Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç: Bütün OSB’lerin başkanı olacağım

*Hedef Cumhuriyet’in 100. yılında Ankara’yı sanayinin de başkenti yapmak

Haberin Devamı

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç: Bütün OSB’lerin başkanı olacağım

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanlığı görevini geçtiğimiz günlerde devralan Seyit Ardıç, ilk söyleşisini Hürriyet’e verdi. Eko-Nabız sayfasının konuğu olan Ardıç, yeni dönem için iddialı hedefler belirlemiş durumda. “Cumhuriyetimizin 100. yılında Ankara’mızı sanayinin de başkenti yapacağız” diyen Ardıç’la yaptığımız sohbetin ana başlıkları şöyle:

ASO’NUN KAPILARI 7 GÜN 24 SAAT AÇIK OLACAK

*Yeni dönemde ASO’yu nasıl bir yapıda göreceğiz, yönetiminizdeki öncelikler neler olacak?
ASO, başkentimizi sanayi ve teknolojide lider yapma vizyonu doğrultusunda çalışıyor. Bundan sonra da Ankara sanayicisinin yüksek katma değer üretmesine, rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlayacak ve başta Ankara olmak üzere ülkemizin ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel gelişiminde yol gösterici olma hedefiyle çalışacak. Odamızın 40 meslek komitesinde dokuz bine yakın sanayicimiz ile Türkiye’nin üretimi, istihdamı, ihracatı için çalışmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken bakanlıklarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız ve tüm paydaşlarımızla birlikte hareket edeceğiz. Hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm farklılıklarımızı bir kenara koyarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında Ankara’mızı sanayinin de başkenti yapmak için taşın altına elini koyan herkesle birlikte yürüyeceğiz. Ankara Sanayi Odası’nın kapıları 7 gün 24 saat herkese açık olacak. Bizim için her fabrika bir kale... Yeter ki sanayicimiz üretsin biz hep yanınızda olacağız.

Haberin Devamı

BAŞKENTİN SANAYİSİNDEN SANAYİNİN BAŞKENTİNE

*Ankara’nın sanayide ve ekonomide ikinci yapıda kalan bir görünümü var. Bu görünümü değiştirmek için ne yapılmalı?
Ankara’nın mevcut potansiyelinin hem sanayi hem de milli gelire katkısı dikkate alındığında ikinci planda kaldığına katılmıyorum. Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık ikinci şehri olan Ankara, bölgelere göre gayrisafi katma değer üretiminde de Türkiye’nin ikinci büyük kenti. Ankara yatırım iklimi ile birçok şehirden önemli avantajlarla ayrışan bir şehir. Düşünsenize burada 113 Ar-Ge merkezi, 36 tasarım merkezi var. Ayrıca 11 Teknoloji Geliştirme bölgesi (TGB) ve 13 Organize Sanayi Bölgesi yine Ankara’da. En çok ihracat yapan beşinci iliz. 2021 yılının verileriyle konuşacağım. 2021 yılında Türkiye’nin toplam savunma sanayi ürün ihracatının yüzde 33’ten fazlasını tek başına Ankara yaptı. Bu rakamlar yeterli mi; bence değil. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak bu verileri daha da yukarıya çıkararak, ‘Başkentin sanayisinden sanayinin başkentine’ hedefine adım adım ulaşacağız.

Haberin Devamı

İKİNCİ BAHAR EVLERİ GELİYOR

*Prestijli projeniz veya hayalinizdeki yapıda gerçekleştirmek istediğiniz projeniz nedir?
Kadınlarımızın daha çok iş yaşamına dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarımız evlerinde sadece çocuklarına bakmıyorlar, evde bakmak zorunda oldukları büyükleri de var. Bu yüzden de kadınlarımız iş yaşamında aktif yer alamıyorlar. Organize sanayi bölgelerinde kreşlerimiz var ama büyüklerimize bakılması için bakım evi yok. Yaşlıların ihtiyaçlarını gidermek için bir bakım evi kurmak istiyorum. Adı da ‘İkinci Bahar Evi’ olacak. Böylece kadınlarımız evde bakmak zorunda oldukları büyüklerimizi sabah oraya bırakacaklar, akşam işten çıkınca tekrar oradan alacaklar. Böylelikle kadınlarımızın önü açılacak ve aktif iş yaşamına daha rahat adapte olabilecekler.

Haberin Devamı

EŞİT MESAFEDE YAKLAŞIM

*Sizin Ankara sanayiinde gördüğünüz eksiklikler veya neşter atılması gereken alanlar neler?
Yeşil dönüşümde maalesef yeteri kadar mesafe kat edemedik. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkan Yardımcılığı hem de ASO 2. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) başkanlığım döneminde, çevre ve yeşil dönüşüm konusunda sanayi sektöründeki çalışmalara büyük önem verdik. Bir de Ankara’da 13 Organize Sanayi Bölgesi var, Ankara Sanayi Odası Başkanı olarak Ankara’daki bütün OSB’lerin başkanı olacağım. Hepsine aynı eşit mesafede yatırım odaklı yaklaşacağım.

