Devlere glikoz satıp büyüdü 20 milyon dolarla yağa girdi

ADANALI Sunar Grubu, Türkiye’nin önde gelen gıda şirketlerine glikoz üreterek sağladığı büyümenin ardından 20 milyon dolar yatırımla ’Elita’ markasıyla çiçek yağı üretimine de girdi. Sunar Grubu Kurucusu Nuri Çomu, Adana’yı yağ sanayinde Ortadoğu’nun merkezi yapmayı hayal ettiğini söyledi.

TÜRKİYE’nin ünlü gıda üreticilerine glikoz temin eden Adanalı Sunar Grubu, kendi markasıyla ürettiği ’sıvı yağ’la artık doğrudan tüketiciye ulaşıyor. Mısır yağı ile yola çıkan, ardından soya, kanola yağı da üreten Sunar, Adana’da yeniden ayçiçek ekiminin yaygınlaşmasının ardından ’Elita’ markasıyla perakendeye yönelik ayçiçek yağı üretimine de başladı. Sunar, geçen yıl 20 milyon dolar yatırımla kurduğu yeni tesisiyle yağ pazarında ilk 5 arasına girmeyi hedefliyor. Sunar Grubu’nun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Çomu’nun hayali, Adana’yı yağ sanayinde Ortadoğu’nun merkezi yapmak. Sunar Mısır’ın Genel Müdürlüğü’nü yürüten oğlu Hüseyin Çomu da, grubun 2008’de 250 milyon TL olan cirosunu 2009 sonunda 320 milyon TL’ye çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. Dev gıda şirketlerinin ürettikleri ürünler için glikoz ve izoglikoz şurubunu temin eden Sunar’ın müşterileri arasında Pamir Gıda, Haribo, Dimes, Şölen Çikolata, Pınar Ketçap, Meysu, Gülsan Gıda, Netto, Ersu Meyve Suyu, Cocobar ve Ülker yer alıyor. Nuri Çomu ve oğlu Hüseyin Çomu ile birlikte grubun krize bakışını ve 2009’a ilişkin planlarını konuştuk.

İsyanları unutmayalım

Uzun yıllardır tarıma dayalı sanayinin içindesiniz, geleceğini nasıl görüyorsunuz?

- Bugün bir gıda sorunu ile karşı karşıyayız. Geçen sene 35’ten fazla ülkede gıda ve tarım ürünleri fiyatının artmasından dolayı isyanlar baş gösterdi. Türkiye’nin mutlaka tarım alanında geçmiştekinden daha ciddi şekilde politikalar ve stratejiler üretmesi, gelecekle ilgili hedefler koyması gerekiyor. Tarıma bağlı sanayi de, tarım gibi çok büyük ve çok yüksek kárlar vaat etmeyen ama hep önemli olan, kriz dönemlerinde dahi önemini kaybetmeyen sanayidir.

Sunar Grubu nasıl doğdu?

- Grubumuz, Sunar Mısır, Elita Yağ, Sunar Özlem Un ve Yem ile NÇS (Nuri Çomu Sanayi) şirketinden oluşuyor. 1980’lerde Osmaniye’de yoğun olarak ekilen ve hasat edilen buğdayı işleyecek tesis yoktu. Bu nedenle 1981’de un fabrikasını kurduk. Yem tesisimiz 1987’de devreye girdi. Sunar Mısır’ı 1986’da kurduk. Mısırdan, glikoz ve fruktoz çeşitleri, tabii nişastalar ve modifiye nişastalar, dekstrinler ve yan ürünleri de (protein, küspe, kepek) üretiyoruz. Ürünlerimiz bugüne kadar toplu tüketim ve gıda üreticilerine yönelikti. Artık tüketiciye dönük ürünler de üretmeyi arzu ediyoruz.

Ayçiçeğine dönüş başladı

Elita Yağ’ı ne zaman, neden kurdunuz?

- 2006-2007 yıllarında devlet sanayicileri yağlı tohumların üretimini teşvik etmeye başladı. Adana Bölgesi’nde ayçiçeği ekimi yaygınlaştı ama bölgede eskiden üretim yapan yağ fabrikaları kapanmıştı. Ya da teknolojileri eskimişti. Büyük bir boşluk görerek 20 milyon dolarlık yatırımla Elita Yağ’ı kurduk. 2008’de Çukurova’da ayçiçeği alımını başladık. Üretilen ayçiçeğinin yüzde 30-35’ini biz aldık. Ayrıca Türkiye’de kurulmuş olan en modern beş laboratuvardan birine sahibiz. Elita’da günlük 100 ton üretimle başladık, üretim kapasitesini 200 tona çıkaracağız.

