Yapay zeka değil gerçek! Görenleri şaşkına çeviriyor...

Yerküre üzerinde nasıl meydana geldiğine dair araştırmaların hâlâ devam ettiği, gizemi çözülememiş ve görenleri şaşkına çeviren pek çok doğa harikası bulunuyor. Business Insider da bu doğrultuda dünyanın en sıra dışı yerlerini listeledi... İşte "Bu gerçek mi?" dedirten adresler…

Amerika Birleşik Devletleri’nin ve dünyanın en önemli sit alanlarından biri kabul edilen Yellowstone Ulusal Parkı, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Park içinde yer alan Morning Glory Havuzu ise en çok ilgi gören adres…

Morning Glory Havuzu canlı sarı, mavi ve yeşil rengiyle adeta burası gerçek mi dedirtiyor. Smithsonian dergisinin haberine göre, kaplıca başlangıçta sadece koyu maviydi ancak turistlerin havuza bozuk para ve taş atması havuzun soğumasına, yeni mikroorganizmaların filizlenmesine ve renk değiştirmesine neden oldu.

Batı Avustralya’da bulunan Hillier Gölü, pembe rengiyle görenleri hayran bırakıyor. Okyanustan ince bir kumsal ve yeşillik ile ayrılan Hillier Gölü, 600 metre uzunluğa sahip.

Gölü ilk kez görenler rengin göz yanılması olduğunu düşünse de gölden bir kova su alındığında pembe rengin korunduğunu ve kalıcı olduğu anlaşılıyor.  Tuzlu gölün sakız pembesi olan renginin ise içinde yaşayan mikroorganizmalardan kaynaklı olduğu düşünülüyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin güneybatısındaki Arizona eyaletinde yer alan bu oluşum; dalga, kumtaşındaki su drenajı ve rüzgâr erozyonu ile meydana geldi.

Microsoft, bu harika güzelliği 2009 yılında masaüstü duvar kâğıdı seçeneklerine dahil edince bölge bir anda dünyada oldukça popüler oldu. Öyle ki, The Wave'in resmî web sitesine göre site artık ziyaret izni gerektiriyor.

ABD’nin Yellowstone Milli Parkı içinde yer alan bir başka büyülü adres de Büyük Prizmatik Kaplıca Gölü… Suları adeta gökkuşağını andıran bu güzelliğin renkleri, çoğunlukla kenarlarında yaşayan pigmentli bakterilerin faaliyetlerinden kaynaklanıyor.

Kuzey Işıkları, dünyanın en büyüleyici doğal harikalarından biri. Çoğunlukla Alaska, Kanada, İzlanda, Grönland, Norveç, İsveç ve Finlandiya'daki Kuzey Kutup Dairesi yakınında görülüyor.

Bu büyülü ışıklar eylülden ekime ve marttan nisana kadar olan dönemde kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bir başka adı da Aurora Borealis olan ışıklar, adını Roma Şafak Tanrıçası’nın adı Aurora’dan ve Yunanca kuzey rüzgârı anlamına gelen Boreas’tan alıyor.

Bolivya’nın güneybatısında, 3 bin 653 metre yükseklikte bulunan Salar de Uyuni, dünyanın en büyük tuz gölü. Türkiye’de bulunan Tuz Gölü’nden ise yaklaşık yedi-sekiz kat daha büyük bir alana sahip. Ayrıca ABD Jeoloji Araştırması'na göre dünyadaki lityumun yaklaşık yüzde 15'ini içeriyor.

Yeni Zelanda’da bulunan Şeytan Hamamı, yeşil rengiyle oldukça büyüleyici bir görüntüye sahip. Bilim insanları, jeotermal havuzun rengini kükürt yataklarından aldığını söylüyor.

Quebrada de Humahuaca, Arjantin'in kuzeybatısında, Buenos Aires'in 1649 kilometre kuzeyinde yer alan dar bir vadi. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan 155 kilometre uzunluğundaki vadi, pek çok dağ ile çevirili.

Bu alan içindeki en dikkat çeken yer ise Serrania de Hornocal sıradağları… Renkli kireçtaşı katmanlarına sahip olan bu dağlar, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Peru’nun Cusco şehrinde yer alan Vinicunca Dağı renkli görüntüsüyle dünyanın en sıra dışı dağlarından biri… Kırmızı, sarı, mor ve yeşil tonlarındaki renklerden oluştuğu için Gökkuşağı Dağı olarak da biliniyor.

5 bin metre yükseklikteki dağ, zorlu ve engebeli yollarıyla ekstrem sporlara tutkulu gezginlerin en popüler adresi.

Kolombiya’nın Meta bölgesindeki Sierra de La Macarena Milli Parkı'nın içinde yer alan Cano Cristales, ‘Beş Renkli Nehir’ olarak biliniyor. Atlas Obscura’da yer alan bir yazıda nehrin kırmızı renginin eylül ayından kasım ayına kadar çiçek açan Macarenia clavigera adlı bir bitkiden geldiğinin altı çiziliyor. Sarı ve yeşil kumlar aynı zamanda Cano Cristales'e gökkuşağı renk şemasını da veriyor.

Namibya’daki Namib Naukluft Parkı, 40 bin kilometrekare alanı ile Afrika’nın en büyük, dünyanın ise dördüncü büyük parkı.

Parktaki kum tepeleri arasındaki bir vadide Deadvlei yer alıyor. Deadvlei Namibya'da beyaz kilden oluşmuş ilginç bir alan... Güneş kum tepelerine vurduğunda deve dikeni ağaçlarının kurumuş kalıntıları boyalı bir fonun önündeymiş gibi görünüyor.

Çin'in kuzeybatısındaki Zhangye Danxia Jeolojik Parkı, UNESCO Yönetim Kurulu tarafından Küresel Jeoloji Parkı statüsüne alınan bir başka büyüleyici adres…

Kırmızı, turuncu, yeşil, sarı renklerdeki kayalar, 24 milyon yıl önce gerçekleşmiş tektonik hareketlerle oluşan kum taşı ve diğer mineraller sonucu çıkmış.

Büyük Set Resifi, birbirinden ayrı 2 bin 900 resif ve 900 adadan oluşan, 2 bin 600 kilometre genişliğe yayılmış dünyanın en büyük resif sistemidir. Resif kuzeydoğu Avustralya'nın Queensland sahili açıklarında bulunan Mercan Denizi'nde yer alıyor. Resif, geniş canlı çeşitliğine ev sahipliği yapıyor ve 1981 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alındı.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Arizona eyaletinde ve Colorado Nehri çevresinde bulunan dik yamaçlı bu kanyon, ABD'nin ilk ulusal parklarından olan Büyük Kanyon Ulusal Parkı içinde yer alıyor. Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan kanyonun tarihi 70 milyon yıl öncesine uzanıyor.

Lalenin neredeyse her türüne ev sahipliği yapan Hollanda’nın Lisse kentindeki Keukenhof Parkı, yılda bir milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor.

Dünyanın en büyük ve en güzel lale bahçelerinden biri olarak tanınan yaklaşık 32 hektar büyüklüğündeki Keukenhof’ta her baharda milyonlarca lalenin yanı sıra sümbül, nergis ve diğer çiçekler de görsel şölen sunuyor.

Fotoğraflar: iStock