Mehmet Arslan

Başkanlar ve hocalar VAR’da maçları yönetecek

18 Ekim 2022
Futbolumuzun bitmeyen en büyük kavgasıdır hakem kararları. VAR sistemi hayata geçtiğinde bu tartışmaların son bulacağı iddia edilmişti.

Ama bu coğrafyayı tanıyan, futbol iklimini iyi okuyan biri olarak benim iddiam tam tersi yöndeydi. Hayır bitmeyecek, aksine daha da artacak.

Öyle de oldu. Olacaktı da. Çünkü başarısız yönetimlerin sığınağıydı hakem kararları.

Hakem ve yardımcı hakem suçlanırken, buna VAR hakemleri de eklenince, sığınacak limanlar da artmaya başladı yönetimler için.

Bir ara VAR operatörlerine kadar ulaştı suçlamalar.

EKSiK OLAN YANIMIZ iYi NiYET VE EMPATi

Hiçbir zaman hakemlerin mükemmel olduğunu iddia etmedim. Ama futbolun aktörleri arasında (şu anda) en eğitimli kesimin hakemler olduğu konusunda iddialıyım.

Eksik olan yanımız iyi niyetimiz ve empati duygumuzdu.

Geçtiğimiz günlerde TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile bir araya geldim.

Yazının Devamını Oku

Arda’nın vedası ve ikinci itirazım

13 Eylül 2022
Türk futbolunun en kariyerli yıldızına bizler ve Galatasaray böyle bir vedayı layık gördük. Soldaki fotoğrafta Liverpool, Wijnaldum’u uğurluyor. Sağdakinde ise Arda Turan, futbolu bıraktığını anlatıyor. Sosyal medyadan yayınladığı bir video ile. Bu iki görüntüyü yan yana getirince içim ‘cız’ etti.

Önce soldaki fotoğrafa bakın. Sonra da sağdakine.. Soldaki fotoğrafta Liverpool, futbolcusu Georginio Wijnaldum’u uğurluyor.

Hayır, Vijnaldum futbolu bırakmıyor. Sadece Liverpool Kulübü’nden ayrılıyor.

Sağdaki fotoğrafta ise Arda Turan, futbolu bıraktığını anlatıyor. Sosyal medyadan yayınladığı bir video ile...

Bu görüntüyü yan yana getirdiğimde içim “cız” etti. Türk futbol tarihinin en büyük kariyerine ulaşmış, bir yıldıza biz futbolseverler ve Galatasaray Kulübü böyle bir vedayı layık gördük.

BiZ VEDA ETMEYi BiLMiYORUZ

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un seçim dönemindeki bir sözünü hiç unutmadım:

“Biz veda etmeyi bilmiyoruz.”

Yazının Devamını Oku

"Ahmet Başkan da üzülmüş ben de çok üzüldüm"

20 Ağustos 2022
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ‘şu hakemi istemiyoruz’ diye bana gelmeyin derken kastettiği ismin Çebi olmadığını açıkladı.

“Açıklamalarımın muhatabı ne Beşiktaş Kulübü, ne bir başka kulüp, ne de Ahmet Nur Çebi’ydi. Ahmet Başkan’ı bu meselenin böyle yanlış yerlere gittiğini görünce hemen aradım, o cümlelerin asla kendisine karşı bir şey olmadığını söyledim. Uzun uzun konuştuk ve aramızda hiçbir yanlış anlaşılma kalmadı.”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ile konuştum. Önceki gün yaptığı, “Şu hakemi istemiyoruz diye bana gelmeyin” ifadeleri ile Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’yi işaret edip etmediğini sordum.

“Kesinlikle HAYIR” dedi. Böyle algılanmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Mehmet Büyükekşi ve Ahmet Nur Çebi gibi spor adamlarını seviyorum.

İletişime ve öz eleştiriye açıklar. Dolayısıyla kavgayla değil, uzlaşarak çözümden yanalar.

Mehmet Büyükekşi, yayın saatleri başta olmak üzere, Ahmet Nur Çebi konusunda kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

Sayın Başkan’ın ifadelerini satırına bile dokunmadan aktarıyorum.

