Ön çapraz bağ yaralanmalarının en sık rastlanan nedeni ani durma veya yön değiştirmeleri, atlama ya da iniş hareketlerini içeren sporlardır. Bu sporlara örnek verecek olursak futbol, basketbol, voleybol, hentbol ve aşağı yönlü kayak sayılabilir.
Ön çapraz bağ yaralanması oluştuğu anda yaralanmayı yaşayan kişi bir patlama hissi yaşayabilir. Dizdeki belirtiler; şişlik, dengesizlik şeklinde olabilir ve bir yükü taşıyamayacak kadar ağrı yaşanır hale gelinebilir.
Yaralanmanın ciddiyetine bağlı uygulanacak tedavi kapsamında güç ve stabiliteyi tekrar kazanmaya yardımcı olmak amacıyla dinlenme ve rehabilitasyon egzersizlerini veya yırtık bağın yerine rehabilitasyonun ardından ameliyatı içerebilir.
Yaralanmaya maruz kalma riski olan kişilere verilecek uygun eğitim sayesinde, ön çapraz bağ yaralanmaları riski azaltılabilir.
Dizde yaşanan patlama hissi, yapılan harekete devam etmeyi engelleyecek şiddette ağrı hissi, hızlı bir şekilde oluşan şişlik, eklem hareket açıklığında kayıp durumları ön çapraz bağlardaki yaralanmayı işaret edebilir.
Diz eklemi, birlikte çalışan kemikler, bağlar, tendonlar ve diğer dokulardan oluşan karmaşık bir yapıdır. Dolayısıyla yukarıda saydığımız belirtiler ile karşılaşırsanız yaralanmanın ciddiyetini belirlemek ve uygun tedaviyi almak için hızlı bir şekilde bir doktora başvurmalısınız.
Kadınlar kas yapıları nedeniyle bu rahatsızlığı yaşamaya elverişli bir durumda riske sahiptir. Daha önce de belirtilen hareket ve sporları yapmak ve uygun olmayan ekipman kullanmak risk faktörünüzü arttırır.
Anormal duruş, kötü duruş ya da çökme ile aynı durumu ifade etmediği gibi belirli bir vücut pozisyonunu koruma veya vücudun bir veya daha çok bölümünü anormal bir şekilde hareket ettirme eğilimini anlatır. Anormal duruş davranışlarının birçoğu ciddi omurilik ya da beyin hasarı neticesidir.
Kaslarınızdan kasıldığında, aynı eklemin diğer yanındaki kaslar kasılmaya direnç gösterir ama anormal duruş söz konusu ise kas grupları bu direnci göstermez. Bu durum, baş ya da sırtın atipik hareketlerine ya da sert veya kemerli ayak yapısına sebebiyet verebilir.
Kaslarınızdan kasıldığında, aynı eklemin diğer yanındaki kaslar kasılmaya bir direnç gösterir. Fakat anormal duruş söz konusu ise kas grupları bu direnci göstermez. Bu durum, baş ya da sırtın atipik hareketlerine ya da sert veya kemerli ayak yapısına sebebiyet verebilir.
Anormal duruş pozisyonları için üç tür duruştan bahsedilebilir;
Siyatik bir sinirdir ve bel kemiği bölgesinden bacağa uzanan bir yapıdadır. Siyatik sinir hasarının oluşmasında direkt sinir sıkışması, iltihaplanma, vücudun anormal bir bağışıklık sistemi tepkisi olabilirken bunların hepsinin bir sonucu da olabilir.
Siyatik ağrılarına neden olabilecek durumlar;
Araştırmalara göre siyatiğin %90 nedeni olarak bel fıtığı gösterilmektedir. Fıtıklaşan disk tipik olarak siyatik siniri oluşturan bir veya daha fazla spinal sinir kökünü sıkıştırır.
- Fıtıklaşan bir disk, siyatik siniri bir tarafta sıkıştırarak tek bacakta semptomlara neden olabilir veya disk her iki taraftan şişebilir veya fıtıklaşarak her iki bacakta semptomlara (bilateral siyatik) neden olabilir. Bilateral siyatik, nadir olmakla birlikte, her iki tarafta fıtıklaşan iki bitişik segment diskinden de kaynaklanabilir.
