Feyyaz Uçar

Tüketici hakları

19 Haziran 2010
ALMANYA’nın ilk maçından gözü korkmuş Sırpların galibiyet gibi bir niyetleri yoktu. Top Almanya’da iken 11 futbolcu birden topla kale arasına girerek bunu gösterdiler; ama maçın kaderini değiştirecek bir hakem gördük. Vuvuzelanın gürültüsünü bastırmak istercesine düdük öttürdü. Şampiyona rekoru ister gibi de kartlarını kullandı. Ama Klose de anlaşılır gibi değil. Sarı kartı varken rakibine arkadan müdahale yapması affedilmez.
Pilot santrfor
Krasiç, karşısında genç Badstuber’i görünce klasını gösterme fırsatı yakaladı. Golde yaptığı asist iyi düşünülmüş bir arka direk ortası. Kalecinin ve defansın erişemeyeceği yerde Zigiç’i topla buluşturdu. Pivot santrforları çok görmüştük, şimdi de pilot santrofor Zigiç’i gördük. Take off olmasına gerek yok, yükselmeden her hava topuna vurabiliyor. Jovanoviç’e yaptığı asistle Sırbistan’a galibiyeti getirdi. Eksik kalmış Almanya takımında teknik direktör Löw’ün ilk hamlesi enteresan! Podolski’yi 3 dakikada 2 gol pozisyonuna sokan, ayağındaki her topla Almanya takımı oyuncularını ceza sahası içerisinde buluşturan Mesut Özil’i oyundan çıkarıyor. Pozisyon üreticisi çıkıyor, tüketici Podolski sahada.
Hiç hesapta yokken
Tüketici haklarını bu kadar çok savunan bir başka teknik adam görmedim. Erman Hoca’yla kapışırlar! Alman takımının bu beklerle işi zor. Badstuber genç ve tecrübesiz. Lahm ise ters kademeye girdiğinde hava toplarında çok zayıf kalıyor. Onun dışında Khedira ve Schweinsteiger, Özil’in boşalttığı bütün alanlara girip pozisyon yakalıyorlar. Son vuruşlarda biraz etkili olsalar, forvetlerden daha çok gol atabilirler. Sırbistan hiç hesapta yokken grubun en şanslı takımı haline geldi. Zayıf Avustralya’yı geçerlerse gruptan çıkacaklar. Almanya ya da Gana’dan birine yazık olacak. Futbol yine acımasız yüzünü gösterebilir...
Yazının Devamını Oku

Estetik

18 Haziran 2010
GÜNEY Amerika elemelerinden zor çıktılar. Hazırlık maçlarında hazırlıksızdılar. Özel maç için 20 Yaş Altı Milli Takımı ile Güney Afrika’ya geldiler. Eleştirildiler. Ama kupa başlayınca görüyoruz ki, Tangocular’ın Dünya Kupası dansı bir başka.
Dörtlü defansın önünde Mascherano. Onun önünde Messi ve Tevez. Kanatlarda Rodriguez ve Di Maria. Forvette Higuain. Bu oyun anlayışı top Tangocular’da iken rakibin ayaklarını dolaştırıyor. Çalımı yiyip kendi ayaklarına basıyorlar. Ama top rakipteyken her an tehlike.
Arjantin’e göbekten de hücum edebilirsin kanatlardan da. Belki de Arjantin maçlarını güzel yapan bu. Estetiğe ihtiyaçları yok. Zaten dünyaya estetik gelmişler. Burunları kalkık, göbekleri yağsız, bilekleri insafsız.

Böyle kolay olmaz

Kore takımından ümidi kesmek yanlış olur. Arjantin karşısındaki çaresizlikleri rakibin büyüklüğünden. 17 numaralı oyuncuları Lee Chung Yong ve 19 numaralı Yeom Ki Hun her takımın başına bela olur. Kim Jung Woo tam bir dinamo. Hem ofansta hem defansta etkili. Güney Kore, bu gruptan çıkan 2. takım olabilir.
Maradona her idman öncesi, sonrası ve maçlardan önce ve sonra futbolcularını öpüp kokluyor. Biliyor ki, çocukluk idolü olduğu oyuncuları, kendisine teknik direktörken de kupayı kaldırtacak. Ama teknik taktik anlayışta bir soru işareti var: Top rakipteyken orta sahada oluşan boşluk. Bir ikinci ön libero bu sorunu giderebilir. Eleme grubu Arjantin için çerez. Ama ilk 16 bu kadar kolay olmaz. Bizden uyarması...
Yazının Devamını Oku

Rejim...

