Gözde Hatunoğlu

Hollywood’un peri masalına benzeyen mutlu aşk ve evlilik öyküleri onu yıllarca pas geçti. Genç ve güzel bir yıldız adayıyken başına gelenlerden sonra toparlanması epey uzun sürdü. Başrolünde yer aldığı skandallar unutulmadı, o da kendi geçmişinden kolayca kaçamadı.

GENÇ YAŞINDA ŞÖHRET VE KALP KIRIKLIĞINI AYNI ANDA TATMIŞTI 

Sienna Miller, adını dünyaya Hollywood’un genç yeteneklerinden biri olarak duyurmuştu. Ardından Alfie adlı filmde birlikte rol aldığı Jude Law ile yaşadığı aşkla gündeme geldi. Herkes, nişanlanan çiftin evlenmesini bekliyordu. Bir anda Hollywood’un en gözde çiftlerinden biri olmuşlardı. Ama adları birkaç yıl sonra dönemin en çok konuşulan skandallarından biriyle gündeme geldi.

ÜNLÜ AKTÖR ONU ÇOCUKLARININ DADISIYLA ALDATTI

Jude Law, Sienna Miller'ı, eski eşi Sadie Frost'la olan evliliğinden dünyaya gelen çocuklarının dadısıyla aldattı. Takvimler 2005 yılını gösteriyordu. Nişan bozuldu ve Law kamuoyunun karşısında, aldattığı Miller'dan özür diledi. Ama bu olay Sienna Miller için çok büyük bir sarsıntı oldu. Çift, aradan geçen zaman içinde tekrar bir araya geldi ve aşklarına ikinci bir şans verdi. Ama ilişkileri yine yolunda gitmedi. En sonunda yollarını bir daha hiç birleşmemek üzere ayırdılar.

EVLİ İŞ İNSANIYLA SKANDAL BİR AŞK YAŞADI

Sienna Miller, bu dadı skandalının üzerinden yıllar geçse de hep aldatılan ve zor duruma düşürülen bir kadın olarak anılmaya devam etti. Jude Law’la yaşadığı hayal kırıklığının ardından aşkta bir kez daha yanlış yöne giden Sienna Miller uzun süre evli ve dört çocuklu iş insanı Balthazar Getty ile birlikte oldu. Çift bu skandal ilişki ortaya çıkınca bile birbirlerinden uzun süre kopamadı. Hatta dünyanın en gözde tatil beldelerinde samimi şekilde kameralara yakalandılar. Fakat bu inişli- çıkışlı ilişki de uzun sürmedi ve Miller ile Getty ayrıldı.

BİR BAŞKA ÜNLÜ OYUNCUDAN İLK ÇOCUĞUNU DOĞURMUŞTU

Gösteri dünyası ünlülerinin sevgilileri ya da eşleriyle arasında büyük yaş farkları olması aslında sıkça rastlanan bir durum. Özellikle de ünlü Hollywood yıldızları ya da tanınmış şarkıcıların kendilerinden bir hayli genç isimlerle ilişki yaşamaları artık pek kimseleri şaşırtmayacak şekilde sıradanlaşmış halde.

YAŞ FARKI DENİNCE İLK OLARAK AKILLARA O GELİYOR

Öte yandan yaşça büyük tarafın erkekler olması daha normal karşılanıyor. Çiftlerin yaşça büyük olanı kadın olduğu zamansa bu durum daha çok sorgulanıyor ve uzun süre gündemde kalıyor. Son zamanlarda bu konuda en çok dikkat çeken ilişkilerden biri de dünyanın en ünlü süper modellerinden birininki.

Uzun yıllar podyumlarda fırtına gibi esen, Victoria’s Secret meleği olmayı başaran ilk Alman isim Heidi Klum, haziran ayında 50. yaş gününü kutlamıştı. Klum, ilerleyen yaşına rağmen hâlâ mevcut modelleri kıskandıracak bir fiziğe sahip. Bir yandan televizyon yıldızı olarak kariyerini sürdüren bir yandan da özel kampanyalar ve reklam anlaşmaları sayesinde modelliğe devam eden yıldız ismin emekli olmaya niyeti yok gibi.

