Ekonomik durgunluk

"EKONOMİK durgunluk" terimi genellikle bir ülkedeki milli gelirin reel olarak bir dönemden diğerine büyümemesi, hatta düşmesini ifade eder. Bugünlerde bu terim sıkça kullanılmaya başlandı. Küresel düzeyde ekonomik durgunluk olacağı ve durgunluğun belli bir süre de derinleşeceği bekleniyor. Süreç başlamış görünüyor.

Gelişmiş ülkelerin milli gelirleri toplamı dünyanın toplam milli gelirinin yarısından fazla. Özellikle Amerika ve Avrupa’daki kredi çökmesinin ekonomik faaliyetleri daraltacağı bekleniyor. Dünyanın yarısından fazlası ekonomik durgunluğa girdiğinde, doğal olarak geri kalan kısmı da durgunluktan nasibini alacaktır.

BÜYÜME DÜŞÜYOR

Bilimsel çevreler, iki üç aylık dönemde üst üste bir ülkenin milli geliri reel olarak düşüyorsa, o ülkede ekonomik durgunluk olduğu tanımını yapıyor. Amerika milli gelir verilerini on iki aylık bazda açıklıyor. Örneğin, bu yılın mart ayı sonundaki milli gelir, geçen yılın nisan ayından başlayan üç aylık dönemden bu yılın mart ayında biten üç aylık döneme kadar üretilen toplam milli gelir oluyor. Aynı şekilde, bu yılın haziran ayındaki yıllık milli gelir geçen yılın temmuz ayında başlayan üç aylık dönemden bu yılın haziran ayı sonuna kadar üretilen milli gelir toplamı. Bu iki rakamdaki yüzde değişme yıllık hale getirildiğinde (1+yüzde değişmenin dördüncü kuvveti), bu yılın ikinci üç ayındaki ekonomik büyüme rakamına ulaşılıyor.

Son veriler, Amerikan ekonomisinin yılın ikinci üç ayı itibariyle bir önceki üç aya göre yüzde 2.8 büyüdüğünü gösteriyor. Yılın ilk üç ayında da Amerikan ekonomisi aynı bazda geçen yılın son çeyreğine göre yüzde 0.9 büyümüştü. Aynı bazda, Euro Bölgesi (AB-15) ekonomilerinin bu yılın ikinci üç ayında yüzde 1.8, ilk üç ayında ise yüzde 1.7 büyüdüğü tahmin ediliyor. Türkiye ekonomisi ise bu yılın ikinci üç ayında aynı bazda yüzde 1.9 büyürken, yılın ilk üç ayında yüzde 6.2 büyümüştü. Dolayısıyla, bu ülkelerde bu rakamlarla yılın ortası itibariyle henüz ekonomik durgunluktan söz etmek olanaksız. Aksine, Amerika ve AB-15’de bu yılın ilk yarısında istikrarlı denebilecek bir ekonomik büyüme performansı söz konusu. Türkiye’de ise ekonomik büyümenin hızla azaldığı görülüyor.

RESİM DEĞİŞİYOR

Öne çıkan haberlerde, AB-15 ülkeleri bu yılın ikinci üç ayında yüzde 0.2 küçüldü. Bu rakam, yılın ikinci üç ayında üretilen mevsimlik değişmelerden arındırılmış reel milli gelirin yılın ilk üç ayındaki mevsimsel değişmelerden arındırılmış milli gere göre yüzde değişmesinin yıllık hale getirilmesiyle bulunuyor. Bu bazda Amerikan ekonomisindeki büyümeyi bulamıyoruz. Ama, Türkiye ekonomisi, aynı bazda, Turkey Data Monitor’un mevsimsel değişmelerden arındırılmış milli gelir serisine göre, yılın ikinci üç ayında, birinci üç aya göre yüzde 0.7 küçülmüş görünüyor. Halbuki, bu yılın ikinci üç ayında geçen yılın ikinci üç ayına göre, AB-15 ekonomileri yüzde 1.4 büyürken, Türkiye ekonomisi yüzde 1.9 büyümüştü.

Hangi taraftan bakarsak bakalım, yılın ortası itibariyle ne Amerika’da, ne AB-15’de, ne de Türkiye’de teknik anlamda bir ekonomik durgunluktan söz etmek mümkün değil. Amerika’da beklentiler kötü, ama henüz milli gelir rakamları bu beklentileri yansıtmaya başlamadı. AB-15 ve Türkiye’de ise ekonomik durgunluğa doğru hızlı bir gidişin olduğu gözleniyor. Önümüzdeki dönemde açıklanacak yeni milli gelir rakamları çok değişik bir manzarayı ortaya koyacak gibi görünüyor.

Yarından itibaren bizim gibi ekonomilere giderek yaklaşan küresel krizin yarattığı risklerden söz etmeye başlayacağım.
Yazarın Tüm Yazıları