Hamileyken bilgisayar kullanımı konusunda birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalara göre, anne adayının bütün gün bilgisayar kullanması herhangi bir rahatsızlığa neden olmamaktadır.
Elektromanyetik dalgaların hamile kadınlarda düşük yapma ve kötü etkileri de yapılan incelemelerde araştırılmıştır. Yapılan bu incelemelerde, bilgisayarın yaymış olduğu dalgaların, gebelik süresince zararlı sonuçlara neden olmadığı da defalarca kanıtlanmıştır. Kablosuz internet kullanıldığı ortamlarda da anne adayının gebeliğini kötü şekilde etkileyecek bir durum kesinlikle söz konusu değildir.
Bilgisayar kullanan hamilelerin dikkat etmesi gereken şey, çok uzun süre koltukta oturur pozisyonda kalmamaktır. Çünkü gebelikte sürekli oturma pozisyonunda olunmasından dolayı dolaşım yavaşlar ve sırt ağrıları meydana gelir. Bunun için hamilelerin her saat başı kalkarak biraz dolaşması gerekir.
ANNE KARNINDA BEBEK GELİŞİMİ
Hamileyken bilgisayar kullanımı konusunda birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalara göre, anne adayının bütün gün bilgisayar kullanması herhangi bir rahatsızlığa neden olmamaktadır.
Elektromanyetik dalgaların hamile kadınlarda düşük yapma ve kötü etkileri de yapılan incelemelerde araştırılmıştır. Yapılan bu incelemelerde, bilgisayarın yaymış olduğu dalgaların, gebelik süresince zararlı sonuçlara neden olmadığı da defalarca kanıtlanmıştır. Kablosuz internet kullanıldığı ortamlarda da anne adayının gebeliğini kötü şekilde etkileyecek bir durum kesinlikle söz konusu değildir.
Bilgisayar kullanan hamilelerin dikkat etmesi gereken şey, çok uzun süre koltukta oturur pozisyonda kalmamaktır. Çünkü gebelikte sürekli oturma pozisyonunda olunmasından dolayı dolaşım yavaşlar ve sırt ağrıları meydana gelir. Bunun için hamilelerin her saat başı kalkarak biraz dolaşması gerekir.
Kadınlar bu tür rahatlamalara çoğu dönem gereksinim duyabilmektedir. Özellikle hamilelik öncesi hamam, sauna, kaplıca ve sıcak suyun vermiş olduğu rahatlıktan çok faydalanan, bu ortamlara alışkın olan kadınlar hamilelik süreçlerinde de bu alışkanlıklarını sürdürüp sürmemek hakkında merakta kalmaktadırlar.
Ne yazık ki hamilelik dönemlerinde hamam ve kaplıca gibi sıcak su ortamlarında bulunmak sakıncalı olabilmektedir. Sıcak sulu ortamlar özellikle gebeliğin ilk 3 aylık dönemleri arasında bebeğin organ gelişiminde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Anne adayı mümkün oldukça banyosunu ılık su ile yapmalıdır ve çok buhar olan yerlerden bir dönem kaçınmalıdır. Ayrıca vücut sıcaklığının artmasına neden olabilecek türlü faktörlerden de mümkün oldukça uzak durmalıdır. Nedeni ise bebeğin üzerinde potansiyel zararlara meyil vermesidir. Bilhassa sıcaklık ayarının gereğinden fazla olması annenin beynine kan gitmesini azaltacağı için bayılmalara da neden olabilir. Hem bebeğin hem de annenin sağlığı için hamilelik dönemlerinde bu tür yerden uzak durmak alınacak en güzel önlemdir.
ANNE KARNINDA BEBEK GELİŞİMİ
Kadınlar bu tür rahatlamalara çoğu dönem gereksinim duyabilmektedir. Özellikle hamilelik öncesi hamam, sauna, kaplıca ve sıcak suyun vermiş olduğu rahatlıktan çok faydalanan, bu ortamlara alışkın olan kadınlar hamilelik süreçlerinde de bu alışkanlıklarını sürdürüp sürmemek hakkında merakta kalmaktadırlar.
