A’dan Z’ye Mesud Cemil

Müzik dünyamızda öyle adlar vardır ki onların hayatını yazdığımızda Doğu-Batı sarmalında Türkiye’deki müzik tarihinin de önemli olaylarını, kişilerini, dönemeçlerini yazmış oluruz. Onlardan biri de Mesud Cemil’dir. Hüseyin Kıyak’ın hazırladığı ‘Mızrabı, Yayı ve Kalemiyle Mesud Cemil’ kitabı bu gerekçeyle önem taşıyor.

Haberin Devamı

A’dan Z’ye Mesud Cemil
(BEŞ ÜZERİNDEN DÖRT YILDIZ)
Hazırlayan: Hüseyin Kıyak
Kubbealtı Neşriyatı
760 sayfa
90 TL

Mesud Cemil, Türkiye’de müzik üzerine yazdıklarıyla da bugün başvurulacak bir addır. Çünkü hem Batı’yı bilen hem Doğu’da yaşayanlar, Cumhuriyet sonrası kültür grafiğimizi doğru çizmişlerdir.

Benim unutamadığım bir jübileyle, anılarımla zevkimin örtüşmesini sağlamıştır. Jübilenin davetiyesi: “Mesud Cemil’in 40’ıncı Sanat Yılı Jübilesi Programı... 21 Kasım 1952 Cuma saat 21.15’te Atlas Sineması’nda”.

Annem Fevziye Hızlan, müziğe tutkumu her zaman desteklediği için isteğimi kırmadı, beni o jübileye götürdü.

Açılış konuşmaları:

  • Vali ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay.
  • Peyami Safa.
  • Radife Erten Korosu.
  • Perihan Sözeri Konseri.

Görüntüsü retinamdan, sesi kulaklarımdan gitmeyen bir geceydi.

Haberin Devamı

Mesud Cemil altı sazla, koroyla birlikte Kemani Sebuh’un ‘Kürdilihicazkâr Longa’sını çaldı. Altı saz hangileriydi? Kemençe, yaylı tanbur, tanbur, lavta, viyolonsel, âşık sazı.

İstanbul Radyosu’nda saz eserleri programlarında da onu dinledim, viyolonsel çalardı. Annesinin adı olan Saide Ceren adını kullanırdı.

Nâzım Hikmet’le Mesud Cemil film müzikleri konusunda ilişki kurarlar.

Türk müziğini Batı disiplini içinde icra etmek amacıyla ‘Tarihî Türk Musikisi Unison Erkekler Korosu’nu kurar ve yönetir. 16 Mart 1938’de Saray Sineması’nda tek konser verirler. O kaydı ben dinledim. Hem beğenilir, hem tepkiler alır. Bu tarzı daha sonra Prof. Dr. Nevzat Atlığ’ın sürdürdüğünü anımsatmak isterim.

Hafızam beni yanıltmıyorsa iki beste icra edilmiş.

Tab’î Mustafa Efendi’nin ‘Ben gibi sana âşık-ı üftade bulunmaz’ ile Mustafa Çavuş’un ‘Dök zülfünü meydana gel’ bestesi.

Kitabın ‘Önsöz’ünü, ‘Mesud Cemil’e Dair’ başlıklı yazıları okuyun önce.

1902’de İstanbul’da doğan, 1963’te İstanbul’da ölen Mesud Cemil’in müzik ve müzisyenler üzerine yazılarında da bir icracının, bestecinin, yöneticinin müziğin felsefesi konusunda yazdıklarının önemini, bugün için de geçerli düşüncelerini fark edeceksiniz.

38 kedisine de hikâye yazmış

Kitabın kapak fotoğrafı ilk kez yayımlanıyor. İçeriği özetlemeliyim: Hakkında çeşitli belgeler, gazete ve dergi yazıları, mektupları, radyo konuşmaları, ders notları, mezuniyet tezi, kedi hikâyeleri, röportajları, eserlerinin notaları, tanbur, viyolonsel, tavla, kemençe icraları ve yönetimindeki koro kayıtları...

Haberin Devamı

Kitapta kediseverler için de bir bölüm var: ‘Kedi Hikâyeleri’. 38 kedi hikâyesi yazmış, hazırlayan yalnız sekizine ulaşabilmiş. Bakın büyük müzisyen ne diyor: “Bir aralık 38 kedim vardı. Hepsinin hikâyesini yazdım.”

Hüseyin Kıyak’ın hazırladığı kitap gerçekten bir ihmali giderdi. Kutlamak gerekiyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları