Mehmet Arslan

Stefan Kuntz gemileri yakmaya mecbur kaldı

14 Eylül 2023
Geldiğinden beri eleştirilerin 1 numaralı hedefiydi, Japonya maçı sonrası açıklamaları yine gündem oldu. “Müthiş bir kariyeri var. Oyuncuları suçlamaması gerektiğini elbette biliyor. Ama bazen bir ‘Şok’a ihtiyacı vardır takımların. Bütün bunlar planlı bir açıklama olarak geliyor bana. Euro 2024 için belki de son çare olarak bu açıklamaya sarıldı. TFF desteğini net olarak açıklamalı. Başka bir düşünce varsa da bu hemen paylaşılmalı.”

Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz geldiği günden bu yana eleştirilerin bir numaralı hedefi haline geldi.

Japonya maçından sonra yaptığı açıklamalar da gündeme oturdu. Kuntz’un sözlerinde 4 madde öne çıktı.

1- Futbolcular yüzde yüzünü vermedi, bu canımı acıttı.

2- Saha ortasında cevap verilir, röportajlarda değil.

3- Kimse teknik direktörü korumuyor, hep sorgulanıyor.

4- Bazı oyuncular fiziken yetersiz, iyi çalışmıyorlar. Futbol sonuç odaklı bir oyun. Burada Darwin’in kuralları geçerli bu oyunda. Güçlü olan ayakta kalıyor. Milli Takım’ın son 2 maçta aldığı sonuçlara baktığınızda, Kuntz’un sözlerine dudak bükebilirsiniz. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. Hiç mi doğru söylemiyor Kuntz?

FUTBOLCULARIM YÜZDE YÜZÜNÜ VERMEDi BU CANIMI ACITIYOR

Dedim ya geldiği günden bu yana eleştirilerin hedefi oldu. Varlığı, bilgisi hep sorgulandı. Hatta bir takım isimlere Milli Takım yolu açmak için özellikle eleştirildi. Böylece bir taşla 2 kuş vurulmuş oldu. Hem Kuntz yıpratıldı, hem de oyuncularla arasındaki bağ koparıldı. “Futbolcular yüzde yüzünü vermedi” ifadesi Alman hocanın doğrudan, hedef gözeterek yaptığı bir suçlama.

Yazının Devamını Oku

Dertleri Milli Takım değil! ‘Stefan Kuntz gitsin, bizim adamımız gelsin’

10 Eylül 2023
Ermenistan beraberliği sonrası kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan havanın perde arkası... Beni sonuçtan daha fazla üzen; Milli Takım ve hocası üzerinde oynanan oyunlar. En başta medyadaki bazı isimler ‘Kuntz gitsin yerine şu teknik direktör gelsin’ diye, alınan her başarısız sonucu bu oyun için kurguluyorlar. Bazı teknik adamlar da bu oyunun bir parçası. ‘Milli Takım başarısız olsun Kuntz gitsin, yerine ben geçeyim’ diye yüreği pat pat atan onlarca isim var. sırf Bu kirli oyundan dolayı ben Kuntz olsam inadına direnirim. Sayın Büyükekşi. Siz de oyunun farkındasınız. Ya Kuntz’a sahip çıkın ya da bu oyunu tertip edenlere teslim olun. Ama unutmayın, büyük kaptanlar rüzgara direnip gemiyi doğru rotaya ulaştırır. Şimdi kaptanlığı gösterme zamanı. 

Ermenistan beraberliği A Milli Takım için bir kayıp ama bir felaket değil. Henüz gruptan çıkma umutlarımız zirvede.

Ama beni sonuçtan çok daha fazla üzen; A Milli Takım ve teknik direktörü Stefan Kuntz üzerinde oynanan oyunlar...

Bugün Kuntz’un Ermenistan maçındaki tercihleri eleştiriliyor.

Doğrudur ya da yanlıştır, buraya hiç girmiyorum ama eminim ki bu maçı kazanmış olsaydık, şimdi onu yerden yere vuran pek çok kişi Kuntz’un tercihlerini alkışlıyor olacaktı.

Çünkü geleceğe değil, sahada o gün elde edilen sonuca odaklı bakıyorlar.

