Yeni Türkiye'nin 'Gözlüklü Sami'si

HOPPALLAAAA önceki gece durup dururken aklıma Gözlüklü Sami geldi.

Haberin Devamı

Birden fark ettim ki, Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz çizgi romanı 60’larını doldurmuş, 70’inden gün alıyor.

Yeni Türkiyenin Gözlüklü Samisi

Benim “tavariş” neslim, yani 68 kuşağı solcularının, gizliden gizliye en sevdiği karakter düzgün bir adam olan Abdülcanbaz değil, Gözlüklü Sami’ydi...

O günlerde “müesses nizamın” temsilcisi olan herkesi “Gözlüklü Sami” olarak görürdük.

Sonra devir değişti...

Böylece bizden sonraki nesiller, yeni “Gözlüklü Sami”lerini konuşmaya başladılar.

Eski Türkiye’nin ‘Gözlüklü Sami’lerini aşağı yukarı biliyoruz.

O dönemin tek seçicisi köşe yazarları, liberal yazarlara “liboş” der, damgayı vurup geçerlerdi.

O eski liberallerin hepsi ortadan çekildiğine göre, bugünün “Yeni Türkiye”sinin “Gözlüklü Sami”leri kimlerdir?

İsterseniz bu listenin oluşmasında yardımcı olmak üzere size Gözlüklü Sami karakterinin tariflerini vereyim.


BİR GÖZLÜKLÜ SAMİ'Yİ NERESİNDEN TANIRSINIZ
TARİF BİR: “Osmanlı’da hâkim güce yakın görünmeye çalışan bir mirasyedidir. Şeytani bir zekâya ve süngülü bir bastona sahiptir. İşrete ve kadına düşkün, düzenbaz bir adamdır.”

TARİF İKİ: “Aklın alamayacağı kadar düzenbaz, kendisini bile sömürecek kadar insafsızdır. Çıkarları için yapmayacağı aşağılık hareket yoktur. İçkiye, kadına, paraya düşkün bir hazırlopçu, madrabaz ve vurdumduymazdır.”

TARİF ÜÇ: “Abdülcanbaz serilerinin kadrolu dallaması. Herhangi bir zübüğün yerine X kabilinden kullanılabilir. Stereotip liboştur.”

Eski Türkiye’nin “Gözlüklü Sami”lerini Eminçölaşangiller seçerlerdi. Birine “liboş” etiketi yapıştırır geçerlerdi.

Peki bugünün Gözlüklü Sami’leri kimlerdir?

Buyurun size dört dörtlük “Gözlüklü Sami” tarifleri...

Yeni Türkiyenin Gözlüklü Samisi

Size kolaylık olsun diye yanına üç de boş çerçeve koydum....

Üç boş çerçeveyi doldurun, Yeni Türkiye’ninkileri de siz seçin, Gözlüklü Sami geleneğini sürdürün...

..................................
NOT: İlk tarifi Zühâl Arınık’ın “Türkiye’de Çizgi Roman ve Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz’ı” adlı çalışmasından aldım. Sonrakileri ise Ekşi Sözlük ve Uludağ Sözlük’ten derledim.


BİR TARİF DE 'SÜRMEGÖZ İHSAN BEY' ÜZERİNE
“Gözlüklü Sami’nin sağ kolu, dostu, dalkavuğu ve has adamıdır. ‘Evet efendim, sepet efendim’ci, uşak ruhlu, rüzgârgülü karakterli, paraya düşkün, ahlaksız, namussuz, arlanmaz bir tiptir. Bunca olumsuzluğu kişiliğinde toparlama maharetini gösterdiği için, Gözlüklü Sami’nin dikkatini çekmiş ve onun yardımcısı olmuştur.”


TÜRKLER İÇERKEN 'ŞEREFİNE' BİZSE 'SAĞLIĞINA' DİYORSAK
ÖNCEKİ gün öldüğünü öğrendiğimde Charles Aznavour’un “C’est Fini” (Bitti) adlı şarkısını Instagram’a koydum.

Yorumların çoğu güzeldi. Ama arada yine “O Türk düşmanı bir Ermeni’ydi” yorumları vardı.

Bu yazıda o kişilere seslenmek istiyorum.

Yeni Türkiyenin Gözlüklü Samisi

Tanımıyordunuz o insanı... Şarkılarını dinlemiyor, ne söylediğini okumuyordunuz.

Buyurun size onun çeşitli zamanlarda çeşitli yerlere verdiği mülakatlardan “post mortem” bazı alıntılar.