- Lomber omurgadaki dokuların dejenerasyonu siyatik siniri sıkıştırabilir veya tahriş edebilir. Faset eklemlerinin dejenerasyonu, eklem kapsülündeki dokunun da iltihaplanmasına ve hacim olarak artmasına neden olabilir. Omurga kemiğinin dejenerasyonu, anormal kemik büyümelerine neden olabilir. Lomber omurgadaki bu anormal derecede büyük dokular, siyatik sinirin bir veya daha fazla sinir kökünün sıkışmasına neden olabilir.
- Spinal stenoz, spinal kanalın daralmasıdır ve 60 yaşın üzerindeki yetişkinlerde nispeten yaygındır ve siyatik ağrılarına neden olabilir.
- Küçük bir stres kırığının bir omur gövdesinin diğerinde öne kaymasına neden olduğu zaman oluşan Spondilolistezis siyatik ağrılarına neden olabilir.
Tedavi için doktorunuzla genel durumunuzu değerlendirmenizi tavsiye ederiz.
Omurga manipülasyonu olarak da bilinen bu prosedürün amacı, omurga hareketini ve vücudun fiziksel işlevini iyileştirmektir. Bu tedavi tarzı, sinir sistemi veya kas iskelet sistemi bozukluklarının cerrahi olmayan tedavisine yöneliktir.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; kayropraktik uzmanlarca yaygın olarak kullanılan manuel tedavilerin genellikle bel ağrısının tedavisi, radikülopati 3,4 ve boyun ağrısı ile bel fıtığı tedavisinde etkili olduğu görülmüştür.
Bu tedaviyi alanında uzmanlaşmış kişilere yaptırmalısınız, aksi taktirde olumsuz durumlarla karşılaşma ihtimaliniz olabilir. Bu durumlar arasında; fıtıklaşmış bir disk veya mevcut disk herniasyonunun kötüleşmesi, alt omurgadaki sinirlerin sıkışması, boyun manipülasyonundan sonra belirli bir tip inme olabilir.
Tedavinin uygulanmayacağı durumlar;
- Şiddetli osteoporoz,
- Kol veya bacakta uyuşma, karıncalanma veya güç kaybı,
- Omurgadaki kanser,
- Artmış inme riski,
Çeşitli tıbbi araştırmalara bakılarak, skolyoz yaşayanların yaklaşık %80'ininde tanımlanabilir bir sebep yoktur. Skolyoz belirtileri genel olarak kişi 7 yaşında iken teşhis edilir. Skolyoz’un yaygın nedeni doğum kaynaklı kusurlar, nörolojik bozukluklar, genetik yapı olarak görülebilir.
En sık görülen tipi 'idiyopatik skolyoz' (nedeni bilinmeyen) grubudur. Bebekte 0-3 yaş, çocukta 4-10 yaş, ergen dönemde 11-18 yaş olarak ele alınır. Bunların içinde en yaygın olanı ise ergen dönem skolyozudur.
Skolyoz nedeninin belirlenebildiği oran %20 olarak düşünülebilir. Nedenin belirlenebildiği türler; doğumda omurga bozulmaların belirgin olduğu ve sinir anormallikleri ve omurgadaki kasları etkilediği durumlardır.
Skolyoz hastalığı yapısal ve yapısal olmayan olarak da kategorize edilebilir.
-Yapısal skolyoz; omurganın eğri olduğu bir hastalık, yaralanma veya doğum kusuru ile oluşur ve kalıcı özelliktedir.
-Yapısal olmayan skolyoz; düzeltilebilen geçici eğrileri tanımlar.
Skolyoz belirtileri nelerdir?
Ozon, üç oksijen atomundan (O3) oluşan renksiz bir gazdır. Ozonun bağışıklık sistemini uyararak tıbbi durumları tedavi etmek, dezenfeksiyon ve çeşitli hastalıkları tedavi etmek için de kullanıldığını biliyoruz. Yaralarda enfeksiyonu önlemeye yardımcı olabilir.
Yapılan araştırmalar ozonun vücut sıvılarıyla temas ettiğinde ortaya çıkan reaksiyonların daha çok protein ve kırmızı kan hücresi oluşturduğunu gösterir. Bu sayede vücuttaki oksijen kaynağını artmış olur.
