Ne Var Ne Yok

Tekin ARAL

Yarışmalar

Televizyonlarda birçok yarışma programı var... Sanırım bunların çoğu da ilgiyle izleniyor...

Tabi bunların hepsi aynı kalitede değil... Dahası yapısal olarak da birbirlerinden farklı...

Kiminin amacı yalnızca yarıştırmak, ‘‘Bir Kelime Bir İşlem’’ gibi... Kimininki hem yarıştırıp hem eğlendirmek ki, izlenme oranı en yüksek olanlar bunlar...

Şimdi ismi lazım değil, bir takım da tam adam çıldırtmalık yarışma programları var ki, onlar da kanallarda maksat program olsun, zaman dolsun görevi yapıyor...

Yarışma programları içinde de en çok ‘‘Çarkıfelek’’, ‘‘Turnike’’, ‘‘Aileler Yarışıyor’’, ‘‘Çocuktan Al Haberi’’ seyrediliyor...

Turnike'nin özelliği ünlü konukları ve o fıstık gibi hanım kızlarla tamamen şova dönük olması...

Berna Laçin'in çok şirin sunduğu ‘‘Çocuktan Al Haberi’’ yarışmasının tuzu biberi ise o şirin çocukların verdikleri cevaplar...

‘‘Çarkıfelek’’ ve ‘‘Aileler Yarışıyor’’ ise yarışma özelliği yanısıra daha çok sunucularının kişisel becerileri, sempatileriyle başarısını sürdürüyor...

Ben şu aralar en çok ‘‘Aileler Yarışıyor’’a takılıyorum...

Beyaz'ın ilk programlarda biraz tutuk, ‘‘Yahu acaba bu işi yapmakla yanlış mı yapıyorum?..’’ gibi bir hali vardı...

Ama sonra programa konsantre oldu... Ve şimdi çok başarılı... Yarışmacılarla çok keyifli sohbetler yapıyor... Katılan ailelerin adeta bir ferdi gibi oluyor...

Bu arada gelelim değinmek istediğim çok önemli bir konuya...

Biz bugüne dek yaptığımız eleştirilerde hep programları, program yapımcılarını, sunucuları eleştirdik...

Şimdi ise belki ilk kez programa katılanlara bir iki çift lafımız olacak...

Ben bu ‘‘Aileler Yarışıyor’’ programını uzun süredir izliyorum...

Yarışmacı olarak daha bu programa adam gibi bir kılıkla, katılanı görmedim...

İnsanların kılığına kıyafetine tabi karışacak durumumuz yok ama, özellikle erkekler adına konuşuyorum, milyon kişinin izlediği bir programa popoda blucin, yaka paça bir yanda, beş karış sakalla gelmek biraz ayıp kaçmıyor mu?..

Olaya katılanların çoğunun bir işi var... Hangisi o kılıkla işine gidiyor acaba?..

Televizyon bir görüntü olayıdır... O programı yapanlar estetik adına bir alay para harcayıp dekorlar yapıyorlar.

Beyaz'ı bile hergün yeni yeni cicilerle giydiriyorlar...

Gelin, sizi o programa çağıran davetiyenin altında ‘‘Kıyafet’’ notu olmasa da, sizi izleyen onca kişiye biraz saygı gösterin...

ERMAN ve AHMET HOCALAR

Pazar geceleri Show'daki Maraton'da, Erman Toroğlu'nu, Kanal D'deki Ve Gool'de Ahmet Çakar hocayı bilmiyorum izliyor musunuz?..

Ben her iki programı da izliyorum...

Adı geçen bu iki arkadaş zamanlarında ülkenin en iyi hakemleriydi... Yani öyle rivayet edilirdi...

Şimdi bu iki otoritemiz televizyonlarda pozisyon yorumları yapıyorlar...

Yorumlarını da bir pozisyonu beşer kez ekrana getirerek yapıyorlar...

Sonra da her iki otoritemiz farklı kararlar veriyor, farklı ahkamlar kesiyorlar...

Yahu arkadaşlar adama sormazlar mı?.. Siz ikiniz de çok büyük hakem olmanıza karşın, bir pozisyonu da beşer kez izleyip aranızda bile anlaşamıyorsunuz...

Peki sizden sonraki o hakem kuşağını böyle nasıl eleştiriyorsunuz ki?..

Bu Türkiye, işini bilirsen ‘‘Osuruğunu’’ bile paraya çevirebileceğin bir ülke...

N'apalım kader utansın...

BULMACA

TV Spor haberlerinin baş aktörü gene Sergen...

Atyarışı ile futbolu birarada götüren Sergen için son olarak kulübü İstanbulspor, ‘‘Onu ancak yurtdışında bir kulübe satarız...’’ dedi...

Bilin bakalım Sergen yurtdışında hangi kulübe satılabilir?..