Ve bu sonuç üzerinden de planlarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

KiRLi OYUNLARI iÇiN SOSYAL MEDYADAKi BAZI KALEMŞÖRLERi DEVREYE SOKUYORLAR

Yazının Devamını Oku

‘Eğleniyorum, rahatım, kazanacağım’ diye rakipleri bozuyor ve Şampiyon oluyor

8 Ağustos 2023
Olimpiyatların ardından Dünya Şampiyonası’nda da altın madalya kazanan Mete Gazoz’un sırları. Okçuluk, rakiple göz teması kurmadığınız sporlardan biri. Göz göze gelirseniz onu demoralize edebilme şansınız var. Ama okçuluk farklı. Mete yine de bunu başarıyor. Rakibi ile yan yana geldiğinde duruşu, rahatlığı, esprileri ile öyle bir aura oluşturuyor ki, rakibinde rahatsızlık yaratıyor.

Teknolojinin gelişmesine paralel olarak spor da hızla değişiyor, gelişiyor. Bu değişimin çarpıcı rakamları var... Real Madrid’den Vinicius Jr 18 yaşına geldiğinde tam 20 bin dakika üst düzey futbol oynamıştı. Oysa meslektaşı ve dünya futbolunun yıldızı Ronaldinho çok değil, 10-15 yıl önce aynı yaşta iken sadece 7 bin 607 dakika üst düzey futbol oynayabilmişti. Spor gelişmeye devam ettikçe, sporcunun da bu çarkın içinde kendine yer bulabilmesi için olumlu yönde değişmesi ve çok çalışması gerekiyor. Okçulukta Dünya Şampiyonu olan Mete Gazoz’un hikayesi de bu değişimin, gelişmenin ve çok çalışmanın hikayesi.

OKÇULUK BECERİLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN YÜZME, RESİM VE PİYANO DERSİ

Okçuluk, nefes kontrolü, konsantrasyon, motivasyon ve tüm bunların üstüne özel yetenek gerektiren bir spor dalı. Sadece yeteneğiniz işe yaramıyor. Duyularınızı kontrol edebilme becerisini de kazanmanız, geliştirmeniz gerekiyor. Mete Gazoz’un hikayesi de işte burada başlıyor. Okçu bir ailenin evladı olarak 1999 yılında dünyaya gelen ve 3 yaşında spora başlayan Mete, omuzlarını geliştirmek için yüzme, dikkat yeteneği için resim, göz ve el koordinasyonu için de piyano eğitimi alıyor. Ama asıl başarı onun olağanüstü çalışma azmiyle birlikte geliyor.

RİO VE TOKYO HEDEFLERİ TAMAM SIRA PARİS’TE

Mete Gazoz, antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin ile birlikte bir kariyer planlaması yapıyor... İlk hedef 2016 Rio Olimpiyatları’na katılmaktı; ardından da 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanmak. Bu iki hedef de gerçekleşiyor. Şimdi sırada 2024 Paris’te bireyselde ve takım halinde altın madalya kazanmak var.

Mete Gazoz’un başarısı tesadüf değil elbette. Bir gününün 10 saati antrenmanla geçiyor. Günde 500 ok atıyor. Bunun kolay bir şey olduğunu düşünmeyin. 70 metre mesafeye attığı 6 oku almak için 70 metre yürüyor, geri geliyor, konsantre oluyor ve yeniden o 6 oku atıyor. Sonra fiziksel antrenmanı başlıyor. Koşu, nabız kontrolü, fitness.

DURUŞU, RAHATLIĞI VE ESPRİLERİ İLE RAKİPLERİNDE RAHATSIZLIK YARATIYOR

Mete Gazoz’un başarısındaki en çarpıcı özelliklerinden biri de onun kişiliğinden kaynaklanıyor. Okçuluk, rakiple göz teması kurmadığınız sporlardan biri. Göz göze gelirseniz onu demoralize edebilme şansınız var. Ama okçuluk farklı. Mete yine de bunu başarıyor. Rakibi ile yan yana geldiğinde duruşu, rahatlığı, esprileri ile öyle bir aura oluşturuyor ki, rakibinde rahatsızlık yaratıyor. Mete Gazoz’daki, ‘eğleniyorum, kazanacağım, çok rahatım’ havası rakibini bozuyor, strese sürüklüyor. Atışlardan sonra geliştirdiği ‘Mete Gazoz hareketi’ ile de bir şov ekliyor.