ANNEM VE BABAM BENİ TÜRK DÜŞMANI YETİŞTİRMEDİLER
“Anne-babam beni asla Türklere nefret besleyecek şekilde yetiştirmediler. Her zaman Türkiye’den ve insanlardan harikulade insanlar olarak bahsederlerdi. Bizim Türklerle çok yakınlıklarımız olduğunu söylerlerdi. Türkler ve Ermenilerin ileride bir gün barışacaklarına inanıyorlardı. Tazminat talep etmeyi hiçbir zaman düşünmediler. Ben de onların yüzünü kara çıkarmadım. Türkiye ve Türkler ile ilgili hep iyi şeyler hissettim ve iyi şeyler söyledim. (...)”

BELKİ DÜNYANIN EN ÜNLÜ TÜRK ŞARKICISI OLACAKTIM
“Halklarımız arasındaki ayrışma olmamış olsaydı, bu ihtilaf ikinci ve üçüncü kuşakların hafızasına bu kadar derin biçimde nakşedilmemiş olsaydı şimdi belki de dünyanın en tanınmış Türk şarkıcısı olacaktım. Kendimi her şeyden önce Türk sayacaktım.”

24 NİSAN YÜRÜYÜŞLERİNE HİÇBİR ZAMAN KATILMADIM
“Hiçbir zaman 24 Nisan yıldönümlerinde ve Türkiye Büyükelçiliği önünde düzenlenen bir gösteriye veya yürüyüşe katılmadım. Ermenistan depremi kazazedelerine yardım yaptım ancak Dağlık Karabağ’da savaş için silah almak için yardım istediklerinde bunu derhal reddettim.”

TÜRKLERE DEMELİYİZ Kİ ‘ŞEREF İKİ TARAFLIDIR’
“Biz Hıristiyanlar içerken ‘sağlığına’ deriz, Yahudiler ‘yaşamına’ derler, Türkler ise ‘şerefine’ diye içerler. Sanıyorum sorunun özü burada yatıyor. Türkler onurlarının kırılacağını düşünüyorlar. Türklerin anlamasını sağlamamız gereken şey şerefin çift yönlü olduğudur.”

SOYKIRIM RAHATSIZ EDİCİ BİR KELİME İSE BAŞKASINI BULALIM
“Soykırım kelimesi rahatsız edici bir kelime ve beni de rahatsız etmeye başladı. Bazı Ermenileri kızdıracağım ama sorun değil, söylemek istediğim şu: Eğer Türkler kendilerini rahatsız edenin soykırım kelimesi olduğu dürüstlüğünü gerçekten gösterirlerse, o halde sınırların açılması için başka bir kelime buluruz ve Türk hükümeti de -Türkler değil, Türk hükümeti diyorum- bizlerle diyaloğa geçmeyi düşünür.”


BAKIN O GÜN TELEVİZYON STÜDYOSUNDA NELER OLDU
CHARLES Aznavour’un ölüm haberini alınca hemen Erkan Özerman’ı aradım.

Charles Aznavour’u Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Hakkı Akil’le bir araya getirmeyi başarmıştı.

Onun tanığı olduğu bir televizyon programı vardı. Onu anlatmasını istedim.

Aznavour, 2001 yılının eylül ayında France-2 TV kanalındaki ‘Vivement Dimanche’ programına katılmıştı.

Bir katılımcının Türkler aleyhindeki ifadesi üzerine Aznavour bu kişiyi susturup “Türkler mükemmel insanlardır, eğer aramızda varsa hoş gelmişlerdir” demişti...

Aynı programda Fransa’daki Ermeniler sayılırken Türkiye aleyhtarı bakan Patrick Devedjian’ın adı sayıldığında kendisi ile onun adının yan yana zikredilmemesini istemişti.


5 NİSAN'DA MOSKOVA'DAKİ KONSERİNE NEDEN GİTTİM
GEÇEN yıl Moskova’da Kremlin Sarayı’nın içindeki Komünist Parti’nin genel kurullarını yaptığı salonda Charles Aznavour’u dinlemiştim.

Türkiye’den gelen 80-90 kişi vardı salonda.

Haberin Devamı

Çünkü bana göre gelmiş geçmiş en önemli şarkıcılardan biriydi.
Çünkü Türk düşmanı değildi.
Çünkü halkının trajedisini anlatırken, Türklerin gönlünü kırmıyordu.
Çünkü 93 yaşında hayata asılma dersleri veriyordu.

Bugün geriye baktığımda o konsere gittiğim için kendimi şanslı hissediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları