Nedim Şener

Özgür Özel para kulelerinde ‘sayman’ yalanını neden söyledi

25 Mart 2024
Normal bir insan, ortaya çıkması dakikalar sürecek bir yalanı hem de kameralar önünde nasıl söyler anlamıyorum. “Para kuleleri” soruşturması ile ilgili gelişmeleri takip edenler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den bahsettiğimi anlamıştır.

CHP İstanbul il binasının alımıyla ilgili soruşturma İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu etrafındaki isimlere doğru ilerledikçe, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nu kurtarayım derken söylediği yalanla partisini de zora sokuyor.

Ekrem İmamoğlu’nun “kasası” diye bilinen Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ile taşıyıp, saydığı paraları şimdi CHP milletvekili olan İmamoğlu’nun avukatı Turan Taşkın Özer’den aldığını söylemişti.
Paranın kaynağına hiç değinmeyen Özgür Özel, balya balya paraları sayan Fatih Keleş’i sözde yetkili ilan ederek soruşturmanın üzerini örteceğini zannediyor galiba. Sözcü TV’de konuyla ilgili soru üzerine Özgür Özel görüntülerde para sayan kişi olan Fatih Keleş’in il saymanı olduğunu iddia ederken aynen şunları söyledi: “Bu görüntülerin eski olduğu ortaya çıktı. O görüntüyü genişletince ve gerçeğine ulaşınca görüntünün il binası satın alması için olduğu ortaya çıkıyor. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey’in danışmanı değil, ilin saymanı, il yönetici olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilinciyle... Biz bu yapılan soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlanmasını istiyoruz.”

İLDE YÖNETİCİ SAYMAN DEĞİL

Oysa sadece internete bakın ve CHP kaynaklarından yaptığınız küçük bir araştırmada, 2019 tarihinde CHP il saymanlığı görevinde başka bir ismin olduğu görülüyor.

Ayrıca Fatih Keleş o tarihte ‘CHP İl Saymanı ya da yöneticisi’ değil. Daha da ilginci 2009’dan beri CHP üyesi olan Fatih Keleş hiçbir zaman CHP İstanbul İl yöneticisi olmamış, dolayısıyla hiçbir zaman ‘İl Saymanlığı’ görevinde bulunmamış.

Ayrıca para sayılan ofiste CHP İl Başkanlığı’ndan sadece Özgür Nas ile Can Poyraz bulunuyordu. Nitekim Özgür Nas o tarihte CHP İl Başkan Yardımcısı olarak satıcı Ali Rıza Braka ile ‘tesellüm belgesi’ adı verilen bir A4 kâğıdına imza atmıştı. Eğer Fatih Keleş, CHP İl Yönetim Saymanı olsaydı ve yasal bir işlem yapılmış olsaydı imzayı kendisi atardı.

KELEŞ “SAYMANIM” DEMEDİ

Yazının Devamını Oku

‘Kafa kopartma’da tüm yollar İmamoğlu’na çıkarken o neden susuyor

22 Mart 2024
Olur olmaz her şeye cevap yetiştiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı konusundaki kayıt dışı balya balya paralarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın ifadeler almasından sonra bu konuda hiç konuşmaz oldu.

Skandal patlayınca önce “İstanbul CHP İl Başkanlığı’nın satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan işlemin, ki orada benim çok değer verdiğim siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde...” sonra da “Öyle olmaması gerekirdi. Usul açısından doğru değil” dedikten sonra konuyla ilgili ağzını bıçak açmıyor.



İfadeleri alınanların tamamına yakını İmamoğlu’nun ya kasası ya da en yakınındaki isimler. İfadelerde de adı geçtiği halde İmamoğlu suskunluğa bürünüyor. Balya balya paraları çantalarla valizlerle avukatlık bürosuna getiren İmamoğlu’nun kasası Fatih Keleş, paraların taşınmasına ve sayımına yardım eden ama bunu neden yaptığını hatırlamadığını söyleyen İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş’in paraları aldığını söylediği kişi ise İmamoğlu’nun avukatı dönemin CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer.

‘KAFA KOPARTMA’ YÖNTEMİ

Özellikle para alışverişinin yapıldığı büronun sahibi avukat

Yazının Devamını Oku

Mafya deyimiyle bunun adı ‘kafa kopartma’

20 Mart 2024
CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alınmasıyla ilgili soruşturmada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakın isimler; ‘kasası’ diye bilenen Fatih Keleş ile İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, daha önce İmamoğlu şirketinde çalıştığını söyleyen CHP İstanbul İl Basın Danışmanı Can Poyraz ifade verdi.

İfade verenler arasında CHP İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas da vardı.

Fatih Keleş’in “Paraları ondan teslim aldım” dediği, şimdi CHP milletvekili olan İmamoğlu’nun avukatı Turan Taşkın Özer de “tanık” olarak savcılığa çağrıldı.

Binayı satan Ali Rıza Braka ifade verirken, başından beri işin içinde olan ve suskunluğunu koruyan dönemin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da “şüpheli” sıfatıyla ifade verecek.

İMAMOĞLU’NUN EKİBİ

İfadeleri özetlemek gerekirse; CHP’liler, Özgür Nas’ın parti yetkilisi olarak orada bulunduğunu ve tesellüm makbuzunu imzaladığını anlatırken, Can Poyraz gibi o da paraları İmamoğlu’nun kasası Fatih Keleş’in getirdiğini söyledi. Fatih Keleş paraları İmamoğlu’nun avukatı, dönemin CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer’den teslim aldığını, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü’nü taşımada yardım etmesi için çağırdığını, paraları satıcının avukatı Gökhan Taşkapan’ın ofisine götürdüklerini anlattı.

Deste deste sayılan paralardan TL olan kısmı satıcı Ali Rıza Braka’ya hukuki geçerliliği tartışmalı olan bir A4 kâğıdına atılan imza karşılığı teslim edilirken, deste deste euroların ne olduğu bilinmiyor. Çünkü Braka, ifadesinde parayı TL olarak aldığını euroları ve yabancı paraları görmediğini söyledi.

AÇIKLAMADAKİ

Yazının Devamını Oku

“Musluktan su içiliyor” diye yalan söylüyor su içer gibi yalan söylüyor

18 Mart 2024
HANİ her şey güzel olacaktı, hatırlayan var mı o sloganı?

Beş yıl sonra örnekler vererek, “Evet İstanbul’da her şey güzel oldu” diyen kaç kişi var?

İstanbul’da kendi ilçesi Beylikdüzü dışında adını bilinmeyen Ekrem İmamoğlu, 2019 seçimlerine üç ay kala, 2018 Aralık’ta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak tanıtıldı.

Kılıçdaroğlu’nun tüm muhalefet partilerini tek adayın arkasında toplama taktiği sonucu seçimi kazandı. Tek bir örnek vereyim; PKK’nın siyasi kolu HDP’nin desteği olmasaydı kazanması imkânsızdı.

Ekrem İmamoğlu ise başarının kendisine ait olduğunu sandı, hâlâ da öyle sanıyor.

Hatta reklamcısı Necati Özkan nasıl bir kampanya ile seçimi kazandıklarını anlatmak için “Kahramanın Yolcuğu” diye bir kitap bile yazdı.

Aday gösterildiği 2018 yılı Aralık ayında, yüzde 14.4’lük tanınma oranı varken, her nasılsa “kampanya makinesi” adını verdiği yöntemle tanınma oranını yüzde 94’e çıkardıklarını anlattı.

Özkan’a göre, “İmamoğlu, kampanya başladığı zaman neredeyse hiç tanınmayan bir yerel siyasetçiydi. Kampanya sona erdiğinde toplumun yüzde 96’sı tarafından ve uluslararası alanda tanınan bir kahramana dönüştü.”

İÇİ BOŞ ‘KAHRAMAN’

Yazının Devamını Oku

‘Meczup’ Ekrem’in balyalardaki parmak izleri

15 Mart 2024
YAZIMA “meczup” gibi şık olmayan bir kelime ile başladığım için okurlarımdan özür dilerim.

Biliyorum kimseye yakışmaz ama kürsüden ve seçim meydanında bu ifadeyi benim yazı ve sözlerime karşı kullanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakışıyor.

O artık benim gözümde “meczup Ekrem”dir.

Daha önce devletin valisine “Vali itlik yapmıştır bunu aynen iletin”, YSK üyelerine “ahmak”, soru soran vatandaşa “Senin beynin tutulmuş”, kendisini eleştiren pazarcıya “Sen terbiyesiz birisin, ahlaksız birisin”, Kendisini destekleyen ancak olaylı Karadeniz gezisi nedeniyle eleştirenlere, “Vız gelir tırıs giderler” diye hakaret eden Ekrem İmamoğluİBB Başkanı sıfatıyla açıldığı günden bu yana 3.5 yıldır Ayasofya Camii’ne neden gitmedi?” diye sormam ve adamlarının balya balya para sayma görüntüleri ile ilgili yazdıklarımdan rahatsız olup “meczup” diyerek hareket etmeye kalkışıyor.

