İbrahim Irmak

Asit kâbusumuz olmasın

26 Ağustos 2011
KÜTAHYA’nın Şaphane İlçesi’nde kurulacakasit fabrikasına tepki dinmiyor.

Kaymakam ve Belediye Başkanı sessiz, ama o yörede ziraat yapanlar ve çevreciler işin peşinde. “1 Eylül 2011 Perşembe günü saat 14:00’de Şaphane Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak, yerleşim yeri ortasında kurulmak istenilen asit fabrikasını protesto edeceğiz” diyen çevreciler, halkı bilinçlendirmek için bildiri dağıtacaklarını da söylüyorlar.
* * *
Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan İstanbul Aydın Üniversitesi, öğretim üyesi ve Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) görevlisi. Kaptan Hoca’ya asit fabrikası ile ilgili görüşlerini sormuşlar. Kaptan, “Görüşlerimi bildirmeden önce birkaç olayı hatırlatmak isterim” diye başlamış yazısına ve şu örnekleri vermiş.
1- 1986 Ukrayna – Çernobil Nükleer Santrali patlaması.
2- 2010 Meksika Körfezi – BP Petrol Platformu patlaması.
3- 2009 İzmir – Tüpraş Rafinerisi gaz sıkışması patlaması.
4- 2011 Japonya – Fukuşima Nükleer Santrali patlaması.

Yazının Devamını Oku

İzmir’in göbeğinde radyasyon tehlikesi

19 Ağustos 2011
ÇEVRECİLER şikayet yağdırıyor.

Hürriyet’e seslerini duyurduğumuz için teşekkür ediyorlar.
“Yaz İbrahim abi arkandayız” diyorlar.
Yalnız korkuyorum.
Ben yazdıkça, şehrin örtülmüş kirliliklerini kazıdıkça, ürperiyorum.
“Bu kadar vurdumduymazlık olur mu, şehrin göbeğinde çevre cinayeti işlenir mi diyorum.”
İnanın sizlere çevremizdeki güzellikleri de anlatmak istiyorum. Ama şu sıralar öyle bir şikayet bombardımanı altındayım ki... Söz, şikayetler bitince sizlere yeşillikler vadisini anlatacağım. Kuşların serenat, kaplumbağaların kur yaptığı ormanları anlatacağım.
Ama şimdi... Ama şimdi, uykularınızı kaçıracak bir haber vereceğim.

Yazının Devamını Oku

Kaşıkçı Elması’nı İller Bankası koruyamaz

12 Ağustos 2011
Hürriyet EGE’de yayınladığımız köşemize telefon ve elektronik ileti yağdı.

“Yaşam alanlarımızı tehdit ediyorlar” diye seslenen okuyucularımızın feryatlarını yetkililerin duyması ve çevre düşmanlarının kanunlara uyması için aşağıda tek tek vereceğiz. İlk önce Ölüdeniz için “Kaşıkçı Elması” diyen ve korunması için çağrı yapan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi’ye kulak veriyoruz.

Antik kentin plajı çöpten geçilmiyor

Çeşme Ildır’da yazlığımız var. Ildır’ın bir plajı yok. Aslında var, ama maalesef berbat halde, teknelerden girilemez durumda. Önceden buradan denize giriliyordu. Şu an mümkün değil. Burada dizi çekiyorlar. İzleyiciler de buraları görmek istiyor. Çöp yığınları her yeri kaplamış durumda. Ayrıca bir boru da denize bağlanmış. Buradan denize ne akıtılıyor bilinmiyor. Buranın plaj olarak düzenlenmesi, en azından temizlenmesi ve halkın hizmetine sunulması çok mu zor?

ÜMİT BOZBEY

Sayın Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncü, antik kent Ildır’dan yükselen sesler bize kadar geldiğine göre siz de haberdarsınızdır konudan herhalde. Teknelerin işgal ettiği alan temizlenip plaj olarak düzenlenebilir mi... Ne dersiniz?

