Zeynel Balcı

Borsada yerli katkısı arttı

18 Şubat 2024
Borsa İstanbul’da işlem hacminin artması, yabancı alımların sürüyor olması olumlu havanın devam etmesine neden oluyor. Ama asıl etkili olan yerli yatırımcıların artan ilgisi. Alternatif piyasalardaki durgunluk yerli yatırımcıyı tekrar borsaya döndürdü. Son dönemde yerli yatırımcıların BIST100 Endeksi’ndeki yükselişe katkısı yabancının önüne geçti. Bu da iyimserliğin sürmesinin ana nedeni olarak görülüyor.

BORSA İstanbul’da olumlu hava, para girişleriyle birlikte devam ediyor. İşlem hacmi artışı, yabancı alımlarının son haftalarda miktarı biraz düşse de sürüyor olması, yerli yatırımcıların artan ilgisi borsadaki iyimserliğin kaynağı. Ancak son dönemde yerli yatırımcıların BIST100 Endeksi’ndeki yükselişe katkısı daha fazla.

Alternatif piyasalardaki durgunluk yerli yatırımcıların tekrar borsaya dönüşünü artırmış görünüyor. 2022 yılındaki gibi herkesin borsa konuştuğu bir ortam yok ama daha seçici ve kısıtlı bir katılım söz konusu. Yabancı yatırımcıların hisse senetlerindeki alımları ise azalmakla birlikte devam ediyor. Olumlu tavırları sürüyor. Türkiye mali piyasalarına yabancı bakışını en iyi gösteren verilerden biri ülke risk primi. Türkiye’nin risk primi (5 yıllık CDS) tekrar kritik seviye olarak görülen 300 seviyesinin altına çekilmiş durumda. Uygulanan ekonomik programa güven devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek cuma günkü “Net portföy girişleri seçimlerden sonra ivme kazanacak. Geleneksel yöntemlerle enflasyon düşürülecek. Türkiye’nin risk primi geriledi, kur oynaklığı azaldı” açıklamasıyla durumu özetledi aslında.

YEREL SEÇİM ETKİSİ

Yabancı yatırımcının Türkiye’ye yönelmesinin başlıca nedeni ekonomik programa güvenleri dışında, Türkiye ile dış piyasalar arasındaki faiz farkı, TL’nin biraz dengelenmesi ve kur artışlarının yavaşlaması, dış borsalar rekorlar tazelerken BIST100 Endeksi’nin dolar bazında hala ekim/2023 ayındaki 310’lu seviyelerinin gerisinde bulunması gibi arızi sebepleri saymak mümkün. Son haftalarda yabancı alımlarının ivme kaybetmesinde yaklaşan yerel seçim etkisi de olabilir. Seçim sonuçlarını görmek istemeleri olağan bir durum. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Net portföy girişleri seçimlerden sonra ivme kazanacak” açıklamaları bunu teyit ediyor zaten. Yerli yatırımcı tarafında ise mevduat faiz artışları biraz kafaları karıştırmış görülüyor. Bankaların yüzde 50 civarındaki faiz oranı aslında iyi bir getiri imkanı sunuyor. Fakat halen yüzde 64.86 olan enflasyonun altında. Ekonomi yönetimi tarafından enflasyonun (TÜFE) mayıs ayında zirve yapıp haziran sonrası düşmesi yönünde tahminler yapılsa da halen “negatif faiz” durumu fiiliyatta devam ediyor. Tasarruf sahiplerinin enflasyona karşı koruma oluşturacak, dahası enflasyonu yenecek yatırım aracı arayışı hep vardı zaten. Faiz yükseldi ama bu aşamada enflasyonun altında oranlar söz konusu. Bu durumda borsa tekrar öne çıkıyor.

PEKİ RİSK VAR MI?

