Tarkan Özvardar

Yaşlı köpeğiniz için bunlara dikkat edin

20 Mart 2024
Köpeklerin yaşam süresi bizimkine göre maalesef oldukça kısadır.

8 yaşını geçmiş bir köpek için yaşlanma süreci başlamış olarak kabul edilir. 10-15 yıl ömrü olan köpeğin yaşlılık döneminde yorgun ve hassas bir organizmaya sahip olduğunu unutmamak gerekir. Tüm bu yaşlanma sürecinde genetik sebepler, beslenme ve çevresel faktörlere bağlı olarak birtakım hastalıklarla karşılaşmak olasılık dahilindedir. Köpeklerde yaşlılık döneminde görülen bazı hastalıkları şöyle sıralamak mümkündür.

Eklem hastalıkları: Yıllar boyu aktarım ve hareket mekanizmasının direği olan kemik çatı ve eklemler, yaşlanma ve hareketin azalmasına bağlı alınan fazla kilolar, sürtünme ve mineral dengelerin bozulmasıyla sinyaller vermeye başlar. Ağrılı yürüyüş, topallıklar, yatış pozisyonundan harekete geçişte zorlanmalar ve kemik deformasyonları köpeklerde yaşlanmanın getirilerindendir. Bu süreçte eklem desteği hedefli takviyelerle, ağrı kesici ve yangı giderici preparatların kullanılması gerekebilir.

Yaşlılık kataraktı: Yaşlanmayla birlikte gözün lens organının saydamlığını yitirmesi sonucunda oluşan bir durumdur. Yaşlı köpeğinizin bakışlarındaki donuk ve mat ifadenin de sebebi budur. Dostumuz özellikle karanlıkta eskisi kadar iyi bir görüşe sahip değildir ve özellikle merdiven inip çıkmada tökezlemeler baş gösterebilir. Yaşlanmanın doğal süreçlerinin sonuçlarından biri olan katarakt, operatif müdahalelerle daha iyi hale getirilebilmektedir.

Demans: Vücudun orkestra şefi olan beyinde yaşlanmaya bağlı olarak kimyası ve fonksiyonlarında azalma ve aksaklıklar oluşabilir. Yaşlı dostumuz az önce yemek yediği halde tekrar yemek isteyebilir, anlamsız havlamalar, tuvalet alışkanlıklarının bozulması ve aksi davranışlar şekillenebilir. Bilişsel algının bozulmasıyla ortaya çıkan bunama davranışları da yaşlılığın getirilerindendir.

Tiroid fonksiyon bozuklukları: Köpeklerde yaşlılıkla beraber genellikle tiroid bezinin az çalışmasıyla karakterize hipotiroidizm şekillenir. Tüylerde seyrelme ve matlaşma, derinin yapısının bozulması ve kalınlaşması, aşırı kilo alma ve harekete olan isteksizlikle fazla uyuma bu hastalığın semptomlarındandır. Bu hastalık bazı ilaçlarla desteklenerek engellenebilmektedir.

Organ yetmezlikleri:

Yazının Devamını Oku

Köpek ırklarının enleri

13 Mart 2024
Köpek ırkları dünyada çeşitliliği en yüksek ve buna bağlı farklılıkları en çok olan canlı türüdür.

Birbirinden farklı fiziksel özelliklere sahip onlarca köpek ırkının olması birçok enin de olmasına sebeptir.

En büyük: Great Dane (Danua) köpek ırkları içerisinde en yüksek köpek ırkıdır. Onu bu sıralamada İrlanda Kurt Tazısı takip eder.

En ağır: Dünya üzerinde en ağır köpek ırkı Saint Bernardlar’dır. Onları İngiliz Mastifler takip eder.

En inatçı: İnsanla iş birliği ve eğitim konularında en inatçı olan köpek ırkı Basset Hountlar’dır.

En küçük:

Yazının Devamını Oku

Köpeğinizle seyahat ederken dikkat etmeniz gerekenler

6 Mart 2024
Günümüzde çoğu köpek sahibi, artık ailenin bir bireyi olarak kabul ettiği köpeğini gittiği birçok yere beraber götürmeyi tercih ediyor.

Bu yolculuklar esnasında araba, uçak, tren ve toplu taşım araçlarını sıklıkla kullanıyorlar. Bu seyahatleri dostunuzla birlikte güvenli ve konforlu geçirebilmeniz için bazı noktalara dikkat etmeniz oldukça önemli:

- Kısa veya uzun yolculukların hemen öncesinde köpeğinizin aşırı tok olmamasına dikkat etmelisiniz.

