Çatlaklardan kurtulmak mümkün müdür?

Sık kilo alıp verme, hamilelik…

Derimizde bulunan striaların rengi ve derinliği çevresel ve genetik faktörler ile azalabiliyor. Normal bir deri %80 kolajen ve %4 elastik fiberler bulunur. Kolajenlerin parçalanmasıyla deri elastin kaybı yaşar ve çatlak görüntüsü oluşur. Çatlak olarak gördüğümüz aslında yara izidir. Derinin orta tabakası ergenlik dönemi, hamilelik süreci, sık kilo alıp verme nedenleriyle gerilerek yırtılıyor. Yırtılma sonrası vücut kendini iyileştirmeye çalışırken gördüğümüz çatlaklar oluşuyor.

Deri çatlakları hamilelik döneminde, ergenlikte, vücut geliştirme aşamasında, hormon tedavisi sürecinde oluşabiliyor. Tüm vücutta çatlak görülebileceği gibi sıklıkla yağ miktarın fazla olduğu göğüs, karın, kalça, kol bölgelerinde görülüyor. Erkeklere kıyasla kadınlarda görülme oranı daha yüksek. Genellikle hamilelik dönemlerimde çatlaklar oluşmaya başlıyor.

Çatlaklar tedavi edilemez ancak iyileştirilebilir

Tedavi yöntemlerin gelişmesi ile beraber çatlak tedavi yöntemleri de yenilenmiştir. Yöntemlerin gelişmesi çatlakların tedavi edilmesini ne yazık ki sağlayamamıştır ancak daha etkili iyileştirme sonuçlarına faydalı olmuştur. Çatlaklar temelde yara izleri oldukları için tam olarak tedavi edilemiyor, bir miktar da olsa çatlak dokusu ciltte kalıyor.

Hamilelik ve kilo alıp verme sürecinde çatlak oluşumunu engellemek için önlemler alınması mümkün. Alınabilecek önemler ise göbek, kol, basen, göğüs bölgelerine çeşitli yağlar, retinoid, E vitamini uygulamaktır.

Çatlakların tedavisinde ise çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri;

Biodermogenesi: Ülkemizde yaygın olarak tercih edilen yöntemdir. Dokuları biyolojik olarak canlandırıp cildin kendi kendine yenilemesini sağlar. İşlem sonrasında çatlak derinliği dolduruluyor ve çatlak görüntüsü hafifletiliyor. %85 oranında başarı elde ediliyor.
Dermaroller: Bu yöntemde dermaroller çatlakların olduğu bölgeye yıldız şeklinde 10 defa uygulanıyor. Bu sayede mikrokanal açılıyor. Açılan bu kanallara peptid ve kök hücre ekstreleri uygulanarak cildin yenilenme süreci hızlandırılıyor. İşlem sonrasında oluşan kızarıklık 30 dakika içinde geçiyor.

Platelet Rich Plasma (PRP): Kişiden kan örneği alınıyor ve alınan örnek al ve akyuvarlarına ayrılıyor. Geriye kalan plateletten ise serum yapılarak mezoterapi iğneleri ile kişiye enjekte ediliyor. Kişi kendi dokusu ile kolajen üretimini destekleyerek çatlak görünümünün azalmasını kolaylaştırıyor.

Karboksiterapi: İşlem karbondioksit gazının deri altına pompalaması ile sayesinde yapılıyor. Eski ve yeni oluşan çatlakların tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Yeni kolajen oluşumunu arttırarak derinin kalınlaşmasını sağlıyor. Bu sayede çatlak görünümü azalıyor.

Boya lazerleri: Yeni oluşan kırmızı- mor renkli çatlaklar için tercih ediliyor. Damar üzerine etki ederek kızarıklığı azaltıyor. Uzman hekim tarafından yapılmayan işlemlerde lekelenme sorunu yaşanabiliyor.

Fraksiyonel lazer: Bu yöntem hem üst hem de alt deriye etki ediyor. Derinin alt tabakasında oluşan çatlaklara bile ulaşılmasını mümkün kılıyor. Tüm deri çatlaklarında ve özellikle beyaz, deforme görünümü olan çatlaklarda %50 oranında başarı elde ediliyor.