Şehrin göbeğine asit tesisi kuracaklar

Biz Kütahya Şaphane İlçesi’ndeniz. İlçemiz merkezinde asit tesisi kurulmak isteniyor. Eğer burada asit tesisi kurulur ise yıllık ortalama 10 bin ton civarında vişne ve kiraz yetişen ilçemizde meyvecilik bitme noktasına gelecek. Tesisin kurulmak istediği yerle bitişik olan çam ormanları zarar görecek. Tesis tam Şaphane Çayı’nın üzerine kurulmakta ve atıkları çaya gidecek. Bu asit tesisi nedeniyle, hiç yeşillik kalmayacak.

Yazının Devamını Oku

Fosiller dünyamızı karartmasın

5 Ağustos 2011
AYLİN Güvenek, Elit Ateş, Ezgi Bektaş ve Fuat Berber İzmirli dört genç.

Yaşıtları Çeşme’de, Alaçatı’da, Ilıca’da, Bodrum’da gündüz salda, gece barda vur patlasın, çal oynasın misali, “sahildeyim” şarkısını söylerken, onlar “geleceğimiz kararmasın” diye çene yoruyor, Greenpeace’in gönüllü gençleri, İzmir Alsancak’taki Sevgi Yolu’nda, “Doğamız bozulmasın” diye destekçi arıyor. Çalışmalara katkı koymak isteyenlere Greenpeace Akdeniz’in yürüttüğü Nükleersiz gelecek, Akdeniz’i Koruyoruz ve Küresel Isınma ve Enerji kampanyalarını anlatan gençler, yarınlara, “Daha yaşanabilir bir hayat kalsın” diyor.

* * *

Güneşin kavurup bunalttığı saat 15.00 sıralarında çevre için çırpınan bu gençleri gördüğünüzde siz ne yaparsınız?
Hiçbir kişisel menfaat beklentileri olmadan, sadece doğa için çalışan üniversiteli gençlerle gururlanmaz mısınız?
Ben gururlandım.
“İzmir körfezi elden gidiyor” diye ahkam kesip içine edenleri, TBMM’ye gidip ceylan derisi koltuklarda seçmenini unutanları gördükçe, ben bu gençlerle umutlandım. Devam gençler, “Daha temiz bir Türkiye için” devam.
“Fosil”lerin dünyamıza karartmasına izin vermeyin...

OKUYUCU  ŞİKAYETLERİ

Yazının Devamını Oku

Çevre, şehirciliğe kurban edilmesin

29 Temmuz 2011
YENİ kabinede eski Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı olurken, Erdoğan Bayraktar da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na getirildi.

Her iki bakanımıza da görevlerinde başarılar dileriz.Yalnız bir iki endişemiz var, onları da belirtmek isteriz.
Yeni bakanlıkların yapılanmaya başladığı şu günlerde kulağımıza Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il müdürlüklerine Bayındırlık müdürlüklerinin getirildiğini duyuyoruz. Çevre gözden çıkarılıyorsa vay ki, vay halimize. Baştan söyleyeyim, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu hakkımızı da sonuna kadar ararız.

* * *

İkinci konu ise, Orman ve Su İşleri Bakanlığı. Bu bakanlığımız Türkiye’nin uyuyan kaynaklarını uyandıracak bir bakanlık.
Günlerce yazdım; yine de yazacağım. Ege’nin en büyük göllerinden Bafa, şu günlerde can çekişiyor. Bu gölümüzde levrekten, yılan balığına, kerevitten, kaplumbağaya kadar birçok su ürününü üretmek mümkün. Taa Meksika’dan Bafa Gölü’ne gelip burada yağlanan yılan balıklarıyla çuval dolusu döviz kazanmak olası. Ama gel gör ki, şu günlerde, “Bafa gölü ölüyor. Ne olur kurtarın” diye çırpınanlara göz dağı veriliyor. Vakit geçirmeden milli kaynağımızı, en önemli sulak alanlarımızdan birini kurtarmaya çalışacak olanlar, tatlı su kaynaklarımızda, yıllarca araştırma yapanları, “Seni mahkemeye vereceğiz” diye tehdit ediyor.
Çevre bakanlığı döneminde yaptırdığı birçok sulama ve içme suyu barajlarıyla Türkiye’ye çok önemli kaynaklar kazandıran şimdinin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, inanıyorum ki, kangren olan sorunlara el atar ve atıl durumdaki kaynaklarımızda yepyeni gelir kapısı açar. Eroğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’le el ele verip, balık çiftliklerini kontrol altına alır ve vahşi üretim yapanları izin vermez.

