Mehmet Arslan

Aziz Yıldırım, Ali Koç'a; Fatih Terim, Burak Elmas'a karşı

26 Mart 2022
F.Bahçe Divan Başkanlığı için Küçük ile Dündar yarışıyor ama asıl kavga perde arkasında. 2018’de Koç’un büyük farkla kazandığı seçimin rövanşı divanda yapılacak. G.Saray’da Burak Elmas ve yönetiminin ibra edilip edilmeyeceği bugün belli olacak. Peki Fatih Terim’in tavrı ne olacak? Kendisine yakın isimler ‘İbra yok’ diyor.

Fenerbahçe'de de Yüksek Divan Kurulu başkanlığı için 4 aday var ama 2 isim öne çıktı. Şu anda başkanlık yapan Vefa Küçük ve hepimizin ustası Uğur Dündar. Her ikisi de çok sevdiğim, dahası çok büyük saygı beslediğim iki isim. Keşke bir arada çalışma şansları olsaydı. Ama kader onları karşı karşıya getirdi. Başkanlık için Uğur Dündar ve Vefa Küçük yarışıyor ama asıl kavga perde arkasında, Ali Koç ile Aziz Yıldırım arasında.

- Aziz Yıldırım, Uğur Dündar’ı destekliyor.

- Ali Koç ise Vefa Küçük’ü.

2018’de Koç’un büyük oy farkıyla kazandığı seçimin rövanş hazırlıkları Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı seçimlerinde yapılacak. Uğur Dündar kazanırsa seçimli olağan kongrede Ali Koç’un işi biraz zorlaşacak. Muhalefet Koç’un karşısına mutlaka bir aday çıkaracak. Yani ilk hedef Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı ama nihai hedef Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı.

BURAK ELMAS MI FATİH TERİM Mİ KAZANACAK

Galatasaray’da bugün yapılacak mali genel kurulda Burak Elmas yönetimi ciddi bir sınav verecek. Sonucu merakla beklenen soru şu:

“Elmas ve yönetimi ibra edilecek mi?”

Adnan Polat yönetimini ibra etmeyerek bu tehlikeli yolu açan genel kurul, ne yazık ki ibra yöntemini bir denetleme görevi olarak değil, başkanların üzerinde sallanan DEMOKLES’iN KILICI gibi kullanmaya başladı. Ve mali genel kurullar seçimli kongrelere dönüşmeye başladı. Ama benim daha çok merak ettiğim konu, Fatih Terim’in bu kongrede nasıl bir tavır alacağı. Kendisine yakın isimler, “İBRA YOK” diyor. Yani Elmas yönetimine Terim taraftarları çoktan savaş açtı. Ve bugün genel kurulda kozlarını paylaşacaklar. Bakalım kim kazanacak?

Yazının Devamını Oku

O gol, bu ligin kahrolası sahtekârlık kültürünün bir ürünü

15 Mart 2022
Oyuncuların aldatmaya yönelik kıvranışlarını değil, futbol izlemek istiyoruz.

100 metre yarışları hem atletizmin, hem de sporun en çok izlenen, sonucu en merakla beklenen yarışıdır. Konsantrasyon, hız ve güç gerektiren olağanüstü bir branştır. Bir dönem Carl Lewis, Mourice Green, Donavan Bailey ve Usain Bolt gibi yıldızlarla milyonlarca izleyiciyi ekran başına topladı.

8-9 atlet çıkış takozunun başına geçtiğinde an, zaman dururdu. Hepi topu 10 saniye sürecek yarışta, tabanca sesiyle birlikte atletlerin ok gibi fırlaması bir olurdu.

Saniyenin binde birini ölçebilen teknoloji sayesinde, hangi atletin tabanca sesinden önce takozdan ayrıldığı tespit edilirdi.

Bir atlet 2 kez faullü çıkış yaparsa, yani tabanca sesinden önce hareketlenirse yarış dışı bırakılırdı. Her atletin 1 kez hata yapma hakkı vardı.

