Rezalet

SORARSAN, kağıt üzerinde favori biziz. Tek tek oyunculara baktığımızda, artılarımız fazla gözüküyor. Ama iş sahaya gelince, herşey tam tersi. Dün kazanmamız gereken Almanya önünde öylesine utanç verici bir basketbol gecesi yaşadıkki, bu felaketi belki de uzun yıllar unutmayacağız.

Maç öncesi kazanmayı planlamıştık. Ama, sıradan bir takım olan Almanlar$ı yenmek için bile mücadele etmek gerektiğini unuttuk. Sahada öylesine rezil ve öylesine basketboldan uzak bir milli takım vardı ki hiç bir özellikleri olmayan Almanlar’ı bile coşturdular.

Savunma yapamadık. Ama hücumu hiç mi hiç beceremedik. Herşeyden önce basketbolda durarak hücum organize edilmez. Sadece, dış şutlarla da bir yere varılmaz. 3 sayılık atışlarda 22/3, serbest atışlarda 24/12 gibi garip bir yüzdeyle kalırsanız ve de 2 asist yaparsanız, beklemediğiniz tokatla karşılaşırsınız.

Basketbol adına hiç bir doğruyu bir araya getiremeyen ay yıldızlı takımımız, köy takımlarının bile daha fazlasını attığı 49 sayının üstüne çıkamayınca felaket de zaten kaçınılmaz olmuştu.

Hesabı kim verecek

Şimdi suçlu aramak boşuna. Takımın başındakinden, sonuna kadar herkes suçlu. İyi oynayan oyuncuyu kenara alıp, yerine acemileri sürmek, hangi basketbol mantığı acaba?

Buraya gelirken iddialıydık, ama korkuyorduk. Belli ki yaşadığımız doku uyuşmazlığı yine tekrarlandı. Ruhunu teslim etmiş, mücadeleyi unutmuş, garip bir milli takım burada bizlere bu utançların en büyüğünü yaşattı. Benim bugünkü Çek maçından da umudum yok. Kazansak bile, bu kafayla gideceğimiz bir üst turdan, tokat üstüne tokat yeriz. En iyisi bavulları toplayıp, köyümüze geri dönmek. Bu utançtan başka türlü kurtulmamız mümkün değil. Türk basketbolu, tarihinin hiç bir döneminde böylesine rezil olmamıştı. Şimdi bunun hesabını kim verecek, çok merak ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları