Hande Dinçel

Hava basıncı deneyi

11 Eylül 2020
Bir şeyin başka bir şeyi itmesine, itmek için uyguladığı kuvvete basınç denir. Bizler basıncı göremiyor olsak bile, basınç havada etrafımızdaki her şeyi iter ve sıkıştırır. İnsan vücudunu da ittiği gözlemlenmiştir. Biz havanın bu etkisini nadiren fark ederiz çünkü hem bu basınca alışığızdır hem de vücudumuz bu basınca karşı dirençlidir. Araba lastikleri, uçaklar ve yelkenliler gibi şeyler hava basıncının itmesi ile çalışırlar.

Şimdi çocuklarımız için hava basıncı deneyi yapalım, onlara da hava basıncını anlatalım.

Malzemeler

Saç kurutma makinesi (tercihen soğuk hava verebilenlerinden)

Bir pinpon  topu (Biz pinpon topunun yanında top havuzunun toplarını da kullandık)

Tenis oynayacaksınız 2 adet daire şekilde kesilmiş kartonun ortasına dil çubuğu takarak hazırlayabilirsiniz.

Yapılışı 

-Saç kurutma makinesinin soğuk hava verme özelliği varsa en yüksek ayara getirilir (Eğer makinenizde soğuk hava bölümü yoksa plastik pinpon topunu yakmayacak olası en yüksek ayara getirebilirsiniz.) 

Yazının Devamını Oku

Taşıtlar ve ulaşım alanları

10 Eylül 2020
Ömer uzun zamandır arabalara, gemilere, uçaklara özellikle de itfaiye ve ambulanslara (kendi deyimi ile ambuambulans) ilgi duymaya başladı. Bütün taşıtların isimlerini öğrendiğini fark edince havada karada ve denizde olmak üzere gruplandırma çalışmalarına başlamak istedim.

Çocuklara öğretmek istenen kavramları oyun yolu ile öğretmenin daha akılda kalıcı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sebeple Ömer'e kazandırmak istediğim kavramları, konuları ya oyun yolu ile ya etkinlik yolu ile ya da kitap okuma saatleri ile vermeye çalışıyorum.

Uzun zamandır biriktirdiğim ıslak mendil kapakları ile ne yapabilirim diye düşünürken malzemeler bu etkinlik ile çok kullanışlı bir hal aldı. Daha önce temin etmiş olduğum mıknatıslı hayvanlar, taşıtlar ve bitkiler Ömer'in her zaman ilgisini çekmişti. Bu etkinlikte taşıtlara yer vererek daha aktif bir katılım sağlattım.

Malzemeler

Boş bir kutu

Islak mendil kapağı

Taşıtlar figürü

Yapıştırıcı

Yazının Devamını Oku

Bir küçük Bambam meselesi

8 Eylül 2020
Turuncu sevdamı bilmeyen yoktur. Bir kıyafet alacaksam turuncu seçerim, bir yakınım tarafından hediye alacaksam mutlaka gelen hediye turuncu olur...

Daha anne olmadan önce seçmiştim aslında ilk doğum günü konseptimizi: Taş Devri.

Kız olursa ÇAKIL, erkek olursa BAMBAM! Çünkü içerisinde turuncu rengini barındıyordu...

Ve o özel gün geldi çattı, ilk doğum günü... Miniğimin artık 1 yaşındaydı. Birlikte geçirilen koskocaaa 365 gün 6 saat! El hünerim mesleğimden dolayı hep iyiydi. İlk olarak masa süslemesi ve hediyelikler oldu. Okul öncesi öğretmenliğinin yanı sıra küçük çaplı organizayon işi ile de uğraştığım için masa süslemesi, pasta, kurabiye gibi detayları kendi ellerimle tek tek, müthiş bir mutluluk ile hazırladım.

Güzel bir anı kalması için canlı bir bitki seçerek temaya uydurup sukulent hediye ettik. Kurabiyelerimizi kemik şeklinde hazırlayıp üzerilerini süsledik.

