Mustafa Kutlay

En akıllı Windows geliyor

21 Ekim 2001
MICROSOFT'un yeni işletim sistemi Windows XP, 25 Ekim'de tüm dünya ile birlikte Türkiye'de de satışa çıkıyor. Daha güvenli ve yeni bir görünüm ve özelliklerle donatılan XP, yüklendiği bilgisayarı tanıyor ve bir başka bilgisayara kopyalanamıyor. DÜNYANIN en büyük yazılım kuruluşu Microsoft, bilgisayar işletim sistemlerinde yeni bir dönemi başlatıyor. Adı, İngilizce ‘‘Experience’’ (Deneyim) kelimesinden türetilen Windows XP, 25 Ekim'de tüm dünya ile birlikte Türkiye'de de satışa çıkıyor.

İlk olarak ev kullanıcılarına ve profesyonel kullanıcılara yönelik olmak üzere iki farklı versiyon ile piyasaya çıkacak olan Windows XP, görünümü ve özellikleri ile bilgisayarlara yeni bir yüz kazandıracak. Yakın gelecekte ise XP'nin 64-Bit adı verilen bir versiyonu daha çıkacak.

XP'nin en dikkat çeken özelliği, bilgisayar korsanlarından en fazla zarar gören şirket olan Microsoft'un, bu konudaki ‘‘deneyimlerini’’ de yeni işletim sistemine aktarmış olması. XP, kopyalanmaya karşı çok etkili önlemler içeriyor. XP, bilgisayara yüklendikten sonra kullanıcının, 30 gün içinde ‘aktivasyon’ adı verilen bir işlem yapması gerekiyor. Aktivasyon işleminde, internet üzerinden, modemle veya telefonla Microsoft'tan bir kod numarası alınıyor.

Windows XP için ‘‘akıllı’’ tanımlamasına neden olan özellik ise, bu işletim sisteminin yüklendiği bilgisayarı tanıyabilmesi. Satın aldığınız bir XP'yi bilgisayarınıza yüklediğinizde, bu işletim sistemi bilgisayar donanımlarınızla ilgili bilgileri kaydediyor. Bunun amacı, bir XP'nin birden fazla bilgisayara yüklenmesini önlemek. XP, yüklendiği bilgisayarda aynı anda 4'ten fazla donanım değişikliği olduğunda, yeni bir bilgisayara yüklendiğinden şüpheleniyor ve çalışmasını durduruyor. Eğer, siz gerçekten 4'den fazla donanım değiştirme ihtiyacı duyduysanız veya evinizdeki bilgisayarı değiştirdiyseniz, aktivasyon işlemini yeniden yapmanız gerekiyor.

Windows XP'nin bir diğer önemli özelliği ise, Windows 98 ve Windows ME'nin devamı değil, NT tabanlı olan Windows 2000'in devamı niteliğinde olması. Bu şu anlama geliyor; Artık yeni Windows hem bilgisayar ağı ortamında çok daha yetenekli, hem de çok daha güvenli.

Windows 2000 konusunda yaşanan en büyük sorun, bilgisayar donanımları ile olan uyumsuzluklardı. Microsoft, yeni işletim sisteminde bu sorunu da büyük ölçüde ortadan kaldırmış. Eğer bilgisayarınız internete bağlı ise, Windows XP, siz farkında bile olmadan internetten ihtiyaç duyduğu donanım sürücülerini buluyor ve yüklüyor.

Sanayi çevreleri, Windows XP'nin uzun süredir durgun olan bilgisayar satışlarını kamçılayacağı inancını taşıyor. Compaq, Dell ve Gateway gibi bilgisayar üreticileri geçtiğimiz haftadan itibaren, Windows XP ile çalışan modellerini sipariş yoluyla kullanıcılara ulaştırmaya başladı.

Windows XP’nin yenilikleri

Birden fazla kullanıcıyı tanıyan açılış menüsü.