Borsada risk var mı? Elbette var ama o ölçüde getiri potansiyeli de yüksek. Risk ile getiri arasında pozitif bir korelasyon olduğu kabul gören bir durum. Özetleyecek olursak; Enflasyon olduğu sürece borsa, yatırımcıların radarında olacak. Ekonominin seyrine ilişkin gelişmeler bu aşamada piyasa fiyatlamalarında çok etkili değil. Borsa İstanbul’da ocak ayının ilk günlerinden itibaren başlayan ralliyle ciddi primler oluşması kâr satış olasılığını gündemde tutuyor. Fakat alternatif piyasaların görünümünü dikkate aldığımızda, kâr satış denemelerine rağmen olumlu havanın devamı beklenebilir.

BORSADA DİRENÇLERE DİKKAT

Yazının Devamını Oku

Borsada güçlü yükseliş

11 Şubat 2024
Borsa İstanbul’da yeni yılın ilk günlerinden itibaren başlayan ralli devam ediyor. Yabancı yatırımcıların devam eden alımlarına yerli yatırımcıların da katılımıyla BIST100 Endeksi 9.000 puan seviyesine ulaştı. Yılbaşından bu yana yüzde 25 prim oluştu. Konut, döviz, faiz, altın gibi yatırım araçlarıyla karşılaştırıl-dığında BIST100 Endeksi’nin getirisi açık ara önde. Elbette henüz ‘zirve oluştu’ demek için erken ama Borsa İstanbul’da iyimserlik sürebilir.

BORSA İstanbul, yıla iyimser başladı, yüksek primle yola devam ediyor. Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde 9.000 puanın üzerini gören BIST100 Endeksi, yılbaşından bu yana yüzde 25 prim üretti. Diğer yatırım araçlarıyla kıyaslamak gerekirse BIST100, konut, mevduat faizi, altın gibi enstrümanların getirisini açık ara geride bırakmış durumda. Bazı hisselerdeki getiriler bunun da oldukça üzerinde. Hal böyle olunca ilgi de artıyor.

YABANCI HIZ KESMİYOR

TCMB tarafından açıklanan 2 Şubat ile biten haftada yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 132.8 milyon dolarlık alım yaparlarken tahvil bonoda 14.5 milyon dolarlık satışa imza attılar. Hisse senetlerinde Kasım 2023’ün ilk haftasıyla başlayan yabancı alımları (bir hafta hariç) aralıksız sürüyor. Buna karşılık Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payının düşüyor olması son günlerde yerli yatırımcıların alımlarının kuvvetlendiğini gösteriyor (Finansbank hissesindeki düşüşün de biraz etkisi söz konusu).

Ayrıca TCMB brüt rezervleri ve KKM’deki (kur korumalı mevduat) gerileme de sürüyor. Parasal büyüklüklere bakıldığında önceki haftalardaki trendler korunmuş görünüyor. Bu kalemler arasında borsayı daha çok ilgilendiren taraf, yabancı yatırımcıların hisse senetlerinde devam eden alımlar. Yabancılar tahvil bonoda son haftalarda az da olsa satıştalar. “Tahvil faizlerinde acaba daha yüksek seviyeyi mi bekliyorlar” diye bir soru akla gelmiyor da değil.

YERLİ DÖVİZE YÖNELMEDİ

Yerli yatırımcı tarafında ise KKM’de görülen çözülmenin dövize çok da ilgi göstermediği bankaların döviz mevduatındaki gerilemeden belli oluyor. Dövizde kalacak olsalar KKM’den ayrılmazlardı. Faizdeki yükseliş ile TL mevduata kayma olağan bir durum. Ancak bu noktada biraz borsanın da alternatifler arasında değerlendirilmeye başlandığı söylenebilir. “Tasarruflar KKM’den borsaya ne ölçüde geldi” sorusuna net cevap vermek mümkün değil. Fakat KKM’deki azalışla borsanın işlem hacmindeki artışı, yabancı payındaki düşüşü dikkate aldığımızda bir parça akış olduğu tahmini yapılabilir.

