Dermatolog Dr. Neslihan Dolar

Ses dalgalarıyla gelen gençlik ve güzellik

29 Haziran 2023
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yüz gençleştirme çalışmalarında ameliyatsız yöntemlerin sayısı giderek artmaktadır. Ses dalgalarıyla gençleşme; yüz ve vücut bölgelerindeki cilt sıkılaşması, kırışıklıkların azaltılması ve gençleşme sağlamak amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde genellikle yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason (HIFU) veya radyofrekans teknolojisi kullanılır.

Ameliyatsız yüz germe mümkün mü?

Evet, ameliyat olmadan hatta tek seansta bile yüz germe mümkündür. İfadenizi bozmadan, cilt altına hiçbir şey enjekte etmeden, doğal kolajeninizi uyararak ve kısaltarak cilt altı dokusunun toparlanmasını sağlamak için çeşitli yöntemler mevcuttur. Ameliyatsız yüz germe olarak adlandırdığımız bu işlemler arasında fokuslu ultrason tedavisi ilk sırayı almaktadır.

Ses dalgalarıyla nasıl gençleşilir?

Bu sistemde, ses dalgalarının mekanik etkisinden faydalanılır. Ultrason yani ses dalgaları, hamilelerde bile bebeğe zarar vermeden kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Fokuslu ultrason, ses dalgalarının odaklandığı noktaya ulaşarak, plastik cerrahların yüz germe ameliyatlarında düzelttiği tabakaya kadar iner ve burada ameliyat gerektirmeden tek seansta kolajen uyarımı ve germe etkisi oluşturur. Bu masum ve etkili enerji sayesinde cilt altı bağ dokusu sıkılaşır ve cilt sarkmasının önüne geçilir. Eğer geç kalınmamışsa, başlamış olan sarkma geriye döndürülebilir.

Sadece tek seans yeterlidir

Fokuslu ultrason tek seans olarak uygulanır ve işlem süresi 20-30 dakikadır.
Bu yöntemin etkisi kişinin yaşına ve cilt tipine bağlı olarak 1.5 yıl kadar sürebilir.

İşlem sonrası eve kapanmanıza gerek yok

Yazının Devamını Oku

El ve ayak terlemesi

22 Haziran 2023
El ve ayak terlemesi, ‘hiperhidroz’ olarak da bilinen bir sorundur ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Botoks (botulinum toksini), bu terlemeyi tedavi etmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. El ve ayak terlemelerine botoksun nasıl yardımcı olabileceği hakkında daha fazla bilgiyi sizler için derledim...

Ne zaman artar?

El ve ayaklarda aşırı terleme, ter bezlerinin aşırı aktif olması sonucu ortaya çıkar. Bu durumun birkaç nedeni olabilir:

 Tedavi seçenekleri

El ve ayaklarda aşırı terleme tedavisi çeşitli yöntemler içerebilir:

El ve ayaklarda aşırı terleme durumu kişiden kişiye farklılık gösterir, bu nedenle en iyi tedavi seçeneğini belirlemek için bir dermatolog veya uzman hekime danışmak önemlidir.

Etkili ve hızlı bir tedavi seçeneği

Biz dermatologların el ve ayak terlemelerinde sıklıkla tercih ettiğimiz yöntem olan botoks, kasların geçici olarak çalışmasını azaltan bir enjeksiyon tedavisidir. Ter bezleri, sinirler tarafından uyarıldığında ter üretimini artırır. Botoks enjeksiyonları, ter bezlerinin çevresindeki sinirleri bloke ederek bu uyarıyı engeller. Bu da ter üretimini azaltır ve terlemeyi kontrol altına alır.

El ve ayak terlemelerinde botoks tedavisi oldukça etkili olabilir. Uygulandığı bölgede terleme miktarını önemli ölçüde azaltır ve genellikle 6 ila 12 ay arasında süren bir etkiye sahiptir. Botoks, terleme diğer tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınamadığında tercih edilen bir seçenektir.

