Dr. Ecz. Metin Uyar

65+ için mevsim geçişi önerileri

16 Eylül 2023
Havadaki değişim hepimizi etkiliyor ancak ileri yaşlarda bu daha belirgin olabiliyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran “Mevsim geçişinin olumsuz yönlerinden korunabiliriz” diyor ve sağlık için alınması gereken önlemleri anlatıyor.

Bazen yaşadığımız mevsimden sıkılıp hemen bir sonrakinin gelmesini dileyebiliyoruz. Dört mevsimi tadabildiğimiz bir coğrafyada yaşadığımız için de şanslıyız. Ancak geçiş dönemleri çoğu zaman sandığımız kadar masum olmayabilir. Soğuk algınlığı, grip gibi rahatsızlıklar artabiliyor, kendimizi daha halsiz hissedebiliyoruz. Üstelik bu durumdan 65 yaş üstü çok daha fazla etkileniyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran’a ne gibi önlemler alınabileceğini sorduk. 

Sağlığınıza uygun tempoda ve sürede yürüyüş yapmanın tam zamanı.

1-Grip aşınızı olun: 65 yaş üstü kişiler riskli grupta oldukları için yıllık grip aşılarını bu dönemde olmaları gerekiyor. Bu hem hastalığa yakalanma olasılığını hem de hastalığın ağır geçirilme ihtimalini azaltıyor. Gripten en çok hayatını kaybeden kişilerin 65 yaş üstü olduğu düşünüldüğünde bu önerinin önemi daha iyi anlaşılıyor.

2-İmmünolojik yaşlanmaya dikkat: ‘Immunosenescence’ olarak adlandırılan immünolojik yaşlanma, yaş arttıkça bağışıklık sisteminin zayıflaması anlamına geliyor. Yaşlılarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının ve zatürrenin daha sık görülmesinin ana nedenlerinden biri bu. Sık hastalanan 65 yaş üstü kişiler immünolojik yaşlanmaya karşı mevsim geçişlerinde C vitamini, D vitamini ve çinko gibi bağışıklık destekleyici vitamin ve minerallerden yararlanmalı. Bağışıklık dopingi gibi düşünebileceğimiz bu ürünlerin dozunu, kullanım sıklığını ve süresini eczacınıza ve doktorunuza danışabilirsiniz.

3-Cilt kuruluğuna karşı önlem alın: Soğukların artmasıyla ileri yaşlarda cilt kuruluğu çok daha ciddi şekilde hissediliyor. Diz altı ve ayaklar başta olmak üzere ciddi kaşıntılara ve yaralara yol açabilen cilt kuruluğu bu aydan itibaren 65 yaş üstü kişilerde sık görülmeye başlıyor. Nemlendirici kremlerle cildi iyi bir şekilde nemlendirmek bu sorunun oluşmasına karşı alınabilecek bir önlem. Bu sayede geceleri bile uyutmayan kaşıntıdan ve kaşıntıya bağlı oluşan yaralardan korunmak mümkün.

4-Check-up yaptırın: İleri yaşlılarda yaz mevsimini yazlığında veya köyünde geçirme alışkanlığı oldukça yaygın. Bu süreçte de sağlık kontrolleri ciddi şekilde ihmal edilebiliyor. Sonbahara girişte, kapsamlı bir check-up ile sağlık değerlendirmesi yaptırmak çok önemli. Tansiyon sessiz katil olarak ileri yaşlarda en sık karşılaşılan sorun. Bu yüzden her gün düzenli olarak koldan tansiyon ölçme alışkanlığı kazanmak gerekiyor.

5-Uyku ve egzersiz gündeminizde olsun:

Yazının Devamını Oku

Zırhlarımızı kuşanıyoruz!

9 Eylül 2023
Mevsim geçişinin olumsuz etkilerine karşı yararlanabileceğimiz doğal destekler neler? Hangi besinler, vitaminler, mineraller ve bitki çayları bu dönemde bizi hastalıklardan korur? İşte bilmemiz gerekenler...