Yılbaşından bu yana borsada oluşan prime bakıldığında ‘Doğru hamle yapılmış’ demek yerinde olacak. Piyasa şartlarına göre yatırım araçları arasındaki akışkanlık çok doğal ve rasyonel bir davranış. BIST100 Endeksi, Ekim 2023’te İsrail-Hamas savaşıyla başlayan düşüş veya uzun dönemli teknik düzeltmesini aralık ayı sonu itibarıyla tamamlayıp yükselişe başladı. TL bazlı grafikte yeni zirveler denenmesine rağmen dolar bazında halen bulunduğu 292 seviyesiyle Ekim 2023’deki 310 noktasının altında seyrediyor. Ayrıca 12/2023 dönem bilanço beklentileriyle hisse bazlı hareketlilik artmış durumda. Bu açıdan “BIST100 Endeksi’nde zirve oluştu” demek zor veya çok erken. Borsa İstanbul’da iyimserlik sürebilir.

Yazının Devamını Oku

Ekonomi programının devamlılığı önemli

4 Şubat 2024
İç piyasaların gündemi Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi. Devletin ve ekonominin en önemli kuruluşlarından biri olması nedeniyle bu değişiklik önemli. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın gelişmelerden sonraki açıklamaları soru işaretlerini azalttı. Pazartesi günü kısa süreli bir dalgalanma olsa da değişikliğin piyasalar ve ekonomi üzerinde ciddi bir etki yaratması beklenmiyor. Şimdi piyasalarda ekonomi politikasında bir değişim olup olmayacağı takip edilecek.

İÇ piyasaların gündemi cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan (TCMB) gelen haberlerle değişti. Görevden affını isteyen Hafize Gaye Erkan’ın yerine yeni başkan olarak Fatih Karahan atandı. Devletin ve ekonominin en temel kurumlarından biri olması nedeniyle merkez bankasının başkan değişiklikleri piyasalar için önemlidir. Ancak Haziran 2023’ten bu yana uygulanan, iç ve dış finans çevrelerinden kabul gören ekonomi politikasında bir değişim olup olmayacağı da aynı derece önemli bir konu. Bu açıdan dikkatler hemen ekonomi yönetiminden gelecek açıklamalara çevrildi.

Gerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gerekse Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan gelen “Ekonomik program kararlılıkla uygulanacak” açıklamaları soru işaretlerini ortadan kaldırdı ve bir rahatlama sağladı. Politika değişmeyeceği için, pazartesi sabahı kısa süreli bir dalgalanma olsa da başkan değişikliğinin piyasalarda ve ekonominin genel seyirde ciddi bir etki yaratması zor. Sınırlı bir etkiden söz etmek mümkün olur.

BORSA ZİRVE KIRIYOR 

Borsa İstanbul, Ekim 2023’ten bu yana geçemediği 8.560 zirvesini geçti ve haftayı yeni zirve denemeleriyle kapattı. Dış borsalardan olumlu ayrışma devam ediyor. Borsa İstanbul’un güçlü görünümünün nedenlerine bakıldığında; yabancı yatırımcıların devam eden alımlarına yerli yatırımcıların da katılması, alternatif piyasalardaki durgunluk ve özellikle mevduat faiz oranlarındaki yükselişin yerini düşüşe bırakması, enflasyona karşı getiri arayışında olan borsanın tekrar öne çıkması, BIST100 Endeksi’nin dolar bazında primsiz görünümü, yayınlanmaya başlanan 12/2023 dönem bilançolarına ilişkin beklentiler gibi sebepleri saymak mümkün.

İşlem hacmi istenilen ölçüde artmasa da önceki günlere göre belirgin bir yükseliş söz konusu. Bu arada yabancı alımlarına rağmen yabancı takas saklama oranının düşüyor olması, yerli yatırımcıların da borsaya ilgisinin arttığını gösteren bir gelişme.

YABANCI ALIMI SÜRÜYOR

Yazının Devamını Oku

Piyasalarda iyimserlik sürüyor

28 Ocak 2024
Borsa İstanbul’da ‘yeni yıl rallisi’ denilebilecek bir hareket var. Dış borsalarda ise durum uzun süredir böyle. ABD borsaları yeni zirveler deniyor, Avrupa’da da durum çok farklı değil. Bizde ise BIST 100 Endeksi’nde yılın ilk  günlerinden itibaren yüzde 14’e ulaşan bir prim söz konusu. Bilançolar hisse bazlı hareketliliği artırabilir. Borsa istanbul’da olumlu hava korunabilir.

