Sibel Arna

Yüksek topuklarla dans

28 Ekim 2016
Öyle bir danstan bahsediyoruz ki, deneyen her kadın diva, her kadın seks bombasına dönüşüyor.

Vücut dimdik, kalçalar hiç olmadığı kadar çıkık, gözler “Bana bakın, ben kadınım ve böyle güzelim” diye bağırıyor. Dans eğitmeni Çisil Sıkı, ‘Topuklu Ayakkabı ile Dans’ eğitiminin iyi dans etme becerisinden çok, kadına kadınlığını ve özgüvenini verdiğini söylüyor. İstanbul’un Anadolu yakasındaki ilk eğitime katılıp ince topuklarımın üzerinde kadınlığımı bulmaya çalıştım.

 

Baştan söyleyeyim, çok hatalı bir ayakkabı ile gitmişim. Bu eğitimi almaya yeni başlıyorsanız, bileği saran kalın topuklu bir ayakkabı, tercihen bot giymeniz öneriliyor. İnce topuk, çok ileri seviye işi. Nitekim hareketleri yaparken çok zorlandım.  “Kalın topuklarla başlıyoruz ve yüksekliğini yavaş yavaş artırıyoruz. Yüksek topuk, kadınlıkla barışmak için bir araç.

 

Yüksek topuklarla dans ederken olması gereken ilk şey, kendine güven. İkincisi, eğlenmek. Üçüncüsü, kadın olduğunun farkına varmak. Dördüncüsü, bu kadınlığı tüm duygularla serbest bırakmak. Bol bol pratikle topuklu ayakkabıların üzerinde rahat durabilirsiniz. 

 

“İlk derste yaptırdığım en önemli şey, kendinize dokunmanız. ‘Aynada sadece kendinize bakarak dans edin ve vücudunuza dokunun’ diyorum. Benimle göz teması bile kuramıyorken, bu istediğim onlara soğuk terler döktürüyor. O kadar zorlanıyorlar ki, ışıkları kapatıyorum. Karanlıktan aldıkları güçle ellerini vücutlarının üzerinde gezdirebiliyorlar. Işıkları açtığımda herkes rahatlamış oluyor. Ne kadar tuhaf değil mi? Kadınız ve kendimize dokunmaktan bile çekiniyoruz. Ama ben öğrencilerimin içindeki iddiayı dışarı çıkarıyorum” diyor Çisil Hoca.  Çisil Sıkı, 26 yaşında ve 20 senedir dans ediyor. Pek çok türü denedikten sonra uluslararası Latin dans eğitimine yoğunlaştı. 15 yaşında Türkiye şampiyonu oldu, 18 yaşında Eskişehir’den İstanbul’a taşındı.

Yazının Devamını Oku

Tasmasız çıkmıyorlar

25 Ekim 2016
Bu yılın en moda aksesuvarı choker. Türkçe gerdanlık anlamına geliyor ama biz bu modele halk arasında tasma diyoruz.

Dizi piyasasında tasma son zamanlarda çok popüler. Kullanmayan, takmayan kalmadı desem yeridir. Son takandan başlayayım.  “Kiralık Aşk”ın Defne’si Elçin Sangu, dizinin son bölümünde aralarında uçurum gibi fiyat farkı olan iki farklı choker taktı.

Birincisi ucundan melek figürünün sallandığı gerçek altın ve pırlantalı bir modeldi. Markası Devon Diamonds. Fiyatı 2000 TL. İkincisi ise Urban Queen markasına ait. Üzerinde yaprak figürü olan rose gold choker’ın fiyatı ise 69 TL. 

“İçerde”de Melek karakterine, yani Bensu Soral’a bayılıyorum. Bir mafya avukatını canlandıran Soral oyunculuğu kadar stiliyle de göz dolduruyor.Son bölümde o da iki ayrı model choker yani tasma taktı ve çok yakıştı.

Tasmaların ikisinin de markası Bendis.Şerit tasma plaka şeklinde olan 159 TL. V şeklinde sallantılı ve taşlı olan ise 154 TL. 

Erkek adam turuncu gömlek giyer mi? 

Yazının Devamını Oku

Bomber’sız ekrana çıkmıyorlar

18 Ekim 2016
Hafif kabarık, beli ve kolları lastikli ceket diye tanımladığımız bomber’lar bu sezon çok moda.

Sokakları etkileyen bu akım, dizileri de esir almış durumda.
Geçen hafta yayınlanan üç farklı dizide üç oyuncu bomber ceket giyerek kameraların karşısına geçti. En beğendiğimden başlayayım...
“Kara Sevda” dizisinin Nihan’ı Neslihan Atagül’ün giydiği sırtı çiçek işlemeli bomber’a bayıldım. Markası Koton, fiyatı 79.99 TL.
İkinci beğendiğim bomber ceketi, “Bana Sevmeyi Anlat” isimli dizide Seda Bakan’ın üzerinde gördüm. Göğüs bölümleri çiçek işlemeli ceketin markası Forever New Türkiye, fiyatı 329 TL.
Üçüncü ceketi ise “Kiralık Aşk”ta Defne yani Elçin Sangu giydi. İşlemesiz siyah ceket tasarımcı Begüm Baccal’a ait. Fiyatı 750 TL.


Yazının Devamını Oku

İstanbul Moda Haftası nasıl magazin haftasına dönüştü?

