Sedef Batı

Daha ağır gelsin diye dilimlerin arasına çemen karıştırılıyor! İşte pastırmadaki hileler...

10 Mart 2024
Sağlığa uygun koşullarda üretilmiş iyi bir pastırma nasıl seçilir? Hileli ürün tadından, görüntüsünden anlaşılır mı?Bu ürünlerin etiketini okurken hangi detayları kontrol etmeliyiz? Pazarlarda ya da şarküterilerde satılan ambalajsız ürünler riskli mi? Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Gıda Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık ile 9 soruda hileli pastırmayı anlamanın yollarını konuştuk.

 

PASTIRMA KALİTELİ ETTEN YAPILMAK ZORUNDA

Pastırmanın maliyetini düşürmek için ne gibi hilelere başvuruyorlar? Pastırmanın içine hile karıştığını tüketicinin anlamasının bir yolu var mı?

Değersiz et ile karıştırma olayının blok bir ürün olduğu için pastırmada çok kullanılan bir hile olmadığını belirten Nevzat Artık, parça ve değersiz et karışımının hemen anlaşılabileceğini, kesmede zorluk ve parçalanma olabileceğini ama bu hilelerin daha çok sucuk vb. ürünlerde olacağını söyledi.

İşlenmiş et ürünlerine baharat ilavesinin gerekli olduğunu söyleyen Artık, çemenlemenin pastırmaya özel bir görünüm, renk, aroma ve lezzet kazandıran, mikroorganizmaların gelişmelerini engelleyen bir soslama işlemi olduğunu belirtti. 

Pastırmanın kaliteli etten yapılmak zorunda olduğunudilimlenerek alınmasının uygun olduğunu söyleyen Artık, blok pastırmadan dilimlenerek alındığında hile ihtimali olmadığını ve tüketicinin aldatılmasının önüne geçildiğini söyledi.

Pastırmada çemenin fazla olmasının istenen bir durum olmadığını,

Yazının Devamını Oku

Sahte terayağı nasıl anlaşılır?

6 Mart 2024
Tereyağına süt kreması yerine margarin, ayçiçeği yağı, mısır özü yağı, palm yağı, hayvansal kaynaklı farklı bitkisel yağlar ve patates nişastası eklenmesi en çok uygulanan hilelerden. Bu hileli tereyağlarını ayırt etmenin en iyi yollarından biri ambalajlı ürün almak ve ürün etiketlerini okumak. Ancak gıda sahtekarları ünlü markaların sahte etiketleri kullanarak hileli teryağlarını piyasaya srüyorlar. Peki biz nasıl güvenle tereyağı tüketeceğiz? Gıda Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık ile konuştuk.

Özellikle pazarlarda ya da yöresel doğal ürün satan yerlerde ambalajsız tereyağı satılıyor. 'Mis gibi sapsarı köy tereyağı' diye gözümüz boyanıyor. Ama boyanan sadece gözümüz değil... İçine katılan kimyasal maddelerle sarı renge çevrilen bitkisel yağlarla tüketiciler kandırılıyor.

-- Peki marketlerde bile karşımıza çıkan sahte tereyağlarını nasıl ayırt edeceğiz?
-- Tereyağı alırken nelere dikkat etmeliyiz?
-- Kullanmadan önce sahte olup olmadığını anlamak için ne yapabiliriz?
-- Tereyağının rengi doğallığı açısından belirleyici bir rol oynar mı?
-- Pazarlardan alınan ambalajsız tereyağlarından uzak mı durmak gerekir?

Yazının Devamını Oku

Yanmış ekmek yemek kanser yapar mı? Kansere neden olduğuna inanılan en büyük beş efsane ve gerçekler

5 Mart 2024
Yıllardır yanmış tost yemenin ve akıllı telefonlarımızı cebimizde tutmanın, plastik şişelerden su içmenin kansere yol açtığına dair iddialarını duyuyoruz. Peki bu duyduklarımızın hangisi gerçek hangisi efsane? Daily Mail, gerçekle mitleri birbirinden ayırmamıza yardımcı olmak için kansere neden olduğuna dair ortaya atılan en büyük beş efsaneyi çürütüyor. 