FİRMALARIN ÇİZGİ ÜSTÜ DESTEKLERE İHTİYACI VAR

*Türkiye ekonomisinde riskler neler, önümüzdeki dönemde Türk sanayisi için nasıl bir yol izlenmeli?
Zor, ön görülemez risklerin olduğu ve risklerin krize dönüştüğü bir yılı geride bırakıyoruz. Küresel bazda yüksek enflasyon ve yüksek enflasyonu kontrol almada merkez bankalarının uyguladığı sıkılaştırıcı politika tercihleri küresel büyüme dinamiklerini olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Yüksek enflasyon, kırılganlıklar, öngörülmezlik, yüksek cari açık ve düşük faiz politika tercihine rağmen likiditeye ulaşma imkânının zor olması, mevcut durumda ekonomimizin önemli riskleri olarak karşımızda duruyor. Mevcut riskler de, firmaların üretim kapasitesini arttırmada çekingen davranmalarına neden olmaya devam ediyor. Halihazırda yüksek kaldıraçla karşı karşıya olan reel sektör, krediler nedeniyle de borçlarında artış yaşıyor. Dolayısıyla borçları ve kaldıracı azaltan ve firmalara yeniden sermayelendirme imkânı sağlayan destekler uygulanmalı. Türkiye’de katma değere katkısı en yüksek sektör olan sanayi sektörünün finansmanı, borcun borçla çevrildiği, yüksek riskli ve sürdürülebilir olmayan bir yapıda. Firmaların doğrudan finansal desteklerle, genişletilmiş vergisel desteklerden oluşan çizgi üstü desteklere ihtiyacı var. Krediler ve kredi garantileri tek başına uygulandığında yetersiz oluyor ancak doğrudan nakit destekleri ve güçlü vergisel desteklerle birlikte uygulandığında sanayi sektörü sürdürülebilir bir finansman yapısına kavuşabiliyor. Firmaların dış borcunu azaltacak destekler, döviz talebini azaltır, bu da kurdaki baskının azalmasına neden olur. Dolayısıyla etkili desteklerle firmaların kaldıraç oranları düşürülürse, kura bağlı enflasyon artış hızının bir ölçüde azalması beklenir. Sanayi sektörünün desteklenmesi, orta ve uzun vadede verimlilik artışına bağlı olarak potansiyel büyüme hızını arttırır.

Haberin Devamı

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç: Bütün OSB’lerin başkanı olacağım

PİYASAYI FONLAMA ÇEKİMSERLİĞİ TEMEL SORUN

*Bir süredir ihracatçı sektörlerde kurun daha yüksek noktada olması gerektiğine yönelik eleştiriler var? Bu noktada sizin bakışınız nasıl?
Reel kur tabii ki ihracat dengeleri açısından oldukça önemli. Yapılan çalışmalar TL’nin reel bazda yüzde 15-20 daha değerli olduğuna işaret ediyor. Yerel paranın değerlendiği dönemlerde ihracatta düşüş ortaya çıkarken, ithal malların yerel para cinsinden değerinin düşmesi sonucunda da ithalat artıyor. İhracat açısından tabii ki de tek başına reel kur endeksi açısından belirleyici değil. Euro bölgesi en önemli ticaret partnerimiz ve bölgede resesyon beklentileri artıyor. İhracatta daha çok yüksek teknolojili ürüne yönelmemiz gerekiyor. Ürün çeşitliliğini arttırarak ihracat arttırılabilir ama önemli olan yüksek katma değerli ihracat potansiyeli ile ihracatı arttırmak.

Haberin Devamı

*Şu anda sanayinin en öncelikli sorunu ne olarak gözüküyor?
Kasım ayında politika faizi yüzde 9’a çekildi. Bu likiditeye ulaşma açısından önemli bir adım. Ancak buna rağmen bankaların piyasayı fonlamada çekimser kalması önemli bir sorun. Her geçen gün reel sektörün likiditeye ulaşma imkânları azalıyor. Büyüme ile kredi genişlemesi arasında ekonomimizde güçlü bir bağ var, bu nedenle krediye ulaşma imkânlarının zorlaşması yatırım ve büyüme önündeki en büyük engel. Gelecek dönemde gerçekçi ve sürdürülebilir kredi genişlemesini sağlayacak politika tercihinin ortaya konulması gerekiyor.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç: Bütün OSB’lerin başkanı olacağım

1999’DAN BU YANA ASO’DAYIM

*Bize Seyit Ardıç’ı anlatın desek, nerede doğdunuz, sizin için dönüm noktaları neler?
1972 yılında Sivas’ta doğdum. Çalışma hayatına Ankara’da başladım, gerek Türkiye’de gerek uluslararası alanda birçok projenin tedarikçisi ve birçok ülkeye ihracat yapan sektörünün önde gelen kuruluşu olan Ardıç Cam A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanıyım. Ankara Sanayi Odası hikâyem 1999 yılında başladı, ASO’nun birçok biriminde görev aldıktan sonra 28 Mart 2001’de ASO Meclis Üyeliğine seçildim. 2005 yılında ASO Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim, bugüne kadar da bu görevi sürdürdüm. 2013 yılında Ankara Sanayi Odası 2’nci ve 3’üncü Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığına, 2017 yılında Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Yönetim Kurulu üyeliğine, 2019 yılında da Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına seçildim, bu görevlerim sürüyor. Türkiye’nin önde gelen birçok sivil toplum kuruluşunun da kuruculuğunu, yöneticiliğini ve başkanlığını üstlendim.

Yazarın Tüm Yazıları