CD'ye kayıt yapabilme.

Dijital fotoğraf makinası ve kameralarla çalışabilme.

MSN Messenger ile gerçek zamanlı mesajlaşma.

Dijital görüntülerle film hazırlayabilme.

Bilgisayar saldırılarına karşı kişisel Firewall.

Bilgisayarı, bir başka bilgisayar ile kumanda edebilme.

Kablosuz bağlantı desteği.

İnternet bağlantısı paylaşımı.
Yazının Devamını Oku

Bilgisayar oyununda Türk imzası

31 Temmuz 2001
<B>CEM </B>Uzunlar ve Hakan Yüksel adlı 22 ve 23 yaşlarındaki iki Türk gencinin, dizüstü bilgisayarlarını satarak finanse ettiği Pusu adlı bilgisayar oyunu, daha kahramanları bile ortaya çıkmadan, demosu ile dünyada adını duyurmaya başladı.SEKİZ yıldır bilgisayar programcılığı yapan 22 yaşındaki Cem Uzunlar ve 23 yaşındaki Hakan Yüksel'in, dizüstü bilgisayarlarını satarak finanse ettikleri Pusu adlı bilgisayar oyunu, daha tamamlanmadan dünyada adını duyurmaya başladı. Kendilerine 3TE (3 taş eğlence) adını veren iki gencin üzerinde 5 aydır çalıştıkları Pusu'nun demoları, Planetquake ve Sanqualis gibi dünyanın en büyük internet oyun sitelerinde ve bilgisayar oyunu dergilerinde şimdiden kendinden söz ettiriyor. İnternet sitelerinde Pusu, bugüne kadar milyonlarca satan Quake, Doom, Unreal gibi oyunlarla boy ölçüşüyor. Oyun meraklıları, henüz demosunda oyunun geçeceği mekanları gördükleri Pusu'nun bugüne kadar 400 milyor dolarlık ciro yapan Quake ve 300 milyon dolar ciro yapan Doom'a rakip olacağını savunuyorlar.

Mimar Sinan Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi Hakan Yüksel, Pusu'nun bölüm, karakter ve obje tasarımını, Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü'nde okuyan Cem Uzunlar ise oyunun teknik tasarım ve programcılığını yapıyor.

İki arkadaş, Pusu ile ilgili son gelişmeleri, internette kurdukları 3tegames.com adresindeki sitede bilgisayar kullanıcıları ile paylaşıyor.

‘Superman’ olmayacak

PUSU'daki karakterler gerçekçi bir biçimde simüle edilecek. Bunu karakterin çeşitli özelliklerinde görmek mümkün.

SAĞLIK: Karakterler vücutlarının çeşitli bölgelerinden hasar alabilecekler. Başından, kalbinden yani vücudunun ölümcül bir bölgesinden vurulan karakter anında ölecek. Kolundan vurulan karakterin silah kullanımı zorlaşırken, bacağından vurulan karakterin hızı ve çevikliği azalacak.

EŞYA TAŞIMA: Karakter, üzerindeki kıyafet ve çantanın alabileceği ve gücünün yettiği miktarda eşya taşıyabilecek. Taşıdığı eşyaların ağırlığı, karakterin hız ve çevikliğini etkileyecek. Eşyalarının bir kısmını ayrı bir yerde depolayacak ve gerektiğinde buradan takviye yapacak.

TECRÜBE: Karakter tecrübe kazandıkça, silahları daha iyi kullanacak, bunların farklı kullanımlarını keşfedecek ve aynı anda çift silah kullabilecek.

Üsteğmen Fatih kötülere karşı

PUSU, tüm öğeleri gerçekçilik üzerin kurulu, 3 boyutlu bir macera/çatışma oyunu. Ana karakter Kosova'da NATO Türk Birliği'nde görevli Üsteğmen Fatih Yıldırım. Fatih, oyun boyunca zekası ve çevikliği ile ailesinin ölümü üzerindeki sır perdesini kaldırmaya çalışacak. Kimi zaman insanlarla konuşup ipuçları toplarken, kimi zaman operasyonlar düzenleyip, çatışmalara girecek.