GAZETEM 30 YILLIK YUVAMDIR

Sadece beni değil 1994’te girdiğim ve bu yıl itibarıyla tam 30 yıldır kesintisiz görev yaptığım medya kuruluşumu da hedef alıyor. 30 yılda gazetecilerin yazdıklarından rahatsız olan ve köşeye her sıkışan siyasetçinin, gazetecilerin sorularına cevap vermek yerine medya kuruluşlarını ve sahiplerini hedef aldığını çok gördüm. Ama o siyasetçiler gitti o gazeteler ve gazeteciler görevinin başında. Bana da kala kala İmamoğlu kaldı!

Parası bol İmamoğlu, fonlayıp, destekleyip satın alıp “Saraçhane bülbülü” haline getirdiği gazeteci, internet sitesi, sosyal medya hesaplarının çıkardığı sese alışmış herhalde. Onu rahatsız eden bir soru veya en küçük eleştiride hırçınlaşıp, saldırganlaşarak, küfür ve hakaret ediyor. Ona buradan da kendi ifadesiyle sesleneyim ve tarihe not olarak kalsın; “Meczup Ekrem vız gelir tırıs gidersin”.

HEM SALDIRGAN HEM KORKAK

Meydanlarda ağız dolusu hakaret eden

Yazının Devamını Oku

Buzdağının görünen kısmı: Kimin parası kimin cebinde belli değil

13 Mart 2024
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kasası diye bilinen Fatih Keleş’in taşıdığı ve dört saati bulan para sayma görüntüleri için eski bir CHP yöneticisi ve milletvekili, “Buzdağının görünen kısmı” dedi.

Meğer CHP’liler yıllardır konuyu, paraları ve görüntüleri biliyorlarmış. Bu kişilerden birisi de CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından durumu kurtarmak için yapılan açıklamaya “Konuştukça batıyorlar” yorumunu yaptı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “kasası” denilen Fatih Keleş’in bir avukatlık bürosuna getirip sayması dört saati bulan paranın nereden geldiği, nereye gittiğine dair muammayı ise İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın açtığı soruşturma çözecek.

İMAMOĞLU BİLİYOR MUYDU

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “...İstanbul CHP İl Başkanlığı’nın satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan işlemin, ki orada benim çok değer verdiğim siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde...” şeklindeki sözleri ise olan bitenden haberdar olduğunu gösteriyor.

İmamoğlu, balya balya sayma görüntüleri ortaya çıkan paraların CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı için yapılan bir işlem olduğunu söylüyor. Buna rağmen CHP’nin o dönemdeki avukatı Mustafa Kemal Çiçek, binanın yasal olarak CHP Genel Merkezi’nin parasıyla alındığı açıklaması yapıyor. Elbette bu iki farklı açıklama not alınması gereken bir ayrıntı. Çünkü bu ayrıntı soruşturma sonucunda gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacak.

KANUNA AYKIRI

Yazının Devamını Oku

Mossad ajanı FETÖ’cü polis Yazıcıoğlu suikastı itirafçısı çıktı

11 Mart 2024
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, 7 kişinin gözaltına alındığı MOSSAD ajanlarına yönelik son operasyonunda 5 kişinin eski emniyet mensubu olması dikkat çekiciydi. 

6 kişinin tutuklandığı operasyonda para karşılığı MOSSAD’a ajanlık yapanlar arasında 686 sayılı KHK ile ihraç edilmiş Fetullahçı Terör Örgütü üyesi İsmail Kaya isimli eski bir polis memuru da bulunuyor.  İsmail Kaya, 7 Şubat 2017’de 686 sayılı KHK ile kendisi gibi polis olan eşi Nurdane Kaya ise 6 Ocak 2017’de 679 sayılı KHK ile ihraç edilmiş. İsmail Kaya hakkında 2018’de, eşi Nurdane Kaya hakkında 2020 yılında FETÖ üyeliğinden adli işlem yapılmış.

