E-mail konusuna devam

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

E-Mail konusundaki yazıya, okurlardan gelen cevapları da içeren, bazı konularla devam edeceğim.

İlk önce bir terminoloji değişikliği.

E-POSTA

E-mail İngilizce elektronik posta sözcüklerinin kısaltılmışından oluşuyor. Konuyla yakından ilgili olan bir okurum bana neden ‘‘e-posta’’ terimini kullanmadığımı soruyor.

Aslında haklı.

Bir yerde e-posta ‘‘daha’’ Türkçe bir terim. Baştaki ‘‘e’’ takısı e-mail'dekinin aynı. Ama birisi İngilizce ‘‘mail’’ sözcüğünü kullanıyor. Diğeri Türkçe'ye yerleşmiş olan Fransızca veya İtalyanca'daki ‘‘posta’’ sözcüğünü...

Yani arada ilke açısından bir fark yok. Her iki terim de aslında Türkçe değil. Ama biz e-postaya Türkçe imiş gibi bakıyoruz. Daha yakın eliyor. Öte yandan pratik açıdan e-mail belki biraz daha yararlı, çünkü bu terim artık uluslararası bir nitelik kazandı.

Her neyse, bu nedenle bundan böyle e-posta ile e-mail terimlerini karışık kullanmaya karar verdik.

CEVAP MESELESİ

Gelelim bir diğer konuya.

E-postaya cevap yazmak.

Bu daha hassas bir konu.

E-postayı gönderirken bir ‘‘tık’’lamak yetiyor. Mektubunuz birkaç saniye sonra istediğiniz adrese ulaşıyor. Hızlı.

Ve kolay.

Bu nedenle de gelip-giden e-posta miktarı bir zaman sonra çığ gibi büyüyebiliyor.

‘‘Cevap yazmayacak olan e-posta adresi koymasın.’’

Tamamen haklı bir eleştiri. Ama bir noktayı vurgulamakta da yarar var.

E-postaya cevapları ben kendim yazıyorum. Bazen işler öyle yoğun oluyor ki e-mail'lere cevap vermek imkánsız hale geliyor. Cevaplar epeyi gecikiyor. Bazen de cevaplar kısa oluyor. Okurların bunu da anlayışla karşılaması gerek.

NASIL BAŞLANIR?

E-posta bu aralar daha çok gençlerin işi. Gençler bilgisayarla birlikte büyüyor. 10 yaşındaki bir çocuk için e-posta göndermek artık sıradan bir olay.

Ama daha önceki nesiller için durum farklı.

Ancak ekleyelim, e-posta olayını denememiş olanlar aslında neleri kaçırmakta olduğunu bilmiyor. Birkaç kez denemelerini öneririm.

Başlaması da sanıldığından kolay.

Hatta bugünlerde bilgisayar bile gerekli değil. Artık küçük ‘‘cep bilgisayarlarından’’ bile e-posta göndermek mümkün.

Yalnız buna kalkışılacaksa, bilgisayar konusunda fazla deneyimi olmayan okurlara şöyle bir önerimiz var. Hangi cep bilgisayarını alacaklarsa, bunu e-postaya uyumlu bir hale getirdikten sonra satın alsınlar. Satış elemanları bu konuda sanırız kendilerine yardımcı olurlar.

Aksi takdirde cep bilgisayarına 500-700 dolar ödendikten sonra bir o kadarı da e-posta için gerekli olan programlara, parçalara ve danışmanlık hizmetlerine ödenebilir. Durumuna göre...

SONUÇ

Son bir tavsiyemiz şu:

E-postaya girmek isteyenler alışverişe çıkarken yanlarında ailenin 12 yaşındaki bir çocuğunu götürmeyi de unutmasınlar.



Yazarın Tüm Yazıları