Placebo Geri Döndü!

Placebo yeni albümü ‘Never Let Me Go’ ile 9 sene sonra geri döndü. Grubun 8. stüdyo albümü aslında nerdeyse hazır şekilde 2 yıldır bekliyormuş. Diğer bir deyişle pandemi sebebiyle yayımlamayı erteledikleri yeni albüm nihayet bizlerle.

Haberin Devamı

‘Never Let Me Go’ albümü ile birlikte grup artık 2 kişi olarak yoluna devam ediyor. 2015 senesinde grubun bateristi olan Steve Forest gruptan ayrılmıştı. Brian Molko ve Stefan Olsdal olarak Placebo belki az kişi olsalar da daha öz olacaklar diye düşünüyorum. Böyle düşünmemin ardında şu sıralar dinlemekten kendimi alamadığım yeni albümleri var. Çünkü grup yeni şarkılarında tıpkı önceden de olduğu gibi hiçbir konuda lafını esirgemiyor. Teknolojiye, doğanın yok olmasına, tüketime, sosyal medyaya dair düşüncelerini ‘Never Let Me Go’da filtresiz bir şekilde dile getiren Placebo aslında ilk günden bu yana popülerlik kaygısına dair en ufak bir değişim geçirmeden ilerliyorlar. ‘İnsanlar sosyal medyada kendilerini ve hayatlarını paylaşıyorlar diye benim de hayatımı tüm dünya ile paylaşma zorunluluğum olduğunu düşünmüyorum’ diye belirten Molko bu durumu kendisi için oldukça net bir şekilde özetlemiş.

Haberin Devamı

‘Never Let Me Go’ yaratıcılık süreci açısından herhangi bir kontrol ya da kısıtlamaya girmeden yapılan bir albüm olması sebebiyle hayranları tarafından ‘Without You I’m Nothing’ albümüyle eş değer bir seviyede değerlendiriliyor. Yeni şarkıları parça parça kaydetmek ve birleştirmek yerine tüm kayıtları aynı stüdyoda yapan Placebo, özellikle kayıt anlamında önceki çalışmalarına kıyasla alışılmışın dışında bir çalışma modeliyle ilerlemişler.

Brian Molko’nun yeni albümdeki şarkı sözlerinde kariyerinin en özel işlerine imza attığını düşünüyorum. Sanatçı yeni şarkılarda tüm insanlığa dair durum ve sorunlara dikkat çekerken, özellikle hayvanların özgürlüklerine dair vurgusu beni çok etkiledi. 

Hayattaki büyük soruların cevaplarını ararken aslında müzik bize bu yolda bir yol gösterici. Ya da diğer bir deyişle hayatın anlamını müzik ve sanat ile daha farklı pencerelerden görebiliyoruz. Ben bunu biraz da senelerdir takip ettiğimiz sanatçı ve grupların yardımıyla yaptığımızı düşünenlerdenim. Placebo da bu gruplardan birisi benim için. Nerdeyse 27 senedir müzikleriyle bize büyük bir hediye veren Placebo yeni albümüyle hala burada olduklarını çok net bir şekilde gösteriyorlar. Bu yaz Temmuz’da Zorlu PSM’deki konserlerini özellikle de böylesine nefis bir albüm sonrası büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.

Haberin Devamı

Yıldızlar: Beautiful James, Happy Birthday In The Sky, Try Better Next Time, Sad White Reggae

Oscar’ımı Verdim Gitti: The Prodigal, Twin Demons, Went Missing, Fix Yourself

Güneş – Atlantis

Güneş ile bundan 2 ay önce Youtube kanalım All Access’te nefis bir söyleşi yapmıştık. O zaman albümü üzerinde çalıştığını ve büyük bir heyecan yaşadığını detaylarıyla paylaşmıştı. O beklenen zaman geldi ve ‘Atlantis’in ilk bölümü önceki hafta yayımlandı.

‘Su Altı’ ve ‘Kara’ temasıyla albümünü hazırlayan Güneş, 13 şarkılık albümün ilk kısmı olan ‘Su Altı’ bölümüyle karşımızda. Berkin Laleli (LLL Beats), Spake, Volga Tamöz, Onur Örmen ve Kleo imzalı şarkılarda Güneş yine içe işleyen vokaliyle farkını gösteriyor.