Okullar açılınca, “Uzaktan çalışıyoruz zaten” diyerek yazlıklara kaçan aileler de şehre döndü. Böylece yaz boyu yaşanmamış tüm pazartesi sendromlarının bizi beklediği eylül ayına girdik. Sadece bununla kalsa yine iyi. Azalan güneş ışığı, soğuyan hava, kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmek, okul ve işyerlerine dönüşle insanlarla temasın artması... İşte tüm bunlar hastalıklara da davetiye çıkarıyor. Biz de savunmasız bekleyecek değiliz elbet! Zırhlarımızı kuşanacağız! Üstelik bunu yaparken doğanın gücünden yararlanmak mümkün. Vitaminler, mineraller, bitkisel ekstreler, bitki çayları ve uçucu yağlar...

LİSTE BAŞI YİNE D VİTAMİNİ

Mevsim geçişinde bağışıklık sisteminizi desteklemek için yapılacaklar listesinin başına D vitamini takviyesi konulabilir. Elbette almanız gereken doz belirlendikten sonra. Menülerinizde de D vitaminine yer açmak mümkün. Somon, sardalya, uskumru gibi yağlı balıklar iyi D vitamini kaynaklarıdır. Karides, sığır karaciğeri, yumurta sarısı, peynir ve süt de öyle...

D vitamininin vücutta aktif formuna dönüşmesi için her gün 15-20 dakika güneşle temasta kalmaya devam etmek gerekiyor. Gıdalarla karşılanamayacak bir ihtiyacınız varsa, eczaneden ampul, tablet, damla, sprey formundaki bir D vitamini ürünüyle eksikliği giderebilirsiniz. Ölçüm yaptırmadan D vitamini kullanıyorsanız günlük 1000 IU olan damla, sprey formları uygun. Ampul gibi formlar çok yüksek doz içeriyor ve fayda yerine zarar verebiliyor.

Yazının Devamını Oku

Zil çalmadan bilmeniz gerekenler!

2 Eylül 2023
Ders yılının başlamasıyla çocuklar için hastalık sezonu da açılıyor. Bu nedenle çocuğunuzun döneme güçlü başlamasını sağlamak önemli. Peki, okullar açılmadan çocuklar için hangi sağlık kontrolleri yapılmalı, hangi önlemler alınmalı?

Okula dönüş çocukları mutlu etse de arkadaşlarıyla kapalı alanlarda daha yakın ve sık temas hasta olmalarına da zemin hazırlıyor. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Huri Aydoğan’a “Okullar açılmadan çocuklara hangi sağlık kontrolleri yapılmalı” diye sordum. İşte Aydoğan’ın anlattığı, velilerin bilmesi gerekenler...

Çocukta iştahsızlık, kilo alamama, boy uzamasının azalması, öğrenmede gecikme, hafızanın zayıflaması gibi belirtiler vitamin ve mineral eksiklerine dair önemli işaretler. Bu semptomlar varsa çocuğun kan değerlerine en kısa sürede bakmak gerekiyor. Çocukta hiçbir sağlık sorunu belirtisi olmasa da bunun rutin olarak yapılması lazım. Elbette yaş grubuna göre kontrol sıklığı farklılık gösteriyor. 2-6 yaş arası yıllık, 6 yaştan sonraysa herhangi özel durumu, sağlık sorunu yoksa 2 yılda bir rutin kan tetkiklerinin yapılması öneriliyor. Çünkü çocukların büyüme gelişme döneminde hücre sayısı artıyor, boyu uzuyor yani genel bir gelişim gösterdikleri için vitamin ve minerallere ihtiyaçları yetişkinlere göre kat kat fazla. Özellikle okullar açılmadan önce D ve B 12 vitaminleri, kan sayımı, demir deposu, folik asit, kan şekeri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri yapılmalı.