CEP TELEFONLARI

Yıllardır cep telefonlarından yayılan radyasyonunun kansere neden olabileceği söyleniyor ancak
araştırmacılar, birçok kişinin telefonlarını vücutlarına yakın tutmanın kendilerini riske atacağından korkmasına rağmen, durumun böyle olduğuna dair iyi bir kanıt olmadığını söylüyor.

Bağımsız kanser araştırma kuruluşu olan Cancer Research UK, yüksek enerjili radyasyonun DNA'ya zarar vererek kansere neden olabileceğini söylerken telefonlardan yayılan versiyonun bu etkiye sahip olmayacak kadar zayıf olduğunu söylüyor. 

Ancak teknoloji hala yeni olduğu için, bilim insanları telefondan yayılan radyasyonun potansiyel etkilerini uzun vadede izlemek için bu alanda araştırmalar yapmaya devam ediyor.

 

Yazının Devamını Oku

Arkadaşlar birbirlerini neden kıskanır? Bu duygunun altında nasıl bir psikoloji yatıyor?

28 Şubat 2024
Hepimiz doğamız gereği sevdiklerimizi zaman zaman kıskanırız. Çok küçükken kardeşimizi, okula başlayınca arkadaşlarımızı, âşık olunca sevdiğimizi… Yani kıskançlığın yaşı yok, cinsiyeti yok, çocukken de yaşanıyor 70 yaşına geldiğimizde de.  Peki ama çok sevdiğimiz arkadaşlar birbirlerini neden kıskanır? Bu duygunun altında nasıl bir psikoloji yatıyor? Arkadaşlar arası yaşanan kıskançlık masum mu yoksa hastalıklı bir durum mu? Uzm. Dr. Seda Ülgen’den almadan önce yakın arkadaşlarının kıskançlıklarına maruz kalanların hikayelerini dinleyelim.

 

‘ADIMI BİLE KISKANIYOR, HER YAPTIĞIMI TAKLİT EDİYORDU’

Sema Y. (51)

Benim kıskanç insanlara hiç tahammülüm yok ama nedense bu insanlar beni bir şekilde buluyor. Çok örnek verebilirim ama en iyisi ben size en son kıskanç arkadaşımı anlatayım.

Bizim yaşadığımız siteye yeni taşınmışlardı. Kızı da benim kızımla aynı yaştaydı. Hemen bir kurabiye yapıp ‘Hoş geldin’ demeye kahveye gitmiştim ve o andan itibaren ayrılmaz ikili olmuştuk. Aynı şeylerden hoşlanıyorduk, hamilelikten itibaren ikimiz de hemen hemen aynı deneyimleri yaşamıştık kızlarımızla ilgili. Kafalarımız uyuşmuştu. Acayip gülüp eğleniyorduk. Bir tek ortak olmayan yanımız onun evliliğinde mutsuz olması benim ise mutlu olmamdı. Eşi onu herkesle kıyaslıyor, çoğu zaman başkalarının yanında aşağılıyordu. Ben de onun bu mutsuz tarafına yardımcı olmaya çalışıyordum.

Her günümüz beraber geçiyordu. Başka arkadaşlarımla buluşmaya gitsem bozuluyordu ama bu beni önceleri rahatsız etmemişti. "Bana çok değer verdiğinden öyle" diye düşünüyordum. Ve her gittiğim yere onu da davet etmeye, ortamlara onu da dahil etmeye başladım. Yaklaşık yedi ay sanki kırk yıldır dostmuşuz gibi harika günler geçirdik. Ve yedi ay sonra arkadaş balayımız sona ermeye başladı. Önceleri küçük küçük iğnelemeler yapıyordu. Sonra benim tanıştırdığım ve sayemde ortamlarına soktuğum arkadaş çevremde beni bozmaya başladı. Hatta daha önce onunla paylaştığım fikirleri ve düşünceleri sanki kendisininmiş gibi ortaya atıp kredi yükseltme çabasına girişti.

