Rekolte krizi

Eriyen buzullar var uzakta ve sadece kutup ayılarının sorunu değil bu...

Küresel ısınma zeytinyağı üretiminde çığ gibi büyüyen bir krize yol verdi.

Akdeniz için 2023 yeni dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi İspanya’nın yaşadığı rekolte kaybı borsa fiyatlarına yansıdı.

Borsa her geçen gün yükseliyor.

Temmuz başı itibariyle Endülüs Picual’i 7,45 euro, Yunanistan 7,55, İtalya 8,55.

Eylül ayına gelindiğinde bu fiyatların daha da yukarılara çıkması bekleniyor.

Bir önceki hasat bitip, yeni ürünün henüz çıkmadığı dönem 10 euro’yu bulacağı öngörülüyor.

Rafine zeytinyağının fiyatı  is 6,50.

Farklı şekillerde can sıkan, can yakan bir görüntü.

En üzücü tablo çok kaliteli olmasa da sızma kabul edilecek ürünle, çok kötü olduğundan kimyasal işlemden geçip rafine olmuş yağ arasındaki farkın azlığı. Olabilecek en kötü koşullarda çalışıp, en yüksek verimde en kötü ürünü alan üreticinin ödüllendirildiği bir sistem.

Maliyetler kaliteli ürünün aleyhine çalışırken vasatı yükselten bu dengesizlik üreticiyi kolaya kaçmaya yöneltecek.

Kötüsünü neredeyse aynı fiyata satmak varken iyisini yapıp daha az kazanmak, bilinç ve yürek gerektirecek.

Kalitesinden ödün vermeyen idealist üreticiye daha da çok sarılmamız gerekecek.

Bu sene yaşanan rekolte krizinin yeni normalimiz olduğunu gösteren veriler var.

Önümüzdeki hasadın Türkiye’de de zorlu geçeceği şimdiden hissediliyor.

Çiçeklenme döneminde gelen yağmurlar, çiçeklerin dökülmesine neden oldu.

Zeytin pek çok bölgede geçen seneye nazaran daha az olacak haliyle.

İtalya’da özellikle de ucuz market ürünlerinde bir sene öncenin yağını karıştırıp fiyatı dengelemek bir norm.

Birkaç sene önce yapılan bir düzenlemelerle bu tür uygulamaların yasal dayanağı da sağlandı.

Şişe üzerinde hasat yılını yayınlamak üreticinin inisiyatifine kalmış.

Yasal olarak şişeleme dönemini belirtmek yeterli.

Tankta iki sene bekleyen yağınızı bugün şişelediğinizde nurtopu gibi yeni yağınız oluyor.

Bu sene standart market yağı fiyatları 10 Euro’ya ulaştı.

Önümüzdeki sene bu tür rezerv yağ karışımları da zorlaşacağından zeytinyağı beş al üç öde türü kampanyalardan çıkacak.

Zeytinyağı iletişimi bundan sonra çok daha önemli olacak.

İletişim derken, alınan ödüller, yağımız dünyanın en iyisi tarzı pazarlamaya yönelik bir iletişimden bahsetmiyorum.

Doğru zeytinyağının anlatılması, tüketicinin bilinçlenmesi, bu mucize ürüne daha çok insanın gönülden bağlanmasını sağlamak gerekiyor.

Haftaya karamsar başladım, affola.

Üretici, tüketici, yazar, tadan hep birlikte düşünmemiz, hareket etmemiz gerekiyor.

Ne olacak bu kutup ayılarının hali...