Ne yazık ki hamilelik dönemlerinde hamam ve kaplıca gibi sıcak su ortamlarında bulunmak sakıncalı olabilmektedir. Sıcak sulu ortamlar özellikle gebeliğin ilk 3 aylık dönemleri arasında bebeğin organ gelişiminde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Anne adayı mümkün oldukça banyosunu ılık su ile yapmalıdır ve çok buhar olan yerlerden bir dönem kaçınmalıdır. Ayrıca vücut sıcaklığının artmasına neden olabilecek türlü faktörlerden de mümkün oldukça uzak durmalıdır. Nedeni ise bebeğin üzerinde potansiyel zararlara meyil vermesidir. Bilhassa sıcaklık ayarının gereğinden fazla olması annenin beynine kan gitmesini azaltacağı için bayılmalara da neden olabilir. Hem bebeğin hem de annenin sağlığı için hamilelik dönemlerinde bu tür yerden uzak durmak alınacak en güzel önlemdir.
Hamile bayanların çoğunun ortak noktası ellerde şişlik ve karıncalanma durumudur. Bu duruma, hamileliğin ilk dönemlerinde pek rastlanılmaz, ancak gebelik ilerledikçe ellerde görülen şişliklerde artışlar meydana gelir.
Hamilelikte ellerde görülen karıncalanma ve şişliğin nedeni kimi zaman “Karpal Tünel Sendromu”na bağlı olabilmektedir. Bu sendrom, ilk olarak ellerde karıncalanma ile başlar ve devamında ödeme neden olabilir. Çoğu zaman yanma, ağrı ve sızlanma gibi yan etkilerini de gösterebilen “Karpal Tünel Sendromu” kişide gitgide güçsüzlük ve hissiyat kaybı yaratır. El bileğinde olan sinirlerin sıkışması ile ortaya çıkan bu rahatsızlık, sadece gebe kadınlarda değil herkeste görülebilir.
Ellerde şişlik ve karıncalanma durumu, genelde gebeliğin 5. ayının sonlarına doğru görülür, ilerleyen aylarda da kendini ara ara hatırlatır. Nedeni ise bu dönemlerde kilo alımının biraz fala yaşanması ve vücudun su tutmasıdır. Hamile kadınların yaklaşık olarak % 20’sinde “Karpal Tünel Sendromu”na rastlanılır fakat doğum sonrasında anne normal hayatına döndüğünde sendrom da son bulur.
HAFTA HAFTA GEBELİK
Hamile bayanların çoğunun ortak noktası ellerde şişlik ve karıncalanma durumudur. Bu duruma, hamileliğin ilk dönemlerinde pek rastlanılmaz, ancak gebelik ilerledikçe ellerde görülen şişliklerde artışlar meydana gelir.
Hamilelikte ellerde görülen karıncalanma ve şişliğin nedeni kimi zaman “Karpal Tünel Sendromu”na bağlı olabilmektedir. Bu sendrom, ilk olarak ellerde karıncalanma ile başlar ve devamında ödeme neden olabilir. Çoğu zaman yanma, ağrı ve sızlanma gibi yan etkilerini de gösterebilen “Karpal Tünel Sendromu” kişide gitgide güçsüzlük ve hissiyat kaybı yaratır. El bileğinde olan sinirlerin sıkışması ile ortaya çıkan bu rahatsızlık, sadece gebe kadınlarda değil herkeste görülebilir.
Ellerde şişlik ve karıncalanma durumu, genelde gebeliğin 5. ayının sonlarına doğru görülür, ilerleyen aylarda da kendini ara ara hatırlatır. Nedeni ise bu dönemlerde kilo alımının biraz fala yaşanması ve vücudun su tutmasıdır. Hamile kadınların yaklaşık olarak % 20’sinde “Karpal Tünel Sendromu”na rastlanılır fakat doğum sonrasında anne normal hayatına döndüğünde sendrom da son bulur.
Hamilelikte doktor kontrolün de dozu ayarlanarak yapılan x (röntgen) ışınları ve pek çok manyetik cihaz anne karnındaki bebeğe zarar vermemektedir. Ayrıca elektromanyetik alanlar ya da bazı radar, telsiz odası gibi çok yüksek elektromanyetik alanların olduğu yerlerde çalışmadığı sürece bu tür cihazların da anne karnındaki bebeğe hiçbir zararları yoktur.