16 Haziran 2010
BİRİ dünyanın en pahalı takımı, diğeri boğaz tokluğuna oynuyor. Birinin yurt dışında oynayan sadece 3 oyuncusu var. Diğerinin 3 binden fazla.

Biri Dünya Kupası’na katıldığına seviniyor, öbürü 5 kere Dünya Şampiyonu olmuş. İkisini de karşılaştırmak, acımasızlık olur. Yolda karşılaşsalar, Kuzey Kore yolunu değiştirir diye düşünüyorduk. Ama Kuzey Kore herkesi yanılttı.

Oyun başında Kore’nin oyunu kendi sahasında kabul etmesi ve top rakipteyken kendi sahasına çekilmesi doğaldı. Ama top Kuzey Kore’deyken, Brezilya’nın kendi yarı alanına çekilmesini anlamış değiliz.
Dunga haklı çıktı

Ya rakibe olan saygıdan ya da Kuzey Kore’yi üzerine çekmeyi hedeflemek. Ancak Kore’nin kontrataklar dışında rakibin üzerine gitme niyeti yok. Dolayısıyla Brezilya’nın kendi sahasına çekilmesi mantıksız. Brezilya, niye hücum pres yapmıyor diye düşünüyoruz. Ancak Robinho ve Kaka ile hücum pres yapmak ne mümkün. Dunga, taktiğinde haklı çıkıyor.
Beklenen olmadı

Yazının Devamını Oku

Otoriteler haklıymış

15 Haziran 2010
OTORİTELER İtalya’yı favori göstermemekte haklıymış. İtalyanların özel maçlardaki düşük performansı Dünya Kupası’ndaki ilk karşılaşmada da devam etti.

Rakibin 100 atağına göğüs geren, kalesini cansiperhane savunan İtalyan defansı mazide kalmış. Kaleye gelen tek etkili top gol oluyor. Torres’in şişirme topunda Alcaraz yükseliyor; Alcaraz dünyanın en iyi stoperlerinden sayılan Cannavaro’nun üzerinden çakıyor kafayı... Buffon’un kaleyi Marchetti bırakmaktan başka yapacak bir şeyi yoktu.
Santa Cruz’a üzüldük
Teknik direktör Gerardo Martino ile birlikte daha atak oynamaya başlayan Paraguaylılar, skoru koruma telaşına girmeseler maçı kazanacaklardı. Golü atan Alcaraz takımın en iyi oyuncusu... Paraguay, defanstaki iyi oyununu ofansta da güzel bir golle süslemeyi başardı. Vera, takımın dinamosu. Torres serbest vuruşları daha etkili kullansa, asist sayıları artacak; şişirme ortası bile gol oldu. Paraguay’ın sembolü Santa Cruz’un ise sonradan oyuna girmesine üzüldük.
İtalya, bu beraberliği kaleci Villar’ın boşa çıkışına borçlu. Etkisiz İtalyan forvetlerinin kapanmış Paraguay defansına karşı beraberlik golünü atması zordu. Bu kadar hareketsiz bir maçta goller ancak duran toplardan olurdu. Paraguay sürpriz yapma fırsatını kaçırdı.

Sürprizlere hazır olun

DÜNYA Kupası’ndaki ilk maçlarda berabere kalan her takım işi zora soktu, mutlak bir galibiyete ihtiyaçları var. Üç puanı cebine koyanların ise kaybetme lüksü mevcut. Gruplar sürprizlere gebe.. Son şampiyonun halini görünce her türlü sürprizi hazırlıklı olalım..

Yazının Devamını Oku

Dua

14 Haziran 2010
Gana, Dünya Kupası’nın en genç takımı. Disiplinli, kararlı ve inançlılar. İdman tempolarını teknik, taktik varyasyonlarını maçta da görmek mümkün. Entrasan bir alışkanlıkları var, idman öncesi ve sonrası, maç öncesi, devre arası ve sonrasında bir daire oluşturup el ele dua ediyorlar. Allah yardımcıları olsun...
Gana Milli Takımı işini tamamen Allah’a bırakmıyor, defansta kademe anlayışlarını geliştirmişler. Mensah, ile Isaac Vorsah defansın göbeğinde iyi ikili olmuşlar. Pantsil ve Sarpei kanatları iyi kapatıyorlar. Orta sahada Annan; Essien ve Muntari’nin eksikliğini hissettirmiyor. Forvette penaltıdan golü atan Gyan’ın çapraz koşuları rakip zor durumda bırakıyor. Tagoe, rakibin sol kanadını iyice yıprattı. Bireysel olarak da takım olarak da oyunu daraltmayı ve rakip pres yaptığında da topu kurtarmayı başarıyorlar.
Rajevac kazandı
Sırpların fizik gücü etkili olamadı. Şampiyonunanın en uzun oyuncusu Zigic kendisine ortalı iyi kullanamadı. Serbest vuruş ve kornerleri önceden çalışılmış olduğu belli; ancak uygulamada başarısızlar. İki sırp teknik adamın taktik savaşını Miovan Rajevac kazandı. Keşke bizim teknik adamlarımız da Dünya Kupalarında karşılıklı mücadele etmeyi başarabilseler...
Yazının Devamını Oku