Pusu, Fatih'in 2002 yılında ailesinin ölümü üzerine Çanakale'ye gelmesiyle başlıyor. Olayı araştırmaya başlayan Fatih'in bulduğu ipuçları, O'nu Türkiye ve dünyanın çeşitli bölgelerine götürüyor.

Oyun, sürekli ve birbiriyle bağlantılı bölümlerden oluşuyor. Kimi zaman, bitirdiğiniz bir bölüme tekrar dönmeniz, bir ipucunu bulmanız ve kaldığınız yerden devam etmeniz gerekecek. Bölüm geçişlerinde ve önemli olaylar olduğunda, oyun motoruyla hazırlanmış animasyonlar olacak. Animasyonlar ve oyun iç içe olduğundan oyuncu kendisini olayların içinde hissedecek.

Pusu, alışılmış soğuk, cansız ortamlarda değil, etrafta insanların dolaştığı, satıcıların bağrıştığı, çeşitli müziklerin duyulduğu canlı bir ortamda oynanacak.

Bölümler detaylı olarak hazırlanmış fabrika, bina gibi iç mekanların yanısıra limanlar, caddeler, ara sokaklar gibi dış mekanlarda da geçecek. Oyuncu kimi zaman kendini Taksim gibi bilinen, gerçek mekanlarda bulacak. Bu mekanlar gerçeğine uygun şekilde modellenecek.

Oyunun kahramanı, operasyonlar ve çatışmalar dışındaki zamanda normal bir kıyafet giyecek. Bunlarla birlikte çelik yelek gibi koruyucu giysiler de kullanabilecek. Bu giysilerin çeşitli bölmelerinde ve çantasında silah, mermi gibi çeşitli objeler taşıyabilecek. Operasyonlar ve çatışmalar sırasında ise askeri bir kıyafet giyecek.

30 bin dolara hayır

CEM Uzunlar ve Hakan Yüksel'in yarattıkları Pusu adlı bilgisayar oyunu kısa sürede uluslararası oyun üreticilerinin de dikkatini çekti. Çok sayıda dev oyun yazılımı üreticisi adına çalışan Avusturalyalı bir firma, Cem ve Hakan'a bir teklif götürdü. Bu teklife göre, iki arkadaşa 30 bin dolar ödenecekti. Ve Cem ile Hakan, bu süre içinde oyunları ile ilgili başka kimseyle görüşmeyecekti. Ancak, bu oyunu Türkiye'de tamamlamaya kararlı olan iki arkadaş bu teklifi geri çevirdi.

Dahiler destek istiyor

CEM Uzunlar ile Hakan Yüksel, maddi imkansızlıklar nedeniyle çalışmalarını evlerinde yürütüyor. İki arkadaşın en büyük sıkıntısı ise, grafik tasırım ve uygulamalarıyla kaybettikleri vakit. ‘‘Gelişmiş bir bilgisayar ile 1 saatte yapılan işi, biz 6 saatte bitiriyoruz’’ diyen Uzunlar, şöyle konuştu:

‘‘Bir ofis, daha iyi bir donanım ve objelerin dokularını çizecek bir grafiker olsa, 6 ayda oyunu tamamlarız. Bunların aylık masrafı 600-700 dolar. Pusu'yu tamamlamak için her türlü desteğe açığız. Destek bulumasak bile kendi imkanlarımız ile bu oyunu mutlaka tamamlayacağız.’’
Yazının Devamını Oku

Teknoloji mezara giriyor

24 Temmuz 2001
Günlük hayatın her aşamasında kendini kabul ettiren teknoloji, şimdi de gözünü ‘‘öbür dünya’’ya dikti. Tokyo Üniversitesi ile Gravewatch adlı bir şirketin birlikte yürüttüğü proje, bilgisayar teknolojisini mezarlıklara da sokmayı hedefliyor. Projenin birkaç yıl içinde hayata geçerilmesi planlanan ilk aşamasında, içinde bilgisayar üzerinde ise bir monitör, ses sistemi ve bilgisayar kamerası bulunan mezar taşları geliştirilecek.