Gündelik olarak kullandığımız pek çok cihazın anne karnındaki bebeğe zarar verdiği düşüncesi de çok yanlıştır. Mikrodalga fırının, bilgisayarın ve güvenlik girişlerindeki x ışınları kullanılan ray cihazlarının kesinlikle anne karnındaki bebek açısından hiçbir zararı ve etkisi yoktur.
Son yıllarda ise cep telefonlarının yaymış olduğu elektromanyetik dalgaların da anne karnındaki bebeğe ve doğum sonrasında çocuklar üzerinde etkilerinin çok olduğu konusu da hem araştırılan hem de çok tartışılan bir konudur. Hatta yapılan araştırmalar sonrasında cep telefonu ile hiperaktiflik davranış bozuklukları arasında da net bağlantı bulunamamıştır. Fakat cep telefonunun kullanım süresine bağlı bir etkinin olmasına da dikkat çekilmektedir.
ANNE KARNINDA BEBEK GELİŞİMİ
Hamilelikte doktor kontrolün de dozu ayarlanarak yapılan x (röntgen) ışınları ve pek çok manyetik cihaz anne karnındaki bebeğe zarar vermemektedir. Ayrıca elektromanyetik alanlar ya da bazı radar, telsiz odası gibi çok yüksek elektromanyetik alanların olduğu yerlerde çalışmadığı sürece bu tür cihazların da anne karnındaki bebeğe hiçbir zararları yoktur.
Gündelik olarak kullandığımız pek çok cihazın anne karnındaki bebeğe zarar verdiği düşüncesi de çok yanlıştır. Mikrodalga fırının, bilgisayarın ve güvenlik girişlerindeki x ışınları kullanılan ray cihazlarının kesinlikle anne karnındaki bebek açısından hiçbir zararı ve etkisi yoktur.
Son yıllarda ise cep telefonlarının yaymış olduğu elektromanyetik dalgaların da anne karnındaki bebeğe ve doğum sonrasında çocuklar üzerinde etkilerinin çok olduğu konusu da hem araştırılan hem de çok tartışılan bir konudur. Hatta yapılan araştırmalar sonrasında cep telefonu ile hiperaktiflik davranış bozuklukları arasında da net bağlantı bulunamamıştır. Fakat cep telefonunun kullanım süresine bağlı bir etkinin olmasına da dikkat çekilmektedir.
Hamilelikte karın orta kısmın da meydana gelen koyu renkteki çizgiler, açık tenli anne adaylarında gebelikteki artan hormonlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu hormonlara bağlı olarak anne adayının meme uçlarında koyulaşmalara ve yüzünde de lekelenmelere neden olmaktadır. Ayrıca güneşe maruz kalınması durumunda da artmış olan bu lekelenmelerin, çizgilerin ve koyulaşmaların da önüne geçilememektedir. Ancak çoğunlukla gebelik esnasında bu meydana gelen lekelenmeler ve karın ortasındaki çizgiler doğumdan sonra kaybolmaktadır.
Özellikle gebelik dönemindeyken anne adayının karın bölgesinde meydana gelen çatlakların rengi öncelikle pembedir, daha sonra gitgide koyulaşır ve bu çatlakların önüne geçilemez. Bu çatlakların oluşmasını da çok hızlı kilo alımları tetiklemektedir. Ayrıca karında meydana gelen çatlaklar, kaşıntılara yol açmaktadır. Ancak anne adayının karın bölgesinde oluşan renk değişimleri ve çatlaklar doğumdan sonra hafifler, zaman içerisinde ince çizgilere dönüşürler.
HAFTA HAFTA HAMİLELİK
Hamilelikte karın orta kısmın da meydana gelen koyu renkteki çizgiler, açık tenli anne adaylarında gebelikteki artan hormonlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu hormonlara bağlı olarak anne adayının meme uçlarında koyulaşmalara ve yüzünde de lekelenmelere neden olmaktadır. Ayrıca güneşe maruz kalınması durumunda da artmış olan bu lekelenmelerin, çizgilerin ve koyulaşmaların da önüne geçilememektedir. Ancak çoğunlukla gebelik esnasında bu meydana gelen lekelenmeler ve karın ortasındaki çizgiler doğumdan sonra kaybolmaktadır.