PİYASALARDA yeni yılla başlayan olumlu hava devam ediyor. Borsa İstanbul’da ocak rallisi veya yeni yıl rallisi diyebileceğimiz çıkış hareketi var. Dış borsalardaki yükselişi dikkate aldığımızda bir bakıma geciken bir hareket olarak görmek de mümkün. ABD borsaları yeni zirveler denerken Almanya başta olmak üzere Avrupa borsaları ona uyum sağlamış, bu süreçte Borsa İstanbul iç gündemin etkisiyle baskı altında kalmıştı.

ZİRVE YOLCULUĞU MU BAŞLADI

BIST100 Endeksi’nde yeni yılın ilk günlerinden itibaren başlayan ve yüzde 14’e ulaşan bir primle zirve yolculuğu başlamış görülüyor. Uygulanan ekonomik programa yabancı yatırımcıların sadece olumlu görüş vermeleri değil ayrıca coşkulu olmasa da yatırım yapmaya başlamaları önemli.

Türkiye’nin risk priminin (CDS) 300 seviyelerine çekilmesi, kısmen yerli yatırımcıların ilgisinin artması, mevduat faiz oranlarındaki yükselişin durması, 12/2023 dönem bilanço beklentileri gibi birçok sebep borsanın çıkışı için zemin hazırladı. TCMB faiz artışına belli bir süre banka mevduat faiz oranları yükselişle karşılık verdi. Ancak son dönemde kredi/mevduat oranlarındaki düşüşle birlikte bankalarda oluşan likidite, mevduat faizlerindeki yükselişin ivme kaybetmesine neden oldu.

Kur korumalı mevduattan (KKM) dönüşler son haftalarda bir miktar döviz mevduatına kaymış görülse de yüksek faiz nedeniyle TL’de kalmayı tercih etti. 2024’ün birinci ila üçüncü haftası arasında bankalarda; kredi artış oranı binde 6, mevduat artışı yüzde 2.4 olarak gerçekleşti. Bankalardaki kredi/mevduat oranı, Ocak 2023’te yüzde 84 iken Ocak 2024’te yüzde 78’e kadar çekilmiş durumda.

PROFESYONEL YATIRIMCI NEYE BAKAR

Mevduat faizindeki gerilemenin nedeni kadar sonuçları da piyasalar için önemli. Az da olsa dövize bir ilgi var. Fakat borsanın en ciddi rakibi faizdir. Mevduat faizlerindeki gevşeme süreklilik kazanırsa en azından bir kısım tasarrufun borsaya da kayması olasılığını dikkate almak gerekecek.

Yazının Devamını Oku

Yabancı para girişleri tekrar başladı

21 Ocak 2024
İç piyasalarda olumlu hava sürüyor. Yabancı yatırımcıların pozitif hareketleri dikkat çekici. 12 Ocak ile biten haftada yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 157.4 milyon dolar, tahvil bonoda 424.9 milyon dolarlık alım yaptılar. Tekrar alıma geçmeleri olumlu bir gelişme. Bunda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemde Türkiye ile ilgili açıkladıkları raporlar da etkili oldu. Bu aşamada yabancı yatırımcıların katkısıyla Borsa İstanbul’da olumlu havanın korunduğunu söylemek mümkün. Gelecek hafta ise 25 Ocak’taki PPK toplantısı dikkatle takip edilecek.

İç piyasalarda olumlu hava korunurken dikkatler yabancı yatırımcıların tavrına çevrilmiş durumda. Mayıs 2023’ten sonra yeni ekonomi yönetimi ve politikalarındaki değişiklikler iç ve dış finans çevrelerinden kabul görmüştü. Bunun en bariz ve somut emarelerinden biri yaklaşık üç aydır devam eden Türkiye’ye yabancı para girişleri olsa gerek.