Haberin Devamı

Albümün ilk yayımlanan video klibi ‘Suçlarımdan Biri’ne geldi. Melih Kun’un yönetmenliğini üstlendiği klip şarkıyı soluksuz izlenir bir filme çevirmiş. Atlantis ilk bölümüyle bizi Güneş’in enerjisine adapte ediyor ve sırada gelecek olan ikinci bölüme hazırlıyor diye düşünüyorum. Geçen hafta muhteşem geçtiğini duyduğum Zorlu PSM konserini kaçırsam da ilk fırsatta Güneş’i canlı izlemek için gözüm konser takviminde olacak.

Aslı Özer-Hayatın İzleri

Aslı Özer ile birkaç hafta önce bir araya gelip konuşmuştuk. Son yayımladığı ‘Hayatın İzleri’ üzerine konuşmak istedik ama tabi bu müzik aşkı nerden geliyor önce onu sormadan edemedim. Çocukluğu müzikle iç içe geçen Aslı Özer, 6 yaşından beri piyano çalan bir müzisyen. Üniversite yıllarına kadar müzikten kopmayıp, profesyonel hayata adım atsa da müzik yapmaya devam etmiş.

Haberin Devamı

Cazzip Project’i ekip arkadaşlarıyla kurup 2018’de ‘Stories’ albümünü yayımlamışlar. Bu albüm o kadar ilgi görmüş ki ardından da 2 single daha yayımlayarak Cazzip Project dinleyicisiyle doğru bir akışta buluşmaya devam etmiş. Derken günler saatler takvimler bizi pandemi dönemine getiriyor. Pandemi zamanını üretim anlamında dolu dolu geçiren Aslı Özer, evinde müzik çalışmalarına devam ediyor ve solo projesi için nerdeyse bir albüme yetecek kadar şarkı yapıyor. 

Müziğe olan tutkusunu anlatırken gözlerinin içi gülen Aslı Özer şimdilerde pandemide hazırladığı şarkılarını dinleyicisiyle buluşturmaya başlıyor. ‘Hayatın İzleri’ elektronik ve caz füzyon sularında gezen özel bir şarkı. Söz, müzik ve düzenlemesini Aslı Özer’e ait ‘Hayatın İzleri’nin akustik versiyon mix’i Berk Kula’ya mastering’i ise Ahmet Gökhan Coşkun imzası taşıyor. Şarkının çıkış amacının insanların kendileri olmasıyla ilgili olduğunun altını çizen Aslı Özer, 10-12 sene kadar iş hayatında emek verip daha sonra müzik yapma arzusu ağır bastığı için işinden ayrılıp tüm odağının artık müzik olmasının ona verdiği huzuru ve mutluluğu da anlatıyor.

Haberin Devamı

Müziği duygularını ifade etme biçimi olarak yorumlayan Aslı Özer, genelde kendi yaşanmışlıklarını yazsa da kimi zaman hayatın içinde diğer olaylardan da etkilenerek şarkılar yazdığını da belirtti. Kendi müziğini de projelerini de sadece Türkiye sınırlarında değil dünyaya da açmak için çaba sarf ettiğini belirten Aslı Özer’den devamında nasıl çalışmalar geleceğini büyük merakla bekliyorum.

İstanbul Gece Hayatı En Büyük Kutlamasına Hazırlanıyor!

Paris, Amsterdam, Melbourne gibi dünyanın en önemli 20 eğlence başkentinde gerçekleştirilen global etkinlik serisi Red Bull Unlocked bu yaz İstanbul’da en büyük kutlamasına hazırlanıyor. 1-2 Temmuz tarihlerinde Mecidiyeköy Eski Likör Fabrikası’nda gerçekleştirilecek olan Red Bull İstanbul Unlocked katılımcılarına bugüne kadar yaşamadıkları çok özel bir deneyimi vadediyor.

Beni bu programda en çok mutlu eden durum tüm etkinliğin aynı mekânda düzenlenecek olması. Tek çatı altında en iyi mekanlar, performanslar ve tatları katılımcılara deneyimleme imkânı verecek olan festival tadındaki bu özel etkinlikte yerli ve yabancı sanatçıların yanı sıra özel şovlar ve aktiviteler de yer alacakmış. Etkinliğin Amsterdam ayağının görüntülerini gördüm ve heyecanım daha da katlandığını söylemeliyim. İstanbul programının detaylarını dört gözle bekliyorum!.

Yazarın Tüm Yazıları