Kadın ticareti turistik unsur olabilir mi?

TÜRKİYE’deki Rus kadın ticaretinin mafyalaşmasıyla ilgili yazım üzerine yüzlerce faks, e-mail ve telefon aldım. En ilginci, bir işadamının telefonuydu. Anlattıklarını aynen aktarıyorum:

‘Fatih Bey, yazınızın içeriğine katılmıyorum. Bu iş Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un turizm potansiyelini olumlu etkiliyor. Size başımdan geçen bir olayı aktarmak istiyorum. Geçenlerde yurtdışından bir müşterim geldi. Adamı gezdirdim, İstanbul’un en şık mekánlarında ağırladım. Gece oteline bırakırken kendisine bir bayan arkadaş bulup bulamayacağımı sordu. Bu işlerden hiç anlamadığım için konuya hakim bir arkadaşımı aradım. Bana Aksaray’da Bacardi adlı bir kulübün adresini verdi. Kalktık gittik. Epey aradık ama bulamadık. Sonunda oradaki bir polis otosuna sorduk. Gösterdiler. Gittik. Aynı Moskova’daki meşhur gece kulübü. İçeride her tipten yüzlerce kadın. Oradaki görevliyle konuştuk. Müşteri kendisine getirilen kadınlardan biriyle anlaştı ve alıp oteline gitti.

Ertesi gün son derece memnundu. İstanbul’a daha sık geleceğini, Avrupa’da hiçbir ülkede böyle bir servis görmediğini söyledi. Nitekim Bacardi adlı gece kulübünde çok sayıda turist vardı.

Durum bana Amsterdam’ı anımsattı. Orada da Red Light District diye bir bölge var ve Amsterdam’ın en büyük turistik merkezi. Amsterdam rehberlerinde bile burası ballandırıla ballandırıla anlatılıyor. Orada da Rus kadınlar çoğunlukta. Avrupa’nın göbeğinde ve en modern kentinde bu olurken, siz İstanbul ve Antalya’dan ne istiyorsunuz. Tam aksine bunu bir tanıtım unsuru, bir çekim merkezi olarak kullanabiliriz.’

Değerli okurlar, bu farklı görüş açısını size yansıtmak istedim.

Katılır mısınız?

Pasaportlarınızı yurtdışında uzatın

BİR okurum ABD gezisi sırasında pasaportunun süresinin dolmak üzere olduğunu fark eder ve bulunduğu yerdeki konsolosluğa giderek pasaportunun süresini beş yıl uzattırmak için gerekli işlemleri yaptırır.

Türkiye’de hayli el alan işlemlerin toplamı, konsoloslukta 20 dakika sürer. Ama asıl sürpriz sürede değildir.

Pasaportun 5 yıllık uzatması karşılığında okurumdan 56 dolar harç parası istenir. Okurum şaşırır.

Çünkü 56 doların Türk Lirası olarak karşılığı 76 milyon liradır.

Oysa aynı 5 yıllık pasaport uzatmanın bedeli Türkiye’de 394 milyon Türk Lirası’dır.

Aynı işlem için Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yurtdışında 76 milyon lira, yurtiçinde ise 394 milyon lira talep etmektedir.

Bunun adı ayıp değilse, nedir!

HAMAS liderlerini öldüren uçaklar Türkiye’de

BAŞBAKAN Erdoğan’
ın çıkışları nedeniyle Türk-İsrail ilişkilerinin bir dönem kriz yaşadığı ve bu krizin son dönemde çözüldüğünü biliyorsunuz.

Bozulan ilişkiler nedeniyle, İsrail’le son 10 yıldır giderek artan askeri alandaki işbirliğinin de sekteye uğradığı, ortak pek çok projenin askıya alındığı iddiaları son dönemlerde ortalıkta dolaşır olmuştu.

Herkesin aklına gelen, ‘Acaba, İsrail ile stratejik ilişkilere soğuk bakan Başbakan Erdoğan’ın ardından askeri kanat da aynı yönde adımlara mı hazırlanıyor?’ sorusuydu.

Ancak gerçek tablo haberlerde iddia edilenin tam aksi.

Yani, İsrail ile işbirliğinin azalması bir yana, birbirinden kritik ve hassas projeler bir yandan sürerken, diğer yandan da yeni projeler için imzalar atılıyor.

Gözden kaçan ama bunun en son çarpıcı örneklerinden biri olan projeyi bu köşeden açıklayalım: Türkiye, İsrail’den tam 108 adet insansız hava saldırı uçağı aldı.

Akla hemen, son Savunma Sanayii İcra Komiteleri’ndeki bir karar çerçevesinde alınması düşünülen insansız hava gözlem uçakları gelebilir.

Ama bahsettiğimiz tamamen farklı bir proje. Yani, bunu kesinlikle Türkiye’nin gözlem amaçlı insansız hava uçağı projesiyle karıştırmamak gerekiyor. Çünkü alınan uçaklar ‘keşif’ uçağı değil, ‘saldırı’ uçağı.

Bu küçük uçaklar, bombalar ve mühimmatla yüklenip hedefe, merkezdeki harekát karargáhından radyo sinyalleriyle yönlendiriliyor. Yani, taarruz amaçlı yüksek teknoloji ürünü bu uçaklar, radara bile yakalanmadan istenilen her tür hedefe gönderilebiliyor.

İsrail bu tip uçaklarla Filistin’de pek çok saldırı düzenledi ve HAMAS’ın üst düzey yöneticilerinden birçoğunu bu uçaklarla ortadan kaldırdı.

76 milyon dolarlık bu projeye iki yıl önce start verilmişti ve teslimatlar tamamlandı.

Şimdi iki taraf da projeyi bir ileri safhaya aktarmak amacıyla görüşüyor ve bu uçakların yeni geliştirilen üst modellerinin alımı için pazarlıklar sürüyor.

Bana müsaade

SEVGİLİ
okurlar, 10 günlük bir izne çıkıyorum.

Gerçi bilgisayarımı yanımda götürüyorum. Turkcell’in veya Avea’nın hizmet verdiği yerlerde yazmaya devam edeceğim ama yazamazsam da, 10 gün sonra görüşürüz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Aklımızla hırsımızı dengelemeyi becerebildiğimiz zaman.
Yazarın Tüm Yazıları