2018'DEN BERİ BÜYÜK BİR AŞK YAŞIYORLAR

Heidi Klum 2018’den beri ünlü müzik grubu Tokio Hotel’in gitaristi Tom Kaulitz’le büyük bir aşk yaşıyor. Gerek sosyal medyadan paylaştıkları fotoğraflar gerekse o yıl Cannes Film Festivali’ne el ele katılarak ilişkilerini ilan eden çift Aralık 2018’de nişanlandı. Şubat 2019’da gizli bir törenle evlenen Heidi Klum ve Tom Kaulitz, ağustos ayında da İtalya’da demirlemiş bir yatta aileleri ve yakınlarının katıldığı bir düğün töreni yaptılar.

Ve ilişkilerinin başından beri hep aynı soruyla karşılaşmaya devam ediyorlar… Heidi Klum, büyük bir aşkla sevdiği kocasından tam 16 yaş büyük. Bu yaş farkı da hem herkesin dikkatini çekiyor hem de özellikle ünlü modele sürekli bu konuyla ilgili soru sorulmasına yol açıyor. Özel hayatını ve eşiyle olan mutluluğunu sosyal medyadan çekinmeden paylaşmasıyla bilinen Heidi Klum, bu kez de bu yaş farkı mevzusuyla gündemde.

"KOCANIN SENDEN 16 YAŞ KÜÇÜK OLMASI UMURUNDA DEĞİL Mİ?"

Hollywood’un örnek gösterilen evliliklerinden biri mayıs ayının başında bitti. Herkes birlikte mutluluk pozları veren bu ünlü çiftin daha uzun yıllar birlikte olacağına inanmış, ayrılık haberini duyunca şaşkına dönmüştü. Oscar’lı yıldız oyuncu Kevin Costner’ın 18 yıllık eşi ve üç çocuğunun annesi Christine Baumgartner, mahkemeye başvurup boşanmak istediğini bildirdi. Ve bu hamlenin ardından deyim yerindeyse magazin tarihine geçmeye aday bir hikâye yaşanmaya başladı.

ÜNLÜ ÇİFTİN BOŞANMASI YILAN HİKÂYESİNE DÖNDÜ

Hollywood’da uzun yıllardır birçok film ve dizide başrol oynamış olan Costner hatırı sayılır servetini yaptığı akıllı emlak yatırımları sayesinde katlamıştı. Eski bir model ve çanta tasarımcısı olan eşiyle 2004’te evlenmeden önce de sağlam bir evlilik öncesi sözleşme imzalamıştı.

Usta oyuncu bu konuyla ilgili sorulara “Daha önce biten evliliklerimde ve ilişkilerimde bundan çok çektim” diye cevap veriyordu. Toplamda 7 çocuğu olan Costner, sancılı ayrılık süreçlerinde servetini de mülklerini de kaybetmişti.

Bu kez tedbirlik olmak isteyen Kevin Costner, imzalanan anlaşmayla kendini garanti altına aldı. Ancak 18 yıllık evlilik bitip boşanma süreci başlayınca hiçbir şey beklendiği gibi yaşanmadı. Christine Baumgartner, sözleşme gereği birlikte yaşadıkları 145 milyon dolarlık muhteşem okyanus manzaralı ev de dahil Costner’a ait olan bütün mülkleri boşaltması için bir mahkeme emri aldı.

ÖNCE EV SORUN OLDU SONRA DA NAFAKA

Evi boşaltmadığı gibi ayrılığın hemen ardından tatile çıkan Christine Baumgartner, Costner’ın kendisine ödemek istediği 52 bin dolarlık nafakaya da itiraz etti. Costner ise avukatları aracılığıyla eski eşinin harcamalarını ortaya döktü ve ailesi için her ay yaptığı yüksek meblağlı harcamaların büyük bir kısmının eski modelin estetik masraflarına ve yaptığı lüks alışverişlere gittiğini kanıtladı.

Bu süreçte yapılan haberler ve ünlü oyuncunun açıklamaları hep boşanmak isteyen Baumgartner’ın oldukça varlıklı olan kocasından daha fazla para ve mal mülk koparmak istediğini işaret ediyordu. Christine Baumgartner ise sadece hakkını istediğini ve çocuklarının alıştığı yaşam standardını korumak istediğini iddia ediyordu. Dava giderek çirkinleşti. Karşılıklı suçlamalar ve yapılan “servet avcılığı” imaları yüzünden haberler aylardır manşetlerden inmedi.

Podyumlarda fırtına gibi esen Gigi ve Bella Hadid kardeşlerin yakaladığı başarı aslında pek de sıfırdan yazılmış bir başarı hikâyesi değil. Hadid soyadı uzun yıllardır moda dünyasına ve podyumlara damgasını vurmuş ve adeta bir marka haline gelmiş durumda.