Ozonun vücuttaki sağlıksız süreçleri bozarak zarar vermelerini engelleyebileceği de düşünülmektedir. Bu durumlar arasında bakteri, virüs, mantar, maya ve tek hücreli protozoalara karşı mücadele şeklinde nitelendirilebilir.
Spesifik olarak hangi hastalıkların tedavisine destek olacağına bakacak olursak;
Dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisi, cilt sağlığı ve yenilenmesi, sivilce tedavileri, fiziksel ağrı tedavileri, kronik yorgunluk durumlarının giderilmesi, selülit giderilmesi, zayıflama etkisi, kulak çınlamaları, vajinit gibi kadın rahatsızlıklarında ve birçok farklı hastalık ve vücut düzenlemesinde kullandığını görebiliriz. Bağışıklık sistemini tetikleyici özelliği ise en önemli özelliğidir.
Ozon tedavisine gelecek kişilere rahatsızlıklarına ya da isteklerine göre uygun ozon tedavisi metodu seçilerek uygulama yapılabilir. Bunlar arasında minör, majör, rektal (anüsten), vajinal, torbalama diye tabir edilen yöntemler bulunmaktadır.
Bu hastalık genellikle tekrar eden aktiviteler, aşırı kullanım ve fitness çalışmalarındaki çeşitlilik eksikliği sebebiyle meydana gelir. Koşma ve zıplama içerikli yüksek yoğunluklu sporlar yapan sporcular arasında, özellikle de sert bir yüzey üzerinde yapıldığı zaman yaygın olarak görülür.
Ayak yapıları düz olan ve sert kemerleri olan insanlar da bu rahatsızlığı yatkındır. Spor yapan ya da egzersiz yapan kişilerde belirli bir ara verdikten sonra tekrar egzersize dönmek ya da antrenmanları yoğunluğunu veya sıklığını artırmak da rahatsızlık için etkili bir rol oynayabilir.
Ağrı bandı bu durumun tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri olabilir. Ağrı bandı, kaval kemiği çevresindeki kasları stabil hale getirmeye ve kan akışını iyileştirmeye yardım edebilir. Ağrı bandı kullanmak, kan dolaşımını artırmaya ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilecek etki oluşturur. Ağrı bandı uygulaması hastalığı tedavi eden diğer yöntemlerle beraber kullanılabilir.
Doktorunuzun uygun görmesi halinde dinlenme, buz tedavisi, çeşitli ilaçlar, uygun ayakkabı seçimi tedavi için önemlidir.
Ayak ve bileklerinde de rastlanabilir. Ganglion kistleri tipik olarak yuvarlak veya ovaldir ve jöle kıvamı şeklinde bir sıvı ile doludur.
Küçük kistler bezelye büyüklüğünde olabilir, daha büyük olanlar ise 2,5 santimetre çapında olabilir. Ganglion kistleri yakındaki bir sinire baskı yaparlarsa ağrılı olabilir. Konumları bazen eklem hareketine müdahale edebilir.
Ganglion kistiniz sizi rahatsız ediyorsa, doktorunuz kisti bir iğne ile boşaltmaya çalışmanızı önerebilir. Kistin cerrahi olarak çıkarılması da bir seçenektir. Ancak semptomlarınız yoksa, tedavi gerekmez. Birçok durumda, kistler kendi kendine gider.
Bir ganglion kistinin ne sebeple olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bir eklemden veya bir tendonun astarından büyür, bir sap üzerinde küçük bir su balonu gibi görünür ve bir eklemi veya tendonu çevreleyen doku yerinden çıktığında ortaya çıkar. Kistin içinde eklemlerde veya tendonların çevresinde bulunanlara benzer kalın bir yağlı sıvı bulunur.
Ganglion kistleri çocuklarda nadir görülür. Daha çok 40 ve 50 yaş civarında gözlenir. Kadınlarda daha sıktır.
Ganglionlar, akut travma sonucu olarak veya el-el bileğinin tekrarlayan aşırı kullanımları sonucu olur. Tutulan bölgede ağrı, basınç veya hareket kısıtlılığı olabilir. Ganglion kistleri yakındaki bir sinire baskı yapacak konumda ise uyuşma ve kuvvet kaybı yapabilir.