- Hangi taşıt olursa olsun binmeden önce dostunuzun tuvalet ihtiyacını giderdiğinden emin olmalısınız.

- Seyahat esnasında köpeğinizin güvenliğini sağlamak için taşıma kutuları, kafesler ya da emniyet kemeri aparatlarından yardım almalısınız.

- Uzun seyahat planlarında köpeğinizi en az 6-8 saat aç bırakmalısınız.

- Araba ile yapılan seyahatlerde her 3 saatte bir mola vererek dostunuzun rahatlamasını sağlamalısınız.

- Yolculuk öncesi ya da esnasında veterinerinize danışmadan sakinleştirici etkisi olan ilaçları kullanmamalısınız.

Yazının Devamını Oku

Yavru köpeklere yaklaşım

28 Şubat 2024
Köpek yavruları gözleri açılıp kulakları duymaya başladığından itibaren her şeyi keşfetmeye çalışır ve merak ederler.

Dış dünyayı ve dinamiklerini anlayabilmeleri için onlara doğru kılavuzluk ederek yardımcı olmak da bizlere düşmektedir. Yavru bir köpek edindiğinizde onlar için de kendiniz için de hayatı kolaylaştırmak ve aranızda kurulacak olan bağı sağlam ve güvenli temellere oturtmak için gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

Sabırlı, toleranslı ve sakin davranmak: Karşınızdaki canlının tür dışı ve bebek olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Yavruya olan hitaplarınızda ses tonunuzu tedirgin çelişkili ya da yüksek kullanarak onu şaşırtıp korkutmayın. Unutmayın ki köpekler vücut dilinizi çok iyi gözlemlerler, bu sebeple sakin ve kararlı vücut sinyalleri kullanarak ona yardımcı olun. Yaptığı ya da yapabileceği hata ve yaramazlıklara karşı toleranslı olun. Ceza içeren fevri davranışlardan kaçının. Onun henüz bebek olduğunu unutmayın.

Neşeli ve pozitif olun: İnsan hayatına entegre olmaya çalışırken değişkenler karşısında bocalama ve endişelenme ihtimali olan yavruya neşeli, pozitif ruh hali ve vücut hareketlerinizle ona güven verin. Sizin onda yaratacağınız pozitif motivasyon, tanımaya çalıştıkları kocaman dünyaya olan adaptasyonlarında onlara çok yardımcı olacaktır.

Endişe ve korkularına eşlik etmeyin: Dış dünya ve dinamiklerini yeni yeni tanımaya çalışan yavru köpeklerin bazı obje ve canlılardan çekinmesi ya da korkması olasıdır. Örneğin yolun kenarına bırakılmış dolu bir çöp poşetinden korkarak önünden geçmek istemeyen yavruyu yanında durup severek ya da kucaklayarak rahatlatmaya çalışmak aslen korku ve endişesini sabitlemek ya da korkusuna eşlik etmek şekline dönüştürebilmektedir. Bu sebeple o poşetin önünden motive edici sözler ve ödülle ilgi duyduğu oyuncakları kullanarak durumu normalleştirmek, yavrunun problemin üstesinden gelmesini kolaylaştıracaktır.

Yavru köpeklerinizle yeni yerler keşfedin: Evinize ve sokağınıza alışmış olan yavru köpeğinizi bildiği yerlerin dışına götürerek keşif yapmasına yardımcı olun. Yeni yerlere birlikte yapacağınız seyahatler, yavru köpeğinizle aranızdaki bağın kuvvetlenmesine neden olacak ve yavrunun sizi kılavuzu olarak görmesini sağlayacaktır. Sebepsiz veteriner kliniği ziyaretleri gibi tecrübeler de köpeğinizin hayatı boyunca birçok defa gideceği bu yeri kafasında normalleştirmesine yardımcı olacaktır.

Yavruya bol bol gözlem yaptırın: 

Yazının Devamını Oku

Köpeğimin ağzı neden kokuyor?

21 Şubat 2024
Köpeğinizin ağzından normal olmayan ya da kötü bir koku alıyorsanız bu durum, köpeğinizin bazı sağlık problemleri ile karşı karşıya olduğunu gösterebilir.

