G.Saray'a takviye şart!Yoksa...

TAM 7 yıl aradan sonra 2011-2012 sezonunun başında Galatasaray ile anlaşan Fatih Terim, ‘2000 ruhunu tekrar getirebilir mi’, ‘Avrupa’da UEFA, Süper Kupa, tekrar kazanılabilir mi’ ve hatta ‘Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu gelir mi’ gibi beklentilerin yüksek olduğu bir ortamda görev alıyor.

Haberin Devamı

Fatih Terim’in isminin ve kariyerinin yaratmış olduğu başarı beklentilerine cevap vermek adına, kadro revizyonu, oyun felsefesi gibi değişimlerin yaşandığı Galatasaray, acaba ne kadar başarılı, beklentilere ne kadar cevap verdi? Geride kalan 2 sezonu sonuç endeksli başarı analiziyle incelediğimizde, 2 şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi’nde oynanan çeyrek finali görüyoruz. Başarılı bir Galatasaray, başarılı bir teknik direktör gözümüze çarpıyor.

2 SEZONDA YAŞANAN REViZYON

G.SARAY’ı teknik-taktik diziliş, oyuncu profilleri ve Fatih Terim’in oyun felsefesi bakımından incelediğimizde, oynanmış olan maçların da bize vermiş olduğu negatif ve pozitif yönler var... Şimdi dilerseniz, o yönleri irdeleyelim...
G.Saray, 2011-2012 sezonuna oyuncu revizyonu ile başlamış ve 11 yeni futbolcuyu kadrosuna dahil etmişti. Böylelikle değişim süreci başladı, sonrasında takım sezonu şampiyon olarak tamamladı. 2012-2013 sezonu başında takım 7 oyuncu, devre arasında ise 2 oyuncu ile takviye edilmiş. Toplamda 2 sezonda 20 oyuncu revizyonu gerçekleşmiş.

Haberin Devamı

DEĞİŞEN BİR OYUN ANLAYIŞI

2011-2012 sezonunda Galatasaray, Türk Telekom Arena’daki 3-1’lik Fenerbahçe derbisine kadar tek forvetli sistemi kullandı. Fenerbahçe karşılaşması ile birlikte sistem değişikliğine giden, klasik 4-4-2 formatına dönen Galatasaray, Necati’nin takıma dahil olmasıyla diziliş olarak farklı bir yol çizdi. Bu olaydan sonra diziliş olarak 4-4-2’yi seçen Galatasaray, sahada 4-2-2-1-1 düzeniyle gözükmeye başladı. Bunda en büyük etkenler; Hücum oyuncularının yerden oyun tekniklerinin iyi olması, hücumdaki kenar oyuncularının da orta saha menşehli olmalarıydı. Sarı kırmızılıların hücum hattı, yerden oynayabilen, set hücumu yapabilen rakip kaleye yakın oynamayı, topa sahip olup pas trafiği yapmayı seven oyunculardan oluştu. Bu gelişen oyun anlayışı Galatasaray’a hücumda çok avantajlar getirdi.

HÜCUM GÜÇLERİ ÇOK ARTTI

ORTA sahada Melo ve Selçuk’un hücuma destekleri, rakip yarı alanda Galatasaraylı hücum oyuncularının topa sahip olmasından dolayı çok belirgin fark oluşturdu. Selçuk ile Melo’nun hem asist hem de gol yüzdeleri yükseldi. Rakip kaleye yakın olan yerlerde top kazanan, baskılı oynayan skor üretmekte zorlanmayan bir Galatasaray oluştu.
Çok nadir olsa da zaman zaman skor üretmekte zorlandığı maçlarda Elmander’e uzun top oynayan, Elmander’in indirdiği topları da iyi dağıtıp ileride baskı oluşturan, geride az pozisyon veren bir G.Saray meydana geldi.

Haberin Devamı

SNEIJDER, HAGI GiBi OLMALI

2012-2013 sezonu ise yeni gelen oyuncular ile birlikte diziliş ve sistem olarak aynıydı. Ancak G.Saray’a gelen yeni futbolcular, takım savunması anlamında sıkıntı yaşanmasına neden oldu. Rakipler sarı kırmızılıların kalesine daha çabuk gelmeye başladı. Bu duruma yol açan ise, hücum oyuncularının top rakipte iken savunma yapma istekleri az olan isimler olmasıydı. Uygulanan sistemin içinde önemli bir rolü olan Sneijder’ın (Hagi gibi) hem takım savunmasında, hem de hücum organizasyonlarında daha etkin bir rol alması gerektiğini söyleyebiliriz. Geçen sezon lig bitimde 24 gol yiyen G.Saray’ın, bu sezon bitime 1 hafta kalmasına rağmen 35 gol yemesi bu durumu çok net ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

UJFALUSI BALANSI SAĞLIYORDU

SAVUNMA anlamında Galatasaray’ın 2 sezonunu karşılaştırdığımızda ise geçen sezon savunma bloğunda oynayan Ujfalusi savunma dengesi olan takım balansını sağlıyordu. Dengeli bir oyuncu olduğundan, G.Saray’ın savunmadaki sıkıntılarını minimize edebiliyordu. Bu sezonki savunma merkez oyuncuları Danny ve Semih’in ‘Hamle savunmacısı’ olmasından ötürü Galatasaray hem savunmada sorun yaşadı, hem de bireysel anlamda savunma hataları ortaya çıktı.

DROGBA’YA ALTERNATİF LAZIM

BİR öngörü yapmak gerekirse, gelecek sezon Galatasaray’ın 4-3-1-2 sistemi ve oyun anlayışıyla oynayacağını düşünebilir. Bu durumda savunmanın merkezine ayak tekniği ve oyun tekniği iyi olan bir savunmacı, savunmanın soluna atletik, defans ve hücumda dengeli, içe ve dışa doğru iyi top sürebilen hızlı bir sol bek gerekir. Orta sahada iki yönlü oynayabilen hücuma katkısı fazla olan bir iç oyuncu ve bir de Drogba’ya alternatif forvet ihtiyacı olduğu görülüyor.
Drogba’nın yaşının da vermiş olduğu dezavantajı da düşünerek, yoğun maç trafiği olan bir sezonu aynı performans çizgisinde oynaması zor gözüküyor. Zaman zaman rotasyon ihtiyacı olacağını, bu rotasyon döngülerinden sonra daha iyi performans verebileceğini düşünüyorum. Bu doğrultuda transfer edilecek forvetin, hem mobil, hem de sete hücum edebilecek profilde tercih edilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Yazarın Tüm Yazıları