 

KORUYUCU TEDAVİ ÖNEMLİ

Bunların dışında ailede bir kronik hastalık varsa genetik yatkınlık riskine karşı o hastalıklara dair tahliller de yapılmalı. Eğer çocuğun astımı, alerjik hastalığı veya herhangi bir kronik hastalığı varsa okullar açılmadan koruyucu tedaviye başlanabilmesi için çocuğu takip eden hekimin genel kontrolü büyük önem taşıyor. Çünkü hem mevsim değişimi hem de okulların açılmasıyla bulaşıcı hastalıklar arttıkça çocuğun altta yatan hastalıkları alevlenebiliyor. Bu yüzden koruyucu tedavinin doğru planlanması çocuğu ciddi şekilde rahatlatıyor.

Bazı belirtiler çocuğun ihtiyacını göstermesi adına önem taşıyor. Örneğin demir eksikliğinde saç dökülmesi, dikkat eksikliği ve konsantrasyon kaybı görülebiliyor. Eksikliğin giderilmesi çocuktaki sorunların ortadan kaybolmasını sağlayabiliyor. Çocukların vitamin ve mineral ihtiyacı yetişkinlere göre çok daha yüksek olduğundan eksikliğin hemen tespit edilmesi kritik. Aksi takdirde eksiklik, istenmeyen çok daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ergenlik öncesinde erkek ve kız çocukları arasında çok farklılık olmasa da ergenlik sonrası yani ortalama 11 yaş sonrası kız çocuklarında demir eksikliğine bağlı anemiyle daha sık karşılaşılıyor. Yani kız çocuklarında demir değerlerine ayrıca dikkat etmek gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Her çocuk özeldir

26 Ağustos 2023
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Ömer Saltan ‘Çocuklarda Doğal Tedavi Yöntemleri’ adlı bir kitap yazdı. Saltan kitapta çocuk hastalıklarında doğal tedavilerin nasıl uygulanması gerektiğini ve dikkat edilmesi gereken konuları anlatıyor.


Çocuğunun hastalanması her aile için endişe vericidir. Çocuk hastalıklarında sentetik ilaçların yan etkisinden korkan aileler doğal tedavi arayışlarına yöneliyor. Ancak bu korkular bazen gereksiz olabiliyor. Veya daha az yan etkisi olan doğal yöntemler tercih ediliyor ama bu da daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Bu köşede hep yazdığım gibi doğal ürünü doğru zamanda, doğru dozda kullanmak hayati öneme sahip. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Ömer Saltan’ın yazdığı ‘Çocuklarda Doğal Tedavi Yöntemleri’ (Hayy Kitap) bu konuyla ilgili aileler için hazırlanmış bir kitap. Ailelerin en çok sorduğu soruların cevapları, doğal kür örnekleri, hastalıklara özel bazı tavsiye ve uyarıları kitapta bulmak mümkün.

Kitabında Dr. Saltan’ın da uyardığı gibi her çocuk özeldir ve bir sağlık sorunu olduğunda mutlaka doktoruna danışılması gerekir. Doktorunun muayenesi ve ihtiyaç duyarsa gerekli tahlil ve tetkikleri yapmasının ardından onun önerisiyle hareket etmek şarttır. Bu bilgilerin hiçbiri doktora danışmadan yararlanılabilecek bir reçete değildir!

Aileler soruyor...

“Çocukların hastalıklardan korunması ve sağlıklı olması için olmazsa olmaz destekler hangileridir?”

Dr. Saltan soruyu şöyle cevaplıyor:

Sağlıklı beslenmek önemli. Vitamin ve mineraller gıdalardan alınmalı.

Her zaman D vitamini öneririm.

Yazının Devamını Oku

Sıcak çarpması çok ciddi sonuçlar doğurabilir

19 Ağustos 2023
Hepimiz yaz mevsiminin tadını çıkarmak istiyoruz. Fakat dikkat etmezsek yaşayacağımız sıcak çarpması özellikle bebek, çocuk ve yaşlılar için çok tehlikeli. Bu durumda belirtiler ne olur ve ne yapmak gerekir, bakalım...

Acil servis hekimi Dr. Emir Hüseyin Ağar son beş senede sıcak çarpması vakalarına daha sık rastladığını ve bu nedenle hastaneye yatan kişilerin de arttığını söylüyor. Dr. Ağar ile 10 adımda sıcak çarpmasına dair bilmeniz gerekenleri derledik.