Bu multimedya mezar taşları sayesinde, ziyaretçiler mezar taşının üzerindeki monitörde, mezarda yatan kişinin hayatından kesitlerin yeraldığı bir video film izleyecekler. Mezar taşının üzerindeki monitörde ölen kişinin hayattayken yakınları için özel olarak kayıt ettirdiği mesajlar da izlenebilecek.

Tokyo Üniversitesi ile Gravewatch'un bu projesinin ilk aşamasında istenirse mezar taşları üzerine yerleştirilen özel kameralar, ziyaretçileri göz retinasından tanıyacak. Böylece, mezar taşları üzerindeki video sistemi sadece ölen kişinin yakınları için devreye sokulabilecek.

Böyle bir sistemin ilk aşamada yaklaşık 4 bin dolara malolacağını belirten Gravewatch yetkilileri, video gösteriminin yanısıra, ziyaretçilerin ölen kişi için vermek istediği mesajların da dijital kamera ile kayıt edilebileceğini belirtiyorlar.

MEZAR SOHBETİ

Gravewatch'un mezarlıklar için tasarladığı asıl büyük teknolojinin ise 2015 yılında hizmete girebileceği tahmin ediliyor. Bu teknolojide amaç, ölen kişiyi bilgisayar ortamında yapay zeka teknolojisi kullanarak yeniden hayata döndürmek. Eğer bu gerçekleşirse, ölen kişinin karakter özelliklerinin oluşturduğu bir veri bankası ile bilgisayar ortamında bir insan simüle edilecek. Böylece, mezarı ziyaret edenler, mezar taşının üzerindeki bilgisayar ekranında, ölen kişinin bilgisayar ortamında oluşturulan kopyası ile sohbet edebilecekler.

Gravewatch, bundan üç yıl kadar önce de bilgisayarlı güneh çıkarma kiosku projesi ile gündeme gelmişti. Şirket, kiliselerin ve hiristiyan örgütlerinin tepkisi üzerine bu projeyi rafa kaldırmak zorunda kalmıştı.

Haim Revivo FIFA 2002 kapağında


Dünyanın en popüler bilgisayar oyunlarından Fifa 2002'nin kapağını Fenerbahçe'nin İsrailli yıldız futbolcusu Haim Revivo süslüyor. Ekim ayında piyasaya çıkacak olan oyunun üreticisi EA Sports, (Electronic Arts Sports) geçtiğimiz yıl da Galatasaray'da oynayan Hagi'yi kapak fotoğrafı olarak kullanmıştı. Böylece, Türk futbol takımları dünyada milyonlarca satan bu bilgisayar oyununun kapağına ikinci kez futbolcu çıkarmayı başardı.

Tuşsuz telefon


Cep telefonlarının hacimsel olarak küçültülebilmesindeki en önemli sorunlardan biri numara çevirmek için gereken tuşlar. Telespree, bu sorunu da ortadan kaldırdı. Bu telefon, içinde bulunan dijital ses dönüştürme (DAC) çipi ile kullanıcısının söylediği telefon numarasını çevirebiliyor. Ürünün fiyatı henüz açıklanmadı.

Hem uçak hem otomobil


ABD'li Roger Williamson'un tasarladığı bu uçağın özelliği, aynı zamanda bir kara taşıtına da dönüşebilmesi. İki bölümden oluşan uçak, yere indiğinde kanat ve kuyruk bölümünden ayrılarak üç tekerlekli bir taşıta dönüşüyor. Roadrunner adı verilen bu tasarımın ilk prototipi 2004 yılında üretilecek.