Masaya dekor amaçlı kaktüs yapmak için tırtıklı kartonu kaktüs şeklinde iki adet kesip yapıştırdık, üzerine kürdanlar sapladık. Ayakta durması için strafor köpüğe aldık. Minik bir Taş Devri arabası da masamızda yerini aldı...

Sıra geldi kostüm hazırlanmasına...

Yazının Devamını Oku

Yaratıcılığı geliştiren atık materyal çalışması

5 Eylül 2020
Çocuklar doğdukları andan itibaren etraflarına meraklı gözlerle bakarlar. Oyuncaklarının renklerini, bir oyuncağın nasıl çalıştığını, topun nasıl zıpladığını… Kısacası çevresinde gördüğü her materyali ya da olayı keşfetmek ve öğrenmek isterler.

Merak ve keşif yapma isteklerinin zirvede olduğu okul öncesi dönemde, çocukların yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini geliştirmelerini destekleyecek etkinlikler yapmak, hem anne babalar hem de öğretmenler olarak en büyük görevler arasında yer alır. Çocuklarda öğrenme, taklit ederek gerçekleşir. 

Çocuklara bir konu anlatılırken, çocuğun en yakın çevresinden, daha önce bildiklerinden, başlamak bir öğrenme ilkesi olarak kabul edilir. Çocuklar yakın çevresinde gördükleri,  kendilerinin içinde oldukları sosyal çevrede daha rahat öğrenirler. O yüzden anne babaların ve öğretmenlerin çocuklarıyla birlikte yapacağı etkinlikler, çocukların çevrelerinde sıkça karşılaştıkları materyaller kullanılarak yapıldığında daha etkili sonuçlar üretir. Bu materyaller, yumurta kutuları, pet şişeler, plastik bardaklar, ip ve kumaş parçaları gibi günlük hayatta bizzat dokundukları, hissettikleri artık materyallerdir. Artık materyaller, günlük hayatta kullandığımız, geri dönüşüme izin veren: plastik eşyalar, şişeler, kumaş ve ip parçaları, demir parçaları, CD’ler, piller, düğme, ataç gibi küçük parçalardır.

Artık materyaller kullanarak, çocuklar yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini dile getirirler. Yumurta kutusundan civciv yapmayı, plastik bardaklardan ahtapot yapmayı, kese kağıdından kukla yapmayı, boş CD’lerden köpek yapmayı, çikolata kutusundan araba yapmayı öğrenen çocuklar, çevrelerinde gördükleri her artık materyali bir amaç için kullanmayı öğrenirler. Çevrelerindeki materyallere farklı bir pencereden bakabilme becerisi kazanırlar. Materyalleri daha verimli kullanarak çevreyi koruma bilinci kazanırlar. Yumurta kutusundan yengeç yapan çocuk daha sonra aynı materyal ile farklı hayvanlar veya nesneler yapmak için uğraşır. Beynini yaratıcı düşünmeye zorlar, zihninde sürekli beyin fırtınası yaparak yeni fikirler üretmeye çalışır. Her yeni fikir onun için bir sonraki fikre öncülük eder. 

Okul öncesi dönemde, artık materyaller kullanılarak yapılan etkinlikler, çocuklara;

Not: Görsellerde gördüğünüz çalışma 2.5 yaşındaki oğluma aittir. Artık materyallerden oluşan bir kutuyu kendisine verip dilediği gibi yapıştırmasını istedim. Çalışma süresince ne yapışkanı sürmesine ne de yapıştırmasına karışmadım. Tamamen kendi çalışma ürünüdür. Eline aldığı her malzeme ile ne yapmak istediğini sordum, çalışması bitince tek tek yaptıklarını sorarak ne olduğunu kağıda not aldım.

Yazının Devamını Oku

Evde langırt yapalım mı?

3 Eylül 2020
Her babanın hayatına anlam katan şeydir oğlu ile maça gitmek. Daha doğmadan tuttuğu takımın formaları alınır.