Aradan dört beş ay daha geçtiğinde artık kopyala yapıştır aşamasına geçmişti. Kızıma ne alırsam aynısını ve aynı rengini aldığı yetmiyormuş gibi, ben ne giyersem benzerini bulup ertesi günlerde giyiyor ve “Sende gördüm, hoşuma gitti kendime de aldım” demek yerine “Uzun süre önce almıştım ama gardırobumda unutmuşum” diyordu. Bir keresinde kombimiz bozulduğu için üç gün yıkanmamış yağlanmış saçlarımı at kuyruğu şeklinde toplamıştım. Hemen aynı akşam kısa saçları ile zar zor at kuyruğu yapmıştı.

Artık kopyalaması sınırları aşmaya başlamıştı. Son olarak aslında adının benimki gibi Sema olacağını ama son anda annesinin vazgeçip kendi ismini koyduğunu ama kendisini her zaman bir Sema gibi hissettiğini söyledi, iyi mi?

Yazının Devamını Oku

Deliksiz uyusunlar istiyoruz ama ağırlıklı battaniyeler onlar için tehlikeli olabilir

23 Şubat 2024
Ağırlıklı battaniyeler, vücut üzerinde yarattığı rahatlatıcı baskı sayesinde uyku kalitesini artırdığı, uyku süresini uzattığı, uykusuzluk veya kaygı sorununu azalttığına inanan pek çok yetişkin tarafından kullanılıyor. Üretici firmaların birçoğu bebekler, hatta yeni doğanlar için giyilebilir battaniye ve kundaklar da dahil olmak üzere ağırlıklı uyku ürünleri pazarlıyor ama söz konusu çocuklar olunca çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Yetişkinler için herhangi bir zararı olmayan bu ürünler, bebek ve çocuklar için olumsuz etkilere neden olabilir.

Peki, bebek ve çocuklar için bu ürünler neden tehlikeli?
Kaç yaşından sonra güvenle kullanılabilir?Bebeklerin kesintisiz uyumasını sağlar mı?Yenidoğan döneminde ani bebek ölümü sendromuna neden olabilir mi?

Washington Post'a yer alan habere göre, bu ürünler hiçbir güvenlik standardı olmadan ve güvenli olduklarına dair çok az veya hiç kanıt olmadan satıldığını söyleyen çocuk doktorlarını ve ürün güvenliği uzmanlarını alarma geçirdi.

Biz de ağırlıklı battaniyelerin çocuk ve bebeklerin üzerinde ne kadar etkili olduğunu ve risklerini Çocuk Doktoru Uzm. Dr. Fatih Binboğa, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Çakmak ve Nörolog Belma Doğan Güngen ile konuştuk.

UYKU TULUMLARI DAHA GÜVENLİ

Uzm. Dr. Fatih Binboğa, bebekler söz konusu olduğunda uyku güvenliği gibi bir kavramın karşımıza çıktığını, 1 yaş altında sağlıklı olduğu düşünülen bazı bebeklerin yataklarında “pozisyonel asfiksi” yaşadıklarını yani yataklarında nefes alamaz şekilde bulunabildiklerini ifade etti.  Bizim ‘ani bebek ölümü sendromu’ diye bildiğimiz bu korkutucu tablonun sebepleri araştırıldığında, yumuşak zemin, ağırlıklı veya normal bir battaniye, yatak ile karyola arasında oluşan boşluğa düşerek sıkışmak, tütün dumanına maruz kalmak, aşırı ısıtılmış bir odada yatmak, bir erişkinin altında nefessiz kalmak, yüz üstü uyumak, yatak içerisinde peluş, yastık, pozisyon vericiler, aşırı eğimli yatak gibi sebeplerin bulunduğunu ve son 25 yıldır bunların üzerine gidildiğini söyleyen Binboğa, ailelerin bu konu hakkında bilgilendirilmesiyle Batı ülkelerinde vaka sayılarında ciddi azalma kaydedildiğini, bu bağlamda 1 yaş altında uyku tulumlarının hem normal hem de ağırlıklı battaniyelerden daha güvenli olduğunu vurguladı.