Hedefimiz ilk 5’e girmek

Yağ sektöründeki hedefleriniz neler?

- Kurduğumuz distribütör ağı sayesinde bu yıl Türkiye genelindeki tüketicilere ulaşabilmeyi hedefliyoruz. Pazar payımızı, toplam sıvı yağ satış hacmimizi artırmayı amaçlıyoruz. Genel olarak sıvı yağ pazarında yüzde 6-7 gibi bir pazar payı hedefliyoruz. Ayrıca büyük ve önemli markalar için de üretim yapacağız. Uzun vadede Türkiye’de sıvı yağ pazarında ilk 5’te olmak amacındayız. Grubumuz endüstriyel pazara un da temin ediyor. Artık perakende un pazarına da girmeyi planlıyoruz. Sızma mısır yağımızı da yakında piyasaya sunacağız.

2009 ciro hedefi 320 milyon TL

 2008 yılını nasıl geçirdiniz, 2009 yıl sonu beklentileriniz nedir?

- Şu anda yıllık çekirdek işleme olarak 120 bin ton işliyoruz. 40 bin ton yağ, 80 bin ton civarında yem hammaddesi olarak küspe üretiyoruz. Grubun 2008 yılı toplam cirosu 250 milyon TL civarında. 2009’da 320 milyon TL ciro hedefliyoruz.

Çukurova yeniden zeytinle tanışıyor

 Zeytinyağı üretimi düşünüyor musunuz?

- Toroslar’da bin yıllık zeytin ağaçları gördük. Zamanla zeytin ağaçları yokluk ve yoksulluk yüzünden kesilip odun olmuş. Ama artık tersine döndü, Çukurova yeniden zeytinle tanışıyor. Zeytin Çukurova’da yeniden hayat bulacak. Zeytin ağaçlarımız var, önümüzdeki yıl zeytinyağı üretimine de başlayacağız. Çukurova da, Ayvalık gibi zeytinde marka olacak.

Yağ ihracatının yüzde 40’ı Irak’a 

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

- Sunar’ın ihracat yaptığı ülkeler arasında, Irak, Suriye, Lübnan, Kıbrıs, Sudan, Bulgaristan, Azerbaycan, Filistin, Ürdün, Gürcistan, Kosova, Makedonya, Suudi Arabistan, Yunanistan, Almanya, Cezayir, Türkmenistan, Zambiya ve Mısır gibi ülkeler bulunuyor. Yağ ihracatımızın da yüzde 40’ını sadece Irak’a yapıyoruz. Elita olarak geçen yıl toplam 15 milyon dolarlık ihracat yaptık.

Çiftçilerimizi destekliyoruz

 Bölgede nasıl bir alım politikası izliyorsunuz?

- Çiftçilerimizin büyümesini ve güçlenmesini arzu ediyoruz. Teknoloji desteği sağlıyoruz. Yetiştirdikleri ürünleri satın alma garantisi veriyoruz. Bu, yıllarca süren ilişkiler sonucunda oluştu. Yerli ürün kullanmaya özen gösteriyoruz. Bir dönem ucuza mısır ithalatı sözkonusuydu. İthal etmemiz çok uygundu ama Çukurova çiftçisine ürününüzü almayacağız diyemezdik.

Standart meyve ürettik 130 milyon TL’yi bulduk

 Meyvecilikte neler hedefliyorsunuz?

- 2006’da kurduğumuz NÇS (Nuri Çomu Sanayi), kaliteli ve standart meyve üretimi yapmak, rekabet gücü yüksek olan sert ve çekirdekli meyveleri ihraç etmeyi amaçlıyor. 369 dönüm arazi üzerinde 13 çeşit Japon eriği, 4 çeşit bodur elma, 6 çeşit nektarin, 3 çeşit şeftali ve 1 çeşit nar yetiştiriyoruz. NÇS’nin 2008 cirosu 130 milyon TL olarak gerçekleşmişti.

NURİ ÇOMU

SUNAR
Grubu’nun kurucusu Nuri Çomu, 1935 Adana Osmaniye doğumlu. Adana Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Ziraat Mühendisliği’nden mezun oldu. Okulu bitirdikten sonra ziraatla uğraşmaya başladı. Daha sonra bir süre kayınpederi Mehmet Nuri Sabuncu’nun yanında Akdeniz İplik fabrikasında yönetici olarak çalıştı. 1974’ten sonra çırçır, çeltik, un, yem ve nişasta sanayinde yatırımlar yaptı. Eğitim ve sağlık alanlarında yaptığı hizmetlerden dolayı TBMM tarafından 2007’de ’Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.
Yazarın Tüm Yazıları