TEMA’dan teşekkür belgesi

Yazılarıyla çevreye katkılarından dolayı TEMA Vakfı gazeteci İbrahim Irmak’a teşekkür belgesi verdi. Güzelbahçe Belediyesi’nin En Güzel Bahçe Yarışması’nda dereceye girenleri ödüllendirdiği gecede TEMA Vakfı İlçe Temsilcisi Aycan Yolyapan’ın önerisiyle Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin elinden teşekkür belgesini alan Irmak, “Doğaya, çevreye katkı koyanların, yeşile sahip çıkıp ağaç dikenlerin, yaşam haklarına saygı gösterenlerin önünde saygı ile eğilirim” dedi. Güzelbahçe Belediye Başkanı İnce’nin “Seneye bahçe yarışmasında birinci olanlara çifte altın vereceğim” sözü üzerine konuşmasına devam eden Irmak, “Başkan İnce, altın fiyatlarının zirve yaptığından habersiz galiba. Güzelbahçe’de doğal güzellikleri ön plana çıkaranlar çok, seneye bütçesi çevreciler nedeniyle açık verirse şaşırmayın” diye espri yaptı.

Yazının Devamını Oku

Yenifoça’da geceleri boğuluyoruz

22 Temmuz 2011
SAYIN İbrahim Irmak, çevre yazılarınızı dikkatle takip ediyor ve doğa düşmanlarıyla mücadelenizi takdirle izliyoruz. Sağ olun, var olun.

Bizim de bir sorunumuz var, lütfen yardım edin.
Bizler Aliağa’daki demir çelik fabrikalarının baca gazlarından şikayetçiyiz. Bu fabrikalar filtrelerini çalıştırmıyor. Tüm zehirli gazlarını geceleri direkt doğaya veriyor. Gencelli, Kozbeyli, Bozköy, Çakmaklı, Yeni Foça’da hava kirliliği yaşamımızı tehdit ediyor. Bir de Aliağa’da Termik santral kuracaklarmış. Bunlara izin verenler Yatağan’daki hava kirliliği alarmlarından hiç ders almadı mı acaba?
Ahmet TÜRKOĞLU

Küçükbahçe’de domuz işgali

KARABURUN Küçükbahçe’yi yaban domuzları istila etti. Evlerin önüne kadar gelip mandalin ağaçlarının diplerini  eşip solucan ve saygoz arayan domuzlar, ağaçların köklerini dışarıya çıkarmaya başladı. Sayıları her geçen gün hızla artan bu yaban domuzlarıyla acilen mücadele istiyoruz. Avcıları bölgemize davet ediyoruz.
Ayrıca bölgemizdeki bazı sorumsuz vatandaşlar tadilattan çıkan molozları Bozköy’de yol kenarlarına döküyor. Yollar adeta çöplük oldu. Lütfen yetkililer harekete geçsin ve bu molozlarla mücadele etsin...
Serol ÖMERLER

Siesta yapanları uyandırın

Yazının Devamını Oku

Bafa’da kirliliğin DNA’sını çıkardılar

15 Temmuz 2011
YİNE mi Bafa Gölü diyeceksiniz. <br>Evet, yine Bafa gölü.

Memleketimin en büyük doğal kaynaklarından biri olan Bafa gölü tehlike altında ise, gündemimiz yine Bafa gölü.
Gölü koruyup kollamakla görevli olanlar işini ağırdan alıyorsa, bilim adamlarının çalışmalarına kulak vermiyorsa, alg patlamasının DNA’sına çıkartanları dinlemeyip bir de hakaret ediyorsa, bilimsel toplantıyı sabote ediyorsa konumuz elbette Bafa Gölü.