28 yaşındaki Bella Hadid ve 26 yaşındaki kardeşi Gigi yıllardır moda dünyasının en çok çalışan ve kazanan modelleri. Erkek kardeşleri 24 yaşındaki Anwar Hadid de ablalarının izinden gitti ve o da 2016’da imzaladığı modellik anlaşmasından sonra giderek ünlendi.

Daha 2 yaşındayken reklamlarda oynayarak kariyerine bir çocuk yıldız olarak başlayan Gigi Hadid, 16 yaşında fotoğrafçılık hayalinden vazgeçip modelliğe yönelen ablası Bella ve onları takip eden Anwar’ın ardındaki en büyük güç anneleri Yolanda Hadid.

Hollanda’da doğan ve genç yaşında keşfedildikten sonra dünyanın en büyük mankenlik ajansı Ford Models’la anlaşma imzalayan 59 yaşındaki anne Yolanda, 90’lı yılların ortasına kadar tıpkı kızları gibi podyumların en ünlü ve başarılı modellerinden biriydi. “Artık yuva kurmak istiyorum” diyerek modelliği bırakan Yolanda çok büyük bir servete sahip emlak kralı Mohamed Hadid’le evlendi.

Sonra da bir televizyon yıldızı oldu. Bir yandan realite şovlarında başrolde yer alıyor bir yandan da çok izlenen mankenlik yarışmalarını sunuyordu. Eski bir model ve ünlü bir ekran yüzü olarak kazandığı gücü ve servetini kızlarının ün kazanması ve podyumun en büyük modelleri olması için kullandı. Tıpkı Kardashian kardeşlerin annesi Kris Jenner gibi Yolanda Hadid de kızlarını ve onların ardından da oğlu Anwar’ı destekleyip arkalarındaki en büyük güç oldu.

Gigi ve Bella Hadid kardeşler emin adımlarla isimlerini podyumlara altın harflerle yazdırırken aynı soyadını taşıyan bir kişi daha son zamanlarda adını duyurur hale geldi ve manşetlerde yükselen bir yıldız oldu. Hadid kardeşlerin şimdiye kadar adı pek anılmayan ablaları Alana Hadid 40 yaşında ilk kez podyuma çıkıp mankenlik yaparak bir anda gündem oldu.

Her zaman anne olma hayalini anlatan ünlü şarkıcı Jessie J geçen yıl karnındaki bebeğini kaybetmenin üzüntüsünü yaşamış ve deyim yerindeyse dünyası başına yıkılmıştı. Doktorlar ona anne olamayacağını, bir kez daha hamile kalmasının mümkün olmadığını söyledi.

Yaşadığı bu acı deneyimi sahnede gözyaşları içinde hayranlarıyla bile çekinmeden paylaşmıştı yıldız isim. Sonra bir mucize gerçekleşti ve yaşadığı korkunç günlerden 13 ay sonra yaptığı sürpriz bir paylaşımla hamile olduğunu duyurdu. Haziran ayında ilk kez annelik heyecanı yaşayan 35 yaşındaki şarkıcı, doğum sonrası yaşadığı deneyimleri de büyük bir açık yüreklilikle anlatmaya devam ediyor.

Hamilelik sürecinde vücudunun geçirdiği değişimleri sürekli olarak belgeleyen, bunu doğum sonrası da yapmaya devam eden Jessie J, doğuma girmeden sadece beş dakika önce çekilen bir videosunu takipçileriyle paylaşmıştı. Ünlü şarkıcı, bebeğinin erkek olduğunu ve normal doğum yapmak istese de sezaryen doğum yapmak zorunda kaldığını dile getirmişti.

Sadece gösteri dünyasındaki değil neredeyse tüm kadınların her zaman ideal kabul edilen ölçülere ve güzelliğe sahip olmak zorunda hissettirildiği günümüz dünyasında hayranlarına örnek olmak isteyen Jessie J, anne olduktan sonra değişen vücuduyla ilgili olarak da ilham verici paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Instagram’da paylaştığı fotoğraflardan birinin altına “Eminim bir an önce eski vücuduna, zayıf ve mükemmel göründüğün haline geri dönmek için can atıyorsundur” yazan hayranına cevap veren Jessie J, hamilelik ve doğum sonrası kendini kötü hisseden tüm kadınlara seslendi.

“Eski vücuduma kavuşmak istemiyorum. Zaten istesem de yapamam. O vücut artık yok, olmayacak. Ben bedenimin ileriye gitmesini istiyorum. Vücudumu geleceğe taşıyorum. Onunla mutluyum. Siz de kendi bedenlerinizle mutlu olun.”