KiŞiSEL MÜDAHALE MÜMKÜN DEĞiL HAKEM ATAMALARINI KiŞiSEL iNiSiYATiFiN DIŞINA ÇIKARDIK

Açıklamalarımın muhatabı ne Beşiktaş Kulübü, ne bir başka kulüp, ne de Ahmet Nur Çebi değildi. O açıklamadan hemen bir iki dakika sonra bir spor muhabiri aynı bu soruyu sordu bana. Ona da aynısını söyledim. O genel bir mesajdı.

Yazının Devamını Oku

Türk futbolunu karanlığa gömdünüz

13 Ağustos 2022
Süper Lig’i boş tribünlerden kurtarmanın tek yolu gündüz maçlarıdır. Hem “Kadınlar ve çocuklar statlara gelsin” diyorsunuz hem de maçları neredeyse gece yarısı başlatıyorsunuz. ‘Hava sıcak’ bahanesinin arkasına saklanmayın. Eğer sıcaksa diğer karşılaşmaları neden saat 19.15’te oynatıyorsunuz? Maçlardan önce sanatçı çağırarak, konserler düzenleyerek aileleri tribünleri çekemezsiniz, bu şekilde yapmakla ancak kendinizi kandırırsınız.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) sezon başında bir karar aldı. Futbola olan ilgiyi çok daha geniş bir alana yaymak için kadın ve çocukları tribünlere davet etti. Sanatçılarla anlaştı, maçtan önce taraftarlara konserler verileceği açıklandı. TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi kadınları ve çocukları tribünlere, futbol maçlarına davet etti.

Sonra ne oldu?

Aynı başkan futbolseverlerin özellikle izlediği 3 büyük kulübün Süper Lig karşılaşmalarının başlama saatini 21.45’e aldı.

ERTESi GÜNE SARKAN MAÇLAR BiLE OLUYOR

Sayın Başkan Büyükekşi... 21.45’te başlayan bir karşılaşmanın bitiş saati en iyi ihtimalle 23.45.

Hatta ertesi güne sarkan karşılaşmalar da oluyor.

Bu başlama saatleri ile kadın ve çocukları gerçekten futbol için tribünlere çekebileceğinize inanıyor musunuz?

Yanıtınızı biliyorum.

Yazının Devamını Oku

Veri sihirbazı Türk futbolunu değiştirecek mi?

9 Haziran 2022
Göztepe, Midtjylland ve Brentford ile mucizeler yaratan Ankersen’in elinde. Önceliği sadece kupalar değil, hedeflerin tutturulması. İlk şart, futbol akademisinin kurulması. Alt yapıdan oyuncu yetiştirilmesi, sürdürebilir bir başarı ve ekonomi yaratılması. Bu anlaşma sadece Göztepe’nin değil, Türk futbolunun da kaderini değiştireceğe benziyor.

Raskolnikov, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sında yanlış olduğunu bildiği bir eylemi roman boyunca haklı çıkarmaya çalışır. St. Petersburg’da bir tefeciyi öldüren Raskolnikov, dünyanın bencil ve kötü bir tefeci var olmadan da daha iyi bir yer olabileceğini ve onun servetiyle daha iyi işler yapılabileceğini söyleyerek savunur kendini. Ama yaptıklarından sonra onu sürekli rahatsız eden vicdanını hiç hesaplamamıştır. Raskolnikov, en az romanın yazarı Dostoyevski kadar tanınan bir kahramandır. Bugün size başka bir yazardan ve yazdığı kitabın önüne geçen bir kahramandan söz edeceğim. Hayatı yazdığı kitapla değişen, futbolu ve başarı kavramını değiştiren Rasmus Ankersen’den.

ESKİ BİR FUTBOLCU VE PERFORMANS USTASI

Ankersen eski bir futbolcu ve performans ustası. Raskolnikov ile tek benzerliği hayata, futbola ve başarıya alışılmışın dışında bakabilme yeteneği. Ankersen, günün birinde, kendi kendine sorar:

· Neden orta mesafe koşucuları Etiyopya’dan çıkıyor?

· Niye en iyi kadın golfçüler Kore’den?