1- Sıcak çarpması olarak bilinen hipertermi vücut sıcaklığının 40 derecenin üzerine çıkmasıdır. Ancak vücut sıcaklığı bu derecelere çıkmadan da sıcak çarpmasının belirtileri görülebilir. Yaygın vücut ağrısı, halsizlik, kırgınlık, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve iştahsızlık en erken belirtilerdir.

2- 11.00-15.00 arası güneşe maruz kalmak sıcak çarpmasının en sık sebebidir. İyi havalanmayan kapalı bir ortamda uzun
süre dinlenmeden, sıvı tüketmeden efor sarf etmek de sıcak çarpmasına yol açabilir.

Yazının Devamını Oku

İçeceklerdeki gizli kaloriler

12 Ağustos 2023
Yazın ferahlamak için tercih ettiğimiz bir içecek şeker ve kalori miktarıyla bel çevremizi yağlandırabiliyor, selülite ve kronik hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Örneğin masum zannettiğimiz limonatada yaklaşık 27 gram şeker var. Bu gizli kalorilerden korunmanın yollarını ve sağlıklı alternatiflerini diyetisyen Gülce Cingi ile birlikte derledik.

Yaz aylarında serinleyebilmek için soğuk içeceklere yöneliyoruz. Fakat içeriklerine dikkat etmediğimizde tahmin ettiğimizden çok fazla şeker ve kaloriyi vücudumuza alabiliyoruz. Bu da bel çevresi yağlanması, selülit ve kronik hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Bazı seçimlerimizin ‘masum’ olduğunu düşünüyoruz. Örneğin “Sağlıklı bir limonata içeyim” diyoruz. Oysa hazır limonatayla vücudumuza yaklaşık 27 gram şeker giriyor. Kahvemizi şuruplu veya kremalı tercih edersek neredeyse bir hamburgerle aynı miktarda kalori tüketiyoruz. Bu nedenle içeceklerin kalori ve şeker miktarlarını bilmek önemli.

Şekersizler de masum değil

Dışarıda bir sosyal buluşmadaysanız su ve maden suyu her zaman en iyi seçenek. Diğer içecek siparişlerinizde şekersiz ve kremasız olanlara yönelmek kalori alımını ciddi şekilde düşürüyor. Şekersiz denen her ürünün de masum olduğunu düşünmeyin. Formunuzu ve sağlığınızı korumak için sıfır kalorili, yapay tatlandırıcılı içeceklere yöneliyorsanız size kötü bir haberimiz var: Dünya Sağlık Örgütü son açıklamasında gazlı içeceklerde sıkça rastlanan ‘aspartam’ maddesini kanserojen sınıfına aldı. Diğer yapay tatlandırıcılar da bağırsak mikrobiyotasındaki zararlı mikroorganizmaların artmasına yol açıyor. Bu sebeple de insülin direnci ve tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklarla ilişkilendiriliyor.

Sağlıklı alternatifler

Su, 0 kalori

Maden suyu, 0 kalori

Amerikano, 450 ml, 6-14 kalori

Badem sütlü latte, 450 ml, 32-45 kalori

Yazının Devamını Oku

Krampa magnezyum, toksine karşı spirulina

5 Ağustos 2023
Bazı vitamin ve gıda takviyeleri özellikle yaz aylarında bizi birçok sorundan koruyabilir. ‘Akılcı ve Bilimsel Takviye Rehberi Kitabı’ yazarı Dr. Mustafa Kalkan tatil öncesi ve tatil esnasında kullanabileceğimiz vitamin takviyelerini anlattı.

Vitamin ve gıda takviyeleri birçok sağlık sorununa engel olabilir. Vücuttaki ödemden kurtulmak için hatta vajinal enfeksiyonlara karşı vitaminlerden faydalanabiliriz.

Vitamin takviyeleri artık hayatımızın bir parçası. Yılın her döneminde vitaminlere ihtiyacımız var. Peki, yaz mevsiminde özellikle hangi vitaminlere ve gıda takviyelerine yönelmeliyiz? Örneğin henüz tatile gitmediyseniz ve sahilde daha formda dolaşmak istiyorsanız ananas meyvesinin içeriğinde bulunan bromelain’in ödem giderici etkisinden yararlanabilirsiniz. Halihazırda tatildeyseniz tatil boyunca sağlıklı yaşama ne kadar dikkat ettiğinizi kendinize sorun. Cevabınız “İpin ucunu biraz kaçırdım” şeklindeyse, örneğin alkol tüketimini arttırdıysanız iyi bir detoks şart! Berberin ve silimarin (devedikeni) gibi karaciğer dostu takviyelerle detoksa başlayabilirsiniz. Ayrıca yaz ayları boyunca denize giriyoruz ve deniz ürünleri tüketimimiz artıyor. Bu durum vücudumuza birçok toksinin girme ihtimalini de beraberinde getiriyor. Toksinlerin vücudunuzdan temizlenebilmesi için süper besinler spirulina ve klorella takviyelerini kullanabilirsiniz.

Kramplara magnezyum

Yazın artan alkol ve sağlıksız besin tüketimi magnezyumun vücuttan daha çok atılmasına yol açar. Bu ihtiyacınızı gidermek yüzerken karşılaştığınız kramplara karşı da etkili bir çözüm olacak. Magnezyum, D vitamininin aktif formuna dönüşümünde kilit rol oynayan bir mineral olduğu için onu tüm yıl olduğu gibi yazın da hayatımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Dr. Mustafa Kalkan şaşıracağınız bir bilgi paylaşıyor: “Yazın D vitamini alın.” Çoğu kişi ‘Yazın D vitamini almama gerek yok’ diye düşünse de durum sanıldığı gibi değil. D vitamininin yarı ömrü üç hafta. Yani düzenli olarak kullanmadığınız sürece düşmeye mahkûm. İdeal seviyede (50 ng/ml ve üzerinde) tutmak, yaz ayları da dahil olmak üzere D vitamini takviyesini ihmal etmemek gerek. Güneşle sentezlenen D vitamini bunun yanında çok az miktarda kalıyor. Ayrıca vücudunuzda D vitamini aktif formuna dönüşemiyor olabilir. Güneşle sentezlenen D vitamini önce karaciğerinizde, ardından da böbreklerinizde aktifleşiyor. Eğer karaciğer veya böbrekleriniz bu dönüşümü doğru şekilde yapamıyorsa, yaz aylarında güneşlenmenize rağmen ciddi bir D vitamini eksikliğiniz olabilir. Güneşlendikten sonra hemen duş almak da bu sentezin azalmasına sebep olabiliyor.

Kadınlar dikkat!

Yaz mevsimi kadınlarda vajinal enfeksiyonlar ve idrar yolu enfeksiyonu açısından bir risk oluşturur. Havuz, ortak tuvalet kullanımı, mayo ve bikinilerle ıslak şekilde beklemek gibi sebepler vajinal asitlik dengesini bozarak düşman bakterilerin üremesine sebep olur. Kadınların vücudundaki dost bakterilerin yüzde 9’u vajinada bulunuyor. Bu dost bakterileri desteklemek enfeksiyonlara yakalanma sıklığını azaltabiliyor. İdrar yolu enfeksiyonundan korunmak içinse turna yemişi diye bildiğimiz cranberry ekstresini koruyucu amaçla tatiliniz boyunca kullanabilirsiniz. Bu idrar yolu enfeksiyonuna sebep olan E. coli bakterisinin idrar yoluna yapışmasını engelleyerek enfeksiyona karşı koruyucu etki oluşturabilir.

Turistik diyare

Yazın en sık karşılaşılan sorunlardan biri de ‘turist diyaresi’dir (ishali). Sıcakta bekleyen soğuk mezeler ve et ürünleri, tatil mekânlarında hijyen kurallarına dikkat edilmeden hazırlanan yiyecekler gibi faktörlerin yanı sıra şehir değiştirmek bile floranızı etkileyerek turistik diyareye yol açabilir. Bu noktada tatile çıkarken çantanızda Saccharomyces cerevisia mayası içeren bir probiyotik bulundurmak diyareyi hızlı kesmek açısından işe yarar.