Bebeğinin babası, İsrail Basketbol Premier Ligi'nden Hapoel Haifa takımında oynayan basketbolcu sevgilisi 39 yaşındaki Chanan Safir Colman ile mutlu bir yuva kuran ünlü şarkıcı kavuştuğu annelik hayalinin tadını çıkarıyor. Ancak yaşadıklarının toz pembe bir hayalden oldukça farklı olduğunu da itiraf ediyor.

Çok güçlü ve zengin bir babanın kızı olarak başladığı hayatının bu noktaya savrulacağını muhtemelen o da tahmin etmemişti. Adını genç yaşta duyurmuş, Hollywood’da tanınan bir oyuncu olmuştu. Ama bir gün her şey değişti. Sahip olduğu servet ve lüks yaşam elinden kayıp gitti.

ÖNCE UCUZ BİR MOTELE SONRA DA KARAVANA TAŞINMAK ZORUNDA KALDI

Bir zamanların ünlü oyuncusu Tori Spelling, önce evinden ayrılıp ucuz bir motele yerleşmiş, burada çekilen fotoğrafları günlerce konuşulmuştu. 18 yıllık oyuncu eşi Dean McDermott’la ona evliliği de bitmek üzere olan Spelling’in içine düştüğü durum oldukça üzücü.

Tori Spelling birkaç ay önce evlerini saran küf yüzünden ailece sağlıklarının bozulduğunu ve kendilerine yeni bir ev bulmaları gerektiğini sosyal medyadan duyurmuştu. Ancak yeni bir eve taşınmak yerine çocuklarıyla birlikte bir motele yerleşen ünlü oyuncunun bu tercihi soru işareti yaratmıştı.Hollywood'un "altın kızı" Tori Spelling'in hayatı altüst oldu

ÜNLÜ YAPIMCININ KIZI HAYATIN ACI GERÇEKLERİYLE KARŞILAŞTI

Hollywood’un en güçlü ve zengin yapımcılarından Aaron Spelling’in kızı olarak dünyaya gelen Tori, taşıdığı ünlü soyadı sayesinde Hollywood’da kendine kolayca yer bulmuş, bir zamanların ünlü gençlik dizisi Beverly Hills 90210’da başrollerden birini üstlenince de dünyaca ünlü bir oyuncu olmuştu. Hem aileden zengin hem de ünlü bir oyuncu olan Tori Spelling’in hayatı büyük bir lüks içinde geçti.

BABASININ SERVETİNDEN FAYDALANAMADI

Hatta bir dönem ailesinin sahip olduğu malikane Los Angeles’ın en pahalı evi olarak ün yapmıştı. Tori için her şey babasının ölümüyle başladı. 2006’da hayatını bırakan Aaron Spelling büyük servetinden kızı Tori’ye sadece 800 bin dolar bıraktı. Tori Spelling babasının ölümünün ardından da alıştığı lüks yaşantıyı sürdürmeye devam etti.

YATIRIM YAPMAK YERİNE LÜKS HARCAMALARI SEÇTİ

İngiliz kraliyet ailesine yıllardır görülmemiş skandalları yaşatan sonra da Amerika’ya kaçan Sussex Dükü Prens Harry ve “istanmeyen gelin” Meghan Markle’la ilgili haberlerin sonu gelmiyor. Özellikle ABD’ye taşındıktan sonra kendilerine ünlü ve güçlü çiftlerden oluşan bir dostluk ağı kuran Harry ve Meghan bu arkadaşlıkları birer birer kaybediyor ya da sonlandırıyor.

SIKI DOSTLAR ARTIK DÜŞMAN OLDU!

Buna eklenen son halka ise eski futbolcu David Beckham ve şarkıcı / modacı eşi Victoria Beckham oldu. David ve Victoria Beckham çifti, Meghan Markle İngiltere’ye geldiğinden beri onun ve Harry ‘nin en büyük destekçisi olmuşlardı. Çiftin gzö alıcı kraliyet düğününün de en özel konuklarından olan David ve Victoria Beckham, Harry ve Meghan’ın İngiltere’de kopardığı fırtına sırasında arkalarında duran yegâne insanlar olmuşlardı.