Ağırlıklı battaniyelerin herkese göre olmadığını söyleyen Nörolog Belma Doğan Güngen, örtüyü kendisi çıkaramayacak durumda olan bebek, çocuk ve yaşlıların bu ürünleri kullanmaması gerektiğini, ayrıca astım, uyku apnesi ve dolaşım sorunları gibi belirli tıbbi rahatsızlıklarla yaşayan kişiler için de battaniyelerin uygun olmadığını belirtti ve ekledi: “Ağır battaniyelerle ilgili 2023 yılında yapılan ve The Journal of Sleep Research dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, ağırlıklı battaniyeler, özellikle

Yazının Devamını Oku

Yaşlanma üzerine araştırmalar yapan bilim insanı, uzun ve sağlıklı bir yaşam bu 6 takviyeyi alıyor

14 Şubat 2024
Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nde yaşlanma üzerine çalışan ve Biogerontologist Dr. Clancy, Business Insider’a yaptığı açıklamada uzun ve sağlıklı bir yaşam umuduyla aldığı takviyelerin bazılarını bilimsel araştırmalarda okuduğu faydaları nedeniyle, bazılarını ise yaptırdığı kan testlerinde bazı değerlerin eksik çıkması nedeniyle aldığını söyledi. Örneğin Dr. Clancy balık yemeyi sevmediği için balık yağı alıyor, D vitamini ve magnezyum takviyelerini onun yaşındakilerin alması gerektiği için kullanıyor.

 

50’li yaşlarında olan Dr. Clancy uzun ve sağlıklı bir yaşam sürme umuduyla aldığı 6 takviyeyi nedenleri ile birlikte anlattı. Biz de hem Dr. Clancy'nin aldığı takviyeleri sıraladık hem de İç Hastalıkları, Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Berrin Karadağ ile bu takviyelerin yaşlanma üzerine etkilerini inceledik.

Çin’de yüzyıllar boyu kullanılıyor, ağacı 1000-3000 yıl arası yaşıyor

GINKGO BILOBA

Ginkgo biloba, antioksidan içeren ve geleneksel tıpta uzun süredir kullanılan aynı adı taşıyan mabet ağacının yapraklarından yapılan bir takviyedir.

Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi'ne göre sağlık üzerine herhangi bir yardımcı etkisi olabileceğini gösteren kesin bir kanıt yok.

Ancak Dr. David Clancy, aşırı kilolu erkeklerde kilo kaybı için faydalı olabileceğini ve demans hastalarının bilişsel performansı üzerindeki potansiyel etkisini konu alan çalışmaları gördükten sonra dört yıldır bu takviyeyi alıyor.

Yazının Devamını Oku

Son dönemlerde moda olan ağırlıklı battaniyeler gerçekten uykuya dalmayı kolaylaştırıyor mu?

13 Şubat 2024
Şimdilerde uykusuzluk sorununa çare olsun, uykuya dalmayı kolaylaştırsın diye pek çok insan ağırlıklı battaniye kullanıyor. Üreticiler bu battaniyelerin uyku kalitesini ve uykuda geçen süreyi artırdığını iddia ediyor. Peki ama uzmanlar ve araştırmalar ne diyor?

Son yıllarda milyonlarca insan uyku kalitesini artırmak, uykuda daha uzun süre kalmak ve stresini azaltmak için ağırlıklı battaniye kullanmaya başladı. Yetişkinler arasında oldukça popüler olan ürünler artık bebekler, hatta yeni doğanlar için bile kundak şeklinde üretiliyor.