100 metre yarışları bu açıdan giderek bir eziyet haline dönüşmeye başladı. Bazen 2-3 atlet hatalı çıkış yapıyordu. Ve 10 saniyelik yarış uzadıkça uzuyordu. Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) toplandı...

TAKTiK iCABI HATALI ÇIKIŞ

· Bazı atletler bu uygulamayı bir taktik olarak (rakiplerinin konsantrasyonunu bozmak için) kullanmaya başladı. Daha da önemlisi TV izleyicisi bu aksiyonsuz geçen ve taktik olarak hatalı çıkış yapan atletler yüzünden ekrandan kaçıyor.

· Bundan sonra 8-9 atlet içinden kim 1 kez hatalı çıkış yaparsa sarı kart gösterilecek. İkinci kez hatalı çıkış yapan kim olursa olsun diskalifiye edilecek.

Yazının Devamını Oku

İşte Ali Koç ve Fenerbahçe gerçekleri

24 Şubat 2022
Sarı-lacivertlilerin 2022-23 sezonu planı netleşiyor.

Fenerbahçe lige havlu attı. Taraftar mutsuz, futbolcu ve yönetim de mutsuz. Öyle bir psikolojiye girdi ki sarı lacivertliler, geçtiğimiz hafta Fatih Çekirge’nin yazdığı gibi, “Haydi Fenerbahçe” ile “Yönetim istifa” sloganları arasında gidip geliyor.

Bir umut arıyor, geleceğe yönelik bir ışık arıyor. Ve o ışığı da Ali Koç ve yönetiminin istifasında görüyor. Hayır, Ali Koç istifa etmeyecek. Tam aksine daha hırslı ve kararlı göreve devam edecek. Bu durumda taraftar bir karar vermeli. Ya istifa sesleri ile kaosu büyütecek ya da beyaz bir sayfa açacak. Ben beyaz bir sayfadan yanayım. Neden mi? Şimdi ona gelelim.

1. YAZI: MESUT AYRILIRSA SAKIN ŞAŞIRMAYIN

Önce Mesut Özil’den başlayayım. Hiç lafı eğip bükmeden de yazayım. Mesut Özil, Fenerbahçe için şu anda bir problem. Kulüple yaşadığı bir sorun yok ama şu ana kadar ne Mesut, ne de Fenerbahçe aradıklarını bulamadı. Mesut sorunu mu yaşıyor? Evet. Bir ülkeye tatile gelmekle o ülkede yaşamak, çalışmak çok faklı. Mesut bu zorluğu aşamadı. Gelecek sezon Mesut, Fenerbahçe’de oynar mı? Bu soruya açıkça, “Evet” diyemiyorum. Haydi daha açık yazayım, “Mesut ayrılırsa, kimse şaşırmasın.”

2. YAZI: MESUT'UN MALİYETİ, GUSTAVO'NUN MALİYETİ

Mesut transferi doğru bir karar mıydı, yanıtım kesinlikle EVET.

1- Fenerbahçe bu hamleyle yıldız transfer etme refleksini yeniden kazandı.

2-

Yazının Devamını Oku

Değişim istiyorsanız önce siz değişmelisiniz

12 Şubat 2022
Sayın Ali Koç, futbolun transfer yapmaktan ibaret olduğunu söyleyenlere inandınız ama öyle değil...

Fenerbahçe’nin yıldızı Mesut Özil değildir.

· Fenerbahçe’nin tek bir yıldızı vardır: Ali Koç.

· Fenerbahçe şampiyon olduğu takdirde sokaklardaki parke taşlarını sarı laciverte boyayıp satma potansiyeli olan bir başkana sahip artık.

· O bir başkandan daha çok şey ifade ediyor Fenerbahçe için.

· Adanmışlığın, sadakatin, gençliğin tutkunun, aklın ve bilginin vücut bulmuş hali çünkü.

· Tepeden tırnağa Fenerbahçe’yi tanımlıyor ve temsil ediyor.

