Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ
Haberin Devamı

Türkiye sizinle gurur duyuyor (ben de)

Geçenlerde habersizlikten inim inim inlerken asistanım Hülya Bilgin elinde bir faksla yanıma geldi ve ‘‘Bu faks herhalde size’’ dedi. Hoş, faksın üstünde benim ismim yoktu. Sadece ‘‘Sayın üretici’’ deniyordu. Faksın içeriği camla ilgiliydi.

‘‘Herhalde beni iyi tanıyan bir okurum cam ürünlere karşı olan tutkumu iyi bildiği için beni bilgilendiriyor’’ diye düşündüm ve faksı hızla okudum.

‘‘Kömmerling marka çift cam kimyasallarının Türkiye'de dağıtımını yapmakta olan iki firmadan Emtaş Cam San. Tic. A.Ş. ile olan dağıtıcı anlaşmamız 1 Kasım 1998 tarihi itibariyle sona erdirilmiştir. Bu tarihten sonra Türkiye'de tek yetkili dağıtıcı olarak Pınar İç ve Dış Tic. ve Turizm Ltd. Şti ile çalışacaktır. Satış ve teknik hizmetlere yönelik tüm ihtiyaçlarınız için aşağıda adres ve telefonları yer alan yetkililere müracat etmenizi rica eder. Yalıtım macunu üretiminde dünyada başta gelen Kömmerling ürünlerini tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Dağıtıcı firma adres ve telefonları: Pınar İç ve Dış Tic. ve Turizm Ltd. Şti. Damga sok. İskele işhanı kat:5 no:28. 81300 Kadıköy/İstanbul. Tel:0 216 414 53 98 ve 99, Faks:0 216 337 48 81.

Yetkililer: Mustafa Çağlayan, Hasan Hüseyin Çetin

ŞİŞE CAM PEŞKEŞİ

‘‘Peki, bu mektuptan bize ne?’’ diyebilirsiniz.

Ama sakın demeyin! Zira Çağlayan soyadı çok önemli. Malum, Şişe Cam Genel Müdürü'nün ismi Adnan. Soyadı Çağlayan. Ben çok meraklı bir insan olduğumdan hemen Adnan Çağlayan Bey'in aile dostlarını aradım. Evet malesef haklı çıkmışım. Genel Müdürün oğlunun ismi Mustafa. Çok sevindim. Yine ‘‘Bunda ne var?’’ derseniz. Baba, oğula koltuk çıkıyor. Yani Şişe Cam'ı peşkeş çekiyor. Alman Kömmerling şirketi de 12 yıllık mümesilliğini gözden çıkarıyor ve mümessilliği oğul Çağlayan'a veriyor. Yani Almanlar Türkleşmiş ve ‘kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez' felsefesini öğrenivermişler.

Mustafa Çağlayan'ın bir de Çelik Ay isminde nakliye şirketi var.

Bu nakliye şirketi sayesinde Şişe Cam'ın ürünlerini hem yurtiçine hem yurtdışına taşıyor. Cam piyasasının önde gelenlerinden öğrendiklerime göre, eskiden Şişe Cam'a taşeron olan firmayı Mustafa Çağlayan 6 milyon marka satın almış. Benim merak ettiğim, Ünal Korukçu ile can ciğer, kuzu sarması olan Baba Çağlayan'ın oğluna Ünal Bey kredi vermiş mi? İnşallah vermemiştir.

ATATÜRK'ÜN BANKASI

Şu işe bakın Atatürk'ün kurduğu banka, Korukçu ve BASİSEN Başkanı Metin Tiryakioğlu sayesinde dolandırıcılara, mafya oğullarına yüzlerce milyon dolar krediyi gözünü kırpmadan veriyor. Tiryakioğlu'nun oğlu tekstille uğraşıyor ve birzamanlar Bursa'nın yükselen değeri Erol Evcil ile ortak oluyor. Tiryakioğlu'na ne bir soruşturma, ne bir fiske. Seneye İş Bankası Yönetim Kurulu'na atanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Hoş, istikbalde de milletvekili, hatta bakan bile olur.