Yazının Devamını Oku

Benlerinizi kontrol ettirin

15 Haziran 2023
Benler, deriye rengini veren melanosit isimli hücrelerin belli alanlarda bir araya gelip yoğunlaşması sebebiyle oluşur. Doğumda daha az olan benlerin sayıları yaşla artabilir. Bazı benler hayat boyu iyi huylu olurken, bazıları yaşamın bir döneminde olumsuz bir hale gelme ve kötüye dönüşme potansiyeli taşımaktadır.

Dikkat!

Önceden var olan bende aniden şekil, boyut, renk değişikliği, sınırlarında düzensizlik veya herhangi bir değişiklik olduğunda muhakkak bir dermatoloğa görünmek gerekiyor.

Benlerin A-B-C’si

Benlerin izlemi konusunda biz dermatologlar, standart ölçek ve değerlendirmeleri kullanırız. Bu doğrultuda benler için geliştirilmiş A, B, C, D kriterleri vardır. Bir bene baktığımızda şu kriterleri dikkate alırız:
A- Asimetry (Asimetri): Asimetrik benler kötüleşme riski taşır. Benin simetrik olması; yani benin üstüne ortadan bir çizgi çektiğimizde sağ ve solunun ya da üstüyle altının eşit görünmesi gerekir.
B- Border (Kenar): Benin kenarları düzenli olmalı; düzensizlik olduğunda kötüleşme riski gösterir.
C- Color (Renk): Renginin homojen, aynı renk tonunda olması gerekir. Örneğin her noktasında tek ton kahverengi olması... Bir yerde koyu kahverengi, bir yerde açık kahverengi gibi ton farkları olduğunda o beni riskli kabul ediyoruz.

Yazının Devamını Oku

Göz kapağı sarkmalarına ameliyatsız çözümler

8 Haziran 2023
Göz kapaklarında da zamanla oluşan elastikiyet kaybı ve sarkma, kişiyi olduğundan daha yaşlı ve yorgun gösterebiliyor. Bazı insanlarda genetik olarak özellikle üst göz kapağı çok hızlı sarkabiliyor. Göz çevresi, yaşlanmayı en hızlı ele veren ve kırışıklıkların en belirgin olduğu bölgedir.

Erişkinlerde göz kapağı düşüklüğü en sık yıllar içinde göz kapağını kaldıran kasın zayıflamasına bağlı olarak gelişir. Bu durum kişilerde estetik açıdan sorun oluşturmanın yanı sıra görmeyi engelleme, ağrı, yorgunluk, baş ağrısı gibi şikâyetler oluşturmaktadır.
Bazen göz kapağı derisinde torbalanma olmadan sadece sarkma ya da gevşeme oluşur. 35 yaşından sonra doğal yaş alma sürecinde üst ve alt göz kapaklarında sarkmalar ya da torbalar meydana gelir, bu da kişilerin yorgun görünmesine sebebiyet verebilir. Zayıflayan yüz kasları, göz kapağı düşüklüğü ile sonuçlanır. Gözün çevresinde yağ torbaları oluşur. Aynı zamanda yaş ve yer çekimi, kaş bölgesinin de sarkmasına neden olur. Burun tabanının iki tarafında deri yığılması ve kapaklarda düşme görülür. Göz kapaklarını kaldırabilmek için fazladan kuvvet uygulanmasına, bu da alın bölgesinde kırışıklar oluşmasına yol açar.

Ameliyatsız göz kapağı estetiğinde hangi yöntemler kullanılır?

Geleneksel cerrahi tekniklerle göz kapağı estetiği yaptırmak yerine, henüz ameliyat sınırına gelmemiş pek çok insan ameliyatsız göz kapağı estetiği sayesinde arzu ettiği görünüme kavuşabiliyor. Göz kapağı estetiği ile doğuştan gelen üst göz kapağı düşüklüğü, üst göz kapağının işlevini yitirmesi, yaşlılığa bağlı gelişen kırışıklıklar ve sarkmalar ile göz çevresinde meydana gelen kırışıklıklardan kurtulmak mümkün.
Göz kapağı düşüklüğü tedavi edildiğinde dramatik olarak bir değişim sağlanır ve hasta yorgun görünümden kurtulur. Yöntem ne olursa olsun bu özel alan tedavi edilirken estetik planlama ve tasarım her zaman çok önemlidir.
Göz kapağı düşüklüğünde; lazerler, plazma enerjisi gibi enerji bazlı cihazlar, iple kaş kaldırma, şakak germe, göz kapağı dolguları ve medikal cihazlarla deri sarkıklığını giderme işlemleri ameliyatsız tedavi yöntemleridir.