Özellikle gebelik dönemindeyken anne adayının karın bölgesinde meydana gelen çatlakların rengi öncelikle pembedir, daha sonra gitgide koyulaşır ve bu çatlakların önüne geçilemez. Bu çatlakların oluşmasını da çok hızlı kilo alımları tetiklemektedir. Ayrıca karında meydana gelen çatlaklar, kaşıntılara yol açmaktadır. Ancak anne adayının karın bölgesinde oluşan renk değişimleri ve çatlaklar doğumdan sonra hafifler, zaman içerisinde ince çizgilere dönüşürler.
Adet gecikmesi olan ve gebelik testi pozitif çıkan hastalar bir hekime başvurmalıdırlar. Gebelikte anne adayı, eğer hamile olduğundan şüpheleniyorsa, ilk muayene doktor tarafından yapılmalıdır. Oluşan gebeliğin varlığından emin olmak için ultrasona bakılır. Yapılan ultrason ve tahliller sonrası gebeliğin var olduğuna dair kanaat getirilirse, daha sonraki aşamalara geçilir ve bebeğin canlılığı, kalp atışının olup olmadığı kontrol edilir. Hamileliğin ilk haftalarında bebeğin kalp atışları olmayabilir. Bunun için birkaç gün beklemek gerekebilir çünkü kalp atışları genellikle hamileliğin 5. veya 6. haftalarında oluşmaktadır.
Vajinal ultrason ile bebeğin canlılığı tespit edildikten sonra gebelik ile ilgili tahliller de incelenerek hamileliğin takibi yapılmalıdır.
HAFTA HAFTA GEBELİK
Adet gecikmesi olan ve gebelik testi pozitif çıkan hastalar bir hekime başvurmalıdırlar. Gebelikte anne adayı, eğer hamile olduğundan şüpheleniyorsa, ilk muayene doktor tarafından yapılmalıdır. Oluşan gebeliğin varlığından emin olmak için ultrasona bakılır. Yapılan ultrason ve tahliller sonrası gebeliğin var olduğuna dair kanaat getirilirse, daha sonraki aşamalara geçilir ve bebeğin canlılığı, kalp atışının olup olmadığı kontrol edilir. Hamileliğin ilk haftalarında bebeğin kalp atışları olmayabilir. Bunun için birkaç gün beklemek gerekebilir çünkü kalp atışları genellikle hamileliğin 5. veya 6. haftalarında oluşmaktadır.
Vajinal ultrason ile bebeğin canlılığı tespit edildikten sonra gebelik ile ilgili tahliller de incelenerek hamileliğin takibi yapılmalıdır.
Her kadın doğduğu sırada yaklaşık 400.000 tane yumurta hücresi ile dünyaya gelir. Doğumun ardından ise bu yumurta hücrelerinde gitgide değişimler yaşanır. Hücrelerin bazıları geri gelmemek üzere yaşamlarını yitirirken, bazıları ise yaşlanmaya devam eder. Kadının yaşı ilerledikçe yumurtaların kalitesinde düşüşler yaşanır. Bu durum, spermlerin sağlıklı bir şekilde döllememesine yol açar. Anne adayının yaşının ilerlemesi ile birlikte görülebilen erken menopoz, bebek sahibi olma olanağını ortadan kaldırmasa da gebelik şansını azaltır.
Bayanların kronik yaşları, her zaman biyolojik yaşlarının önüne geçmiştir. Nedeni; bazı kadınların 45 yaşına kadar düzenli bir şekilde yumurta üretimi yapabiliyor olması, bazılarının ise 35 yaşına varınca yumurta üretimini bırakıyor olmasıdır. Bu durumda da 35 yaşına gelen kadın, erken menopoz dönemi ile karşı karşıya kalır.
İlk evliliğini 35 yaşında yapmış bir kadının düzenli cinsel hayatı varsa gebe kalma olanağı az da olsa söz konusudur. Erken menopoz dönemlerinde, gebelik düşünülüyorsa, bebeğin sağlığı için anne adayının çeşitli hastalıkları olmaması gerekir. Bunların başında ise şeker, kalp, hipertansiyon gelir.
