Kuraklık sürüyor yine yağış yok

Bu hafta sonunda yine yağış yok, sıcaklıklar yine normalleri birkaç derece aşıyor. Nem oranları özellikle iç bölgeler ile Ege’de çok düşük, yüzde 20’lerin altında. Bir 5-6 gün daha yağışsızız, kuraklık yaşayan Türkiye’me duyurulur.

Marmara’nın yazı istatistiklere göre temmuzla beraber başlıyor ama bu yıl haziran ortasından beri hayli yüksek sıcaklık değerlerini kayıtlara geçirebildik. İstanbul 32-33 dereceleri gördü, Antalya 40 dereceye ulaştı, başkent 35 dereceye yükseldi. Bu tür örnekleri önümüzdeki haftanın ortalarında yine görme ihtimalimiz var. Eğer sistem hareketinde önemli bir değişim olmazsa bu sıcakları önümüzdeki hafta salı-çarşamba ve perşembe tekrar yaşayacağız.

Bu hafta sonunda ise yine yağış yok, sıcaklıklar yine normalleri birkaç derece aşıyor. Sıcaklıkları normallere göre birkaç derece aşırtan rüzgarlar Basra Körfezi’nden kuru havayı da getiriyor. Nem oranları bugünlerde özellikle iç bölgeler ile Ege’de çok düşüyor, yüzde 20’lerin altına iniyor. Evet nemin düşük olması hissedilen sıcaklıkların yükselmesini engelliyor ama bu sefer de orman yangını riskini artırıyor. ALO 177 orman yangını ihbar hattı olduğunu tekrar hatırlatalım.

Bugünlerde yağış yok, önümüzdeki hafta da aşırı sıcakları bekliyoruz ve diyoruz ki bu sıcaklar da Basra Körfezi’nden gelecek, yani kuru bir yapıya sahip, yani bir 5-6 gün daha yağışsızız, kuraklık yaşayan Türkiye’me duyurulur.

*

Küresel iklim değişimi, kolay söylenişiyle küresel ısınma. Aslında biliyoruz ki küresel ısınma bir sonuç değil, iklim değişiminin bir nedeni. Bizim sonuçta etkilendiğimiz iklimin değişimidir. Bakın etkilendiğimiz bu iklim değişimi ve küresel ısınma ile ilgili yazılarda sıkça kullandığımız iki kelime var: "Mahvettiğimiz dünyamız" ya da "Mahvettiğimiz atmosfer"!

Ben yazılarımda mahvolan atmosfer ya da dünya değil, biziz diye sıklıkla bahsediyorum. Atmosferdeki ilk kirletici gaz hangi gazdır? Oksijen! Nasıl? Evet atmosferde normal şartlarda bulunmayan, sonradan eklenen gazlara kirletici deniyor ya, işte atmosfere ilk olarak dışarıdan eklenen gaz oksijen olduğuna göre ilk kirletici de oksijen oluyor. Ama bugün oksijen olmazsa dünyada yaşam olmuyor.

Atmosfer ve doğa kendi kendine bir değişim ve yenilenme içerisinde. Meydana gelen değişiklikler onun zaten yaşantısı. Ama olan bize oluyor. Oksijenin ilk kirletici olması örneği gibi enteresan bir araştırma sonucu daha elde edilmiş.

Amerikan Science dergisinin haberi. Uluslararası bir ekibin araştırmasının sonucunu yayınladı. 2600 metrelik rakımdaki 171 orman bitkisi takip edilmiş. 1905-1985 yılları arası ile 1986-2005 yılları arasındaki yaşamaları ve yaşam konumları karşılaştırılmış. Sonuçta bu orman bitkilerinin yok olmak yerine yaşadıkları alanları değiştirdiklerine, daha yüksek rakımlara taşındıklarına şahit olmuşlar. Her 10 yılda bu orman bitkileri 29 metre yukarı taşınmış.

Doğada bunun gibi belki binlerce değişim söz konusu. Ama bu 8değişimi geri çevirme noktasında bir şeyler yapamazsak ya da korunamazsak olan bize olacak. Bir yılda doğa olayları nedeniyle 200-300 bin kişinin ölümünü kanıksadık, televizyonlardan Hollywood filmleri gibi izler olduk.
Yazarın Tüm Yazıları