Lazerle göz kapağı estetiği

Teknolojinin sunduğu imkânlarla estetik ameliyat olmadan önce son çıkış olarak enerji bazlı cihazlardan destek alabilirsiniz. Göz kapağı düşüklüğünde henüz ameliyat olma sınırına gelmemiş kişiler, göz kapaklarının fazla kısmı lazerle taranarak çok kısa sürede tedavi edilebilir. Üst ya da alt göz kapağında gözlenen kırışıklık, katlantı, çizgilenme ve göz çevresinde düzeltilemeyen kırışıklıklar da lazerle azaltılabilir.

Yazının Devamını Oku

Botoks hakkında doğru bilinen yanlışlar

31 Mayıs 2023
Tecrübeli ellerde yapıldığında kişileri daha genç ve güzel bir görünüme kavuşturan botoks hakkında doğru bilinen yanlışları düzeltelim bu hafta. Botoks, tüm dünyada en yaygın olarak kullanılan uygulamalardan. Fakat yapılan olumsuz eleştiriler, kimi zaman bu tedavinin yanlış anlaşılmasına sebebiyet veriyor.

Botoks bir çeşit yılan zehri midir?

Bu soruya yıllardır cevap veriyorum. Yine cevabım; hayır! Botoks, birçok kişinin düşündüğü gibi yılan zehrinden değil, laboratuvar ortamında “Clostridium Botulinum” isimli bakteriden elde edilen bir ilaçtır. İlk kez oftalmologlar tarafından şaşılık tedavisi için kullanılmıştır. Sonrasında derideki kırışıklıklar için FDA tarafından onay alınarak uygulanmaya başlanmış ve zamanla kullanımı yaygınlaşmıştır.

Botoks sonrası yüzüm şişecek mi?

Yine halk arasında, sıklıkla televizyon ünlülerinde görülen şişkin ve abartılı yüzler botoks ile ilişkilendirilir. Oysa botoks yüzde şişkinlik yapmaz. Bu görünüm, dolgu maddesi veya yağ enjeksiyonları ile ilişkilidir. Botoks, mimik kırışıklığına neden olan kaslarda gevşeme ve rahatlama yaptığı için mimik kırışıklıklarını azaltan bir uygulamadır. Yüze hacim vermek amacıyla kullanılmaz. Hatta halk arasında “dudak botoksu” gibi tanımlamalar vardır ki tamamen asılsızdır. Dudak içine botoks yapılmaz. Dudaklara hacim veren uygulama; dolgudur.

Yüzümde şaşkın bir görüntü mü olacak?

Hayır, botoks yüzde ifade kaybına neden olmaz. Doğru ellerde yapılan bir botoks uygulamasında mimikler korunur. Çünkü tecrübeli olan uzman doktor, botoksun dozunu buna göre ayarlar. İfadesiz görünüm genellikle botoks enjeksiyonunun aşırı dozda uygulanmasının bir sonucudur. Geçmişte botoks enjeksiyonları sırasında anatomik noktaları belirleyememek, oranı ayarlayamamak gibi acemice hatalar bu şaşkın ve ifadesiz görüntüye neden olabiliyordu. Artık doktorlar çok daha tecrübeli, hastaneler çok daha donanımlı. Deneyimli bir doktor hangi kasa ne kadar uygulama yapılacağını bildiğinden sonuç doğal görünecektir. Botoks kas aktivitesini azaltacak, ancak tamamen de azaltmayacak şekilde dikkatlice uygulanmalıdır. İyi bir sonuç için uzman bir hekimle görüşmelisiniz.

Etkisi geçince yüzüm eskisinden daha mı kötü olacak?

