Aydın Candabak: Üniversiteler konuşuyor

Aydın CANDABAK

ÜNİVERSİTELERİMİZ bir bir açıldı. Açılış törenlerinin bazılarına bizzat katıldım. Katılamadıklarımı da çok yakından izledim.

Dikkatli izledim, çünkü bana öyle geliyor ki, açılış törenleri üniversitelerle ilgili pek çok ipucu veriyor.

Üniversitenin eğitim seviyesi, yöneticilerin öğrencilerle diyaloğu, biliminsanlarının hedef ve beklentileri, düzen ve intizam konularında pek çok bilgi edinebiliyorsunuz bu törenlerde.

*

Kimi törene Cumhurbaşkanı katıldı, konuştu.

Kimi törene Bakanlar katıldı, konuştu.

Öğrenciler adına bir öğrenci konuştu.

Tabii her üniversitenin rektörü de konuştu.

*

Mesela Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç, bana göre çok önemli bir özeleştiri yapıyor.

‘‘Bölgedeki eleman açığı sorununa bir ölçüde nicel çözüm getirmiş sayılabiliriz. Ancak konuya nitelik açısından bakıldığında ve çağdaş üniversite kriterleri gözönüne alındığında, 26 yıl gibi uzun sayılabilecek bir sürede gelinen noktanın parlak olmadığını kabul etmek zorundayız’’ dedi.

Sorun teşhis edilmiş.

O halde tedavi başlıyor demektir.

*

Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, bilimsel yayınlar açısından 1999 yılı itibariyle 19'uncu sırada olmayı ‘‘içimize sindirememiyoruz’’ diyor ve ekliyor:

‘‘İlk hedefimiz, en kısa zamanda ilk 10 üniversite arasına girmektir.’’

*

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ise üniversitesini ‘‘PKK, İBDA-C, Hizbullah, Fethullah ve Adnan Hoca’’lı bir konuşmayla açıyor. Prof. Alem-daroğlu, 1.5 saat süren konuşmasında, ulus- lararası bir istihbarat da veriyor:

‘‘Ülkemizde Federal Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin etnik ve dinsel hareketleri desteklediğini ve siyasal İslam'a güç sağladığını gösterir önemli belirtiler var.’’

Rektörlüğü öncesinde, genel cerrah olarak bilinen Prof. Alemdaroğlu, konuşmasını geçen yıl Gazi Üniversitesi'nin açılışında YÖK Başkanı adaşı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün de kullandığı şu sloganla tamamlıyor:

‘‘Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan 80 yıl sonra ülkemizde çok dillilik tartışmasını gerçekten anlamak güç. 'Tek devlet, tek vatan, tek ulus, tek bayrak ve tek dil' kavramlarından asla ödün vermeyeceğimizi hay- kırıyoruz.’’

*

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, ‘‘Evrensel üniversite anlayışı doğrultusunda eğitim ve öğretim kalitesini amaçlayan çalışmalarının olumlu sonuçlarını almaya başladıklarını’’ övünçle anlatıyor: ‘‘Bu yıl yerleştirilen öğrencilerin yüzde 70'i, üniversitemizi ilk 5 tercihleri içinde kazanmışlardır.’’

Ataç, ders verir gibi devam ediyor: ‘‘Düşünce üretmemiz, tartışmamız kadar doğal birşey olamaz. Fakat bunu yaparken üniversitelerin yıpratılmamasına, saygınlığının yitirilmemesine özen göstermeliyiz.’’

Üniversitelere devam edeceğiz.

Ama anlaşılıyor ki, biliminsanı biliminsanı gibi konuşmalı ve davranmalı.

Bakkal, bakkal gibi... Terzi, terzi gibi... Kasap, kasap gibi...

Tanktan, tüfekten, füzeden ahkam kesen bir estetik uzmanı düşünebiliyor musunuz?

Konuşursa da komik karşılanır, komik olur tabii.