İNANDIRICILIĞINI YİTİRİYOR 

Ali Koç başkan seçildiğinde ve hatta ilk 3 yıllık başkanlığı döneminde bu düşüncem hiç değişmedi. Ama zaman ilerledikçe ve sayın Koç’un icraatlarını gördükçe yaşadığım hayal kırıklığını kelimelerle ifade etmek güçleşti. Şimdi tepeden tırnağa tüm taraftarlar istifa istiyor. Ali Koç yönetimine olan inançlarını, alınan sonuçlarla birlikte her geçen gün kaybediyorlar ve son derece haklılar. Bu inancı yeniden tesis etmek bir yana, Ali Koç yönetimi hemen her gün yeni bir icraatı ile ya da icraatsızlığı ile var olan güveni de yerle bir ediyor.

Yazının Devamını Oku

Kendi kendini yendi Fenerbahçe

14 Aralık 2021
Gaziantep maçında yenilen gollerin başka bir açıklaması yok...

F.Bahçe’nin kazanması için özel bir futbol oynamasına gerek yok. Pereira, ligdeki rakiplerinin aksine olağanüstü yetenekli ve kaliteli oyunculara sahip. Bu kalite ve yeteneklerin sahada doğru kullanılması ve onlardan maksimum verim alınması sarı lacivertlilerin kazanması için yeterli olmalı. Bu bakımdan Fenerbahçe’nin temel problemi ne 3’lü savunma, ne de 4’lü defanstı.

FABRiKA AYARLARINA DÖNDÜLER

Temel problem bu verimin alınmaması. Rakipleri ile aralarındaki kalite ve yetenek farkını yani en güçlü yanını sahaya yansıtamıyor Fenerbahçe. 4-0 kazanılan Rize maçı ilk kez bu zaafını yendiği karşılaşma oldu. Açıkçası Gaziantep maçında da benzer bir beklenti içimdeydim. Hele Trabzonspor’un, Antalya yenilgisi sonrası bu beklentim daha da arttı.

İlk yarıda oyunun tam anlamıyla hakimiydi Fenerbahçe. Üstelik bu oyunu ve mücadeleyi o çok eleştirilen 3’lü savunmayla oynamalarına rağmen sergilediler. Bir anlamda ligin ilk haftalarındaki fabrika ayarlarına döndüler. Ama ikinci yarıda da öylesine bireysel hatalar yaptılar ki, gol yedikçe hem psikolojik, hem de fiziksel anlamda yıkıldılar. Bir anlamda yetenek, beceri ve kalitesiyle kendi kendini yendi Fenerbahçe. Gaziantep’in mücadelesini elbette inkar etmiyorum. Ama bu seviyedeki Fenerbahçe’nin bireysel hatalarla 3 gol yemesini de ancak böyle açıklayabiliyorum.

SORU ŞU: 

1- Pereira mı bu yetenekleri oynatamıyor? 

2- Yetenekler mi bizi kandırıyor, oynayamıyor?

ALBERT CAMUS VE BERKE

Yazının Devamını Oku

Koç gibi başladı, kendi gibi bitirdi

22 Kasım 2021
Oyuna 4’lü defansla başlayan Pereira 71’de 3’lüye döndü ve 3 puanı aldı.

Bir anlamda Pereira için de test maçıydı. Ya kendisi olacaktı ya da başkan Ali Koç’u dinleyip farklı bir 11 ve formasyonla sahaya çıkacaktı. Pereira ikinci seçeneği tercih etti.

Hem Mesut Özil’e yer açtı hem de 4’lü savunmaya dönerek Ali Koç’un Fenerbahçe TV’de yaptığı açıklamaların paralelinde bir kadroyu sahaya sürdü.

Fenerbahçe kaliteli oyunculara sahip kaliteli bir takım. Ama bir takımda kalite yükselirken, oyuncular ile sistem arasında uyum sağlayamıyorsanız sadece kaliteli oyunculara sahip olmakla kalıyorsanız.