Her kadın doğduğu sırada yaklaşık 400.000 tane yumurta hücresi ile dünyaya gelir. Doğumun ardından ise bu yumurta hücrelerinde gitgide değişimler yaşanır. Hücrelerin bazıları geri gelmemek üzere yaşamlarını yitirirken, bazıları ise yaşlanmaya devam eder. Kadının yaşı ilerledikçe yumurtaların kalitesinde düşüşler yaşanır. Bu durum, spermlerin sağlıklı bir şekilde döllememesine yol açar. Anne adayının yaşının ilerlemesi ile birlikte görülebilen erken menopoz, bebek sahibi olma olanağını ortadan kaldırmasa da gebelik şansını azaltır.
Bayanların kronik yaşları, her zaman biyolojik yaşlarının önüne geçmiştir. Nedeni; bazı kadınların 45 yaşına kadar düzenli bir şekilde yumurta üretimi yapabiliyor olması, bazılarının ise 35 yaşına varınca yumurta üretimini bırakıyor olmasıdır. Bu durumda da 35 yaşına gelen kadın, erken menopoz dönemi ile karşı karşıya kalır.
İlk evliliğini 35 yaşında yapmış bir kadının düzenli cinsel hayatı varsa gebe kalma olanağı az da olsa söz konusudur. Erken menopoz dönemlerinde, gebelik düşünülüyorsa, bebeğin sağlığı için anne adayının çeşitli hastalıkları olmaması gerekir. Bunların başında ise şeker, kalp, hipertansiyon gelir.
Cinsel ilişki bebeğe zarar verir mi?
Hamilelikte ne kadar cinsel ilişkiye girebileceğiniz bebeğin durumundan ve gelişiminden tamamen bağımsızdır. Üstelik bazı uzmanlar, normal doğum gecikmişse cinsel ilişkiye girilmesini önerirler çünkü ilişki sırasındaki madde salgıları normal doğumu kolaylaştırır. Önemli olan erken doğumda değil gecikmiş doğumda bunu uygulamaktır. Cinsel ilişki abartılmadığı sürece bebeğe hiçbir zarar vermez.
Hamilelikte hangi durumda cinsel ilişkiye son verilmeli?
Düşük, erken doğum riski ve enfeksiyon durumu söz konusu olduğunda, cinsel yaşama son vermek hamile ve bebeğin sağlığı açısından faydalı olacaktır.
Hamileler haftada kaç kez cinsel ilişkiye girebilir?
Bu konu gebelik durumuna bağlı olduğu kadar kadının ruh dünyasıyla da alakalıdır. Kişinin yaşamış olduğu hamilelik stresi ve kaygıları cinsel libidoyu alıp götürebilir, bu duruma hamileliğin ilk ve son aylarında sıkça rastlanır. Erkekler ise “Bebeğe zararı olur mu?” düşüncesiyle ilişkiden uzak durmaktadırlar.
Gebelikte hangi sıklıkta ilişkiye girilebilir?
Bu durum yaşa göre değişkenlik gösterir. 25 ile 30 yaş arası haftada dört kez, 30 ile 35 yaş arasında iseniz haftada üç kez cinsel ilişkiye girebilirsiniz. Tıbben, bebeğin olması ilişkiye girmenize bir sorun teşkil etmez.Çoğul gebelikte bazen sıkıntı olabilir fakat yine de cinsel yaşam devam eder. Kadının orgazmında dikkat edilmesi gereken korkmamasıdır. Bazı durumlarda kadın bunu ıkınma zannedebilir ancak bu orgazmın bir sonucudur ve korkmaya gerek yoktur.
HAFTA HAFTA HAMİLELİK
Cinsel ilişki bebeğe zarar verir mi?
Hamilelikte ne kadar cinsel ilişkiye girebileceğiniz bebeğin durumundan ve gelişiminden tamamen bağımsızdır. Üstelik bazı uzmanlar, normal doğum gecikmişse cinsel ilişkiye girilmesini önerirler çünkü ilişki sırasındaki madde salgıları normal doğumu kolaylaştırır. Önemli olan erken doğumda değil gecikmiş doğumda bunu uygulamaktır. Cinsel ilişki abartılmadığı sürece bebeğe hiçbir zarar vermez.
Hamilelikte hangi durumda cinsel ilişkiye son verilmeli?
Düşük, erken doğum riski ve enfeksiyon durumu söz konusu olduğunda, cinsel yaşama son vermek hamile ve bebeğin sağlığı açısından faydalı olacaktır.
