Beyler, kendinize gelin! ‘Ne’ alıp veriyorsunuz?!

RİZE Belediye Başkanı’nın Kürt meselesine ‘çözüm önerisi’, nasılsa “Çok konuşuldu, çok tepki aldı” diye yazmamak olmaz!

Öyle “Saçmalıyor” diye de geçiştirilemez!

Haberin Devamı

İktidar partisinde, başta kadın milletvekilleri olmak üzere, birçoklarının Halil Bakırcı’yı en az partinin muhalifleri kadar yadırgadığından hiç kuşkum yok. Ancak, bu türden gafların her defasında, “Kendi görüşüdür” veya ‘saçmalık’ diye geçiştirilmesinin ötesine gitmek lazım.

CEZA DEĞİL 

Yok, cezalandırma türünden bir tedbirden bahsetmiyorum. İktidar partisinin de, her çevrenin de, bu tür olaylar üzerinden, ciddi bir zihniyet muhasebesi yapması lazım. 

Bir kere iktidar çevresinde belli ki, bu zihniyette olan sadece Rize Belediye Başkanı değil. Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan’da, güya tepki vermek adına, “Neden Karadenizliler bizden kız alıyor da biz Karadeniz’den almıyoruz” türünden bir açıklama yapmış.
Daha kötüsü, son olay üzerine yapılan yorumlara baktığımızda, belli ki bu zihniyet sadece iktidar partisi mensupları ile sınırlı değil.
Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Galip Ensarioğlu, “Kürt sorunu bu şekilde çözülecekse, onlar bize iki versin, biz onlara bir kız verelim”, Baro Başkanı Emin Aktar “Karadeniz’e Kürt erkeği gönderelim” (Milliyet, 1 Temmuz) demiş. Tunceli Bağımsız (şimdi CHP) Milletvekili Kamer Genç de bunlara benzer bir açıklama yaptı, televizyonda bir haber programında, konuya “Rize Belediye Başkanı kızlarını Güneydoğulu gençlere ikinci eş versin” türünden bir açıklama ile dahil oldu.
 
Bakar mısınız nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Türk’ü, Kürt’ü, Karadenizlisi, Güneydoğulusu, iktidarı, muhalefeti, kız ‘alıyor’, ‘veriyor’. Kim kime kız ‘verip’ ‘alacağı’ üzerinden, hesaplaşıyor! Bunu yaparken hiç utanmıyor, hiç sıkılmıyor, ağzından çıkanı kulağı duymuyor!

Bu kafada adamlara, “Saçmalıyor” denilerek de geçilmez, ‘ayrımcılık’ falan diye anlayamayacakları bir dille de cevap verilmez.
Bunların anlayacağı dil bellidir; bunlara, çok yüksek perdeden, “Beyler, kendinize gelin, yoksa getirmeyi biliriz! Siz neyi alıp veriyorsunuz? Kadını, kızı alıp vermek ne haddinize!” demek gerekir.

‘ADAM’LIK
Dahası, bunları deyip de kalmamalı, bu kafada adamları, parlak kravat takıp içine daldıkları sosyal ortamlarda ‘adam’ yerine koymamak lazım, ta ki ‘adam’ olana kadar! Bakın o zaman kendilerine çekidüzen veriyorlar mı, vermiyorlar mı?

Kız verme’yi hesap edene kadar kendilerine çekidüzen versinler.

Kürt meselesini çözmek bir yana, önce ‘medeni’ olsunlar.   

Yazarın Tüm Yazıları