GeriSeyahat Amasya’nın tarihi evleri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Amasya’nın tarihi evleri

Amasya’nın tarihi evleri

Doğal güzellikleriyle ünlü Amasya, Yeşilırmak kıyısındaki tarihi Yalıboyu evleriyle de dikkat çekiyor. Mimari dokusuyla Osmanlı döneminden izler taşıyan bu evler bugün otel, kafe, bar ya da restoran olarak hizmet veriyor.

Amasya’nın çeşitli yerlerinde, özellikle Yeşilırmak sahil şeridinde yer alan geleneksel Osmanlı evleri kentin tarihi ve mimari dokusuna örnek teşkil ediyor. Eski Amasya evlerinden günümüze kalmış olanlar daha çok 19’uncu yüzyıla ait. Amasya’nın deprem kuşağı içerisinde yer alması, şehirde çeşitli zamanlarda yangınların meydana gelmesi, ayrıca ahşap malzemenin fazla uzun ömürlü olmayışı nedeniyle daha eski dönemlere ait ev örnekleri bulunmuyor. Amasya’daki mevcut konutlar ‘hımış’ ve ‘bağdadî’ teknikle yapılmış örnekler. Genellikle yan yana, bitişik olarak düzenlenmiş. En güzel örnekleriyse ‘Yalıboyu Evleri’.

Amasya’nın tarihi evleri

Bu evler Yeşilırmak kenarında, tarihi sur duvarı üzerine, ahşap çatkı sistemiyle yapılmış. Kerpiç dolgulu, kırma ya da beşik çatısının üzeri oluklu kiremitle örtülmüş. Geleneksel Osmanlı evinin bütün özelliklerini bünyesinde taşıyor. Amasya’nın tarihi kimliğiyle uyumlu bir görünüm sergiliyor. Eski Amasya evlerinden günümüze ulaşabilen örnekler arasında haremlik ve selamlık tarzda düzenlenmiş örnekler de bulunuyor. Ya aynı yapı içerisinde kaynaşık bir biçimde ya da birbirinden bağımsız şekilde yer alıyorlar. Evler genellikle avlulu ve bahçeli. Özellikle harem ve selamlık tarzda düzenlenmiş örneklerde bahçe ortada kalıyor, konutların dışarıya kapalı bir görünümü var. Eski Amasya konutları bodrum üzerine tek kat ya da iki katlı olarak inşa edilmiş. Bazılarında birinci kat üzerinde, bazılarında ise ikinci kat üzerinde köşk olarak bilinen ‘şahniş’ yer alıyor. Konutların ikinci katları genellikle cumbalı. Bu sayede daha fazla yer kazanılıyor. Özellikle Yalıboyu’nda tarihi sur duvarı üzerine yapılmış olan konutlarda bu özelliği görebilirsiniz. Buradaki konutlar ‘eliböğründe mimari’ye örnek teşkil ediyor.

EMİN EFENDİ'NİN HİKAYESİ

Amasya’nın tarihi evleri

Böylesine mimari açıdan zengin bir kültürün izlerini taşıyan evlerin arasında dolaşırken, insan ister istemez bunları kimin yaptırdığını merak ediyor. Dahası bunların eskiden nasıl kullanıldığını... Emin Efendi diye anılan evlerin hikâyesini araştırıyorum. Emin Efendi’nin oğlu Sedat Öztürk’ün anlattığına göre, ailenin Amasya’ya geliş serüveni 1877-1878 Osmanlı- Rus Harbi’ne dayanıyor. Emin Efendi’nin babası Sarı Yusuf, babaannesiyle Erzurum Oltu’da yaşıyor. Ancak savaş çıkınca işgalden kaçmak için yollara düşüyorlar. Babaannesini Havza’da kaybedince, onu bulan yardımsever birileri Yusuf’u Amasya’ya getiriyorlar. Yusuf burada demiryollarının yetiştirme yurdu gibi bir kurumuna teslim ediliyor. Büyüyor, el oymacılığı öğreniyor. Daha sonra da Zahide Hanım isimli bir kadınla evleniyor. Bu evlilikten de Emin Efendi dünyaya geliyor. Yusuf Efendi daha sonra tekrar evleniyor ve altı kız iki erkek çocuk sahibi oluyor.

Amasya’nın tarihi evleri

1904 doğumlu Emin Efendi Amasya’da Yalıboyu’ndaki eski bir konakta büyüyor. Bir esnafın yanında sayacılık öğrenen Emin Efendi, kundura tamir ederek hayatını idame ettirmeye başlıyor. Daha sonra o da babası Sarı Yusuf gibi evleniyor, hem de Amasya’nın köklü bir ailesi olan Gamzelilerin kızı Fatma Hanım’la. Evlendikten sonra kundura tamir işini bırakıyor ve büyük bir dükkân açıyor kendine. Giyim, inşaat malzemesi, yiyecek gibi birbirinden farklı ürünleri satarak geçimini sağlıyor. Evliliğinden altı çocuğu oluyor. Ancak ilk çocuğu Adnan vefat edince çok üzülüyor ve bir süre sonra da ticaret hayatını bırakıyor.

Emin Efendi, doğup büyüdüğü konağı bıraktıktan sonra 1946’da yeni bir konak satın alıyor. Tüm çocukları bu evde büyüyor, burada evleniyor. 200 yıllık bu konak içinde mutluluk da hüzün de yaşanıyor. Bina harem ve selamlık olarak düzenleniyor. Harem dört oda bulunuyor, selamlıktaysa bir oda ve altında su deposu var. Selamlık bölümünün altından kapı açılarak eve giriliyor. Ayrıca yüklük depolarının içinde banyolar yer alıyor. Hâlâ bu aileye ait ama şu anda boş olan konakta hatıralar yaşıyor. Emin Efendi’nin torunlarından Gülseval Hanım konağı restore edip turizme kazandırmaya gayret ediyor ve başarıyor da. Konağın etrafına 11 yapıyı daha ekleyerek şimdiki Emin Efendi Konaklarını inşa ediyorlar. Gülseval Hanım dedesini çok sevdiği için bu adı tercih ettiklerini söylüyor.

Sokakta gezerken önünden rasgele geçtiğiniz eski bir binanın mutlaka bir öyküsü var. Emin Efendi’nin öyküsü de Osmanlı-Rus Harbi’yle başlayıp bugünlere ulaşabilenlerden...

False