TEKRAR ALIMA GEÇTİLER

12 Ocak ile biten haftada yabancı yatırımcılar; hisse senetlerinde 157.4 milyon dolar, tahvil bonoda 424.9 milyon dolarlık alım yaptılar. Bir önceki hafta tahvil bono ve hisse senetlerinde satış yapmışlardı. Bir haftalık aradan sonra yabancıların tekrar alıma geçmeleri olumlu bir gelişme. Kasım 2023’ten bu yana devam eden alımlar, bir tek 5 Ocak ile biten haftada kesintiye uğradı. Borsa İstanbul’da son günlerde bir yavaşlama görülse de yabancı yatırımcıların hisse senetlerindeki payı yüzde 36 seviyelerinde seyrediyor. Mayıs 2023’te ayında yüzde 27 seviyesindeydi.



Yabancı takas oranının çok yeterli olduğunu söylemek bu aşamada zor elbette. Hatırlanırsa geçtiğimiz yıllarda yüzde 60-70 seviyeleri görülmüştü. Bu gelişmelere paralel olarak; TCMB brüt rezervlerinde artış, kur korumalı mevduatta gerileme ve buna karşılık bankaların döviz mevduatlarında yatay bir seyir var. Para akışları aslında istenildiği gibi seyrediyor. TCMB’nin faiz artışı ve parasal sıkılaşma politikalarıyla TL’ye ilginin, yatırımların artması ekonomi yönetiminin öncelikli hedeflerinden biriydi. Bu henüz hedeflenen seviyelere ulaşmasa da belli ölçüde gerçekleşmiş durumda.

Yazının Devamını Oku

Borsa güç kazanıyor

14 Ocak 2024
Borsada tepki yükselişi banka hisseleri öncülüğünde devam ediyor. ABD’li bir yatırım bankasının dört özel Türk bankası için al tavsiyesi vermesiyle banka hisselerine gelen alımlar piyasanın geneline yansıdı ve BIST 100 Endeksi’ni 8 bin seviyelerine taşıdı. Cuma akşamı Moody’s’in Türkiye’nin kredi görünümünü yükseltmesi Borsa İstanbul’a olumlu yansıyabilir. S&P’den sonra Moody’s’den gelen bu değerlendirme ile 2024 yılı içinde Türkiye’nin kredi not artırım beklentileri daha da arttı.

BORSADA toparlanma devam ediyor. Para piyasaları daha sakin. Döviz kurlarında yükseliş eğilimi korunurken gösterge tahvil faizlerinde de kısa bir geri çekilmenin ardından yükseliş sürüyor. 25 Ocak’taki TCMB toplantısında faiz artırım beklentileri korunuyor. Bu açıdan tahvil faiz oranlarında yükseliş olağan bir gelişme. Buna karşılık bankalar mevduat faiz oranlarında gerileme yaşandığına dair haber akışları mevcut. Yüksek kredi faizlerine bağlı olarak bankalardaki kredi artışının mevduattaki yükselişin altında kalması ve kredi/mevduat oranlarında son aylardaki gerileme, bankaların mevduat faizlerini yavaşlatmış görülüyor. Bankaların satmakta zorlanacağı ürüne yüksek faiz ödemek istememeleri doğal bir durum. Diğer yandan aylık enflasyon yüzde 3’ün altına gerilemeye başladı. Bu eğilim devam ederse 2024 için yüzde 36’lık hedef, büyük olasılıkla tutturulacak gibi görünüyor. ‘Olağandışı bir gelişme olmazsa’ diye not düşmek lazım.

Yazın gıda fiyatlarındaki mevsimsellik etkisi ve petrol fiyatlarındaki düşüş de enflasyon açısından önemli olacak. Hedeflenen enflasyon düşüşü sağlanırsa faiz artışı için en önemli gerekçelerden biri zayıflayacaktır. Bankalar sadece gerileyen kredi/mevduat oranları için değil, ileriye yönelik olarak enflasyon beklentileri açısından da faizde gazdan ayağını çekmiş olabilirler. Bu görünümün borsaya olumlu yansıması beklenebilir. Bir süredir yüksek faiz Borsa İstanbul’a ciddi bir alternatif olarak görülüyordu.

FAİZ ÖNEMLİ BİR PARAMETRE

Önümüzdeki yerel seçim sonuçları her ne kadar yerel yöneticiler seçilecek olsa da bir nevi kamuoyu yoklaması niteliği taşıyor. Piyasaların önünde seçim sonrası çok önemli bir gündem kalmayacağı için ekonomik gelişmeler daha fazla fiyatlamalara konu olabilir. Yükselişin devam ettiği döviz kurlarında ise yine faiz en önemli parametrelerden biri olacak. Faizde yüksek seyrin en azından bir süre daha korunacak olması, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisinin henüz istenen düzeyde olmasa da başlaması, dış ticaret açığı ve cari açıktaki yükselişin yerini daha stabil görünüme bırakması, kur korumalı mevduattaki erime ve buna karşılık bankalarda döviz mevduatındaki yatay seyir, döviz kurlarının yükselişini sınırlayabilecek gelişmeler. Bankalardaki döviz mevduatı Ekim 2023’ten bu yana 175-176 milyar dolar seviyelerinde seyrediyor. Bu durum bireysel talepte bir artışın pek görülmediğini gösteriyor.

KKM’DEN GELEN DÖVİZE GİTMEDİ

Kur korumalı mevduatta Ağustos/2023 tarihinden bu yana yaklaşık 800 milyar TL’lik bir geri çekilme söz konusu. Bu, dolar bazında ise yaklaşık 30 milyar civarında bir rakama tekabül ediyor. Bu rakamlara bakarak kur korumalı mevduattan çözülen paranın dövize gitmediğini söylemek mümkün. O zaman döviz kurları neden yükseliyor cevabını devam eden dış ticaret ve cari açıkla birlikte yükselen TCMB brüt rezervleri gibi başka kalemlerde aramak gerekecek. Özetlersek; piyasa bozucu bir gelişme olmaz ise orta vadede ibrenin borsaya dönme olasılığı yüksek. Kısa vadede ise Borsa İstanbul banka hisselerinin etkisine girmiş durumda. Bir yabancı yatırım bankasının dört özel banka hissesi için hedefi yukarı çekip “al” tavsiyesinde bulunması BIST100 Endeksi’ni yukarı taşıyor. Kesinlikle tavsiye olmadığının altını çizerek söylemek gerekirse; Yabancı yatırımcı ilgisi devam ederse yine ilk akla gelen hisselerin bankalar olması muhtemeldir.  

Yazının Devamını Oku

Piyasalar yeni yıla temkinli başladı

7 Ocak 2024
Piyasalar yıla kararsız görünümle başladı. Dışarda risk iştahı zayıfladı, iç piyasalar ise kendi gündemine göre hareket ediyor. 12 Ocak’ta Moody’s’ten bir değerlendirme gelirse bunun not artışı değil daha çok görünümün yükseltilmesi şeklinde olacağı görüşleri mevcut. Bu gerçeklik kazandığı takdirde 2024 yılında kredi not artırım beklentilerini canlandıracağı için piyasalarda olumlu algıya neden olabilir.

2024’e umutlu giren piyasalarda yılın ilk haftasında kararsızlık görüldü. İç piyasalar kendi gündemine göre hareket ederken dış piyasalara duyarsızlığını sürdürüyor. Dış piyasalarda ise geçen yıl olumlu fiyatlanan “faiz indirim” beklentilerinin bir parça zayıflamasının etkisiyle risk iştahı azalmış durumda. ABD ve Avrupa merkez bankalarının bu yıl için faiz indirim beklentileri korunmakla birlikte olasılığı ve zamanı konusunda bir erteleme söz konusu. Olasılık yüzde 90’lardan yüzde 70’lere gerilerken mart ayı gibi başlaması beklenen faiz indirimlerinin haziran hatta yıl sonuna ertelenebileceği varsayımları öne çıktı. Bu kaygıya neden olan gelişmelere bakacak olursak; Son toplantıya ait Fed tutanaklarında üyelerin para politikasının bir süre kısıtlayıcı kalacağı ve faiz indirimlerinin verilere bağlı olacağı görüşlerine yer verildi. Bu durum faizlerin bir süre daha yüksek kalacağı beklentilerini de beraberinde getirdi.

