Son yılların favori sporu; Pilates

Fotoğraf: Adnan Açıkgöz – DHA

Son yıllarda pilates, yapılan favori egzersizler arasında en üst listede… Düzenli spor yapabilen insanlara hep özenmişimdir, yıllardır o kadar uğraş versem de bir türlü kendimi spor yapma disiplinini edinemedim.

Birçok doktor, ev kadınlarının “Ev temizliği yapmak da spor” düşüncelerine karşı çıksalar da ben de yoğun çalışmayı hep sporla eşleştirdim… Ama Gülenay Hoca gibi bir kadın ile sanırım spor yapmak çok fena zevklidir.

Buyurun beraber devam edelim…

Gülenay Demirdelen kimdir biraz sizi tanıyalım?

Adana Pozantı doğumluyum. İlk ve orta eğitimimi Pozantı’da tamamladım, Selçuk Üniversitesi, İşletme Fakültesi mezunuyum. 1992 yılında da Mersin’e ailece yerleştik.

Kaç yıldır sporun içindesiniz?

İlkokul yıllarından beri sporla iç içeyim. Eğitim hayatım boyunca hep okul takımlarında basketbol ve voleybol oynadım. Bir dönem sadece salon sporları ile ilgilendim. O yıllarda bireysel yoga derslerine katıldım ve yine kendi çapımda bireysel olarak biraz da pasif cimnastik olarak da tanımlayabileceğim bir takım egzersizleri kendi uyarlamalarımla yapmaya devam ettim. Sporla, sağlıklı yaşamla alakalı yayınları programları her zaman yakından takip etmişimdir.

Şuanda pilates ile çok iç içesiniz. Pilates çalışmaya ne zaman başladınız?

2005 yılında adına "PİLATES" denen bir egzersiz sistemi ile karşılaştım. Aslında o yıllarda birçok kişinin evinde yerde kendi kendilerine yaptığı yer egzersizlerine benzerliği çok dikkatimi çekti. Epeyce araştırdım sonra kendi egzersizlerime pilates sisteminde mevcut olan hareketleri de ekleyince daha keyifli, etkili ve ilgi çekici gelmeye başladı.

Baya derinlerine inmişsiniz o halde?
Evet, aslında 1020 yılından beri pilates mevcut. Ve ilk çıkışının hasta askerleri tedavi etmek amacıyla çıktığını öğrenmek ilgimi epeyce çekti. Zaman içerisinde etrafımdaki insanlarla birlikte yapmaya devam edip kendimde geliştirdiğim bu egzersiz sisteminin içinde merkezinde eğitmenlik kısmında olmayı istedim. Çeşitli kurumların eğitimlerine katıldım. Aldığım eğitimler ve yaptığım yoğun pratik ve çalışmaların sonunda da eğitmenliğe adım attım. Yaklaşık 9 senedir Pilates eğitmenliği yapıyorum.

Her dönem yeni bir egzersiz sistemi çıkıyor. Bu da insanları denemeye mi teşvik ediyor? Yani bir nevi meraktan mı modadan mı?
Ben bu soruya kendimden yola çıkarak cevap vermek istiyorum. Sporun bir şekilde içinde olan bir kişi yeni sistemlerle tanışmaya can atar. Tüm vücut bütünlüğüne verecek olduğu etkiyi bilmek, bunu deneyimlemek ister. Yani "merak" eder... Moda etkisi yok mu? Vardır elbette ama moda, popülerlik kazandıkça oluyor sanıyorum. Şu an benim en son araştırmalarımda dünya genelinde 12 milyona yakın kişinin pilates yaptığı belirtiliyor. Bu sadece bir moda akımı olmasa gerek. (Gülüyor)

Pilates ve yoga sadece bedensel değil zihinsel sağlıkta da etkisi yüksek mi?

Kesinlikle… Bizler pilates için Akıl-Ruh-Beden yani tüm vücut bütünlüğü deriz. Konsantrasyon ve koordinasyon gerektirdiği için akıl, beden ve ruh hep birlikte hareket edip, pilatese eşlik eder. Serotonin ve dopamine hormonlarının salgılanmasına destek verir, sizi mutlu eder. (Gülüyor)

Kimler yapmamalı ya da yapan kişi nelere dikkat etmeli?
Bence herkes pilates yapabilir. Tabi ehil ellerde... Şu an stüdyomuzda 10-12 yaşlarında çocuklarımız, 65 yaş üzeri kadın erkek üyelerimiz, profesyonel sporcularımız var mesela, Çukurova basketbol, Mersin Büyükşehir, Mersin Üniversitesi kadın basketbol takımlarının oyuncuları. Asena Yalçın mesela Milli Takım oyuncusu. Nörolojik rahatsızlıkları olanlar, geçirdikleri kazalar sonucu ciddi hasarlar almış kişiler, hamileler...

Hayatında spor yapmamış bir insan neden hamilelik döneminde pilates ya da spor yapmamalı yürüyüş dışında?

Aslında hamilelik sürecinde pilates yapılabilir. Gebeliği normal seyreden bir anne adayı hamileliğin 12-14. haftalarından sonra pilatese başlayabilir. Tabi daha öncesinde egzersiz yapan bir anne adayına göre daha az egzersizlerle ve daha kısa süreli yapmalı.  İlerleyen zamanlarda kontrollü bir şekilde egzersizler ve süresi arttırılabilir. Bence kesinlikle hem beden hem de ruh sağlığı için anne adaylarımız pilates yapmalılar.

Her pilates dersi alan, eğitimini alan kişi eğitmen olabilir mi?

İşte en kritik soru... Kabaca evet. Önce uzun bir zaman yapmalı-yapabilmeli. Sonra eğitimini almalı. Önemli olan nasıl bir eğitmen olacağı.

Bir pilates eğitmeninde karşı tarafın nelere dikkat etmesi gerekiyor?

Öncelikle ve kesinlikle kişiyi analiz etmeli… Karşı tarafın neye ihtiyacı olduğunu anlayabilmeli. "Duruşumu düzeltmek istiyorum" diye gelen birinin aslında ciddi bir kas sorununun, zaman zaman ruhsal sıkıntılarının olduğunu görebilmeli. Postür analizi kesinlikle yapılmalı… Neyin ona nasıl faydası olacağı, ona neyin nasıl yaptırılacağı analiz edilebilmeli... Maalesef eğitmenlerin çoğu bu önemli ana noktaları atlıyorlar.

Basit gibi görünse de aslında riskli bir spor şekli midir?

Kesinlikle, iyi bir postur analizi yapılmadan verilen dersler istenmeyen sakatlıklara yol açabilir…

Pilates aslen kilo verme amaçlı mı? Esneklik ve sıkılaşma amaçlı mıdır?

Belki de en çok karşılaşılan sorudur bu… Vücuttaki yağın yakımı için belli bir nabız aralığı gerekir. Amacımız Kilo vermekse bunun için pilatesin yanı sıra kardiyovasküler çalışmalar yapmamız gerekir maalesef pilates tek başına yeteri kadar kardiyovasküler/aerobik bir katkı sağlayamaz. Yeme-içme alışkanlıklarımızı düzenlersek istediğimiz sonuçtan daha fazlasına kavuşuruz:)

Ne sıklıkla yapılabilir?

Her gün de yapılabilir, günde birkaç kez bile yapılabilecek egzersiz sistemidir. Etkili bir sonuç için haftada en az 2 kez yapılmalıdır.

Peki pilates yapan kişiler nasıl beslenmeli?

Kesinlikle tok karnına yapılmamalı… Çok aç da yapılmamalıdır. Hareketlerin rahat yapılabilmesi, kan şekeri dengesi ve krampların oluşmaması için en uygun yemek zamanı egzersiz öncesi 1-1,5 saattir. Karbonhidrat ve protein bakımından zengin, dengeli bir menü tüketilmelidir. Fazla kilo sorunu olup, pilates yapanlar 2 duruma dikkat etmelidir. İlki, düzenli kalsiyum alımıdır, kalsiyum mineralinin yetersiz alınması kilo verme sürecini yavaşlatır. İkincisi ise omega-3 yağ asitlerinin düzenli alınmasıdır.

Spor konusunda doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

Hızlı kilo vermek için yoğun spor programı yapmak yanlış. Fit kalmak için düzenli egzersiz şart. Ağırlık çalışmak yağı kasa çevirmez kası geliştirir. Ve kas maalesef mevcut yağın altında kalır. Daha fazla proteinin daha fazla kas yaptığı inancı bir diğer yanlıştır. Protein takviyesi antrenmandan daha iyi sonuç almanıza yarar, ancak yeteri kadar çalışmıyorsanız tatminkar sonuç elde etmeniz mümkün olmaz...