Yazının Devamını Oku

Anadolu’nun şifa kaynağı bitkiler kayıt altında

29 Temmuz 2023
Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın yeni kitabı ‘Halk Hekimlerinin Hazinesi’ Anadolu’da yüzlerce yıldır kullanılan bitkilere ait kaybolmaya yüz tutan kadim bilgileri kayıt altına alıyor. Yeşilada’nın çalışması bir kaynak kitap niteliğinde.


Türkiye’de fitoterapi bilimini geliştiren en değerli akademisyenlerden biri olan ve beni de fitoterapi bilim uzmanı olarak yetiştiren Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın yeni kitabı, bitkilerle tedaviye ilgi duyanlar için eşsiz bir kaynak. Çünkü Türkiye birim alana düşen bitki çeşitliliğiyle dünyanın en zengin florasına sahip ülkeler arasında. Zengin bitki örtüsünün yanı sıra büyük bir kültürel mirasa da sahip olan bu coğrafya, geçmişten günümüze etkili bir tedavi kültürüne de ev sahipliği yapıyor. Ancak hangi bitki, hangi sağlık sorunlarında, hangi amaçla kullanılır gibi bilgiler kayıt altına alınmadığından, bu kültür hızla kayboluyor. Ayrıca mevcut bilgiler sosyal medya gibi mecraların da etkisiyle hızla yozlaşıyor. Tüm araştırmalarını, başka araştırmacıların bulgularıyla birleştiren Yeşilada, yeni kitabında 1.695 bitkiyi ele alıyor. Bitkilerin hangi kısımlarının, hangi sağlık sorunlarında kullanıldığını gösteren kitabını ‘Anadolu Halk İlaçları Envanteri’ olarak tanımlıyor.

Kitapta bitkilerin halk arasında bilinen isimlerinin yanı sıra Latince isimleri de var. Çünkü birçok farklı bitki için halk arasında aynı isim kullanılıyor. Örneğin papatyanın onlarca türü var ancak her biri papatya olarak biliniyor. Oysa her türün kullanılan kısmı ve faydaları birbirinden oldukça farklı. Bazı bitkilerin halk arasında etkisine göre isimlendirildiğini de görüyorsunuz. Örneğin yanıkotu (Asplenium trichomanes L.) bitkisinin toprak üstü kısımları dövülüp yanıklarda haricen kullanılıyor. Patlıcan, ıspanak, karalahana, kabak gibi birçok sebzenin hangi kısmı, hangi sorunda kullanılıyor hepsi kitapta tek tek anlatılıyor. Sadece sebzeler değil beyazdut, karadut, muz, kayısı, kiraz, vişne, siyah erik, ahududu, incir ve nar gibi birçok meyvenin sağlık için nasıl kullanıldığı da sizi şaşırtacak. Ancak Prof. Yeşilada bitkilerin dikkatli kullanılması gerektiğine değiniyor. Sağlık eğitimi ve fitoterapi uzmanlığı olan kişilere danışmadan bitkileri kullanmak yarardan çok zarar getirebilir. Doğru bitkinin doğru kısmını, doğru dozda almak bile bazen yetmiyor. İlaçlarla ve besinlerle etkileşime girebiliyor bitkiler. Bu bilgilerin bilimsel çalışmalarla da etkinliğinin kanıtlanması gerekiyor.

Derde deva bitkiler

Hatmi (Alcea biennis Winterl): Hatmi meyveleri, boğaz ağrısı ve öksürük için kaynatılıp içilir.

Aloe (Aloe vera L.): Yaprakların içindeki jel yanık ve cilt çatlaklarına uygulanır.

Aynısafa (Calendula officinalis L.): Çiçekli toprak üstü kısmı sedef için merhem halinde haricen uygulanır. Çiçekleri soğuk algınlığı ve nezle için kaynatılıp içilir.

Kına (Lawsonia inermiş L.):

Yazının Devamını Oku