Köpeklerde ağız kokusunun en yaygın ve temel sebeplerinden biri diş taşları ve buna bağlı şekillenmiş olan diş eti hastalıklarıdır. Köpeklerde diş taşlarının oluşması, yanlış besleme, besin kaynaklarının farklılığı, köpeğin ağız ve diş sağlığının hayvan sahibi tarafından ihmal edilmesiyle baş gösterir. Özellikle yumuşak besinlerle ya da karbonhidrat ağırlıklı beslenen köpeklerde diş taşlarının oluşma olasılığı oldukça yüksektir. Diş taşları ve tartarlar, şekillenip kütlesel olarak arttıktan sonra diş etlerinin çekilmesi ve diş eti hastalığının başlamasına sebep olurlar. Diş eti hastalıkları tedavi edilmediği ve önlem alınmadığı takdirde önemli enfeksiyonlara ve diş kayıplarına neden olarak, dostumuzun ciddi şekilde enfeksiyona yakalanması ve diş kayıplarına bağlı beslenme ve sindirim bozuklukları yaşamasına neden olur. Bu sebeplerden ötürü köpekleri doğru besin kaynaklarıyla doğru şekilde beslemek, pişmiş kemik, kanatlı hayvan kemikleri gibi diş etlerini travmatize edecek, diş kırıklarına sebebiyet verecek ve enfeksiyona yol açacak besinlerden kaçınmak doğru olacaktır. Aynı zamanda veteriner ziyaretleri esnasında varsa oluşmuş olan tartarların hekim tarafından temizlenmesi, ağız solüsyonlarının kullanılması ve haftada iki kez köpeğin dişlerinin fırçalanmasıyla bu problemin önüne geçmek mümkündür. Köpeklerde kötü nitelikli ağız kokusunun sebebi, her zaman diş eti hastalıkları ve tartarlar olmayabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, akciğer enfeksiyonları, solunum yollarında yabancı cisimlerin sebep olduğu enfeksiyonlar, ağızda oluşabilecek olan tümoral oluşumlar, diş çürükleri gibi hastalıklar da köpeklerde yoğun ağız kokusunun nedeni olabilirler. Bu tip olgulardan şüphelenildiği takdirde hemen bir veteriner kliniğiyle diyaloğa geçilip dostumuzun hekimi tarafından muayene edilmesi gerekmektedir. Yine yemek borusu ve midenin enfeksiyonları, akut ya da kronik olan sindirim sistemi hastalıkları da ağız kokusuyla karakterize olabilir. Bu nedenle köpeğimizde rahatsız edici bir nefes kokusu hissedersek sindirim sistemi problemlerini de göz ardı etmemeliyiz. Bağırsaklar ve midede yaşayan bazı parazitlerin yoğunluğu da köpeklerde ağız kokusuna sebep olabilir. Bu nedenle köpeğimizin düzenli olarak paraziter muayenelerinin yapılması ve rutin ilaçlanması önemlidir.

Köpeklerde nefesin kötü karakterli olmasının haricinde değişik karakterli olması da bazı ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir.
- Köpeğin nefesinde idrar gibi amonyağa benzer bir koku alıyorsak ciddi böbrek hastalıkları şekillenmiş olabilir.
- Eğer dostumuzun nefesi meyve gibi ve tatlı bir koku ile karakterizeyse diyabetin habercisi olabilir.
- Kötü kokunun yanı sıra buna eklenen iştahsızlık, kusma, gözün beyaz kısmı ve diş etlerinde sararma ile karakterize semptomlar söz konusuysa bu karaciğerde bir problemin olduğunun göstergesi olabilir. Köpeklerimizin ağız kokusundaki değişiklikler bize onların sağlık durumları hakkında ciddi bilgiler vermektedir. Her köpek sahibinin sık sık köpeğinin nefesini kontrol etmesi, ağız ve diş sağlığını düzenli olarak takip etmesi ve değişik karakterli koku durumlarında veteriner hekimine başvurması gerekmektedir.

Yazının Devamını Oku

Köpek sahibi olanların iyileştirme beklentileri

14 Şubat 2024
İstatistiklere göre ülkemizde özellikle büyükşehirlerde köpek sahibi olanların sayısı her geçen gün ciddi oranda artmakta.

Bu sayının artışı bazı düzenleme ve iyileştirilme ihtiyaçlarını da doğurmuştur. Köpekler ve köpek sahipleri için şartların daha işlevsel ve konforlu hale getirilmesi gerekmektedir.

-Köpek parklarının yetersizliği; kent yaşantısında köpeklerimiz tasma ve kayış eşliğinde gezmek zorundalar. Onların da zaman zaman serbest ve özgürce koşmaları köpek sahiplerinin ve köpeklerin sosyalleşebilmeleri için köpek parklarının sayısının arttırılmasına ihtiyaç vardır.

-Toplu taşıma araçlarının kullanılması; şehir içi ve şehirler arası seyahat etmek isteyen köpek sahiplerinin köpekleriyle birlikte hareket edebilmelerine ve toplu taşıma araçlarının tabii ki kuralına uygun olarak daha fonksiyonel kullanabilmelerine yönelik iyileştirme çalışmalarına ihtiyaç vardır.

-Kontrolsüz köpek üretilmesinin önüne geçilmesi ve üretim için verilen ruhsatın şartlarının ağırlaştırılması ve merdiven altı üretimin engellenmesi.

-Market, alışveriş merkezi gibi sosyal alanlara köpek sahiplerinin kurallara uymak kaydıyla girişlerinin sağlanması.

-Mahallelerimizde bizlere komşu yaşayan sokaktaki dostlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması ve şartlarının düzenlenmesi.

Yazının Devamını Oku

Köpeğinizin sağlığı için sigara içmeyin

7 Şubat 2024
Kış aylarını yaşadığımız şu günlerde sigara alışkanlığı olan insanlar kapalı mekânlarda, evlerinde ve arabalarında daha fazla sigara tüketmekte.

Bu ortamları sizinle paylaşan dostunuzun pasif içici olarak sigaranın zararlı etkilerine maruz kaldığını hiç düşündünüz mü? Pasif içicilik (ikinci el) ile ilgili olumsuz çok şey duymuşsunuzdur, ama büyük ihtimalle üçüncü-el sigara dumanı ile ilgili pek bir şey duymamışsınızdır. Üçüncü-el sigara dumanı, siz asansördeyken dışarıdan yeni sigara içmiş birinin asansöre binmesiyle beraberinde getirdiği saça, ele ve kıyafetlere yapışan sigara kokusudur. 2009 yılında Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma üçüncü-el sigara dumanına özellikle çocukların duyarlı olduğunu tespit etmiştir ve aynı şey evcil hayvanlarınız için de geçerlidir. Dostunuz hem havadaki dumanı solumaktayken hem de o dumanın yapıştığı halıda yatıyor ve insanlar gibi içeri dışarı istedikleri gibi girip çıkamadıkları için ikinci ve üçüncü el sigara dumanına sürekli maruz kalıyorlar ve cam açmak yeterli bir çözüm değil...

-İkinci ve üçüncü-el sigara dumanına maruz kalmış hayvanlarınızda yüzde 60 daha fazla akciğer kanseri riski oluşur.

-Basık burunlu ırkların (boxer, bulldog vb.) kanser riskleri burun yapılarından dolayı daha yüksektir.

-Geniz kanseri riski de uzun burunlu (Alman çoban, golden retriever vb.) ırklarda ve özellikle sigara içilen ortamlarda yaşayan köpeklerde daha yüksektir.

Yani aynı insanlarda olduğu gibi hayvanlar için de sigara dumanı çok zararlıdır ve dikkat edilmesi gereken bir husustur. Sigara dumanı dışında sigara içilen ortamlarda yaşayan köpekler için bir başka risk ise nikotin zehirlenmesidir.

NİKOTİN ZEHİRLENMESİ NASIL OLUR?

Yazının Devamını Oku

Köpek sahibi olmanın getirdiği yükümlülükler

31 Ocak 2024
Eğer bir köpek sahiplenerek onun sorumluluğunu aldıysanız çevreye ve ona karşı birtakım kaçınılmaz ödevleriniz olacaktır. İşte onlardan bazıları.

-Köpeğinizin en yakın veteriner kliniği ya da ilçe tarım müdürlüklerinin ilgili bölümlerine giderek kaydını yaptırıp mikroçipini taktırmalısınız. Bu yasal bir zorunluluktur.
-Başta köpeğin sağlığı olmak üzere, sizin ve toplumun sağlığını korumak amaçlı rutin veteriner kontrollerinin yaptırılması, paraziter mücadelenin düzenli şekillendirilmesi ve aşılarının zamanında yapılması gerekmektedir.



-Köpeğin gezintileri, tasma ve kayışlı olmalıdır. Kontrolsüz serbesti sağlanan köpeklerin trafik kazası başta olmak üzere, köpek kavgalarına karışması gibi travmatik olaylarla karşılaşma olasılığı yüksektir.
-Bir köpek sahiplenmeyi düşünen kişinin ona bakabilecek ortamı, beslenme ve veteriner masraflarını karşılayabilecek maddi gücü sağlaması ve ona ayırabilecek vaktinin olup olmadığını kontrol etmesi gerekir.


Yazının Devamını Oku