Nonda, Hakan’dan iyi mi?

Hakan Şükür, mütevazı görüneceğim diye özel çaba harcıyor. Bunu ona yakıştıramıyorum. "Ben Türkiye’deki gelmiş-geçmiş en büyük golcüyüm" diyebilmeli. Hele hele şimdiki durumu bizce meçhul Nonda alındıktan sonra.

NECATİ ve Hasan’ı, kadro dışı bıraktılar. "İyi bir santrafor alacağız" dediler. Aralarında çok ünlü futbolcuların olduğu isimleri telaffuz ettiler, beklenti oluşturdular. Sonunda Nonda’yı aldılar. Şimdiki durumu bizce meçhul 30 yaşındaki Nonda’nın, "geçmişte" iyi bir futbolcu olduğunu söylüyorlar. Eskiden 30 yaş, futbolcu için son dönemdi. Günümüz anlayışında ise en verimli çağı sayılıyor.

Sadece mazisine bakarak transfer yapılmayacağına göre, Nonda şu anda zirvede olmalı. Ve anlıyoruz ki, gol ortalaması, ligde ve UEFA’da Galatasaray’ı galibiyete taşımalarına karşın, güvenilmeyen Hakan ve Ümit’in üstünde olacak. Öyle ya, koskoca Galatasaray’ın sırf sözünü yememek için göstermelik transfer yapacak hali yok.

Hakan Şükür’e...

Rekorların senin büyük golcü olduğunu gösteriyor. Mütevazi görüneceğim diye özel çaba harcamanı, sana yakıştıramıyorum. Yaptığın konuşmalar yanlış anlaşılıyor, değerlendiriliyor. "Ben, Türkiye’deki gelmiş-geçmiş en büyük golcüyüm." diyebilmelisin! Milli Takım ve Galatasaray’ın en büyük golcüsüne, böyle konuşmak ve çıkıp gollerini atmaya devam etmek yakışır. Mağrur olma; ama gereksiz tevazu da gösterme, gerçek sanırlar.

Ümit’e iyilik ettiler

Hagi
olsun, Gerets olsun, hangi teknik direktör Ümit’i gözden çıkarmışsa, bilmeden ona iyilik etmiştir. Pes etmek şöyle dursun, bu durum Ümit’te ateşleme etkisi yapıyor. Takımdan uzaklaştırılacağını hissedince, golleri sıralamaya başlıyor. Galiba aynı filmi tekrar seyrediyoruz.

Aynı mevkide dört oyuncu

KULÜBEDE oturtmak için transfer yapmak bize mahsus. Ne olursa olsun, aynı mevkiye dört oyuncu fazla. Higuain Beşiktaş’ın diğer santraforlarından daha mı etkili olacak? UEFA’da ve Şampiyonlar Ligi’nde yollarının uzun olduğunu söyleyerek, takımlarımız için lüks olan, ekstra oyuncular alabiliyorlar. Merak ediyorum: Chelsea, Barcelona, Milan vb. diğer Avrupa takımlarının yolları daha mı kısa?... Oynamayan transferler için "uyum sağlayamadı" savunmasına sığınanlar, son saniye transferlerinde hep yanılacaklarını bilmelidirler. Son anda futbolcu transfer etmek, akşam kapanmak üzere olan pazardan, elde kalmış zerzevat almaya benziyor. Fiyatı ucuz olur, ama eve gittiğinde yarısını çöpe atarsın.

Başkanın kulakları çınlasın

SİVASSPORLU
Hayrettin’i fark edip Milli Takım’a alan Fatih hocayı kutluyorum. Sevgili başkanımız anımsayacaktır. İki yıl önce bu futbolcuyu kendisiyle buluşturmama rağmen, aldıramamıştım. Ne diyelim?.. Kulakları çınlasın!...

Yeni bir şey yok

LİGDE
4.haftayı da geride bıraktık. Türk futbolunda yeni bir şey yok. Mustarip olduğumuz sıkıntıları aynen yaşıyoruz. Yöneticiler, teknik direktörler, futbolcular, hatta seyirciler bile başarısızlıklara mazeret ve kılıf bulmaya devam ediyorlar. Hakemler de kötü yönetim anlayışlarından bir şey kaybetmemişler.

Kargalar güldü

KİMSEYİ kandırmaya çalışmayın. Mızıkçılık yapıp ihaleyi devretmeyi kafanıza koyduğunuzu, özellikle son bir yıldır bunun için çalışma ve pazarlıklar yaptığınızı biliyorum. Fırsat kolluyordunuz.

Sponsorluğu bırakmanıza, federasyonun Trabzonspor-Sivasspor maçıyla ilgili kararını gerekçe göstermeniz, kargaları bile güldürdü. Açıklamalarınızın satır arasında geçen "Altmış milyon dolar yatırdık, 20 milyon dolar aldık" ifadeniz, gerçek niyetinizi ortaya koyuyor. Mertçe, "Biz bu işten umduğumuz karı bulamadık" deme cesaretini gösterseydiniz, daha tutarlı olacaktınız.

Bir koyup üç almaya çalışanlar, sosyal sorumluluk bilincine ulaşamazlar.

Bezirganlık anlayışı ile spora yaklaşanlardan fazlasını beklemek hayal olurdu.

Manisalılar üzülmesin; Vestel’den önce de vardılar, Vestel’den sonra da olacaklar.

Vestel’i haklı bulan anlı şanlı yazarlarımız da var. Ne diyelim, görüş meselesi.

Türkiye’de öyle şeyler oluyor ki, şaşmamak elde değil... Zincirbozan’dan dönüp Cumhurbaşkanı, şiir okuduğu için hapishanede yatıp Başbakan, işportacılıktan gelip kısa zamanda dolar milyarderi olunan ülkemizde 27 Kasım’da büyük bir gazetenin sahibinin kim olacağı belli olmaz.

Acaba biz de yazılarımızı ona göre mi yazsak?
Yazarın Tüm Yazıları