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DURDU

Diğer yandan enflasyondaki düşüş eğiliminin durması söz konusu. Baz etkisiyle de olsa Almanya ve Euro Bölgesi’nde yükselişler görüldü. Almanya’da geçici enflasyonu (TÜFE) aralıkta yıllık yüzde +3.7 (Beklenti: %+3.7, Önceki: %+3.2) olarak açıklanırken Euro Bölgesi enflasyonu (TÜFE) yüzde 2.9’a yükseldi. Kasım ayında yüzde 2.4 idi. Diğer yandan ABD istihdam verileri beklentilerden daha iyi gelirken bu durum faiz indirim beklentilerini zayıflatıyor. Cuma günü ABD’de tarım dışı istihdamı aralıkta +216 bin kişi (Beklenti: +170 bin Önceki: +199 bin) olarak açıklandı. Beklentinin üzerinde gelen verinin ardından ABD tahvil faiz oranlarında hafif yükseliş, dolarda değer kazanımı görüldü. Almanya ve Euro Bölgesi PMI verilerinde hafif yükselişler görülse de 50 seviyesinin altında kalması ekonomide yavaşlama ölçüsü olarak kabul ediliyor. ABD’de ise özellikle hizmet sektörünün etkisiyle ekonomi canlılığını koruyor. Yumuşak iniş halen geçerli. Ancak biraz bardağın boş tarafına bakılırsa; ekonomik aktivite yüksek iken enflasyonda düşüşün sürdürülmesi veya düşük kalması ihtimali biraz zorlaşıyor. Bu da faiz indirimlerini engelleyen bir durum.

Bir süredir gerek ABD, gerekse Avrupa merkez bankaları yetkililerinden “enflasyonda erken kutlama ve faiz indirimlerinde aşırı iyimserlik” konusunda uyarılar geliyordu. Son verilerle bu uyarıların çok da haksız olmadığı anlaşılıyor. Bu açıdan önümüzdeki hafta ABD enflasyon verisi oldukça önemli olacak. Bilindiği üzere merkez bankaları faiz kararlarında istihdam ve enflasyon verileri en önemli referanslar arasında yer alır. Son gelişmelerle bir beklenti değişiminden çok erteleme olasılığından söz edilebilir. Belki önümüzdeki aylarda enflasyon, istihdam ve büyümeye dair yeni verilerle tekrar faiz indirim beklentileri güç kazanacak. Bunu zamanla göreceğiz.

KÜRESEL EKONOMİDE BEKLENTİLER GERİLEDİ

Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye ve küresel ekonomi için 2024 yılı büyüme beklentilerini düşürdü. Açıklamanın detayında; Devam eden riskler ve belirsizliklere bağlı olarak küresel ekonomik büyümenin 2024’te yüzde 2.4’e düşeceği tahmini yapıldı. Türkiye için ise, ekonomi yönetiminin enflasyon ile mücadele için para politikasını agresif bir şekilde sıkılaştırılması nedeniyle yüzde 2.7’e çekildiği görüşlerine yer verildi. Türkiye’nin büyümesi konusunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de aynı fikirde. Şimşek, “2024’e baktığımız zaman, büyüme zayıf seyredecek. Enflasyonda düşüş devam edecek. Daha destekleyici finansal koşullar daha gevşek bir para politikasına evrileceğiz” dedi. Şimşek’in açıklamalarından faiz indirimleriyle küresel ekonomide daha iyi bir büyüme beklentisi hissediliyor.

Dış piyasalar ile şöyle bir özet geçmek mümkün. Bir süredir fiyatlanan ve borsalarda yükselişe, tahvil faizlerinde düşüşe neden olan merkez bankalarından “faiz indirimi” baz senaryo olarak kalacak ama hemen gerçekleşmeyecek. Dış borsaların son günlerdeki zayıflığının altında yatan gerekçe daha çok bu minval üzerine. Bu durum son iki aydır Türkiye’ye akmaya başlayan yabancı portföy yatırımlarının (sıcak para) seyrini etkiler mi? Yüksek faiz ve uygulanan ekonomik program yabancılar için cazibesini ne ölçüde koruyacak? Bunu da zaman içinde göreceğiz. Bir parça etkilemesi muhtemeldir. Türkiye’nin CDS priminin dış piyasa koşulları değişmeye başlayınca tekrar kritik seviye olan 300’ün üzerinde çıkması bunun bir sinyali olarak kabul edilebilir. Nitekim TCMB verilerine göre 2023 yılının son haftasında; Hisse senetlerinde 39.9 milyon dolar, tahvil bonoda 5.1 milyon dolarlık yabancı yatırımcı alımları gerçekleşirken son haftaların en düşük rakamı oldu. Biraz ilgi azalması söz konusu. Tabii ki gelecek haftalara da bakmak gerekecek.