15 Ekim 2016
Bir moda haftasını daha geride bıraktık.

 Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul, geçen haftaya damgasını vurdu. Evet, her geçen yıl daha iyiye giden bir moda haftamız var, Türkiye’nin önde gelen moda markaları fazla katılım göstermese de her sezon yeni çizgiler yaratmaya çalışan moda tasarımcılarımız da var. Peki sizce İstanbul Moda Haftası’nda neden modadan çok magazin konuşuluyor? Neden DB Berdan’ın cinsiyet ayrımcılığına son dediği şahane defilesinden çok Demet Kutluay’ın boşanma açıklamasından hemen sonra podyumda yaptığı dans gündemin ilk sırasına oturuyor? Çünkü burası Türkiye!

 

 

Tarih: 12 Ekim Çarşamba, saat 21.30 suları. Yer: Zorlu Performans Sanatları Merkezi. Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un sekizinci sezonunda Özgür Masur defilesini izleyeceğiz. Başlamasına dakikalar var. Davetliler salondaki yerlerine oturmaya çalışırken zorlanıyor. Çünkü magazin kameralarından oluşturulmuş ışıklı barikatlar ön sıralardaki ünlü ve sosyetik isimlerden görüntü almanın ve moda dışında her şeyle ilgili konuşmanın peşinde. Gündem üç ana soru etrafında dönüyor: “Nasıl zayıfladınız?”, “Ne zaman evleneceksiniz?” ya da evliyse “Boşanacağınız yönünde çıkan dedikodular doğru mu?” Yanımda oturan gazeteci Ayşe Brav sinirleniyor: “Böyle bir görüntü dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Neden bir moda defilesi öncesi magazin ordusu podyum kenarına barikat kuruyor ki? Kim var orada canım?” diye kafasını uzatıyor. Ve evli mutlu hamile şarkıcı Gülşen’i görüyor.

 

KENDİNİ GÖSTERME ÇABASI

 

Yazının Devamını Oku

Kravatlı esmer Hülya

10 Ekim 2016
Hayat Şarkısı’nın son bölümünde Hülya’nın (Burcu Biricik) senaryo gereği hiç tanınmaması lazımdı biliyorsunuz.


Gözlük Gözlük Gurusu RVS : 1250 TL

Çünkü Cem, Hülya’nın bebeğiyle ilgili Mahir’in ses kaydını almıştı ve sürekli şantaj yapıyordu.
Hülya, Mahir’le buluşmaya giderken feminen sarışın havasını tamamen gizledi. Koyu kestane tonlarında bir peruk, siyah kocaman gözlükler kullandı.
Gömlek giyip kravat taktı. Eski Hülya ile tek benzer yanı siyah stilettolarıydı. “Hayat Şarkısı”nın stil danışmanı Fatoş Suda gerçekten de çok yaratıcı bir isim. Risk alıyor, yeni şeyler deniyor ve başarılı oluyor. Kravat hamlesi de farklı ve güzeldi.


Yazının Devamını Oku

Onun kimonosu var dudaklı mı dudaklı!

3 Ekim 2016
Hayat Şarkısı’nın son bölümünde Hülya karakterinin yani Burcu Biricik’in giydiği siyah üzerine sarı dudak desenli kimononun hikayesini anlatmak istiyorum.

Jaquette, tasarımcısı ise Elvan Tığlıoğlu...
Dudak kime ait derseniz? Birebir Elvan Tığlıoğlu’nun kendisine...
Elvan Hanım dudağının kalıbını çıkarmış, hem markasına logo hem de bazı kumaşlarına desen yapmış. Pek de güzel olmuş.
Kalemle çizilse bu kadar muntazam olamazdı.

Kimono Jaquette:  600 TL

Yazının Devamını Oku

Evli, mutlu, çocuklu, fenomen

1 Ekim 2016
Dikkat dikkat! Gündemimizde yeni bir tip fenomen tanımı var.

Evliler, mutlular, çocuklular ve fenomenler. Çünkü çekirdek aile olarak bir moda dergisinden fırlamış gibi profesyonel ve uyum içindeki fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyorlar. Her sabah uyanıp günün temasına karar veriyorlar. Çekirdek aile fenomenlerinden en has üçüyle tanışmaya hazır mısınız?

 

 

CANAN-VOLKAN ÇETİN

 

Çiftin ortak sosyal medya hesaplarında kendilerini tanımladığı başlık ‘Mother&Father Of Hercules’. İkisinin vücudunda da hatrı sayılır kas var. Canan Çetin, İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nde sağlık üzerine eğitimler aldıktan sonra özel bir hastanede genel müdürlükte çalışmış. Daha sonra Etiler’de bir güzellik merkezi açmış. Eşi Volkan Çetin ticaretle uğraşıyor. Koydukları fotoğraflardaki uyum ve görsel zenginlik onlara takipçi üzerine takipçi katmış. Oğulları Yaman’ı da fotoğraflara dahil etmeleri daha da ünlenmelerini sağlamış. Fotoğrafların altına da hayatla ilgili özlü sözler yazmayı ihmal etmiyorlar.

 

Yazının Devamını Oku

Piştilerden pişti beğen

26 Eylül 2016
Önden iki parça gibi görünen, altı asimetrik kesimli üstü beyaz elbiseyi, “Aşk Laftan Anlamaz” dizisinin temmuzda yayınlanan bölümlerinde Hande Erçel giymişti.

 Geçen hafta aynı elbiseyi “Rüzgarın Kalbi” dizisinde Deniz Baysal’ın üzerinde gördük. İki oyuncuya da aynı oranda yakıştığını düşündüğüm MadebyZa marka elbisenin fiyatı 630 TL.



İkinci pişti ise Funda Eryiğit ve Demet Özdemir arasında yaşandı.
Geçen sezon “Gecenin Kraliçesi” dizisinde izlediğimiz Funda Eryiğit’in Toronto’daki bir film festivali galasında giydiği püsküllü gri elbiseyi, “No 309”un son bölümünde Demet Özdemir’in üzerinde gördük. 

Yazının Devamını Oku