ASLINDA MUTLULUKLARINI BİLE ONA BORÇLULAR

Hatta Harry ve Meghan Markle aşkının başladığı zamanlarda çiftin gizli gizli buluşmasına da David Beckham yardım ediyordu. Ünlü futbolcunun iletişim direktörü Izzy May, Harry ve Meghan’ın buluştuğu seçkin bir kulübün müdürüyle arkadaştı. Beckham araya girmiş ve Harry’yle Meghan’ın aşklarının filizlendiği sıralarda rahatsız edilmeden görüşmelerine önayak olmuştu.David ve Victoria Beckham çifti Harry'yle Meghan'ın en büyük destekçisiydiler: Hatta çift akşlarının ilk zamanlarında gizlice buluşabilmeyi bile David Beckham'a borçluydu

Peki ne oldu da bugünkü mutluluklarına sebep olan dostları David ve Victoria Beckham’la Harry ve Meghan çiftinin arasına kara kedi girdi? David Beckham’ın ortağı olduğu Inter Miami takımına dünyanın en büyük futbol yıldızı Lionel Messi’yi getirmişti. Messi’nin çıktığı ilk maçta da David ve Victoria Beckham çifti sayısız ünlü konuğu ağırlamıştı.

NE DÜĞÜNE NE DE KRİTİK MAÇA GELDİLER

Harry ve Meghan bu maçta yoktu. Hatta çiftin oğulları Brooklyn Beckham ve Nicola Peltz’in muhteşem düğün törenine de katılmamışlardı. Harry ve Meghan’ın ABD’de eski dostlarını teker teker terk edip kendilerine yeni bir çevre kurarken David ve Victoria Beckham çiftinden de vazgeçtikleri belli oluyordu. Ama asıl fırtınayı koparan bir başka şey olmuştu.En sonunda Beckham'lar da basının "Meghan'lanmak" diye adlandırdığı gazaba yakalandı... Eski dostlar artık düşman oldu

BECKHAM ÇİFTİNE BÜYÜK SUÇLAMA

Gösteri dünyası bir süredir epey ileri yaşlarda peş peşe baba olan Robert De Niro ve Al Pacino’yu konuşuyor. Robert De Niro 79 yaşında 7’nci çocuğunu, Al Pacino ise 83 yaşında 4’üncü çocuğunu kucağına almıştı. Hollywood “Bu yaşta çocuk sahibi olunur mu?” tartışmasını sürdüredursun, yıllar önce aynı tartışmaların konusu olan ünlü oyuncu eşi ve kızıyla herkesi kıskandıran mutlu mesut hayatını sürdürüyor.

HOLLYWOOD'A DANİMARKA'DAN TRANSFER GELDİ, UNUTULMAZ ROLLERİYLE YILDIZ OLDU

Hollywood’da Danimarka’dan transfer olan ünlü isim modellik yaparak başladığı kariyerine yıldız bir oyuncu olarak devam etmişti. Tam 5 kez evlendi, 5 kez de anne oldu. 54 yaşında hamile kalması dünya çapında ses getirdi. Brigitte Nielsen, 60’ıncı doğum gününü kendisinden 15 yaş küçük kocası ve 5 yaşındaki kızıyla kutladı.

1.83’lük boyuyla dikkat çeken gencecik Brigitte Nielsen, 80’li yılların başında modellik kariyerine başlayıp sonra da Hollywood’da isim yapmıştı. Viking’ler zamanından gelmiş gibi görünüyor, sarı saçları, upuzun boyu ve fiziğiyle o güne kadar pek de onun gibisini görmemiş olan gösteri dünyasını büyülüyordu.

PLAYBOY'A POZ VERDİ, HOLLYWOOD'UN İKİ EFSANESİYLE BİRDEN AŞK YAŞADI

Efsane fotoğrafçı Helmut Newton’ın dikkatini çekmesi uzun sürmemiş, ona verdiği pozlarla tanınmaya başlamıştı. Playboy dergisine kapak olması ve verdiği seksi pozlar uzun yıllar akıllardan çıkmadı. 1985’te Arnold Schwarzenegger’le Red Sonja (Kızıl Sonja) filminde oynayınca bir anda bir dünya yıldızı oluverdi. Aynı yıl Sylvester Stallone’la Rocky IV’te kamera karşısına geçti.

Artık herkes Brigitte Nielsen’i konuşuyordu. Sylvester Stallone ve Brigitte Nielsen, Rocky IV’te başlayan aşklarının hemen ardından aynı yıl evlendiler. Bu evlilik sadece 2 yıl sürdü ve birçokları tarafından bir reklam evliliği gibi görülüp eleştirildi. Üstelik Nielsen’in adı kızıl Sonja’da birlikte rol aldığı Arnold Schwarzenegger’le de anılmıştı.