Yazının Devamını Oku

Piyasalar yeni yıla umutla giriyor

31 Aralık 2023
2024’e girerken devreden bakiye her şeye rağmen fena sayılmaz. Deprem, savaş, seçimler gibi önemli sınavlar verilen bir 2023’ü geride bıraktık. Borsa İstanbul yılı primli kapatıyor. Özellikle son aylardaki gelişmeler nedeniyle Türkiye’de piyasalar 2024’e umutla giriyor. Bu umudun temelinde, ekonomik programa duyulan güven ve dışarıdan sermaye akışının başlaması var.

2023 tamamlanıp 2024 yılına merhaba derken devreden bakiye yine de fena sayılmaz. Deprem, savaş, seçim gibi çok önemli gelişmelere rağmen Borsa İstanbul yılı primli kapatıyor. BIST100 Endeksi’nde 2022 yılı performansının ve enflasyonun altında kalındı ama yaklaşık yüzde 35’lik bir prim söz konusu. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimiyle değişen, yüksek faize dayalı politika alternatif piyasaları hareketlendirdi. Faiz, döviz ve altın enflasyon karşısında borsaya göre nispeten yatırımcısını korudu.

EKONOMİ PROGRAMI ÖNEMLİ REFERANS

2024 yılı için piyasaların en önemli referansı uygulanan ekonomi programı olacak. Program dış ve iç finans çevrelerinden kabul görmekle birlikte yabancı yatırımcılardan portföy girişleri söz konusu. Önce yüksek faize bağlı olarak tahvil bonoya gelmişlerdi. Sonraki aşamada hisse senetlerinde de iki aydır kesintisiz alımları devam ediyor. Hisse ve tahvilde toplam alımları yaklaşık 3.5 milyar dolar civarında. İki ay için iyi bir rakam.

Öte yandan Türkiye’nin risk primi ve Eurobond faiz oranlarında düşüş eğilimi sürüyor. S&P’nin Türkiye’nin kredi görünümünü pozitife çekmesi sonrası kredi notunda artırım beklentileri yükseldi. Ancak bu görünümün korunması için mevcut ekonomi programının sürdürülmesi kilit rol oynuyor.

YERLİ YABANCI FARKI BELİRGİN

Mart ayındaki seçim öncesi veya sonrası için uygulanan ekonomik modelde bir değişim beklenmiyor. Enflasyon ile mücadelede ciddi bir mesafe alınırsa o zaman ekonomi biliminin gereği olarak bir gözden geçirme beklenebilir. Bu çerçevede yabancı yatırımcılar ekonomi programına ve uygulayan ekibe inanıp, güvenip yatırım yapmaya başladılar. Henüz piyasayı taşıyacak güce rakam olarak ulaşıldığını söylemek zor. Ama bu durum yerli yatırımcı için daha geniş vadede bir referans olabilir. Son günlerde yükselişini sürdüren Borsa İstanbul’daki yabancı takas saklama oranı yüzde 38’i geçti.

Yabancı ve yerli yatırımcı arasında bir bakış farkı son yıllarda çok belirgin bir hal aldı. Borsa İstanbul’un ralli yaptığı 2022 yılında yabancı payı yüzde 60’lardan yüzde 30’un altına kadar gerilemişti. Yabancı satarken yerli alıyordu. Bu günlerde yerli yatırımcı borsadan uzak dururken yabancı alımları iki aydır devam ediyor.

Yazının Devamını Oku