Oğluna bir pazar sabahı onu maça götüreceğini söylemek, gözlerindeki ışıltıyı görüp stada gitmeye daha saatler olmasına rağmen formasını hazırlamasını seyretmek, ilk 11'i tahmin etme çabalarına destek vermek, daha önceki maçlardan aklında kalan tezahüratları mırıldanmasına gülümsemek, maça girmeden önce heyecanla yenilen köftenin boğazında kalmaması için su içmesini söylemek, sahanın kalabalık turnikelerinde sıkışmasın diye etrafında duvar örmek, oraya girip yeşil sahayı gördüğünde gözlerinin bir kez daha parlamasından ne kadar mutlu olduğunu anlamak, "alemin kralı geliyooorr" diye bağırırken gözlerini çıkış tünelinden ayırmadığını izlemek, yumruk şova çağrılan her futbolcuyu çılgınca alkışlamak, maçın başlamasıyla çekilen üçlünün ritmini öğretmek, pınar başında omuzundan tutmak, hele gol olunca çılgınca üstüne atladığında sıkı sıkı sarılmak, maç bittiğinde yorgunluktan yürüyecek hali kalmadığını görüp biran önce eve dönme isteğini duymak ve bir sonraki maça da götürme sözü vermektir babalık...

Peki ya çocuğunuz o yaşa gelene kadar evde küçük bir futbol sahası yapıp kendi maçınızı yapmaya ne dersiniz?

Malzemeler

Ayakkabı kutusu 

Çöp şiş çubuğu

Mandal

Top

Yeşil karton

Yazının Devamını Oku

Dikkat çalışması: Hedefe at oyunu

29 Ağustos 2020
Oyun, belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı veya kuralsız gerçekleştirilen fakat her durumda çocuğun isteyerek, zevk alarak yer aldığı fiziksel, bilişsel, duygusal, dil ve sosyal gelişiminim temeli olan, gerçek yaşamın bir parçası ve etkin bir öğrenme sürecidir.

Oyunun çocuğun beden ve fizik yeteneklerini geliştirmede, ruhani durumunu anlamada, kişilik gelişiminin olumlu yönde ilerlemesinde etkin bir işlevi bulunur. Çocuk için oyun, eğlence, öğrenme ve gelişim kaynağıdır.  Oyunların çocuk üzerinde destekleyici etkisi olması sebebi ile oyun sırasında fark etmeksizin tüm gelişim alanlarına katkı sağlar.

Oyunun önemi

Oyun, gerçek hayatın bir ön denemesidir. Çocuk görüp ve duyduğunu değil yaşayıp denediğini öğrenir, kabullenir. Oyun oynarken çocuk gerçek hayatında yer alan şeyleri tekrar eder, taklit eder.

Oyun;

-Mutluluğun dışa yansımasıdır.

- Çocukların en ciddi uğraşıdır. 

- En doğal öğrenme ortamıdır. Çünkü oyun, çocuğun duyduklarını, gördüklerini fark edip denediği, öğrendiklerini tekrar ettiği bir yaşam alanıdır. 

Yazının Devamını Oku

Evinizi eğlenceli bir oyun alanına çevirecek süper fikirler

27 Ağustos 2020
Henüz pandemi dönemi bitmiş değil. Her ne kadar sıcak hava ile zaman zaman kendimizi dışarı atmak istesek de tehlike ne yazık ki geçmedi.

Çocuklu ebeveynler haliyle bu dönemde en zorlu süreci geçiriyorlar. Çocukların sosyalleşme, enerjisini atma, temiz hava alma gibi isteklerini bu dönemde kısıtlamak durumunda kalıyoruz. Evlerimizde çeşitli oyunlar, eğlenceli etkinlikler ile zaman geçirmeye çalışsak da onlara özel bir alan yaratmak gelişimi için çok faydalı...