ABD yanılttı

13 Haziran 2010
BU Dünya Kupası’nda favori yok. Sonradan öğrenenler, futbolu icat edene kafa tutabiliyor. Erken gelen gol, bir aldatmaca olarak kaldı. Dünya fark olacak sandı ama U.S.A. herkesi yanılttı. Gerrad İngiltere’nin en hırslı oyuncusuydu. İstikrarlı futbolunu golle süslemeyi bildi. İngiltere’nin kanat oyuncuları müthiş süratli ancak asistlerde başarı yüzdeleri düşük. Bu forvetlerin aceleciliğinden de olabilir. Şöyle ki, forvetler gol yerine erken gidince asistler hep geriye düştü. Pozisyonlar oluşmadan harcandı. Rooney’in bu maçtaki performansı tartışılır; ama kredisi sonsuz. Sonradan Crouch İngilizler’in kanat akınları ve etkili uzun topları için Heskey’den daha iyi bir tercih olabilir. Maçın kaderini kaleci Green belirledi. Yediği golde Dünya Kupası’nın tescilli topu Jabulani’yi suçlaması saçma olur. Kendisi de hatasının farkında.
Gelecekteki hoca
Amerika’da defansında Onyewu, yerinde müdahaleleriyle göze çarpıyor. İki bek Cherundolo ve Bocanegra iyi niyetli bindirmeler yapıyorlar, ataklara çıkmaya çalışıyorlar ama teknik kapasiteleri yetersiz olduğu için son pasları iyi verdiklerini söyleyemeyiz. Dempsey ve Bradley iki çalışkan orta saha oyuncusu ancak kalabalık orta sahayla oynayan rakipleri zorlanacaklar. Donovan takımın beyni. Altidore ve Findley müthiş süratliler ama gol vuruşlarında etkili değiller. Dünkü maçın futbol kalitesi yüksekti, pozisyon bolluğu taraftarları tatmin etti. Dünya Kupası’nda İngiltere’nin akıbeti belli değil ama gelecekteki teknik adamları belli. David Beckham..
Yazının Devamını Oku

Parreira’nın sabrı

12 Haziran 2010
DÜNYA Kupaları’nın tecrübeli hocası Parreira, oyun anlayışını hiç değiştirmemiş. Defansta oyun kurulurken, iki stoper açılıyor, bekler öne çıkıyor.

Ön libero gelip stoperlere oyun kuruluşunda yardımcı oluyor. Orta sahada kanatlar, iki çizgide forvet arkası santrforun yanında. Öncelikle istenen, kalecinin topu elle oyuna sokması. Stoperlere baskı varsa, yapılacak uzun degaj atışında santrfor Mphela’yı topla buluşturmak. Seken ikinci toplara da kanat oyuncularının ve serbest oyuncu forvet arkası oynayan Pienaar’ın topla buluşmasını sağlamak.
Top rakipteyken bekler stoperlere yanaşıp oyunu daraltıyor. Kanat oyuncuları geriye geliyor. Forvet arkası Pienaar da gelip orta sahayı kalabalıklaştırıyor. İleride tek adam santrfor Mphela. Mümkün olduğu kadar ayağa kısa pas yapıyorlar. Başarılı olduklarını da söyleyebiliriz. Ancak, forvet arkasına depar atan oyuncuları olmasına rağmen, yapılan gereksiz geri ve yan paslar çabuk kontrataklara çıkmalarını önlüyor. Güney Afrika’nın oyun anlayışında Parreira’nın sabrını görebilirsiniz.

Tecrübesiz Dos Santos

DOS Santos’un kendini gösterme çabasını tecrübesizliğine bağlıyoruz. Bu genç yetenek birçok Dünya Kupası ve uluslararası maçta kendini gösterme fırsatını zaten yakalayacak. Biraz daha kollektif oyunu benimsediği an, Meksika’nın en önemli oyuncusu olacak ama cesaret ve yetenekle girdiği pozisyonlar geleceği için iyiye işaret. Serbest vuruşları biraz daha etkili kullanabilirdi. Ama dedik ya turnuvanın ilk maçı, bütün gözler Soccer City’de, basit hatalar olağan.
Meksika takımı iyi organize olamamış. Oyunun belirli bir bölümlerinde iyi gözükmelerine rağmen atak varyasyonları tamamen kişisel yeteneklere bağlı. Dos Santos ve Vela’nın bireysel becerileri Meksika’yı pozisyona sokuyor. Ancak orta sahadan sürpriz adam çıkaramıyorlar. Saha dizilişlerindeki 4-3-3 görüntüsü sebebiyle öne çıkan orta saha oyuncusu defansif anlamda sıkıntı yaratıyor ama Güney Afrika’nın bu zaafı kullanmaya pek niyeti yoktu.

Kalem kağıt

Pozisyon zenginliği olmayan bir maç ama bütün dünyanın gözlerinin üstünde olduğunu bilen oyuncuların bu stresi kaldıramamaları doğal. Güney Afrikalı  Tshabalala sahanın en iyi oyuncusu. Attığı gol mükemmel. Sol ayağını çok iyi kullanıyor. Futbol zekası üst seviyede ama beklerden istediği bindirmeleri ve Pienaar’dan yeterli pasları alamayınca oyundaki etkisi saman alevi gibi.

Yazının Devamını Oku

Stratejik ortak

30 Mayıs 2010
HİDDİNK’i dünya tanıyor ama Hiddink bizi ne kadar biliyor. Defansta oyun kurmakta zorlandığımızdan haberi var mı? Yan toplardaki zaafımızı kimse kulağını fısıldadı mı? İleride çoğalmamız için bir tek forvetlerimizi klonlamadığımız kaldı. Santrforlarımıza defans arkasına çapraz koşuları, duvar olmayı, ön direk, arka direk koşularını öğretemedik. Ataktaki etkinliğimiz sadece bireysel yeteğimize bağlı. Kazım’ın santrforda yanlış isim olacağını bu özel maç bize yeterince göstermiştir sanırız. Defans arkasına koşması gerekirken o Arda’nın arkasına koşup bindirme yapmaya çalışıyor. Bu kanat oyuncularının klasik alışkanlığı ama santrfor mevkiinde sadece vakit kaybettirir.

İlk yarı üs kuramadılar

Amerikalılar bizim alanımızda üs kuramadıkları için hava toplarını indirecek yer bulmakta zorlandılar. Altidore ve Donovan dışında topla iyi oyuncuları olmadığı için topu yere indiremiyorlar. Şişirme toplara yaptığımız iyi kademelerle ilk yarı rakibe gol fırsatı vermedik. Oyunu kurarken yaptığımız bireysel hatalar bize sorun yarattı. Top rakipteyken değil de kendi oyuncularımızdayken kalemiz daha büyük tehlikede! Geriden oyun kurmayı yıldız takımında öğretmemiz lazım ki defans oyuncularımız büyüdüklerinde yıldızlaşsın. Defansta topla ne kadar başarısızsak ofansta o kadar başarılıyız. Top Tuncay ile Arda’nın ayağındayken rakip kaleye rahatlıkla indik. Ancak geriden orta sahadan yeterli desteğin olmaması bizi rakip 18’de eksik bıraktı. Kazım’da doğru yerlerde olmadığı için bu ikili zaman zaman pas verecek arkadaş bulamadı.

KRONiK HASTALIK

İKİNCİ yarıda Amerika ayağa paslarımıza ambargo koyunca oyunun hakimiyeti onlara geçti. Havadan oynadıklarında da seken topları aldıkları için, topu kullanma şansını yakaladılar. Orta sahada yorulan Emre defansif görevlerini geciktirince, bu bölgeyi tamamen kaptırdık. Ve Donovan sahneye çıktı. Altidore’a yaptığı asist skoru eşitledi: 1-1. Kronik hastalığımız telaşın antibiyotiğini bulamadığımız için kalemizdeki ikinci gol gecikmedi. Bu kadar iyi başladığı bir oyunu bu hale getirmek sadece bizlere mahsustur.
Dünya Kupası’nda mücadele edecek olan stratejik ortağımıza moral olarak gereken desteği sağladık. Bu stratejik ortaklık her zaman olduğu gibi yine Amerika’ya yaradı.
Yazının Devamını Oku