Aydın Candabak: Batıklara var eğitime yok

Aydın CANDABAK
Haberin Devamı

GELİR dağılımındaki adaletsizlik, ‘‘kolay para kazanan çevreler’’in dışındaki hemen herkesi vuruyor. Memuru, işçiyi vuruyor.

Askeri, polisi... Hakimi, savcıyı... Öğretim görevlisini, öğretmeni... Çiftçiyi, köylüyü... Esnafı, küçük girişimciyi...

Vuruyor da vuruyor.

İşler aksıyor, belki de yürümüyor.

Kuşkusuz aksayan veya yürümeyen işler, Türkiye'nin düzenini vuruyor.

Bugün git, yarın gel oluyor.

Üretim artmıyor.

Güvenlik sağlanamıyor.

Adalet ‘‘vicdanla cüzdan arasına sıkışıyor.’’

Eğitim, velinin bağışlarına el açıyor.

*

Üniversite açılışlarında dile getirilen ağırlıklı konu, ‘‘para’’ oldu.

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in huzurunda, kendini tutamıyor ve patlıyor:

‘‘Batan bankalar için 10 milyar dolar bulunurken, üniversite mensuplarına para bulunamamasını anlayamıyoruz.’’

Benzer bir konuşmayı da Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, Maliye Bakanı Sümer Oral'ın karşısında yapıyor:

‘‘Üniversite öğretim elemanları ile öğretmenlerin kendilerinden beklenen görevleri yerine getirebilmesi için ivedilikle ücretlerinin artırılması gerekmektedir. Eğitim sistemimiz bu nedenle hızla kan kaybetmektedir.’’

Öğretim üyeleri adına konuşan Prof. Dr. Yasemin Yazan, beyin göçünün en önemli nedenlerinden birisinin yeterli ekonomik koşulların sağlanamaması olduğunu anlatırken, öğrenciler adına konuşan Kübra Çelikoğlu, şu samimi itirafta bulunuyor:

‘‘Mezun olduktan sonra okulumda akademik kariyer yapma isteğindeyim. Ancak bu mesleğin sağlayacağı maddi olanakların günümüz ekonomik şartlarında yetersiz kalması, araştırma görevlisi olma düşüncemi engelliyor. Bu nedenle, koşulların değişmemesi halinde özel sektöre yönelmek durumunda kalacağım.’’

*

Cumhurbaşkanı Sezer de konuşmalarında bu gerçeği kabul ediyor. Nitelikli öğretim elemanı yetersizliğinin en önemli nedeninin ‘Akçalı olanağın yetersizliği’ olduğunun altını çiziyor.

Sezer, bu mesleğin yeniden çekici hale getirilmesi için öğretim elemanlarına sunulan olanakların iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor ama, Maliye Bakanı Sümer Oral, ‘‘Bütçenin ve Türkiye'nin parasal gerçekleri ortada’’ diyor.

Bakan Oral, bize bir de şu sıkıntıyı aktarıyor:

‘‘Polis memurlarının fazla mesaileriyle ilgili küçük bir düzenleme yaptık. Diğer memurlar ayaklandı. Sadece eğitimcilere ve üniversite hocalarına yönelik bir düzenleme şansımız maalesef zor.

Enflasyonu düşürüyoruz. Borçlarımızı ödüyoruz. Ondan sonra, eğitime daha çok pay verip, personel ücretimizi düzeltme şansımız olacak.’’

Yani, maalesef müjde yok.

Batıklara milyar dolarlar var, ama Türkiye'nin yarınlarına yok.

Yok... Yok...

Pako'ya Keje'den teşekkürler

Sevgili Pako,

Babanın sana yazdığı mektupları, dün akşam benimki bir bir okudu bana.

Káh duygulandık, gözyaşlarımızı tutamadık.

Káh kahkahalara boğulduk, gözlerimizden yaş aktı.

Harika bir baban var Pako.

Sokaktaki kardeşlerimiz için verdiği çabayı kutluyoruz.

Mektuplarını bütün çocuklar okuyacak Pako. Bütün gençler okuyacak.

Okuyacaklar ve hayvanları sevecekler.

Hayvanı sevenin yüreği olur Pako, vicdanı olur.

Vicdan sahibi insan da, hak yemez, hırsızlık etmez.

İnsanı da sever, hayvanı, ormanı, çiçeği, dağı, dereleri ve gökyüzünü de...

Bu kitap çok satacak Pako. Geliriyle hayvan barınakları kurulacak.

Sokaklardaki kardeşlerimiz kurtulacak.

Pako'ya Mektuplar - Bekir Coşkun

Ümit Yayıncılık

Tel: 0312/419 38 26-27

Yazarın Tüm Yazıları