, 2021’de lig yarışlarının tamamında ise birinci oldu. Öktem, aynı yıl Dünya Gençler Alp Disiplini Kayak Şampiyonası’nda ve 2022’deki Avrupa Olimpik Kış Festivali’nde ülkemizi temsil etti. Öktem, bu yıl büyük slalom branşında Türkiye Şampiyonu olarak dikkatleri üzerine çekti. İstanbul Kayak Kulübü’nün lisanslı sporcusu olan milli sporcu, bu yıl yapılacak yarışlara bireysel olarak Fransa’da Grenoble şehrinde hazırlanıyor. Aralık ayında Türkiye’ye dönecek. Lal Öktem, kasım ortasında Avusturya’ya gidecek milli takıma katılacak.

Yazının Devamını Oku

Nasıl sadeleşecek ne hedefleniyor

2 Kasım 2023
Her bakan göreve geldikten sonra eğitim sistemini ve özellikle müfredatı değiştirmek için çalışmalar yaptı.

Müfredat bugüne kadar birkaç kez değişti. Ancak hâlâ ne öğrenciler ne de öğretmenler mutlu. Müfredatımız ağır ve tekrarları içeriyor. İlkokul, ortaokul ve lisede; Bakan Yusuf Tekin’in dediği gibi tekrar eden ve özellikle üniversite öğrencilerinin anlayacağı zorlukta konular yer alıyor. Müfredatı sadeleştirmek doğru karar. Ancak bu değişikliği yaparken sınav sistemini de gözden geçirmek gerekiyor.

YÜZE YAKIN YENİLEME

2000’li yıllardan itibaren bazen okul bazında bazen de ders bazında müfredatta değişiklikler yapıldı. Müfredatları geliştirme, yenileme ve güncelleme adıyla bugüne kadar yüze yakın yenileme ve düzenlemeler oldu. Bazen pilot olarak çalışmalar başladı, sonrasında uygulamaya geçildi. Bazen de 2017’de olduğu gibi Bakanlık 1 ay internet sitesinde yeni müfredatı askıya alarak görüş ve önerileri toplayıp, 1., 5. ve 9’uncu sınıflar için uygulamaya geçildi. Daha sonra da kalan tüm sınıflar için aynı uygulama kademe kademe yapıldı. Bu yılki uygulama nasıl yapılacak? Henüz ayrıntılar belli değil. Ancak, süreç kapsayıcı ve uzun olacak gibi...

ÖĞRENCİLERİ RAHATLATIR
Özellikle lise seviyesindeki okul terklerinin son yıllarda artmasını bazı uzmanlar derslerin yoğunluğuna ve ağırlığına bağlıyor. Özellikle son sınıf öğrenciler de işte bu yoğun derslere girmek yerine sınava daha rahat hazırlanmak için Açıköğretim Liseleri’ne geçmeyi tercih ediyor. Dijital çağın çocukları 40 dakikalık klasik ders ortamında adapte olamıyorlar.

GELECEK YILA HAZIRLIK

Ancak, müfredat değişimi her ne kadar önümüzdeki ay açıklanacak olsa da uygulamanın gelecek öğrenim yılını kapsaması bekleniyor. Çünkü, şu anda öğrenci ve öğretmenlerin ellerindeki kitapların ders yılı ortasında değişmesi ve özellikle son sınıfların bu müfredata göre sınavlara hazırlanması zor.

DETAYLAR ARALIKTA

Yazının Devamını Oku

Siber zorbalığa karşı 10 adımda mücadele

28 Ekim 2023
Teknoloji her alanda hayatın içinde yer alırken, beraberinde ‘riskleri’ de getiriyor. Bunlardan biri de dijital dünyanın karanlık yüzü ‘siber zorbalık’... Doç. Dr. Ali Murat Kırık, çocukları ve gençleri hedef alan siber zorbalığa karşı ailelere 10 kural tavsiyesinde bulundu...

Dijitalleşme hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Çocuklarımız artık dijital bir dünyaya doğuyor. Bu sayede her şeyi çok daha hızlı öğreniyor ve kavrıyorlar. Ancak uzmanlar, dijital dünyanın özellikle de çocuk ve gençler için bir de karanlık yüzünün olduğuna dikkat çekiyor. Bu karanlık yüzde saklı olan tuzaklardan biri de siber zorbalık.  Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Siber zorbalık, genellikle internet ortamında ve akıllı telefonlar aracılığıyla gerçekleşiyor. Özellikle gençler ve çocuklar arasında yaygınlaşan bir sorun. Üzülerek söylüyorum; siber zorbalık mağdurların fiziksel ve duygusal sağlığını olumsuz yönde etkiliyor, ruhsal çöküntüye neden olabiliyor. Aile iletişiminin sağlıklı olmadığı ortamlarda daha hızlı ortaya çıkıyor. Ancak bununla mücadelede on altın kural var” diyor. Doç.Dr. Kırık, çocukları ve gençleri koruyacak 10 kuralı şöyle sıralıyor:

1- BİLİNÇLENDİRME: Gençlere ve çocuklara, çevrimiçi zorbalığın ne olduğunu ve nasıl gerçekleştiğini anlatmalı, internet ortamında kötü niyetli kişilerin olabileceğini söylemeliyiz. 

2- GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI: Yeni nesile interneti nasıl güvenli bir şekilde kullanabileceklerini öğretmeliyiz. Örneğin; kimlik bilgilerini paylaşmamaları, tanımadıkları kişilerle iletişim kurmamaları ve eğer siber zorbalığa uğrarlarsa ne yapmaları gerektiğini bilmeliler.

3- GİZLİLİK AYARLARI: Sosyal medya ve diğer internet platformlarında gizlilik ayarlarını doğru bir şekilde yapılandırmalılar. Hangi bilgilerin paylaşılabilir, hangilerinin gizli olduğunu bilmeleri gerekir..

4- ŞÜPHELİ İÇERİKLERİ BİLDİRME: Kötü veya rahatsız edici içerikleri hemen ailelerine bildirmeliler. Aksi takdirde bu durum ciddi problemlerle karşı karşıya kalmamıza sebebiyet verebilir.

5- DUYARLILIK EĞİTİMİ:

Yazının Devamını Oku