Şakacı tuvalet


Bu sıradan görünüşlü tuvaletin adı 'Johnny'in konuşan ve şarkı söyleyen tuvaleti''. Gadgetsuk tarafından tasarlanan tuvalette ihtiyacınızı giderirken, beklemedik şakalara maruz kalabilirsiniz. Oturduğunuzda size şarkı söyleyen tuvalet, sık sık da insan dışkısı üzerine espriler yapıyor.

Vitrine şeffaf reklam ekranı



HITACHI, mağazalar için yeni bir reklam imkanı sunuyor. Mağazaların vitrin camlarına yerleştirilen şeffaf projeksiyon sistemleri sayesinde, müteriler hem bu ekranlarda gösterilen reklam filmlerini hem de mağazanın vitrine yerleştirdiği ürünleri görebilecekler.

Cepte rüzgar enerjisi


ABD'li Motorola'nın bu yeni ürünü sayesinde cep telefonunuzun pili elektrik olmayan bir ortamda boşaldığında da konuşma özgürlüğünüz kesilmeyecek. İngiliz Freeplay tarafından geliştirilen bu küçük cihaz, rüzgar enerjisi santrallerinde kullanılan teknolojiden yararlanıyor. Üzerinde bulunan küçük bir kolu 30 saniye çevirdiğinizde cep telefonunuz ile 5 dakika görüşebileceğiniz kadar enerji elde edebiliyorsunuz. Ürünün bu yılın sonlarında piyasaya çıkması bekleniyor.

Uçan kurtarıcı


İsrailli Aero Safe Group tarafından geliştirilen bu yeni platform, yangın ve diğer felaketlerde yüksek binalardaki kurtarma çalışmalarında yeni bir dönem açacak. Üzerinde dört adet hava tribünü bulunan bu platform, tribünlerdeki pervanelerin yarattığı hava basıncı ile havalanıyor. Platform, üzerinde 10 kişiyi taşıyabiliyor.

LÜZUMSUZ BULUŞLAR

Kas yapan telefon


Japonya'nın 'Zihni Sinir'i Kenji Kawakami'nin bu 'müthiş' buluşu sayesinde telefonla konuşmak kol adalelerinizi geliştirecek. Kawakami'nin, ‘‘Dumbbell Pohonebox’’ adını verdiği telefonunun ahizesinin üzerinde bir ağırlık bulunuyor. Böylece, telefonla konuşurken aynı zamanda da kollarınız için spor yapabiliyorsunuz.
Yazının Devamını Oku

Telefonda tüm dünya aynı dili konuşacak

17 Temmuz 2001
<B>ABD</B>'li Language Force, birbirinden farklı dil konuşan insanların telefonda anlaşabilmesini sağlayan bir teknolojiyi kasımda hizmete sokuyor. İlk olarak Almanca ve İngilizce olarak kullanılacak teknoloji, 2002 yılında İspanyolca, Japonca, Fransızca ve Türkçe'yi de kapsayacak.

ABD'li Language Force adlı firma ile MIT, birbirlerinin konuştuğu dili bilmeyenlerin telefonda görüşmelerini sağlayacak bir teknolojiyi kasım ayında hayata geçiriyor. Language Force ve AT&T işbirliği ile uygulanacak bu teknoloji, ilk olarak İngilizce ve Almanca için denenecek. Nevada'da yaşayan bir ABD'li ve Hannover'de yaşayan bir Alman, kasım ayından itibaren telefonda kendi diliyle konuşacak ve bu konuşma elektronik olarak karşı dile çevrilecek. Language Force, 2002 yılında aralarında Türkçe'nin de bulunduğu 4 dili daha bu teknolojide kullanacağını açıkladı. Böylece, bir yıl sonra İngilizce, Almanca, İspanyolca, Japonca, Fransızca ve Türkçe konuşanlar, birbirleriyle kendi dillerinde anlaşabilecekler.

