İki yaş sendromu

İki yaş sendromu genellikle 18-36 ay arası bebeklikten çocukluğa geçiş evresinde, agresiflik, her şeye karşı gelme, hep kendi isteği olsun isteme, tutturma, ağlama krizleri, öfke nöbetleri gibi tutumların yoğun olarak gözlemlendiği dönemdir.

Haberin Devamı

Aslında gelişimin normal bir aşaması olan bu dönem ebeveynlerin endişe, stres ve ne yapacağını bilememe durumu ile birleşince bir sendroma dönüşür. Sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılması için ebeveynler bu davranışların geçici oluğunu unutmamalı, çocuklarına karşı nasıl davranmaları gerektiği hakkında bilinçlenmelidir. İşte ebeveynlere öneriler…

‘’Hayır’’ demeyin

İki yaş döneminde çocuklarda merak duygusu ön plandadır. Çevreyi keşfetmek, nesneleri incelemek ve her şeye dokunmak isterler. Bu tür durumlarda ebeveynler aman çocuğa bir şey olmasın, ortalık kirlenmesin gibi kaygılarla ’’hayır’’ kelimesini çok sık kullanarak çocuklarına engel olurlar. Böylece çocuk kendini engellenmiş hisseder, öfke ve inat duygusu ön plana çıkar. Bunun yerine çocuğun isteklerini önemsemek, keşif duygusunu köreltmemek ve makul bir öneride bulunmak gerekir.

Haberin Devamı

Örneğin mutfakta tuz dolu bir kavanoza uzanmak isteyen bir çocuğa hayır demek yerine ‘’Kavanozun içinde ne olduğunu merak ediyorsun ama kavanoz camdan yapıldığı için kırılabilir, istersen içinden biraz alıp bir kabın içinde inceleyelim’’ gibi bir yaklaşımda bulunarak orta yolu bulabilirsiniz.

Ceza vermeyin

18-36 ay arası dönemde çocuklar bireyselleşmeye, kendi başına bir şeyler yapmak için çabalamaya, deneme yanılma yoluyla çevresini sorgulamaya başlarlar. Bu nedenle bu dönem çocukların en çok hata yaptıkları dönemdir. Bu hatalar sonucunda ebeveynlerin ilk başvurdukları yöntem ise ceza vermektir. Ancak ceza sonucunda çocuk doğru davranışı değil, ceza verene karşı korkuyu öğrenir ve onun olmadığı ortamda aynı yanlış davranışı tekrar edebilir. Bu durum çocukta davranış bozukluklarına, sinir krizlerine ve öfke nöbetlerine sebep olabilir. Bunun yerine davranışın neden yanlış olduğunu açıklamak ve çocuğun dikkatini başka bir yöne çekmek doğru olacaktır.

Örneğin çocuk evdeki süs eşyalarını yerlere atıyor... “Çabuk odana git, sana bir daha oyuncak almayacağım” gibi yaptırımlar yerine ‘’Bunları yere atarsan kırılabilir ve yanlışlıkla üstüne basarak ayağımızı acıtabiliriz, odandaki bebeklerinle oynamaya ne dersin sanırım karınları acıkmış’’ gibi bir yaklaşım hem doğru davranışı öğretir hem de çocukla ebeveyn arasındaki ilişkiyi korur.

Haberin Devamı

Sınırlar koyun

18-36 ay arası çocuğun kişilik gelişimi ve davranış kazanımları için oldukça önemli bir dönemdir. Çocuğa sınırsız imkanlar sunmak, her istediğini yapmasına izin vermek bazı davranış problemlerine sebep olabilir. Çocuk nerde nasıl davranması gerektiğini bilmez, doğru davranışı öğrenemez, istediği olmadığı zaman bağırır, sinir krizi geçirir, ebeveynini yönetmeye başlar. Bu nedenle çocuğa bazı sınırlar koymak ve bu sınırlar içinde özgür olmasına izin vermek gerekir.

Örneğin duvarı boyamak isteyen bir çocuğa tüm duvarı boyamasının doğru olmadığını anlatmak ancak duvarın bir kısmına kağıt yapıştırarak orayı dilediği gibi boyayabilmesine izin vermek gerekir.

Seçenek sunun

Haberin Devamı

Bu dönem çocukların tercihlerinin ve seçimlerinin oluşmaya başladığı dönemdir. Çocukların kendi kararlarını verip uygulayabilmesi özgüven gelişimleri açısından çok önemlidir. Ancak tüm kararı çocuğa bırakmak olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle seçenekler sunmak ve bu seçenekler arasında özgürce karar verebilmelerini sağlamak gerekir.

Örneğin kendi seçtiği kıyafeti giymek isteyen çocuğa, mevsime ve gidilecek yere uygun birkaç seçenek sunmak ve istediğini giyebileceğini söylemek çocuğun özgüven gelişimini destekler, ebeveyni ile ilişkilerini güçlendirir.

Zorlamayın

Bu dönem çocukları her şey benim algısına bürünür. Eşyalarını, oyuncaklarını, kıyafetlerini paylaşmak istemeyebilirler. Çocuğu paylaşması için zorlamak tam tersi bir davranış sergilemesine sebep olabilir.

Haberin Devamı

Örneğin arabasını arkadaşına vermek istemeyen bir çocuğa ‘’Mavi arabanı mı yoksa sarı arabanı mı arkadaşınla paylaşmak istersin’’ gibi bir yaklaşımda bulunmak hem oyuncağın hem de seçme hakkının kendisine ait olduğunu hatırlatarak çocuğu oyuncağı paylaşmaya teşvik edebilir. Ancak buna rağmen oyuncağı vermek istemezse asla zorlamamak ve düşüncesine saygı duymak gerekir.

Vakit ayırın

Her yaşta olduğu gibi iki yaş döneminde de çocuklar ebeveynlerin ilgisine ihtiyaç duyarlar. Çocukla birlikte vakit geçirmek, onu dinlemek, oyun oynamak, yemek yapmak, yeni şeyler denemek, yeni yerler görmek, çocuğun zihinsel, duygusal, sosyal ve psikolojik gelişimi için çok önemlidir. Ailesi tarafından önemsendiğini hisseden çocuklarda inatlaşma, stresli, kaygılı, sinirli ve agresif olma gibi durumlar minimum düzeyde görülmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları