Acı veriyor

Bu seferki ıstırap Bayburt semalarında yaşandı.
Ligin ilk 9 haftasında galibiyeti olmayan, en az gol atıp (toplam 2 gol), en çok gol yiyen takımlarından Bayburt ÖİS karşısında futbol namına tek bir olumlu hareket yapamadan sahadan boynu bükük ayrıldık.
*
Ne savunma yapabildik, ne hücum.
Ne rakibe baskı yapabildik, ne pas bağlantısını kurabildik.
Tecrübelisinden, gencine adeta sahada yürüdük. Ayaklar veya vücutlar sahada olsa da, beyinlerin orada olmadığı kesindi.
Her zaman söylediğim gibi; futbolda kötü oynayabilirsin lakin kötü mücadele edemezsin. Cumartesi günü yeşil beyazlı oyuncular maalesef çok kötü mücadele etti. Hatta bence mücadele dahi edemediler.
Keşke saha dışında, sosyal medyada yaptıkları dayanışma ve gövde gösterisini saha içinde de yapabilselerdi.
Keşke, başka işlere soyunmayıp, yalnızca işleri olan futbolculuk kariyerine odaklansalardı.
Keşke böyle çocukça şeylere alet olmasalardı...
*
Dedik ya, acı veriyor maalesef.
Türkiye’nin her anlamda öncü kentlerinden olan Bursa’nın marka değeri olan tek futbol kulübü Bursaspor’un düştüğü bu çukurdan kurtarabilecek bir erk yok şehrimizde.
Görüyoruz ki 3-4 milyonluk Bursa’mızda ne öyle bir erk var, ne yönetici.
Daha ne kadar dibi göreceğiz, hep birlikte göreceğiz. Ama biliyoruz ki, bu taraftar, bu şehir yapılanları unutmayacaktır.
Her bir kişi ve/veya kurum bunun bedelini bir yerlerde ödeyecektir.
*
İşin ilginç tarafı, işlerini iyi yapanlar ile rezil edenlerin aynı kulüp yapısı içinde bulunması.
Basketbol şubesini yöneten Sezer Sezgin ve sponsor firma Frutti Extra, bir spor kulübü nasıl yönetilir dersi verirken, diğer tarafta tam tersi görüntülere tanıklık etmek hepimizi derinden yaralıyor.
Bu vesileyle üzerine her gün koyarak ilerleyen Frutti Extra Bursaspor’u, özellikle parkede verdiği mücadeleyi izlemek son derece keyif veriyor.
Sanırım Bursa’da insanlar tribünlerden salonlara doğru akın akın gitmeye başlayacak. Çünkü salonda Bursa ve Bursaspor’un başını dik tutan oyuncular topluluğu bunu sonuna kadar hak ediyor...