***  
Hürriyet Ege’de yazdığımız Bafa Gölü haberlerine bu kez Isparta’dan da destek geldi. Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Erol Kesici, “İbrahim Bey, Bafa Gölü ağır hasta ve ölüyor. Acilen kurtarma eylem planı uygulanması gerekiyor” dedi. 5 yıldır inceledikleri göldeki alg patlamasına neden olan bakterinin DNA’sını çıkardıklarını söyleyen Doç. Dr. Kesici, “mavi-yeşil algler, gölü kaplamış halde. Sığ bölgelerde su yüzeyinde çok yoğun olarak görülen algler, gölün dip kısımlarında da var. Yıllardır göle gelen ağır metallerle bu algler adeta kerpiç olmuş ve gölün tabanını kaplamış. Bunlar yüzünden yeraltından göle gelen tatlı su kaynaklarının da üstü kaplanmış” dedi.
Göl için Aydın Valiliği’nin oluşturduğu komisyonun iyi niyetle kirliliğin nedenlerini araştırdığını söyleyen Kesici, “Göl hasta. Hastalığı da yüzüne vurmuş halde. Biz beş yıldır araştırma yapıyoruz ve hastalığın nedenini kesin olarak biliyoruz. DNA’sını da çıkardık. Şimdi yapılması gereken acilen gölün kurtarılması. mavi-yeşil alglerin temizlenmesi” dedi.
Not: Bafa gölü ağır hasta. Kurtulması için reçete de belli. Aydın Valiliği devrede. Onun çabaları, bütçesi yetmeyebilir. Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun da bu önemli sulak alan için seferber olması gerekebilir. O nedenle Bafa kurtuluncaya kadar yazılara devam.

NASIL KURTULUR 

Sulak alanlarda, göllerde yıllardır araştırma yapan Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erol Kesici, Bafa Gölü’nün kurtuluşu için yapılması gerekenleri anlattı.

Yazının Devamını Oku

Çevreciler ses verdi

8 Temmuz 2011
AYDIN Valiliği “Bafa’da kirliliğe devam müdüre selam” başlıklı yazımıza teşekkür faksı gönderdi.

AYDIN MEKTUBU

Aydın Valiliği’nden Bafa Gölü teşekkürü

Konunun İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nce incelendiğini belirten Vali Yardımcısı Muhsin Çatmadım, göldeki alg patlaması için komisyon kurduklarını açıkladı. Aydın Valiliği’nden gönderilen yazı şöyle:

“Sayın İbrahim Irmak,
Hürriyet Gazetesi’nin Ege İlavesi’nde 24.06.2011 tarihli köşenizde yayınlanan “Bafa’da kirliliğe devam müdüre selam” başlıklı yazınızda konuya göstermiş olduğunuz duyarlılıktan dolayı teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Konu İl Çevre ve Orman Müdürlüğümüzce incelenmiş olup, yapılan incelemede, Bafa Gölü 1994 yılında Tabiat Parkı ve 1. Derece Doğal Sit alanı olarak ilan edilmiştir. Göl aynı zamanda uluslararası öneme sahip 1. Sınıf Sulak Alan olup, henüz Ramsar Sözleşmesi ile korunan alan olarak ilan edilmemiştir. Bafa Gölü’rde yaşanan alg patlaması olayının Valiliğimize intikal etmesini müteakip, üniversitelerin ilgili birimlerinden bilim adamları ve ilgili kurumların temsilcilerinden oluşan bir komisyon oluşturulmuş olup, komisyonun çalışmaları tamamlanmak üzeredir. Söz konusu komisyon çalışmasının sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Çevre ve Orman Bakanlığı’nca, Bafa Gölü’nün de içerisinde yer aldığı Büyük Menderes Havzası Koruma Eylem Planı TÜBİTAK Çevre Enstitüsü’ne hazırlatılmış ve 2011 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Planda yer alan iş ve işlemler bir iş termin planı çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Konu ilgili birimlerimizce titizlikle takip edilmektedir.

Yazının Devamını Oku