Botoks uygulaması da pek çok diğer estetik uygulama gibi geçicidir. Etkisi ortalama 4-6 ay devam eden ilaç, kaslarınızı onaracak ve mimik kırışıklıklarınızı düzeltecektir. Ancak etkisi geçmeye başladığında, cildiniz olması gerekenden daha iyi bir konumda olacaktır. Botoks tedavilerinizi düzenli aralıklarla yaptığınızda kırışıklıklarınızın kötüleşmesini önleyecektir. Botoks yapmayı bırakmaya karar verirseniz, botoksun kas gevşetici etkisini yavaşça kaybedersiniz ve yüz hareketleriyle kırışıklıklar normal şekilde gelişmeye devam eder. Botoks kırışıklıkların oluşumunu hızlandırmaz veya görünümünü kötüleştirmez. Bunun yerine kırışıklıklarınız tedaviye başlamadan önce nasılsa o noktaya hatta çoğu kişide daha da iyi bir duruma geri döner.

Yazının Devamını Oku

Cilt orucuyla cildinizi yenileyin

25 Mayıs 2023
Stres, çevre kirliliği, yanlış beslenme, bakım hataları, tıkayıcı makyajlar derken yıl içerisinde cildimiz yorulur ve yıpranır. Tekrar sağlığına kavuşması için molaya ihtiyaç duyar. İşte bu amaçla cildinize oruç tutturmaya ne dersiniz?

Cilt orucu nasıl olur?

Yakın zamanda “cilt orucu” tabirini daha sık duymaya başlayacaksınız. Bu yöntem için belirli süre herhangi bir kozmetik, makyaj veya bakım ürünü kullanılmıyor. Böylelikle cildin tekrar bariyerinin güçlenmesi ve yağ salgılarının normale dönmesi hedefleniyor. 3 hafta süre ile bırakın cildiniz biraz nefes alsın

Aşırı bakım, bakımsızlık kadar zararlı

Cilde sürekli olarak aktif içerikli ürünler kullanmak, üst üste yapılan peeling ve maskeler, kulaktan dolma bilgilerle yapılan ve doğal sanılan bakımlar, serumlar veya cilt tipine uygun olmayan nemlendiriciler ve tabii ki akşama kadar ve her gün uygulanan makyaj cildi yorar. Bariyerinin zedelenmesine, cildin kendi salgılarının azalmasına ve hücresel yenilenmenin yavaşlamasına neden olur.
Özellikle tıkayıcı kozmetik ve makyaj ürünleri cildin oksijenlenmesinin azalmasına, mikro dolaşımın yavaşlamasına ve sonuç olarak cildin daha mat ve sağlıksız görünmesine yol açar.
İşte bu yüzden cildin tekrar sağlıklı yapısına kavuşması için cildi dinlendirmek ve bir süre kendi haline bırakmak gerekir. Bu da “cilt orucu” diye tanımlanır.
Normal bir cilt kendini ortalama 3 haftalık bir sürede yeniler. Bu süre zarfında herhangi bir uyarı vermeden cildin doğal seyrinde yenilenmesi sağlanır.

Yazının Devamını Oku

Vücut çatlakları ve tedavisi

18 Mayıs 2023
Özellikle ergenlik ve hamilelik döneminde ortaya çıkan deri çatlakları, ciddi bir sağlık sorununa neden olmamakla birlikte estetik görünümün bozulmasına ve estetik kaygıya yol açabilir. Genellikle kalça, bacak, karın ve göğüslerde meydana gelen bu çatlaklar birçok kadının en büyük cilt problemlerinin başında yer alır. Peki cilt çatlağı yani ‘stria’ neden olur ve tedavisi var mıdır? İşte cevapları...

Vücut çatlakları neden oluşur?

Yaygın bir problem olan çatlakların esas nedeni hormonlar olmakla birlikte kilo alıp verme, aşırı spor ve egzersiz, gebelik, hormonal değişimler gibi nedenlere bağlı olarak artabilir.
Genellikle kalça, bacak, karın ve göğüslerde meydana gelen çatlaklar kadınlarda erkeklerden daha sık görülür.
Normal bir cilt, yüzde 80 kolajen ve yüzde dört elastinden oluşur. Cilt yapısında bulunan elastin, cilde esnekliğini veren ve gerilmesini mümkün kılan proteindir. İşte elastin lifleri hasar gördüğünde cilt çatlakları ortaya çıkar.
Çatlaklar, derinin aşırı gerilmesinden dolayı elastik ve kolajen bağlarının bozulmasıyla meydana gelen cilt görünümü bozukluklarıdır. Cilt çatlakları, genellikle ergenlik döneminde çok hızlı kilo alıp verme sonucunda ve gebelik döneminde hormonal ve genetik etkilerle meydana gelir.
Hamilelik ve aşırı kilo alma gibi cildin esnek yapısını zorlayan durumlarda, cildin dermis adı verilen ikinci tabakasında ufak çizikler halinde yırtılmalar oluşur. Sağlık açısından hiçbir zararı olmayan bu çizikler, cildin dış yüzeyinde gözle görülebilir beyaz çizgilere neden olur.

Kimlerde görülür?

Daha çok kadınlarda olsa da erkeklerde de görülebilir. İlk oluştuklarında pembe ya da mor renkte olan cilt çatlakları zamanla gri ve beyaz renge dönüşür.

Yazının Devamını Oku

Diş sıkma tedavisinde botoks

11 Mayıs 2023
Son zamanlarda en sık tanı koyduğum rahatsızlıkların başında diş sıkma yani bruksizm geliyor. Kişi bazen uykuda bazen de gün içerisinde farkında olarak veya olmayarak dişlerini sıkar. Peki belirtileri nedir, nasıl tedavi edilir ve görülme oranı neden çok arttı? Sizler için derledim.

Diş sıkma yaygınlaştı

Diş sıkma toplumun neredeyse yarısında, yaşamlarının belli dönemlerinde görülen yaygın bir problemdir. Kişi istemsiz olarak dişini sıkar, gıcırdatır. Diş sıkma, stres belirtisi olabilir. Strese eğilimli kişiler endişelendiğinde, bir işe konsantre olurken, uyurken ya da sinirlendiklerinde diş sıkabilirler. Toplumda sıklıkla karşılaşılan diş sıkma sorunu istem dışı gelişir ve insanlar genellikle bunun farkına varmazlar. Çoğunlukla uyku sırasında olduğu için ebeveynler ya da partnerleri bu sorunu fark eder. Diş sıkmanın en sık görülen belirtileri şunlardır: Geçmeyen baş ağrısı, kulak ağrısı, şakak bölgesinde sertlik ve çiğneme sırasında çene ağrısı.

Tedavi edilmezse ne olur?

Halk arasında diş sıkma ya da gıcırdatma olarak bilinen bruksizmin en önemli ve en yaygın belirtisi; sabah kalkıldığında yüz kaslarında, çene ekleminin yan kısımlarında, baş ve boyun bölgelerinde oluşan ağrılardır. Tedavi edilmeyen kronik diş sıkma, dişlerin dış tabakasını eritir. Başvuran hastalarda yapılan muayenede kuvvetli sıkmaya bağlı aşınmayla ortaya çıkan diş boyu kısalığı ve dişlerin yüzeylerinde ince hatlı çatlaklar görülebilmektedir. Herhangi bir travma olmadığı halde diş mine kırıkları görülebilir. Yemek yerken aşırı hassasiyete sebep olur.

Özellikle gece uyurken diş sıkmak, kronik çene eklem rahatsızlıklarını beraberinde getirir. Ayrıca dişlerin devamlı birbirlerine sürtmesi sonucu dişler zarar görebilir. Yine sürekli ve farkında olmadan diş sıkma, çene ve baş ağrısına neden olabilir.

Estetik açıdan da sürekli dişlerini sıkan kişilerde yüz şekli ovalden kareye doğru döner. Çiğneme kasının aşırı kasılması ve sertleşmesiyle yüzün alt yarısı genişler ve yüz ovali bozulabilir, alt yüzde sarkma görülebilir.

Masseter botoksu nedir?

Dişlerdeki aşınmayı ve yıpranmayı önlemek, bruksizm ile ilişkili çene ağrılarını hafifletmek için botoks uygulaması bir tedavi seçeneği olarak tercih edilebilir. Bruksizm tedavisi için botoks uygulaması yapılan hastalarda etki yaklaşık 6 ay süresince devam eder. Bununla beraber semptomlar, tipik olarak enjeksiyonu takiben 2 hafta içinde iyileşme gösterir.

Yazının Devamını Oku