Yazının Devamını Oku

Galatasaray önde ama yüzde 51 değil

6 Ağustos 2023
Mustafa Denizli, 11 Ağustos’ta başlayacak Süper Lig öncesi 3 büyüklerin şampiyonluk şansını değerlendirdi.

Yüzde 51 deyimini Türk futboluma kazandırdınız. Sezon başı itibariyle ‘Yüzde 51 şampiyon’ diyebileceğiniz bir takım var mi?

Evet, bu deyimi kullandım ve yıllardır da kullanılıyor. Ancak ben bu sözü, başında olduğum takımlar için ve iki ayaklı tur maçları için söyledim.

Dolayısıyla şimdiden ‘Yüzde 51 ihtimalle bir takım şampiyon olur’ demek biraz abartılır. Onu ancak ligde 6-7 hafta geçtikten sonra 1 veya 2 takım için söyleyebiliriz.

Takım kadroları ve yapılan transferleri göz önüne aldığınızda Galatasaray önde gibi görünebilir ama dediğim gibi, ilk 6-7 haftayı görmeden böyle bir tahminde bulunmak doğru olmaz.

Onların en büyük sorunu 3 yerli oyuncu denklemi olacak. Kerem Demirbay ve Abdülkerim Bardakcı’nın oynayacağını düşünürsek üçüncü yerliye en yakın adaylar Kerem Aktürkoğlu, Berkan Kılıç, Kazımcan Karataş ve kaleci Günay Güvenç. Maçların zorluk derecesine göre Günay Güvenç’i kullanma imkanı doğabilir diye düşünüyorum.

MAURO İCARDİ ŞUNU UNUTMASIN YILDIZLARI TAKIM ARKADAŞLARI YARATIR

Mauro İcardi coşkusu yaşanıyor Galatasaray’da. Bir futbolcunun takımda bu kadar ön plana çıkması ve şampiyonluğun tek mimarı gibi görünmesi herhangi bir sorun yaratır mı?

Yazının Devamını Oku

Bir selfinin anatomisi

30 Temmuz 2023
Akif Çağatay Kılıç, Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Osman Aşkın Bak...

Yukarıdaki fotoğraf, Türkiye’nin 2032 Avrupa Şampiyonası’na İtalya ile birlikte ev sahipliği yapma kararının açıklanmasından hemen sonra, Abdi İpekçi Basketbol Gelişim Merkezi’nde çekildi. Fotoğrafın benim için anlamlı bir yanı var. Ama bunu açıklamadan önce Abdi İpekçi kompleksinden söz etmeliyim. Türkiye’nin basketbol mabedi bu salonun yıkılacağı haberini aldığımda, beklentim çok yüksek değildi. Salon bu, ömrünü tamamladı ve yerine yenisi yapılacak diye düşündüm.

BU TESiSiN BELKi DE DÜNYADA BENZERi YOK

Ama önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte kompleksi gezince fena halde yanıldığımı anladım. Türkiye belki de dünyada bir benzeri olmayan basketbol merkezine sahip oluyor. Bu komplekste yer alacak tesisleri birer birer anlatayım.

1- 59 localı, 10 bin kişilik bir salon.
2- Tüm alt lig maçlarının oynanacağı bin seyirci kapasiteli 3
ayrı salon.
3- Bir antrenman salonu.

Yazının Devamını Oku

Arda gitmeli mi, kalmalı mı?

26 Haziran 2023
Yeni bir heyecanı mı, yoksa onu çok seven F.Bahçe’yi mi tercih edecek?

Futbolu takip etmek kesinlikle duygularla ilgilidir. Hele hele bir kulübü takip edenler, o kulüpte oynayanlar için bu duygu elbette çok daha güçlü olacaktır. Ama itiraf edelim ki, özellikle son yıllarda ve sosyal medya sayesinde, bilgiden daha çok bir gürültüye maruz kalıyoruz.