MOSSAD’a ajanlık yaparken yakalanan İsmail Kaya’nın bir başka dikkat çeken özelliği Muhsin Yazıcıoğlu suikastı soruşturmasında itirafçı olarak ifade vermiş olması. 2004-2014 arası Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Şube’de idari büro amiri olarak görev yapan, 18 Haziran 2020 günü Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla ifadesi alınan İsmail Kaya, ihraç edilmesinden 3, bindikleri helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu ve yanındakilerin ölümünden neredeyse 10 yıl sonra iki önemli itirafta bulundu.

KAZA YERİNİ BULUP SAKLAMIŞLAR

Kaya, Şube Müdürü Dursun Özmen başta olmak üzere FETÖ mensuplarının görev yaptığı Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Şubesi’nde; 25 Mart 2009 günü saat 14.30’da, Kahramanmaraş’tan Yozgat’a gitmek üzere havalanan helikopterin düştüğünün anlaşılmasından hemen sonra baz istasyonu sinyal verileri üzerinden enkazın yerinin belirlendiğini söyledi. Buna rağmen enkaza üç gün sonra ulaşıldı. Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Şubesi Teknik Bürosu, 1.5 kilometre çaplık bir alanda kaza yerini tespit etmesine rağmen bu bilgi saklandı ve aramalar 120 kilometre uzaktaki bir alanda yoğunlaştırıldı.

Kaya bu durumu ifadesinde şöyle anlattı;

İlyas Uçar (Kahramanmaraş İstihbarat) şubenin teknik personeli ve baz tespiti konusunda uzman personeldir. Hatta kendisine lakap olarak KESTİRMECİ denilmektedir. Olay tarihinde de helikopterde bulunanların numaraları üzerinde yaptığı çalışmada aynı gün olay mahallinin adres baz tespitini yaptı. Hatta mevkinin enkazın 1.5 km alanı tespit ettiğini söylemesine rağmen ve bunu belgelerle de göstermesine rağmen enkazın bulunmamasına anlam veremediğini söylüyordu. Hatta buna şubedeki herkes şahittir. Hatta enkaza köylüler tarafından ulaşıp bulunmasından sonra dahi ‘Benim tespit ettiğim bölgeyi bulmuşlar’ dedi.”

Yazıcıoğlu ve beraberinde yaralı kurtulanların ölümünün ana sebebi, enkaza üç gün sonra ulaşılması yani ölümlerine göz yumulmasıydı.

DOKTOR RAPORU GİBİ BİLGİ NOTU

Yazının Devamını Oku

Bir cümle “Tavşan Başkan” Özel ve İmamoğlu’nun maskesini düşürdü

8 Mart 2024
CHP’nin Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal’ın“Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” cümlesi CHP’deki tüm maskeleri düşürdü.

Birincisi, “yok” dedikleri PKK’nın siyasi kolu PKK/DEM ile girdikleri ilişki tam olarak ortaya çıktı.

İkincisi, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Özgür Özel’in çok rahat yalan söylediğini ve göstermelik etkisiz bir genel başkan yani ‘Tavşan Başkan” olduğunu gösterdi.

Üçüncüsü, CHP’de asıl söz sahibinin genel başkanlık koltuğunda oturan Özgür Özel değil, onu bu koltuğa taşıyan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu gösterdi.

PKK/DEM’LİLER GİREMEZ

Milletvekili ve TBMM’de Grup Başkanvekili olan CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Köksal, “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” deyince büyük bir tepki dalgası oluştu. Özellikle PKK/DEM’liler ağır hakaretlerle yerel seçimde CHP’ye destek olmayacaklarını söylediler.

PKK/DEM Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık şu sözlerle tepki gösterdi; “Ben Kürtlere seslendim, ‘Herkes size karşı ittifak oluşturuyor siz de kendi ittifakınızı oluşturun’ diye. ‘Hiçbir partiye kazandırmak gibi bir mecburiyetimiz yok’ dedim diye bana ‘mikro milliyetçi’ dahi diyen oldu. Peki bunun adı nedir? Bizim belediyelerimizde kapımız herkese açık, faşist, ırkçılar hariç.”

Bunun üzerine partinin genel başkanı Özgür Özel, Uşak’ta kendisini dinleyenlerin önünde Burcu Köksal’ın sözlerini düzelteyim derken şu yalanı söyledi; “Afyon’da bir sürçülisan oldu. Başkanım siz düzeltir misiniz?” dedi. Afyon Belediyesi’nin de Uşak Belediyesi’nin de kapıları, tüm siyasi partilere aralıksız olarak açıktır.’’

ÖZEL’İN DİL SÜRÇMESİ YALANI 

Yazının Devamını Oku