Fenerbahçe’nin sorunu tam da buydu. O zaman takım içinde kartlar yeniden dağıtıldı.

Madem formasyonumuz, planımız kazanmaya yetmiyor, o zaman kaliteli oyuncularımızla kazanalım. 13 haftalık çalışma, sistem
baştan sona değişti dün.

iLK YARIDA iNiSiYATiF FENERBAHÇE’DEYDi

İrfan Can da kadrodaydı, Mesut Özil de... Hatta Sosa da... Oyun başlamadan Fenerbahçe adına soru işaretlerim vardı:

Yazının Devamını Oku

Bu maç aslında Trabzon’da kaybedildi

31 Ekim 2021
Konya yenilgisi, hayali düşman yaratıp özeleştiri yapmamanın sonucudur.

Bu yenilgi, bahane üretmenin, hayali düşman yaratıp iktidarı koruma peşinde koşmanın, özeleştiriye karşı aldığı en büyük hezimettir. Siz her kayıp sonrası kamera karşısına geçip:

· Bizi şampiyon yapmayacaklar...

· TFF’de bir yapı var önümüzü kesiyor...

· Bu hakemler yenilginin en büyük nedeni... Açıklamalarını yapar, en küçük bir eleştiriyi dahi sizin iktidarınıza yönelik bir tehdit olarak yorumlar ve taraftara bunu satarsanız, futbol takımının duygularını ve özgüvenini yerlebir edersiniz. Ve bu sonu kendi ellerinizle hazırlamış olursunuz.

VITOR PEREiRA KONUŞMALIYDI

Fenerbahçe için aslında Konya maçı da, Alanya maçı da Trabzonspor yenilgisinden sonra zaten kaybedilmişti. Nasıl mı? Anlatayım... Jose Mourinho, Real Madrid’in başındayken 5-0 kaybedilen bir Barcelona maçı sonrası ne hissettiğini soranlara şöyle yanıt veriyordu:

· “Hemen yarın bir maç olsun istiyorum. Bu yenilgiyi unutmak için.” Fenerbahçe böyle bir duygudan, böyle bir sorumluluktan kaçtı. Böyle bir özeleştiri becerisi gösteremedi. Bir yenilgi sonrası futbolcularına seslenmesi gereken Pereira’ydı. Onlar takım halinde yalnız kalmalı ve çıkış yolunu birlikte bulmalılardı. Oysa tam tersi oldu.

BAHANE HAZIR NASIL OLSA!

Yazının Devamını Oku

Dev maçın asıl kazananı patron yönetimi

18 Ekim 2021
Futbolcu ve teknik adam özgürlüğü ve liderliği 2 takımın performansının temel nedeni.

Eskilerin anlamaya çalıştığı dünya çok basitti. Artık dünyayı bekleyen su kıtlığından, Çin’in dijital emperyalizmine kadar milyonlarca şeyi bilmek gerekiyor. Dünya anlaşılabilirliğini kaybediyor.

Bu sözleri nerede okudun hatırlamıyorum, ama tıpkı dünya gibi futbolda anlaşılabilirliğini kaybediyor.

Bir takımın neden kazandığını ya da kaybettiğini sadece saha içinde oynanan futbola ya da oynayan futbolculara bakarak açıklama dönemi artık eskide kaldı.

ÖZKÖK’ÜN DEDİĞi GiBi

Çok derin daha analizlere ve yönetim modellerine odaklanmanız gerekiyor. Trabzonspor-Fenerbahçe maçını ben bu gözle izledim.

Kazanan aslında bir futbol takımından daha çok sevgili Ertuğrul Özkök’ün deyimiyle “Boss management”ti. Yani patron yönetimi.

ÖZGÜR TAKIMLAR

Trabzonspor ve Fenerbahçe’yi bu sezon öne çıkaran en önemli unsur buydu. İki teknik adam da bu iki camia da her daim eli takımın üstünde olan başkan modelini revize ettiler.

Yazının Devamını Oku