NASIL ÇALIŞIYOR?

Bu teknoloji sayesinde konuşmanız aradığınız ülkenin diline, karşı tarafın konuşması ise sizin dilinize çevrilerek transfer ediliyor.

Halen bilgisayar sistemlerinde kullanılmakta olan, ‘‘ses işleme’’ sistemlerini baz alan bu yeni teknolojinin çalışma prensipleri şöyle:

Telefonu açtığınızda arayacağınız numaradan önce özel bir telefon numarası çeviriyorsunuz.

Böylece, Language Force firmasının bu işlem için kurduğu bilgisayar sistemine giriş yapılıyor.

Daha sonra, aramak istediğiniz kişinin numarasını çeviriyorsunuz.

Konuşmaya başladığınızda, sizin söyledikleriniz, bilgisayar sisteminde yazıya çevriliyor.

Sizin yazıya çevrilen konuşmanız, görüştüğünüz ülkenin diline çevrildikten sonra yeniden sese dönüştürülüyor.

Uzun gibi görünün bu işlemler saniyenin çok kısa bir biriminde yapılabiliyor.

Language Force'un üzerinde çalıştığı bir diğer teknoloji ise, birbirinin dilini konuşmayan insanların telefon dışında da anlaşabilmelerine imkan verecek. Üzerinde yaklaşık 4 yıldır çalışılan bu teknolojide, küçük cep bilgisayarlarından yararlanılacak. Bu bilgisayar, karşınızda konuşan kişinin sesini algılayacak ve telefonda olduğu gibi çevirisini yaparak, kulaklıkla size bunu iletecek.

Language Force uzmanları, dil teknolojisi konusundaki çalışmalar sayesinde bir süre sonra dünyada kimsenin yabancı dil bilmemesinin sorun yaratmayacağını savunuyorlar.

Hem paten hem ayakkabı

HEELYS tarafından geliştirilen bu ayakkabının özelliği, istendiği zaman bir çeşit paten haline de gelebilmesi. Altında özel tekerlerler bulunan bu ayakkabıların fiyatı 80 ile 100 dolar arasında değişiyor.

Bilişimciler otomotivden dayanıklı çıktı

TÜRKİYE'nin yaşadığı ağır ekonomik krizde, bilişimciler otomotiv sektöründen daha dirençli çıktı. Otomotiv sektörünün en büyük fuarı Oto Show, kriz nedeniyle bu yıl yapılamazken, bilgi teknolojileri sektörünün en büyük organizasyonu olan Bilişim'01 A CeBIT Event, 4-9 Eylül tarihleri arasında kapılarını açacak. Şimdiden fuara katılımı kesinleşen ülkeler arasında İngiltere, Almanya, İtalya, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya, Belçika, İsrail, Tayvan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD bulunuyor. Krize rağmen Tüyap Beylikdüzü’ndeki fuarın bu yıl da hareketli geçmesi bekleniyor.

Duvar delerken çarpılmayın

EVİNİZİN duvarına asacağınız tablo için delik açarken, bir elektrik kablosuna ratlamanız büyük şanssızlık olabilir. Ancak artık bu işi şansa bırakmanız gerekmiyor. Zircon tarafından geliştirilen özel bir cihaz sayesinde, duvarınızın içinde bulunan tüm elektrik kabloları ve metalleri belirleyebileceksiniz. Böylece canınızı tehlikeye atmadan duvar delemeniz mümkün. Ürünün ABD'de satış fiyatı 60 dolar.

Artık işe uçarak gidebileceksiniz

ABD'nin uzay ve havacılık eğitim merkezlerinden biri olan Huntsville'de bulunan Macro Industries, SkyRider adıyla aile tipi bir uçan taşıt aracı geliştiriyor. Özellikleri sır gibi saklanan SkyRider'a, lüks bir otomobil fiyatını ödeyebilecek herkesin sahip olabileceği belirtiliyor.
Yazının Devamını Oku