Bu battaniyelerin sarılmayı taklit ettiği, bu hafif baskının sevgi hormonu olarak bilinen oksitosinin salgılanmasında artış sağladığı, bu özelliği nedeniyle kalp ritmi ile tansiyonun düşürülmesine yardımcı olduğu iddia ediliyor.

Bundan 20-25 yıl önce şimdilerde bazaların altına kaldırılan ağır yün yorganlar kullanılırdı. Hâlâ daha sağlıklı olduğuna inandığı için yün yorgan kullananlar var. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda da ağır battaniyelerin bedeni daha iyi kavradığı için sakinleştirici etkisinin olduğu ileri sürülüyor.

Peki gerçekten ağır yün yorganlar şimdiki yorganlara göre daha mı sağlıklı?
Bu ağırlıklı battaniyeler uykumuzu nasıl etkiliyor?
Melatonin salgılanmasını destekliyor mu?

Yazının Devamını Oku

Çamaşır yıkarken yaptığımız bu hatalar giysilerimizin ömrünü kısaltıyor

8 Şubat 2024
Çamaşırlarınızı sıcak su ile mi yıkıyorsunuz yoksa soğuk su ile mi? Yumuşatıcı kullanıyor musunuz? Hangi çamaşıra ne kadar deterjan kullanıyorsunuz? Deterjanı makinenin içine mi yoksa deterjan gözüne mi koyuyorsunuz? Çamaşırları makineye kirli sepettinden aldığınız gibi mı atıyorsunuz yoksa tersini çeviriyor musunuz? Her soruya verdiğiniz cevap kıyafetlerinizin daha uzun ömürlü olmasını etkiliyor. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. İlkan Özkan ile çamaşır yıkaken yaptığımız hataları ve asıl yapılması gerekenleri konuştuk.

NE KADAR SICAK O KADAR TEMİZ Mİ?

1- Hangi kıyafetler sıcak su ile hangileri soğuk su ile yıkanmalı?

Doç. Dr. İlkan Özkan, çamaşırların yıkama sıcaklığının, çamaşırlardaki kiri ve lekeleri çözmek için gereken deterjan miktarını etkilediğini, yüksek sıcaklıklarda yıkamanın, deterjan kullanımını azaltmaya yardımcı olabileceğini ancak çamaşırların renklerinin solmasına ve çekmesine de neden olabileceğini belirtti.

Genel olarak, pamuklu çamaşırları 40-60 derecede, hassas çamaşırları 30 derecede, yünlü çamaşırları ise soğuk suda yıkamanın en iyisi olduğunu ifade eden Özkan, kumaş türlerine göre yıkama talimatlarını şöyle sıraladı:

Pamuklu çamaşırlar: Dayanıklı bir kumaş türü olan pamukluları yüksek sıcaklıklarda yıkamak genellikle güvenlidir. Ancak, çok kirli dahi olsa 60 dereceyi geçen sıcaklıklarda uzun yıkama aşırı çekmeye, tüylenmeye ve aşınmaya neden olabilir. 

Hassas çamaşırlar: Genellikle narin ve kolay yıpranan kumaş türleri olan hassas çamaşırları düşük sıcaklıklarda yıkamak önemlidir. Hassas çamaşırları yıkarken 30 derecenin altındaki sıcaklıkları tercih etmek daha iyidir.

Yünlü çamaşırlar: Hassas, kolay yıpranan ve keçeleşebilen bir kumaş türü olan yünlüleri soğuk suda elde ya da çok düşük devirde yıkamak çamaşırın ömrünü uzatacaktır. Yünlü çamaşırları yıkarken 30 derecenin altındaki sıcaklıklar tercih edilmelidir.

YUMUŞATICILAR DOST MU DÜŞMAN MI?

Yazının Devamını Oku