Yemek yemek, su içmek gibidir çocuklar için oyun oynamak...Çocuğunuzun ev içerisinde zaman geçirip enerjisini atabilmesi için ufak tefek değişiklikler yapıp, birkaç düzenleme ile çocuğunuz için evin içinde keyifli vakit geçirmesini sağlamaya ne dersiniz? Cevabınız ‘evet’ ise o zaman size evimizde bulunan sıradan bir balkonu nasıl eğlenceli hale dönüştürdüğümüzü göstermek istiyorum!

Görüntüler eminim sizin de çok hoşuna gidecek.  Çocuğunuza oyun oynayabileceği  güzel bir alan yaratmak ve kendi kendine keyifli vakit geçirmesine katkıda bulunması için fikir edinebilirsiniz. Lazım olan tek şey biraz boya ve el becerisi.  Tamamını sokağa çıkma yasağı zamanı kendim çizip boyayarak sadece 2 günde harika bir oyun alanına çevirdim.

Özellikle bu dönemde çocukların evde oyun oynama seçeneklerini çoğaltmak gerekiyor. Bunun için en dikkat çekici özellik haline geliyor evde oyun parkı yapımı.

 Çocuklar hem yaşam şartları hem de günümüz pandemi şartlarından dolayı zamanlarının büyük bölümünü evde geçiriyor artık. Eğlenceli ortamlar hazırlamak aslında bu kadar basit.  Evde telefon, ellerinde tabletler ve televizyon karşısında oyun oynama kavramından uzak yaşıyor çocuklarımız. Oysa biz ne güzel büyüyen nesillerdik. Misket, beştaş, top oynamak, ip atlamak en büyük zevkimizdi.

Yazının Devamını Oku

Makas çalışması - Sağ ve sol el kullanımı

25 Ağustos 2020
Makas kullanmak el-göz koordinasyonunu geliştiren, küçük kaslarının gelişimini sağlayan çok önemli bir gelişim aşamasıdır. Ortalama olarak, 2.5 yaş sonrası makas kullanma çalışmaları yapılabilir.

Yeni başlayan çocuklar için ucu sivri olmayan makaslardan edinebilirsiniz. Bu makasların batma ve delme riski yok, düz kesen ve yuvarlak şerit gibi kesen seçenekleri de mevcut.

Çocukların eğlenerek en kolay kesebilecekleri nesneler;

3 yaşındaki bir çocuğun kes yapıştır etkinlikleri pek ilgisini çekmezken, 2,5 yaşındaki bir çocuk daha ilgili olabilir. Dikkat etmeniz gereken çocuğun ilgisini takip etmek ve makas kullanmak istiyorsa, onunla birlikte yavaş yavaş deneyimlemektir.

Makas kullanmak çocuklar için çok kolay bir etkinlik değildir. Ancak denedikçe gelişebilecek bir çalışmadır. Kesebilmek için parmak kaslarının gelişmesi gerekir ve bunlar zaman içerisinde deneyimle gelişirler.

Makası ilk eline aldıklarında çocuklar doğru tutuşu yapamayabilirler; örneğin makası yukarıya doğru değil de aşağıya doğru tutabilirler. Göstererek doğru tutuşu onlara öğretebilirsiniz. Beraber deneyebilirsiniz ya da siz kesersiniz o sizi izler, bu da bir öğrenme süreci olur.

Çocuğunuz makası eline aldığı ilk gün kesemeyebilir, kasları henüz hazır olmayabilir. Tutuşunun oturması için zaman da gerecektir. Ona bu zamanı tanıyın, ara ara birlikte deneyin, zamanla her seferinde daha iyi tutup daha iyi kesecektir.

Kesme çalışmalarına ilk olarak karton ile başlayabilirsiniz. Karton kalın olduğu için kesimi daha kolay olacaktır. Biz oğlum ile 2 yaş sonrası ufak ufak çalışmalar yapıyorduk, ancak 2,5 yaş sonrası makas kesme aktivitelerine daha fazla ağırlık vermeye başladım.

Yazının Devamını Oku