Tekne sahibi olmakla adam olunmaz!

30 Temmuz 2014

Haberin Devamı

Gazeteci Hasan Cemal cebimi zırıl da zırıl çaldırıyor, beni arıyor. Neymiş? Bayramımı kutlayacakmış.

Duayen köşe yazarı olarak onun kutlamasına kalmadık. Ayrıca bugün bayramın üçüncü günü. Kutlanacak bir şey mi kaldı?

O güzel “Sevgi insanı” bile o kadar iş güç arasında oturmuş bana mesaj yazmış, bayramımı kutlayıp hayır duamı almış.

Ekmeleddin Bey bile kutladı bayramımı. Tanımam etmem. Koca profesör adam. Büyüğümüzdür, duayenimizdir, Allah duasının bereketinden nasipsiz bırakmasın, deyip mesaj atmış.

Hasan Efendi de bayram bitimine beş dakika kala beni arıyor. “Bayramdan sonra nara.. Hoş geldin Hasan Ağa!”

Ağır ağır konuştuğundan ne söylediğini anlamak on dakikamı aldı. Anladım ki bu kendine bir tekne almış. Ona binmiş, deryaya açılmış. Bana “Şu anda Göcek’teyim” derken onun havasını atıyor.

Haberin Devamı

Ulan kendine kıçı kırık, çıkma bir tekne aldın da başımıza Barbaros Hayrettin Paşa mı kesildin kerhaneci? Sen daha yüzmeyi bilmiyorsun. Bana tekne havası atmaya kalkışıyorsun.

Bunu bir keresinde Gündoğan koyunda denize girerken görmüştüm. Bunun bayanı Ayşe Cemal “boğulur moğulur neme lazım” deyip kollarına kabak bağlamış. Kulaç atıyorum diye şapa da şap denize nasıl vuruyor.

Sanırsın ki deniz ile arasında “karı meselesinden” kavga çıktı. Denizi pataklıyor.

Gündoğan tatilcileri belediyeye topluca dilekçe imzaladılar. “Hasan Cemal denen adam yüzerken çocuklarımızı korkutuyor.” diye şikâyetçi oldular. O dilekçenin bir nüshasını da Gündoğan Fahri Cumhurbaşkanı Yavuz Donat’a elden teslim ettiler.

Hasan Cemal bir daha oralarda tatil yapamadı.

Kendine gidip tekne alması da bu sebepten. Buna katlanacak tatil beldesi yok. Evvelki yaz bu Gümüşlük’te yazlık villa bakınacak olmuş. Gümüşlük beldesinin hem yerli ahalisi hem de entel takımı ayağa kalktı.

“O gelirse biz topluca Yunanistan’a iltica ederiz” deyip gazetelere mektup yazdılar. O mektuplardan birini de bana takdim ettiler. (Orjinali Süleymaniye Kütüphanesi’nde, bir kopyası da Meclis ve Milli Kütüphanede’dir.)

***

Haberin Devamı

Bunun dedesi İttihatçılardan Cemal Paşa ikinci meşrutiyetin Bahriye Nazırı idi. Denizle bir alakası olmadığından tüm zamanını Suriye toprağında ve Arabistan çöllerinde geçirdi.

Karargâhında oturur sabah akşam haşlanmış mısır yerdi.

Diyeceğim o ki bu Hasan Cemal’in genlerinde de denize dair bir şey yok. O teknede sabah akşam ne yapıyor acaba?

Ben söyleyeyim. Eskiden o güzel “Sevgi İnsanını” ölümüne desteklerdi. Sonra ne olduysa birden bu muhalif oldu. “Sevgi insanı” için demedik laf bırakmadı.

Bunun patronu “Görme engelli Erdoğan Bey’i” aradım. “At bu keratayı gazeteden de aklı başına gelsin” dedim. Sağ olsun bir dediğimi iki etmedi. Zaten duygusal bir insandır. Biraz üzerine gitsen “Ben bu işlere nereden girdim” diye ağlar.

Attı Hasan’ı gazeteden.

Haberin Devamı

Oda kendini deryalara vurdu. Benim gibi usta duayenleri “teknemle şuradayım, buradayım” deyip ayar ediyor. Kendinden genç olanlara da hava atıyor.

Yazıklar olsun!

Yazarın Tüm Yazıları