· Ve neden Jamaikalı sprinterler bu kadar hızlı? Bu sorunun yanıtını bulmak için 6 ay boyunca seyahate çıkarak dünyanın en yetenekli sporcuları ile bir araya gelir. Bu deneyimlerini de “The Gold Mine Effect” (Altın madeni) isimli kitabı yazarak paylaşır.

MIDTJYLLAND'I BAŞTAN YARATTI

Matthew Benham, Oxford mezunu başarılı bir iş adamı. Başarısının temelinde de futbolda bahis oynayanlara sunduğu veriler. Çocukluğundan bu yana Londra’daki FC Brentford takımının da taraftarı. Tüm hayali FC Brentford’u, Premier Lig’de görmek.. Kulübü satın alır ve tam da bu dönemde, Ankersen’in, “The Gold Mine Effect” isimli kitabıyla tanışır. Çok para harcamadan, yeteneklere yatırım yaparak, “Başka türlüsü de mümkün” diyen iki ismin destansı hikayesi Londra’da yedikleri bir yemekle başlar. Matthew Benham, ilk olarak Ankersen’in önerisiyle FC Midtjylland takımını 6.2 milyon Pound ödeyerek satın alır ve başına da Rasmus Ankersen’ı getirir.

Yazının Devamını Oku

Seni çok özleyeceğiz İsmail Hocam

5 Haziran 2022
Fenerbahçe’deki görevini layıkıyla yerine getirip alkışlarla veda eden İsmail Kartal, sadece başarılı bir teknik direktör değildi... “Futbolculuk hayatımda hep Fenerbahçe’ye ve taraftarına layık olmak vardı içimde. Bugün dönüp baktığımda ne hissediyorsunuz, derseniz ‘Mutluyum’ derim. Çocukluk hayalini gerçekleştiren bir çocuğun mutluluğu. Sonra teknik direktörlük... Oyuncular bir gün maçtan sonra bana gelip teşekkür ettiler” diyor, en sıkıntılı döneminde göreve koşup bahane üretmeden çalışan ve başarılı olan İsmail Kartal...

Attila İlhan bir şiirinde kaybettiğimiz güzellikleri, “Maviye çıkardı çocukluğumuz. Ne yana dönsek umut, kime tutunsak vefa. Çaldılar ceplerimizden çocukluğumuzu” diye anlatır.

Dün Fenerbahçe Mali Genel Kurulu’nda İsmail Kartal ile eşinin fotoğraflarını ve gözyaşlarını gördüğümde bu şiir geldi aklıma.

Çocukluğumuza dair ne güzellik varsa 6 ayda tümünü yaşattı bize İsmail Kartal.

Vefa... Bağışlama... Adanmışlık...

Sorgusuz sualsiz affetme yüceliği...

Ve dün Fenerbahçe’ye veda etti. Törenden hemen sonra kısa bir telefon konuşması yaptım. Doğrusu ben de çok duygulandım.

FENERBAHÇE iLE iLK TANIŞMASI MiTHATPAŞA STADI’NDA OLMUŞ

İsmail Kartal’ın büyükbabası Rizeli. 1852 yılında İstanbul’a göç etmiş, Anadolu Kavağı’na. Babası balıkçı. Kartal, Anadolu Kavağı’nda dünyaya gelmiş.

Yazının Devamını Oku

İşte Jesus’un toplantıda söylemediği Mesut Özil kararı

4 Haziran 2022
Portekizli teknik adamın, takımdaki geleceği tartışılan ünlü futbolcuyla ilgili düşüncesi net. Bilindiği üzere Fenerbahçe, Mesut Özil ve Ozan Tufan’ın kadro dışı bırakılmasından sonra yükselişe geçmiş ve sarı lacivertlilerin bu iki oyuncu ayrıldıktan sonra ‘takım’ olduğu belirtilmişti. 2.5 aydır takımın tüm maçlarını izleyen Jorge Jesus da aynı kanaatte. Bunun yanı sıra Mesut ile yönetim arasında da bağlar tamamen koptu. Bütün bunlar Mesut Özil döneminin kapandığının açık göstergesi.

Fenerbahçe teknik direktörlük için en uygun ismi buldu. Ama şimdi karar zamanı... Gözler Jorge Jesus’ta. Mesut Özil gidecek mi, kalacak mı? Bana gelen bilgi net: Jesus, Özil’i veto etti.

“Fenerbahçe giderek halkın takımı olmaktan uzaklaşıyor” dedi arkadaşım. Sonra da ekledi:

“Eğer Jorge Jesus’u Galatasaray ya da Beşiktaş transfer etmiş olsaydı, hakkında pek çok şeyi bilme, görme, tanıma ve konuşma şansımız olurdu. Ama Fenerbahçe ısrarla onu saklıyor. Sanki halkın değil, belli bir grubun takımı olmaya başlıyor Fenerbahçe.”

Bu tespit karşısında sustum. Ve içten içe arkadaşıma hak verdim. Evet biliyorum, günümüzde ‘ulaşılmazlık’ bir güç sembolü haline dönüştü. Ne kadar ulaşılmaz olursanız, o kadar çizgi roman kahramanlarına dönüşüyorsunuz.

Futbolseverlerin onu daha yakından tanımaya, tanışmaya, öngörülerini bilmeye hakkı var diye düşünüyorum.

Ama Türkiye’de kulüplerin iletişimi ne yazık ki kamuoyunu bilgilendirmeye değil, ‘başkan’ ile iletişime ve iyi geçinmeye dayandığı için yaşadıklarımız çok da sürpriz değil.

Bu biraz da uzun olan girişi 2-3 gün süren çabalarımın nasıl başarısızlıkla sonuçlandığını anlatmak için yazdım.

YENi SEZONUN SLOGANI BELLi: HAZIR MISINIZ

Yazının Devamını Oku

Baba-oğul tarih yazdı

26 Mayıs 2022
1992 Barcelona'da 45 saniye süren bir 400 metre yarışı filmlere konu olacak 'tarihin en dramatik' yarışlarından biriydi.

Derek Redmond’ı hatırlar mısınız? Eğer benim gibi bir atletizm sevdalısıysanız, yanıtınız kesinlikle “Evet” olacaktır. Ama onu unutulmaz yapan şey kazandığı altın madalyalar ya da kırdığı rekorlar değil. Göz yaşartan bir yarış öyküsü var onun. Bugün size Derek’in hikayesini anlatmak istiyorum. 3 Eylül 1965 yılında İngiltere’de, Buckihghamshire’de doğdu, Derek.

PİSTE ÇIKTIĞINDA MÜKEMMEL HİSSEDİYORDU

Yetenekli bir gençti. Atletizm sevdalısıydı. Kariyerinde hızla yükselmeye başladı. 1992 yılına gelindiğinde olimpiyat barajını geçti ve Barcelona Oyunları’nda 400 metrede ülkesini temsil etme hakkı kazandı. 1 ve 2. turları geçti. 400 metrede yarı finale kalmayı başardı. Yarı finalden finale ve madalyaya 1 adım kalmıştı. O gün piste çıktığında kendini “Mükemmel” hissediyordu.

TEK AYAKLA YARIŞI BİTİRMEYE ÇALIŞMASI BÜYÜK ALKIŞ ALDI

Yarı final başladığında Derek Redmond yarış liderliğine yükseldi. Bu tempoyla devam ederse final garantiydi. Ama yarışın 16. saniyesinde sağ bacağında müthiş bir acı hissetti. Ve feryatlar içinde kendini yere bıraktı. Sağlık görevlileri yardımına koştuğunda diğer atletler yarışı tamamlamıştı bile. Oyunlar Redmond için bitmişti ama o dayanılmaz acı devam ediyordu. Görevlilerin ilk müdahalesi biter bitmez zorlukla ayağa kalktı.

ACISI YÜZÜNDEN OKUNUYORDU

Tek ayağının üzerinde sekerek, yarışı bitirmek için harekete geçti. Acı içinde kıvranıyor, tek ayağının üzerinde yaklaşık 250 metrelik bir mesafeyi kat etmeye çalışıyordu. Acısı yüzünden okunuyordu. On binlerce izleyici bir yandan şaşkınlık, bir yandan da hayranlıkla ayağa kalkmış, bu eşsiz başkaldırıyı alkışlamaya başlamıştı. Ama milyonları göz yaşına boğacak olan sahne henüz yaşanmamıştı.

Yazının Devamını Oku