Birkaç örneğin dışında ana akım medya, bu gürültüye alternatif bulmaya çalışmaktansa, olduğu gibi kopyalamaya çalışıyor.

Dolayısıyla, bir ses kirliliğinin içinde, sorunu ve çözümü dillendirmektense, kendi uzmanlığını ve yandaşlığını kanıtlama çabası içindeki seslerin içinde kayboluyoruz.

Bu yazıyı yazmamın sebebi de kısmen bu.

Türk futbolunun en büyük yıldız oyuncu adayı Arda Güler bir karar arefesinde. Fenerbahçe’de kalacak mı, gidecek mi?

Haydi soruyu biraz daha açalım, “Arda Güler gitmeli mi, kalmalı mı? Hangisi onun gelişimi için daha faydalı olacak?”

GELiŞiMiNi F.BAHÇE’DEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞiL

Bu soruların yanıtını vermek için her şeyden önce “Kulüp kimliğinden sıyrılmak” gerektiğini düşünüyorum. “Arda’yı mı önemseyeceğiz, Fenerbahçe’yi mi? Yoksa her ikisini birden mi?” Bu konudaki tavrım net. Ben Arda Güler’in gelişimini Fenerbahçe’den ayıramıyorum. Çünkü:

Yazının Devamını Oku

Suudi Arabistan gerçekleri! Futbola neden bu kadar çok para döküyorlar?

18 Haziran 2023
Ronaldo ile başlayıp Benzema ile devam eden astronomik transferlerin perde arkası.

Suudi Arabistan zengin bir ülke ama ciddi bir sorunu var; insan hakları ihlalleri konusunda sabıkalı. Dışarıya verdikleri görüntü olumlu değil. Ayrıca tamamen petrole bağımlı bir ülke olmaktan kurtulmak istiyorlar. Yeni ticari alanlara ihtiyaçları var. Bu alanları açabilmenin ve ülkenin sarsılan imajını tazeleyebilmenin en kestirme yollarından biri de spor.

Suudi Arabistan, dünya futbolunu sarsıyor.

Önce Cristiano Ronaldo. Sonra Karim Benzema.

Suudiler bu iki futbolcuyu tam 1 milyar 200 milyon Euro ödeyerek transfer etti. 1 milyar 200 milyon Euro. Bırakın bu parayı ödemeyi, bu rakamı telaffuz etmek bile insanı şaşkına çeviriyor.

Hiçbir kulübün aklından bile geçiremeyeceği rakamlar bunlar. Üstelik devam ediyorlar. Sırada N’Golo Cante var. Roberto Firmino, Pierre-Emerick Aubameyang, Luka Modric, Wilfried Zaha, İlkay Gündoğan, Wilfried Zaha var.

Evet zengin bir ülke, petrol zengini.

“Paraları bol, verirler tabii ki” dediğinizi duyar gibiyim. Paraları var ama dünya sıralamasında 58. sırada bulunan bir lig için niye bu kadar para döküyorlar? Atletich’in yorumuyla; “Suudiler, dünya futbolunu bozmak mı istiyorlar?”

Yazının Devamını Oku

Hangi yalan?

11 Haziran 2023
“Fenerbahçe’de 4 işadamına başkanlık teklifi, Aziz Yıldırım, sahalara dönme hazırlığında” başlıklı haberine Yıldırım “Yalan” açıklaması yaptı.

Daha doğrusu hakaret etti. Aziz Yıldırım’ın geçmiş yıllarda pek çok doğru habere “Yalan” diyerek açıklama yaptığı herkesin malumu. “Kulübün menfaati için o haberi yalanladım” ifadeleri bizzat Aziz Yıldırım’a aittir ve arşivlerde yer almıştır. Eğer unutmuşsa o ifadeleri kendisine gönderebilirim.

Merak ediyorum bu yalanlama da kulübün menfaati için mi sayın Yıldırım?

<iframe width="760" height="480" src="https://www.youtube.com/embed/tvyytznAt1g" title="Icardi&#39;den sonra Firmino, asitsiz kola gibi | İsmail Yüksek &amp; &#39;Şampiyonluğu siz mi hak ettiniz?" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku