Kendi kendime "sosyal sorumluluk" projesi ürettim

30 Aralık 2014

Haberin Devamı

Bir insanın, yaptığı işin dışında başka şeylerle de uğraşması gerektiğine inanan sosyal biriyim.

Sinema filmlerinin müziklerine şarkı sözü yazmak, marketten alınan kuru fasulye paketinden çıkan “beyaz olmayan taneleri” saklamak, ağaç kabuğu biriktirmek, Japon turistlere uzaktan taş atıp saklanmak gibi meraklarım vardır.

Internet sayesinde yeni bir merakım oldu.

Gazetelerin köşe yazılarını tek tek okuyorum. O yazarın köşesine internetten laf yetiştiriyorum.

Köşeci şahıs “Metazori Osmanlıca öğretme işine” karşı mı çıkmış. Anında mesajı dayıyorum:

“Sen ecdadın konuşup yazdığı, üzerine şiirler kondurduğu, şarkılar yarattığı dile karşı mı geliyorsun Türk Dil Kurumu yetiştirmesi düdük” diye yazıp, düğmeye basıyorum.

Haberin Devamı

Kesinlikle psikolojileri bozuluyordur.

***

Zaten hemen ertesi gün yazdıkları yazıyı kontrol edip “psikolojilerini” bozup bozamadığıma bakıyorum.

Köşeci şahıs, ertesi günkü yazıda ağzını bozup önüne gelene bir laf yerleştirmişse benim e-mail hedefine ulaşmış demektir.

Emin Çölaşan en çok gaza gelenlerden biridir. Onun sinir olup her gün aleyhine yazı döşendiği “memleket büyüğümüz” için iki satır övgü yazayım, Emin’i düz duvara kafa attırırım.

Bunun çocukluğu da böyleydi. Elimde büyüdü sayılır. Taaa o zamandan bilirim huylarını. İstediği yerine gelmezse saldırganlaşır, ağzı köpük yapar. Kendine çatal batırır.

EMİN’DEN ÖRNEK VEREYİM

Geçenlerde Hamas’ın lideri Maşal’ın ülkemize geleceğini, gururumuz olan AKP’nin Konya Kongresi’ne katılacağını öğrendim. Meğer bunlar Davutoğlu ile muhabbeti ilerletip “eküri” olmuşlar. Zırt pırt gelmesi o sebeptenmiş.

Ne yapsın adam? O da haklı. Medeni memleketlerin hiç birine giremiyor. Sığamadığından değil, almadıklarından. Ancak Türkiye’ye geldiğinde Alış Veriş Merkezi görebiliyor.

Haberin Devamı

Hemen oturup Emin Çölaşan’a ayar verici bir e-mail attım

“Soyadı ile çöl aşmak marifet değildir Emin Efendi. Elin adamı çölleri aşıp da geliyor. Ne mutlu ola el sallayacak partililerimize ne mutlu onunla yan yana yürüyecek olan liderlerimize. Sakın değerli misafirimizin aleyhine cahil cahil yazılar yazıp bizi Hamas’a karşı mahcup etme” dedim, postaladım.

Ertesi gün oturmuş “Halid’in başına gelenler!” başlıklı bir makale yazmış. Makalesi karışla ölçülmüyor. Elli santimlik cetvel lazım. Yarım sayfadan büyüktü.

***

Köşe Yazarı hassas bir mahlûktur. Kırılgandır, nazlıdır. (Benim gibi bildiğinden şaşmayan, çelikten iradelisini nereden bulacaksın?) O yüzden de yazısını bin kişi övsün, bir kişi eleştirsin yeter. Onun aklı bin kişinin övücü laflarına değil de o bir kişinin eleştirisine takılır.

Haberin Devamı

Eleştiri küçüktür ama çorbaya düşen sinek tepkisi verdirir.

İşte işin tadını buradan gidip, çıkarıyorum. Bunlar kendilerine çok meraklı olduklarından köşelerine e-mail adreslerini de koyuyorlar. Bulmaz zor olmuyor.

Bugünkü risalemi biraz kısa keseceğim. Çünkü daha Taha Akyol’a, Akif Beki’ye, Mehmet Barlas’a, Güngör Mengi’ye, Nazım Hikmet’e sinir bozucu mesaj atacağım.

Listemde Oktay Ekşi de var. Gerçi o şimdi yazmıyormuş ama olsun. Eski yazılarından birini bulup, altına ekleştiririm.

Not: Nazım Hikmet’in e-mail adresini bulamadım. Bilenlerin yazmasını rica ederim.

Yazarın Tüm Yazıları