‘‘Yapanın Yanında Kâr Kalanlar Cumhuriyeti’’nde yaşamaktan çok gurur duyuyorum. Türkiye Ünal Korukçu, Metin Tiryakioğlu, Adnan ve Mustafa Çağlayan gibi profesyonel yöneticileriyle gurur duyuyor. Bir de kimlerle gurur duyuyoruz biliyormusunuz? CHP'nin İş Bankası'ndaki yöneticileriyle. İş Bankası, 1994-96 yılları arasında tam 23 kez Erol Evcil'e kredi vermiş. İşte onun için ben de CHP'li yöneticilerin vurdum duymazlıklarından dolayı gurur duyuyorum. Aklımda kalan o dönemdeki CHP'li banka yönetim kurulu üyeleri Mustafa Timisi, Ali Topuz, Cezmi Kartay, Memduh Ekşi ve Enis Tütüncü.

Kredi dağıtırken bonkör olanlar kolay iş buluyor

TOKATLI ANAP milletvekili Metin Gürdere, Devlet Bakanı olunca yanında hediye olarak bir de Vakıfbank'ı verdiler. Gürdere'nin ilk icratı Vakıfbank Genel Müdürü Fehmi Gültekin'i yerinden etmek oldu. Fehmi Bey'in tuzu kuruydu. İş bulmakta hiç zorlanmadı. Demirel'in ‘‘oğlu’’ Kamuran Çörtük hemen Fehmi Bey'e iş teklif etti. Ne de olsa Fehmi Bey sayesinde çok ekmek yemişti. Halef-selef müdürler hep birbirini eleştirirler.

Yeni gelen Genel Müdür'ü tebrik etmek ve tanışmak için ziyaret ettiğimde Hasan Kılavuz eksik olmasın Vakıfbank'tan en çok kredi alanların listesini gösterdi. Aklımda kaldığı kadar, Kamuran Çörtük ya ikinci, ya üçüncü sıradaydı. Aldığı kredinin rakkamı ise 100 milyon doları aşıyordu. ‘‘Kamu bankalarının genel müdürleri özel sektör bankalarına iki sene genel müdür olamaz’’ diye bir madde var. Onlar da kolayını bulmuşlar. Genel müdür makamı yerine Genel Koordinatörlük veya benzeri pozisyonları kabul ediyorlar.

MURAKIP RAPORU

Elime Hazine Müşteşarlığı'ndan Vakıflar Bankası'na yollanmış bir bilgi notu var. Notta, Bankalar Yeminli Murakıbı Kemal Yamakoğlu tarafından yapılan inceleme sonunda düzenlenen Mali Bünye Raporu var. Orada şu cümle ilgimi çekti:

‘Nakti kredilerin yüzde 33.1 nin 25 firma üzerinde yoğunlaştığı, grup kredilerinin önceki yıla nazaran arttığı ve sözkonusu kredilerin problemli hale gelmesi durumunda banka açısından çeşitli olumsuzlukların ortaya çıkabileceği.’’

Raporda ayrıca ‘‘banka iştiraklerinden World Vakıf Offshore aracılığıyla mevzuatı dolanmaya yönelik işlemlere girişildiği ve bu tür ilişkilere son verilmesi’’ gerektiği ifade ediliyor.

Raporun altındaki imza ise Müsteşar adına Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkan Vekili Cemalettin Yüksel. (Elinize sağlık müsteşar bey).

KILAVUZ KENTBANK'TA

Fehmi Gültekin'in koltuğuna oturan Hasan Kılavuz bir müddet sonra Bakanla ters düştü ve koltuğundan oldu. Kılavuz da iş bulmakta zorlanmadı Mustafa Süzer'in bankası Kentbank'ta Koordinatör oluverdi. Refah Partisi'nin vekil olarak tayin ettiği, onun da partisine emir eri gibi çalışarak gözlerinde kalmayı becerdiği Salih Şevki Doruk da Ceylan Holding'e iyi bir pozisyonla gitti.



Yazarın Tüm Yazıları